• Sonuç bulunamadı

KÖLECİ CUMHURİYETİN YIKILŞI

B. Spartacus ve Amacı

Roma devletinde gladyatörlere verilen isimler ya erotik olurdu ya da tarihte yaşamış olan kahramanların veya devlet büyüklerinin isimlerinden seçilirdi. Amaç hem tarihi yaşatmak hem de Roma devletini yüceltmekti. Trakyalı Spartacus’e verilen ismin, M.Ö. 5. yüzyılda yaşamış olan Trakya hükümdarı I. Spartakos’a dayandığı düşünülmektedir. Dilbilimcileri Spartacus isminin Latince sparrus, sparum

= kargı ya da mızrak ve trako-frig bir sıfat olan takos= ünlü ya da saygıdeğer sözcüğünün birleşkesinden oluştuğunu öne sürmektedirler.287

284 Uzunaslan, s.18.

285 W. O. Blake, The History Of Slavery And The Slave Trade, H. Miller Press, New York, 1860, s.53.

286 Fields, s.23.

287 Mustafa H. Sayar, “İtalya’da Köleleri Ayaklandıran Bir Trakyalı Spartacus”, Toplumsal Tarih Dergisi, Sayı 211, Temmuz 2011, s.75.

108 Romalı tarihçilerin, Spartacus’ün nasıl gladyatör yapıldığı hakkında ortak bir fikirleri yoktur. Bu konuda iki farklı görüş öne çıkar. İlkine göre, Trakya’lı Maed kabilesi bölgedeki Roma işgallerine karşı muhalifti. Pontus kralı Mithridates doğudaki (Ege ve Yunanistan) Roma topraklarını işgal ederken bu kabileden yardım almmıştı. Bu nedenle Balkan Yarımadası’nı işgal eden Roma konsülü Sulla, Mithridates’i püskürttükten sonra onun yakın müttefiki Maed kabilesini de ağır bir şekilde cezalandırmış ve erkekleri hepsini savaş esiri olarak İtalya’ya getirerek zafer alayında halka göstermişti.288 Bu kabilede, ordu komutanı olan Spartacus de esir alınanlar arasındaydı. Fiziksel olarak oldukça güçlü görünen bu adam ilerleyen süreçte gladyatör yapıldı. Diğer görüşe göreyse, Spartacus, Trakya’daki Roma ordusuna katılmış, daha sonra yaşanan bir anlaşmazlık yüzünden ordudan kaçmış ve yakalanınca da gladyatör yapılmıştı. Ancak, Romalı tarihçilerin daha çok ilgi görmek için büyük sorunlar çıkarmış yetenekli düşmanlarını kendileri tarafından eğitilmiş gibi gösterme eğilimi vardır. Bu sebeple bu iddianın ne kadar doğru olduğu tartışma konusudur. Nitekim onun Trakyalı ve iyi bir asker olduğu tartışılmaz bir konudur.

Cumhuriyetin son yüzyılında (M.Ö. 1. yüzyıl) ortaya çıkan iş kollarından biri, Roma’nın düzenlediği organizasyonlar için gladyatör yetiştirip dövüştürmekti.

Oldukça riskli bir işti ancak başarı elde edildiğinde kazancı yüksekti. Capua’da, Lentulus Batiatus adındaki bir adam gladyatör eğitmeni ve gladyatör eğlenceleri düzenleyicisiydi. Gladyatör okulunun adı ‘Gladiatorial Gnaeus Lentulus Batiatus’

idi. Onun sahip olduğu gladyatörlerin çoğu Trakyalı ve Galyalıydı.289 Spartacus da bir şekilde Batiatus’un gladyatör okuluna düşmüştü. Burada hem sıkı bir dövüş eğitimi aldı hem de Crixus, Oenomaus, Castus ve Gannicus gibi usta gladyatörlerle tanıştı. M.Ö. 73’te başlayacak olan Üçüncü Köle İsyanı bu okulda ortaya çıktı.

Spartacus, isyanda köle ordusunun bir numaralı komutanıydı. Daha önce hiç askerlik yapmamış kölelerden oluşan bir ordu kurmuş olması ve bu orduyu iki yıl boyunca zor şartlarda bir arada tutması olağanüstü bir başarıdır. Bu olay hem siyasi hem de askeri bir başarıdır. Romalı bir komutanla karşılaştırıldığında, Romalı komutanın pozisyonu savaş becerilerinden ziyade rütbesiyle ilgiliydi ve kendisi stratejik ve taktik bilgilerine değil, mutlak suretle Romalı lejyonunun savaş

288 Sayar, s.75.

289 Brent D. Shaw, Spartacus and the Slave Wars, Bentford - St Martin’s Press, Boston - New York, 2001, s.131.

109 becerilerine bağlıydı.290 Spartacus’ü, diğer köle isyanlarını başlatan Eunus ve Salvius’tan ayıran başlıca dört özelliği vardır: İlki, iyi bir savaşçı ve komutan olmasıdır. İkincisi, elde edilen ganimetleri tüm köleler arasında ortak bir şekilde pay etmesidir. Üçüncüsü ise ordusuna altın ve gümüş gibi değerli madenlerin kullanılmasını ve satılmasını yasakladı. Böylece eşitlik bozulmadı. Sonuncusu ise Spartacus kendini bir liderden öteye taşımadı ve herhangi bir soyluluk ya da krallık gibi bir yöneticilik unvanına sahip olma peşine düşmedi.291

Spartacus’ün planında ne bir sınıf kavgası vardı ne de sosyal bir devrim vardı.292 Spartacus’ün herhangi bir aşamada yeni bir dünyaya ilişkin parlak bir vizyon ve köleliğin kaldırılmasına ilişkin bir hayal taşıdığına dair hiçbir kanıt yoktur.293 O ve onun peşinden kölelerin tek derdi prangalarından kurtulmaktı. Bu yolda ilerlerken hem önerilen Roma yurttaşlığını reddettiler hem de teslim olmadılar.

Bugün elimizde bulunan kaynaklarla, Spartacus’ün ordusunu ilkin kuzeye daha sonra güneye götürmesinin nedenlerini eksiksiz bir doğrulukla açıklayamayız.294 Spartacus’ün ordusunu oluşturan etnik unsurlar arasında kemik kadroyu Galyalılar, Germenler ve Trakyalılar oluşturuyordu. Bu nedenle, Spartacus’ün ordusunu ilk başta kuzeye hareket ettirmesindeki muhtemel amacı, İtalya sınırlarından çıkarak herkesin memleketlerine varmasıydı. Bu sayede özgürlüklerine ve memleketlerine kavuşan köleler rahata ereceklerdi. Ancak kuzeyde Alp dağlarının ardında Roma birlikleri mevcuttu. Büyük olasılıkla, durumun farkına varan Spartacus, bu tehlikeli yolculuktan vazgeçmiş ve hedefini güneye çevirmişti.

M.Ö. 2. yüzyılın sonlarında ortaya çıkan iki köle isyanı da güneydeki Sicilya eyaletinde meydana gelmişti. Spartacus’ün daha sonra güneye yönelmesindeki amacı, Sicilya’daki kölelerin isyana destek vereceklerini ummasıydı. Eğer Sicilya’daki kölelerle birlikte, Sicilya’da bir devlet kuracak olursa, Roma’nın bu devleti yıkması oldukça çok zor olacaktı. Sicilya’daki kölelerin tekrar

290 Fields, s.30.

291 Karnas, s.48.

292 Fields, s.50.

293 Fields, s.47.

294 Diakov ve Kovalev, s.109.

110 ayaklanacağına dair Romalıların anlaşılabilir bir korkuları vardı. Eyaletini kontrol altında tutması gereken Verres, bu doğrultuda çok gaddarca tedbirler almıştı.295

Spartacus’ün ordusu art arda birkaç zafer kazandıktan sonra bu iki planın aksine, bir dönem Roma’ya doğru harekete geçmiştir. Bu hareketin sebebi tam olarak bilinmese de iki farklı görüş vardır: Bunlardan ilkine göre, Spartacus ordusunun himayesini kaybetmişti. İkincisine göre, Roma’nın zayıflığını gören Spartacus, kaçmaktansa doğrudan başkenti ele geçirerek büyük bir zafer kazanmak istemişti.

Spartacus’ün planlarını altüst eden nihai gelişme, başta Crixus ve Oenomaus’un ve ardından Castus ve Gannicus’un orduyu birkaç parçaya bölmeleri ve şahsi hareket etmeleriydi. Nitekim birlik olma özelliğini yitiren köle ordusunun Sicilya’ya ulaşma planı bu yüzden suya düşmüştür.