• Sonuç bulunamadı

KÖLECİ CUMHURİYETİN YIKILŞI

E. Çarpışan Ordular

İtalya’nın önde gelen zevk ve sefa kenti ve Campania’nın başşehri Capua, bir asırdan uzun süre boyunca gladyatörlerin eğitim alıp ikamet ettikleri bir ticaret merkeziydi.315 Spartacus, Crixus ve Oenomaus’un komutasındaki yetmiş dört gladyatör Capua’daki bir gladyatör okulundan kaçtı.316 Anlatılana göre, Capua şehir merkezine inen gladyatörler, burada bir silah arabası buldular ve silahlandılar.

Kendilerini takip eden birlikleri püskürtüp başka bölgelerden kaçarak kendilerine katılan kölelerle birlikte Vezüv Yanardağı317 krateri civarında üstlenerek etrafı yağmalamaya başladılar ve ele geçirdikleri ganimetleri herkese eşit dağıttılar.318 Spartacus bulunduğu araziye olan hâkim konumundan dolayı burayı seçmişti.

314 Karnas, s.51.

315 Fields, s.52.

316 Eutropius, s.143.

317 Günümüzde, İtalya’nın Napoli kentinde bulunan bu yanardağ, o zamanlar sönmüş olarak görülen fakat aktif bir yanardağdı. Nitekim M.S. 79’da patlamıştır.

318 Sayar, s.76.

117 Spartacus hızlıca harekete geçerek kölelerden oluşan bir ordu kurdu. Tıpkı daha önce ortaya çıkan köle isyanlarında olduğu gibi, Senato olayı başta pek ciddiye almadı. Bölgede çobanlık yapan kölelerin hayvanlarıyla birlikte kaybolmasından yakınan mal sahipleri, bir an önce bu sorunun halledilmesini talep ediyordu.

Harekete geçen Roma, M.Ö. 73 yılının praetorlerinden Caius Claudius Glaber’i görevlendirdi. Bu sefer Roma’nın karşısında savaştan anlamayan köleler değil, tam tersine savaş ustası gladyatörlerin yetiştirdiği birlikler vardı. Glaber’in ordusu köle ordusu tarafından kısa bir sürede yok edildi.

Normal şartlarda bu isyanı köleler değil de herhangi bir halk çıkarmış olsaydı, örneğin Latinler ve Etrüskler gibi; Senato acilen toplanır ve üzerlerine bir konsül ordusu gönderilirdi. Ancak geçmiş tecrübelerden ders çıkaramayan senatörler bunun yerine, bu sefer iki praetor görevlendirdi. Praetorlerin isimleri; Lucius Cossinius ve Pulius Varinius idi. Birbirlerinden ayrı hareket eden bu iki praetorün sonu kaçınılmazdı. Gelişmeleri bir şekilde haber alan Spartacus cesaret gerektiren bir plan yaptı. Bu plana göre, gece vakti gizlice Roma karargâhına girilecek ve Cossinius öldürülecekti, böylece şaşkına uğrayan Roma birliklerini yenmek daha kolay olacaktı. Nitekim plan başarıyla uygulandı; Cossinius ve birlikleri ustaca yok edildi.

Sıra diğer praetor Varinius ve ordusuna gelmişti. Spartacus ile üç kez karşı karşıya gelen Varinius, bu savaşların hepsini kaybetti, hatta yapılan son savaşta hem atını hem de emir subayını kaybetti. Hayatta kalmasına rağmen Varinius için tüm askeri ve siyasi hayat sona ermişti. Bundan daha çok onur kırıcı bir durum olamazdı.

Spartacus’un başarısının duyulması ve tüm İtalya Yarımadası’nda yayılması üzerine sadece gladyatör okullarında tutulan savaş esirleri ve cezalandırılmış askerler değil, aynı zamanda evlerde hizmet veren köleler de Spartacus ve çevresindeki gruba katılarak büyük bir kaçak köle ordusu oluşturdular.319

M.Ö. 73’te kışın gelmesiyle birlikte savaşlara ara verildi. Köle ordusu bu sayede dinlenme ve büyüme fırsatı buldu. İzleyen M.Ö. 72 ilkbaharında, işler Roma için hiç de iyi gitmiyordu. Spartacus, önemli bir ordunun başında harekete geçmek üzere Güney İtalya’daki Campania’dan hayvancılık bölgeleri Lucania ve Bruttium’a geçtiği ve burada hepsi savaşçı ve atılgan çoban köleler kitle halinde saflarına

319 Sayar, s.76.

118 katıldığı zaman ayaklanma gerçek boyutlarına ulaştı.320 Böylece Spartacus önderliğindeki köle ordusu 70.000 kişiye ulaştı. Durumun ciddiyetini anlayan Senato, artık bir konsül görevlendirmeliydi. Bu görev ilk başta M.Ö. 72 yılının konsüllerinden biri olan Lucius Gellius Publicola’ya verildi.

Tam bu sırada kuzeye doğru hareket eden köle ordusunun komutanları, kendi içinde anlaşmazlıklar yaşıyordu. Crixus Roma ordusu ile savaşmayı ve kuzeye Roma’ya doğru ilerlemeyi önerirken, Spartacus tüm köleleri İtalya’dan çıkaracak memleketlerine özgür insanlar olarak döndürmeyi hedef olarak belirlemişti.321 Bu anlaşmazlık köle ordusunun ikiyi bölünmesiyle sonuçlandı. Birçoğu kadın ve başıboş evsizlerden oluşan 20.000 kişilik bir grup Crixus’u takip etti. Publicola emrinde olan tam donanımlı 10.000 kişilik bir ordu onların üstlerine geliyordu. Garganus tepelerinde meydana gelen savaşta Crixus dört kez Roma ordusunu geri püskürttü.

Fakat daha fazla dayanamadı ve orada arkadaşlarıyla birlikte öldürüldü. Böylece köle isyanı büyük bir darbe aldı. Bu olayın ardından diğer konsül Gnaeus Cornelius Lentulus Clodianus da göreve çağrıldı. Nitekim iki konsül güçlerini birleştirdi ve Spartacus’ün peşine düştüler.

Spartacus insiyatifi ele aldı ve Romalılara kuvvetlerini toplayamadan saldırarak iki konsülü de bozguna uğrattı. Sonuçta konsüller itibar kaybetmiş olarak Roma’ya geri çağrıldılar, öfkeli senatörler tarafından görevden azledildiler.322 Crixus’a karşı alınan zafer hiçbir işe yaramamıştı. Spartacus hala güçlüydü.

Kuzeydeki Alp Dağlarının eteklerine dayanan Spartacus ve ordusu derhal durdurulmalıydı. Eğer köle ordusu Alpleri geçecek olursa, durdurulması imkânsız hale gelebilirdi. Bu sebeple bölgenin prokonsülü olan Gaius Cassius Longinus’a isyanı bastırma görevi verildi. Kuzeydeki Galya valisi ile birlikte hareket eden Longinus, Po Nehri’nde Spartacus ile karşı karşıya geldi. Spartacus bir kez daha Roma ordularını yenilgiye uğrattı. Bu zaferin ardından Roma neye uğradığına şaşırmıştı. Esir aldığı lejyon askerlerini Romalıların kendilerine yaptıklarını onlara yaparak gladyatörler gibi birbirleriyle dövüştürerek karşılıklı olarak öldürttü.323

320 Diakov ve Kovalev, s.108.

321 Sayar, s.76.

322 Fields, s.59.

323 Sayar, s.77.

119 Spartacus, üç praetor, iki konsül ve bir prokonsül ordusunu perişan etmişti.

İsyan büyük bir savaşa dönüşmüştü. Bu hareketin gücünün ve niteliğinin bilincinde olan İlkçağ tarihçileri ona genel olarak “kölelerin savaşı” ya da “Spartacus Savaşı”

adını verdiler.324 Romalılar için durum öylesine vahim bir hale gelmiş olmalıydı ki, bu savaşı Pön Savaşlarıyla kıyaslamaya başlamışlardı.

Alınan son zaferin ardından Spartacus fikir değiştirerek, Roma’ya doğru harekete geçmiştir. Neden fikir değiştirdiğini açıklayan net bir bilgi yoktur. İlkçağ tarihçilerine göre, bu savaş İtalya sınırları dışına çıksa da bitmeyecekti, ayrıca Roma orduları bitmek tükenmek bilmiyordu, en mantıklısı Roma’yı yani başkenti ele geçirerek tüm bunlara son vermekti. Durumu haber alan Senato olağanüstü toplantıya çağrıldı ve sıkıyönetim ilan edildi. Aralarından biri hariç, hiçbir komutan veya senatör bu görevi kabul etmek istemiyordu. Sulla’nın son arkadaşı, Collina Kapısı Savaşı kahramanı, diktatörlük yetkileriyle donatılmış Marcus Licinius Crassus, Spartacus’ün bozguna uğrattığı iki konsül ordusunun kalıntılarını da alarak bütün cumhuriyet silahlı güçlerinin başına geçirildi.325 Senato tarafından ilk kez bir kişiye imperium extraordinarium verildi.326 Roma devletinin köle ayaklanması nedeniyle nasıl bir dehşet ve panik içinde bulunduğunun da göstergesidir.327

Crassus’un yaptığı ilk iş ordudaki disiplinsizliği gidermek için yaklaşık 4.000 askerini “desimasyon” yöntemiyle ölüme göndermek oldu. Crassus, mağlup olan diğer Romalı generallerin aksine, hemen saldırmak yerine ustaca bir plan yaparak bekleyişe geçti. Onu bu düşünceye iten temel faktör Spartacus’ün, Roma üstüne yürümekten vazgeçip İtalya’nın güneyine yönelmesidir. Tam o sıralar Spartacus, Sicilya adasına varmayı ve orada güçlü bir köle devleti kurmayı amaçlıyordu.

Kuzeyden vazgeçip başkent Roma’ya yönelme hatasından sonra yapılabilecek en mantıklı plandı ancak bunu tahmin etmek hiçte zor değildi. Bunun üzerine Crassus, İtalya’nın güneyinde, Sicilya adasına geçişlerin yapıldığı yere, yaklaşık 54 km genişliğinde ve 4,5 metre derinliğinde oldukça büyük bir hendek kazdırdı.

324 Diakov ve Kovalev, s.107.

325 Diakov ve Kovalev, s.110.

326 Imperium extraordinarium: Tüm İtalyan Yarımadası’nın askeri, hukuki ve siyasi liderliğini ifade eden diktatörlük seviyesinden de öte bir yetkidir.

327 Sayar, s.78.

120 Crassus’un planı işe yaradı. İsyancılar gerçekten de tam bir fare kapanına sıkışıp kalmışlardı.328 Böylece üstünlük kuran Crassus, Spartacus’ün ordusuna ağır kayıplar verdirdi. Oldukça zor durumda kalan köleler, bu tuzağı aşmak için savaşta öldürülen arkadaşlarının cesetlerini hendeğe doldurarak bir çıkış noktası oluşturdular.

Bu sayede hayatta kalan Spartacus kuzeye gitmeye karar verdi. Ancak tam o sırada Roma’nın diğer konsülü Pompeius, İspanya İsyanını bastırmış ve Roma’ya geri dönüyordu. Bunu öğrenen Spartacus kuzeye yönelme planından vazgeçti. Crassus’un da isteği bu yöndeydi. Çünkü olası bir durumda Pompeius yardımıyla alınacak bir zafer, kendisi için hiçbir anlam ifade etmeyecekti. Ona muhtaçmış gibi görünecek ve oldukça saygınlık kaybedecekti.

Tekrar güneye yönelen Spartacus’ün, Crassus ile karşılaşması kaçınılmazdı.

Bu sırada köle ordusu içinde tekrar fikir ayrılıkları ortaya çıktı. Crixus’un ardından, başlarında Gaius Gannicus ve Castus’un bulunduğu yeni bir hoşnutsuzlar topluluğunun ayrılmasıyla, kısa bir süre önce, ordusu epeyce zayıf düşmüştü.329 Gannicus ve Castus’un yaklaşık 12.000 köleyi arkalarına aldıkları bilinmektedir.

Crassus, doğrudan Spartacus’e saldırmaktansa köle ordusundan ayrılan bu birliğin peşine düştü. Nitekim Gannicus ve Castus’un ordusu Crassus tarafından yok edildi.

Böylece köle ordusuna yön veren komutanlar arasında bir tek Spartacus kalmıştı.

Lucania bölgesinde, karşı karşıya gelen iki ordu bir dizi savaş yaptı.

Spartacus’un amacı Crassus birliklerini yararak bir an önce ordusuyla birlikte bölgeden uzaklaşmaktı. Ancak şartlar buna el vermedi. Crassus tüm çıkış noktalarını elinde tutuyordu. Spartacus taktik değiştirdi; cephede Crassus’u bulup öldürecek ve bu sayede savaşa son verecekti.

Tarihçiler asilerin büyük bir kararlılıkla savaştıklarını ve kaçmayı reddettiğini gösteren sembolik bir hareket olarak baştan atını öldüren Spartacus’un, Crassus’a ulaşmak için arbedede yolunu açmaya çalışırken öldüğünü kaydeder. Cesedi hiçbir zaman bulunamadı.330

Antik dönemin güçlü düşmanları övmeyi çok seven tarihçilerine göre, Spartacus ancak 200 Roma askerini öldürdükten sonra durdurulabildi. Nitekim

328 Fields, s.66.

329 Diakov ve Kovalev, s.111.

330 Faulkner, s.180.

121 lidersiz kalan köle ordusunun büyük bir kısmı onla birlikte yapılan son savaşta hayatını kaybetti. Köle ordusundan geriye kalan çaresizler, parçalara ayrılarak canlarının derdine düştüler. Böylece İtalya’da pek çok felaketin yaşanmasına neden olan bu savaşa ancak üç yılda bir son verilebildi.331

Lucania bölgesinde yapılan son savaşta 60.000 kölenin ve 1.000 Roma askerinin öldüğü kayıtlara geçmiştir. Toplamda ise köle ordusuna katılanlar arasından yaklaşık 150.000 kişinin, Roma ordularından ise on binlerce askerin öldüğü tahmin edilmektedir. Bu açıdan getirmiş olduğu yıkımın boyutlarına bakıldığında, Spartacus’ün başlattığı isyan, insanlık tarihinin en büyük köle isyanıdır.

Köle ordusundan geriye kalanların şansı çok azdı. Hayatta kalabilen köleler civardaki dağlara kaçtılar ancak bunlardan yaklaşık 6.000 kadarı yakalandılar ve Capua ile Roma arasında uzanan Via Appia yolu332 boyunca çarmıha gerilerek öldürüldüler.333 Crassus tarafından verilen cezalar arasında diri diri yakma, yırtıcı hayvanların önüne veya çarmıha germe gibi dehşet verici cezalar vardı. Crassus kendi lejyonerlerine bile acıması olmayan biriydi. Çarmıha germeyi seçmesindeki en büyük etken aralarında en uzun süren ve en acı verici olanıydı. Romalıların o güne kadar gördüğü en acımasız ve en geniş kapsamlı cezaydı. Crassus bir yandan gövde gösterisi yapıyor, diğer yandan siyasi düşmanlarına gözdağı veriyordu.