• Sonuç bulunamadı

Soyut kavramlarla ilgili bilmeceler

B. Araştırmanın Konusu, Amacı ve Yöntemi

2. BÖLÜM: BİR TÜR OLARAK BİLMECE VE UYGUR

2.1. Uygur bilmecelerinin içerik özellikleri

2.1.7. Soyut kavramlarla ilgili bilmeceler

Soyut konuları işleyen bilmecelerin başında “zaman” konusunu işleyen bilmeceler gelmektedir. Zaman dünyanın her yerinde ne denli kıymetli olduğu bilinen bir kavramdır. Zaman aslında insanın kendisi de demektir. Çünkü zaman tükendikçe insan da tükenir. Austinius Dobson ‘ın “Zaman geçer derler, fakat heyhat! Zaman durur, geçen biziz.” sözü ve Hz. Muhammet’in “ İnsanlar, babalarından çok zamanlarına benzerler.” sözü de bu doğrultuda söylenmiş sözlerdir. Uygur Türkleri arasında da yıl, ay ve gün gibi zaman dilimlerine ilişkin birçok bilmece yer almaktadır. Bu bilmecelerden, Uygur Türklerinin zamana ve onun önemine ilişkin duygu ve düşüncelerini tespit etmek mümkündür. Uygur Türkleri arasında “1 rena, 12 dena, 30 ana, bu ne? (yıl, ay, gün)” şeklindeki bilmecede, “rena”, “dena”, “ana” gibi para birimlerinin söylenmesinden zamanın halk için ne kadar kıymetli olduğunu görmek mümkündür. Örnek:

Aqqan sudak toxtimas, Akan su gibidir, durmaz.

Kétivérer nişanġa. Ulaşıverir hedefine.

Tarazisi ömürniñ, Terazisidir ömrün,

Bek qimmetlik insanġa. Pek kıymetlidir insana,

Ger bilmiseñ qedrini, Eğer bilmezsen kadrini

Qalisen coñ puşaymanġa? Olursun çok pişman?

(Vaqit) (Vakit)

Çiñ tutsiñiz uziraydu, Sıkı tutarsanız uzar,

Köz gimu körünmeydu. Göz ilede görünmez,

Sètivalġili bolmaydu. Satıvermek olmaz,

Utmisiñiz siz uni, Kazanmazsanız siz onu,

Bular israp intayin, Çok ziyan olur,

Çiñ tutsiñiz bolisiz, Sıkı tutarsanız olursunuz

Bu alemge xocayin. Bu âlemin sahibi?

(Vaqit) (Zaman)

Bir rena, on ikki dena, otuz ana, Bir rana, on iki dâna, otuz ana

Yigirme töt pana? Yirmi dört pana?

(Yil, ay, kün, saet) (Yıl, ay, gün, saat)

Zamanla ilgili Uygur bilmecelerinde “yıl, ay, gün, gece ve gündüz” kavramları toplu olarak verilmekte ve bir yıl genellikle ağaç, dalları ve yapraklarından yola çıkılarak tarif edilmektedir. Örnek:

Bir derexte on ikki sax, Bir ağaçta on iki dal,

Her şaxta otuz yopurmaq, Her dalda otuz yaprak,

Yopurmaqlirniñ bir teripi qara, Yaprakların bir tarafı kara,

Bir teripi aq? Bir tarafı ak?

(Bir yil, 12 ay, 30 gün, kèçe ve kündüz) (Bir yıl, 12 ay, 30 gün, gece ve gündüz)

Növetlişip yügüridu, Nöbetleşe yürür,

Bu cahanna yete at. Bu cihanda yedi at.

Bèsip öter toxtimay, Basıp gider durmadan,

Bolsi mu taġ qat mu qat? Olsa da dağ kat kat?

(Heptiniñ yette küni) (Haftanın yedi günü)

“Ölüm, rüya, uyku, bilim, gönül” gibi soyut konular da Uygur bilmecelerinde yer almaktadır. Canın bedenden çıkmasıyla ilgili aşağıdaki bilmece çok zengin bir düş gücüyle oluşturulmuştur. Örnek:

Baġqa kirdim, çiqay dèsem şota yoq, Bağa girdim, çıkayım desem merdiven yok,

Gülni üzdüm, üzgen yerniñ izi yoq? Gülü kopardım, kopan yerin izi yok?

(Gör ve canniñ çiqişi) (Kabir ve canın çıkışı)

Közüm yumuluq, Gözüm kapalı,

Lèkin körginim, Ama gördüğüm,

Her xil ve sansiz? Çok çeşitli ve sayısız?

(Çüş) (Düş, rüya)

Ègiz ögzide gilem qaqsam, Yüksek çatıda kilim çırpsam,

Topisi turpanġa yetti? Tozu Turfan’a ulaşır?

(Köñül) (Gönül)

Özi segek ve yügürük, Kendi uyanık ve hızlı,

Bekmu asan sèzidu. Pek de kolay sezer.

Közni yumup- açquçe, Göz açıp kapayıncaya,

Cahanni bir kèzidu. Cihanı bir gezer.

Uni yaxşi işletseñ, Onu iyi işletirsen,

Köplep husul bèridu? Çoğunlukla sonuç verir?

(Eqil) (Akıl)

Kömsem kömülmes, Gömsem gömülmez,

Tepsem tevrilmes, Tekmelesem devrilmez,

Mañsan mañidu, Yürüsen yürür,

Tursam turidu? Dursam durur?

(Köleñge) (Gölge)

Aşağıdaki bilmeceler de dini ve ahlaki bakımdan öğretici niteliktedir. Bu bilmecelerde İslam tasavvufunun izleri çok açıktır.

Tört iş-ni qılsa, dövlet-lik bolur. Dört işi yapsa, devletli olur.

Qılmasa, elbette mixnet-lik bolur. Yapmasa, elbette mihnetli olur.

Cevâb Cevap

Birinci: himmet-lik bolmaq. Birinci: Himmetli olmak.

İkinci: sahâvet-lik bolmaq. İkinci: Açık elli olmak.

Üçünçi: 'adâlet-lik bolmaq. Üçüncü: Adaletli olmak.

Törtünçi: pâk-dil bolmaq. Dördüncü: Temiz gönüllü olmak.

Tört nimerse bilki barġan-dın kiyin Dört nesne bil ki, gittikten sonra

Qayturup bolmas, olarnı ay amin. Onları döndürmek olmaz, Ey Emîn!

Cevab Cevap:

Evvel: xudânıñ qazası barsa, yanmas. Önce: Hüdânın kazası gitse, dönmez.

Üçünçi: yadın çıqqan oq yanmas. Üçüncü: Yaydan çıkan ok dönmez

Törtünçi: otken 'ömrdür. Dördüncü: Geçen ömürdür.

Tört nimersedür körüngey közge az. Dört nesnedir, göze az görünür.

M u ñ a ġâlib bola min dip qılma nâz. Buna galip olayım diye naz etme.

Cevab: Cevap:

Biri<-nçisi>: ot-dur. Birincisi: Ateştir.

İkincisi: düşmeniñ-dur. İkincisi: Düşmanındır.

Üçüncisi aġrıq-dur. Üçüncüsü: Hastalıktır.

Törtünçisi: dâniş ya'nî ‘ilm-dur. Dördüncüsü: Daniş yani bilimdir

Bar mudur ayt! Âsmân-nıñ tübrüki. Gökyüzünün direği var mıdır? Söyle!

Nimedin bolgay anıñ; peydâlıqı. O hangi şeyden peyda olacak?

Cevab: Cevap:

Tört nimerse âsmân-ġa Dört nesne gökyüzünün

Tübrük orm-da bolup turġay, Direk yerlerinde vardır.

Evvel: pâdşâhlarnıñ 'adâleti, Önce: Padişahların adaleti.

İkinçi-si: bay-larnıñ saxâveti, İkincisi: Zenginlerin cömertliği.

Üçünçi: 'âlim-lerniñ 'ibâdeti, Üçüncü: Alimlerin ibâdeti.

Törtünçi: fuqarâlarnıñ qanâ'ati-dur. Dördüncü: Fakirlerin kanâatidir.

Kişveri bolsa ki bar bir tâcdâr. Bir hükümdarın ülkesi olduğunda,

Tâcdârġa tört kişi bolġay ki kâr. Dört kişi hükümdara kâr olur.

Cavab: Cevap:

Âmmâ pâdşâhlarġa tört ṭâyife Amma padişahlara dört

Kişi-ler lâzım-dur ki; Hizmetkâr lâzımdır ki;

Evvel: 'ulemâ dânâlar<-dur>. Önce: En büyük âlim kişilerdir.

Pâdşâhnıñ bilmegeni-ni bildürür. Padişahın bilmediği şeyleri bildirir.

İkinci: bahâdır kişi-dur. İkinci: Kahraman kişilerdir.

Pâdşâhnıñ düşmeni-ge cevâb birür. Padişahın düşmanına cevap verir.

Üçünçi: bay xalk-dur. Pâdşâhġa Üçüncü: Zengin halktır. Padişaha

Lâzım-lıq nimerseler bay-Iardın fütür, Gerekli nesneler zenginlerden gelir.

Törtünçi: şâir xalqı-dur ki, naẓm bilen Dördüncü: Şair halkıdır ki nazm ile

Ol niçük nimersedür O nasıl nesnedir

Özi körünmey varqırar. Kendi görünmez haykırır.

Qahrı kilgen-de saçar ot, Kahrı geldiğinde ateş saçar

Su içi-din farqırar. Su içinden parıldar.

Havadaki qattıġ âvâzlar qılıp, Havadaki yüksek sesleri edip

Yaşın yaşnap, çıqın çaqa turġan Şimşek parlayıp, yıldırım çaktığında

Ru 'dehu berk digen feriştelerni aytur "O yıldırımlar çaktırdı" diyen melekleri söyler.