• Sonuç bulunamadı

Hikâye şeklindeki bilmeceler

B. Araştırmanın Konusu, Amacı ve Yöntemi

2. BÖLÜM: BİR TÜR OLARAK BİLMECE VE UYGUR

2.1. Uygur bilmecelerinin içerik özellikleri

2.2.2. Mensur bilmeceler

2.2.2.2. Hikâye şeklindeki bilmeceler

Uygur Türklerine ait mensur bilmecelerden bir diğeri hikâyeli bilmecelerdir. Bu bilmecelerde bir hikâye anlatılır ve sonunda dinleyene bir bilmece sorulur. Karşısındakini şaşırtıp düşünmeye sevk eder. Bu bilmecelerde hikâye unsurları olan kişi, yer, zaman ve olay örgüsü bulunur. “Hikâyeli bilmeceler hem manzum hem mensur şekilde meydana gelip küçük bir hikâyenin anlatılmasıyla “gizli sır” ortaya konulur ve cevabın bulunması istenir. Bu tür bilmeceler biraz daha karışık olup bazıları hesap yapılarak bazıları da fikir yürütme yoluyla cevaplanır.”193 Aşağıdaki bilmece hem hikâyesi olan hem de hesap yapmayı gerektiren hikayeli bir bilmecedir. Örnek:

Küz künliriniñ biride kölde üzüp yürgen bir ġaz béşini kütürüp, cenupqa uçup kétivatqan bir top ġazni körüptü, u asmandiki ġazlarġa qarap:

“Hey yüz ġaz, nege mañdiñlar” dep soraptu. Buni añliġan asmandiki ġazlar uniñġa

“Biz yüz emes, bizçe bolsa, bizniñ yérimizçe bolsa, yèrimimizniñ yèrimiçe bolsa, andin sen qoşulsañ yüz bolimiz” deptu. Qéni asmandiki ġazniñ neççe ikenlikini tépiñ.

Güz günlerinin birinde gölde yüzüp duran bir kaz başını kaldırıp güneye uçup giden bir küme kaz görmüş. Gökyüzündeki kazlara bakıp:

193

Mehemmetcan Sadik; Uyġur Xelq Égiz Edibiyati Heqqida, Şincañ Xelq Neşriyati, Ürümçi 1995, s. 509.

“ Hey, yüz kaz, nereye gidiyorsunuz?” diye sormuş. Bunu duyan havadaki kazlar ona “Biz değiliz, bizim kadar olsa, bizim yarımız kadar olsa, yarımızın yarısı kadar daha olsa, ondan sonra sen eklensen yüz oluruz.” demişler. Hadi havadaki kazın ne kadar olduğunu bulun?

Hesap isteyen mensur bilmecelerin bir bölümü ise matematikteki problem sorularına benzer zekâ bulmacalarıdır. Bu bilmeceler, belli bir matematik bilgisi gerektirir. Örneğin; aşağıdaki bilmeceler bir bilinmeyenli denklem kurmayı gerektirir. Örnek:

Qiriq ikki qoşqaç uçup keldi- de qatar turġan alte tèrekke bölünüp qondi. İkinçi tèrektiki qoşqaçlarniñ sani birinçisige qariġanda ikkisi oşuq, beşinçi tèrektikiniñ sani bolsa birinçisige qariġanda beş hesse oşuq ve üçinçisige qariġanda töti oşuq, altinçi tèrekte on ikki qoşqaç bar, törtinçi tèrektikiler bolsa buniñdin töti kem, her bir tèrekte qançidin quşqaç bar?

(Birinçiside ikki, ikkinçiside töt, üçinçiside alte, tötinçiside sekiz, beşinçiside on, altinçiside on ikki qoşqaç bar.)

Kırk iki serçe uçup geldi ve toplanıp altı kavağa bölünüp kondu. İkinci kavaktaki serçelerin sayısı birinciye konandan iki fazla, beşinci kavağa konanların sayısı birinciye konandan beş kat fazla ve üçüncüye konanda dört fazla, altıncı kavakta on iki serçe var, dördüncü kavaktakiler bundan dört eksik, her kavakta kaç tane serçe vardır?

(Birincide iki, ikincide dört, üçüncüde altı, dördüncüde sekiz, beşincide on, altıncıda on iki serçe vardır.)

Örnek:

Er- ayal yüz kişiniñ bir künlük vezipisi yüz mètir östeñ çèpiş, bir er künige üç mètir östeñ çapidu, üç ayal künige bir mètir östeñ çapidu. Er qançe, ayal qançe?

(Er yigirme beş, ayal yetmiş beş)

Kadın- erkek yüz kişinin bir günlük vazifesi yüz metrelik kanal kazıştır. Bir erkek günlük üç metre kanal kazar, üç kadın günlük bir metre kanal kazar. Erkek kaç tanedir, kadın kaç tanedir?

Örnek:

Qançe Yildin Kèyin?

Bir bovay bu yil yetmiş yaşqa kiriptu. Uniñ üç nevrisi bolup birinçisi yigirme yaşta, ikinçisi on beş yaşta, üçinçisi beş yaşta iken, qèni, tèpip bèqiñ, yene neççe yildin kèyin üç nevrisiniñ yèşini qoşqanda, salamet yaşavatqan bovisiniñ yèşiġa teñ bolidu?

(On beş yildin kèyin )

Kaç yıldan sonra?

Bir dede bu yıl yetmiş yaşına girmiş. Onun üç torunu olup birincisi yirmi yaşında, ikincisi on beş yaşında üçüncü beş yaşındaymış. Hadi dulun, kaç yıl sonra üç torununun yaşını toplarsak, esenlik yaşayan dedelerinin yaşına eşit olur.

(On beş yıl sonra)

Ablimit Muhemmet, hikayeli bilmeceler için; “Uygur bilmecelerinin bazıları hikâye şeklindedir. Yani başı hikâyedir, sonuç kısmı bilmeceyle bitirilir. Böylece dinleyicilerin zihinleri harekete geçirilir. Uygur edebiyatında bu tür bilmecelerin iki çeşidi vardır. Birincisi özel bilmeceli hikâyedir; diğeri ise hikâyeli bilmecedir. Bilmeceli hikâyelerde bilmece esas alınmaz, yalnızca sonuç bölümünde bilmeceli olduğu ortaya çıkar. Hikâyeli bilmecede ise amaç bilmece söylemektir.”194 der. Bu bilmeceler Uygur Türklerinin sosyal hayatı hakkında bilgi vermektedir. Örnek:

Künlerniñ biride bir top kişi étizdin qaytip kèlivatsa, ularniñ aldiġa atqa miñgeşken bir cüp qiz-yigit uçraptu, topniñ içidiki bir kişi qizni tonuydiken, emma yigitni tonumaydiken. Şuña u qizdin:

“ Bu yigit némiñiz bolidu.” dep soraptu. Qiz derhal: Cénimniñ cananisi

Yürikimniñ teñ parisi Bu yigitniñ anisi

Méniñ anamniñ qeyin anisi.

194

Ablimit Muhemmet, Xelq Égiz Edibiyatidin Soal – Cavablar, Qeşqer Uyġur Neşriyati, Qeşger 200, s. 132.

Dep cavab bériptu. Héliqi kişiler bu cavabni añlap oyġa çöküptu, oylap tapalmaptu, kéçisi yatalmaptu, étisi qopalmaptu, qéni bu qizniñ gèpini kim yéşip bériptu?

(Dadisi)

Günlerden bir gün, bir grup insan tarladan geri dönerken, ata birlikte binmiş bir kız ve erkekle karşılaşmışlar. Topluluğun içinden biri kızı tanıyormuş; ama erkeği tanımıyormuş. Bundan dolayı kıza:

“Bu yiğit neyin olur.” diye sormuş. Kız hemen: “Canımın cananı

Yüreğimin bir parçası Bu yiğidin annesi

Benim annemin kaynanası.” diye cevap vermiş. Deminki kişiler, cevabı duyunca düşünceye dalmışlar, düşünüp bulamamışlar, geceleyin uyuyamamışlar, ertesi gün kalkamamışlar. Haydi, bu kızın söylediklerini kim çözebilir?

(Babası)

Örnek:

Yèşip Bèriñlar:

Bar ikenu, yoq ikenu, cüp iken, bir şeherde bir xotun bar iken, özi gepçiken, hüniri remçiken, uniñ qolidin töt yaşliq bir oġul çüşmeydiken. Künlerniñ biride u xotun xalayiqniñ yènidin ötüp kètivatkanda, bir kişi soraptu:

Aça, bu bala nèmiñiz?

Xotun toplanġan kişilerge qarap:

Qizimniñ balisi, èrimniñ inisi, mèniñ nevrem bolidu, deptu.

Soriġanlar oyġa çöküptu oylap tapalmaptu, kèçisi yatalmaptu etisi qopalmaptu. Qèni bu xotunniñ gèpini kim yèşiptu. Qèni bu xotunniñ gepini kim yèşip bèridu?

(Remçi xotunniñ bir qizi, yene bir kişiniñ bir oġli bar iken. Remçi xotun ötmüş cemiyetniñ qalaymiqançiliqidin paydilinip, hèliqi kişige qizini yatliq qilip bèrip, uniñ

oġliġa özi tègivaptu. Remçi xotun kötürüvalġan töt yaşliq oġul heqiqeten qiziniñ balisi hem èriniñ inisi bolidu.)

Yanıt Veriniz:

Bir varmış, bir yokmuş, bir çift varmış. Bir şehirde bir kadın varmış, kendi söz ustasıymış hüneri falcılıkmış. Onun kucağından dört yaşında bir oğul inmezmiş. Günlerden bir gün o kadın halkın içinden geçip giderken bir kişi sormuş:

Abla, bu çocuk neyinizdir? Kadın toplananlara bakarak:

Kızımın çocuğu, kocamın kardeşi, benim de torunum olur, demiş.

Soranlar düşünceye dalmış, düşünüp bulamamışlar. Geceleyin yatamamışlar, ertesi gün kalkamamışlar. Hani bu kadının söylediklerini kim çözebilir?

(Falcı kadının bir kızı, yine bir kişinin bir oğlu varmış. Falcı kadın geçmişteki toplumsal karışıklıktan faydalanıp, o kişiye kızını vermiş, onun oğluna kendi varmış. Falcı kadının taşıdığı dört yaşındaki çocuk hakikaten kızının çocuğu hem de kocasının kardeşidir)

Aşağıdaki bilmece ise iki sevgili arasında haberleşmeyi sağlar. Bu bilmece de Uygur Türkleri arasında bilmecenin geçmişte ne gibi işlevler üstlendiği konusunda fikir vermektedir. Örnek:

Bir yigit meşuqini kütüp, kelmigendin kéyin kiçik siñlisini çaqirip, mundaq deptu:

— Ukam, aldinqi küni saña méġiz bergen kişini çaqirip kelgin, deptu. Siñlisi xilidin kéyin mundaq cavap élip keptu:

Bérivédim qiçqarġili Yoq iken, kéley dédi. Kelsimu kéler idi Kélip qélip kélemidi

Bu cevabniñ menisini yigit çüşiniptu. Qéni silermu çöşediñlarmu? Qéni çöşengen bolsañlar éytip béqiñler, silermu şu cavaptek qoşaq qétip béqiñlar!

Cavab:

Yigitniñ siñlisi yigitniñ meşuqini qiçqarġili barġanda, anisi öyde “yoq iken, kéley dédi” dégen, biraq yigitniñ söygini mañay dep turganda anisi “Kélip qélip” kélemigen…

Bir genç sevgilisini beklemiş, gelmeyince kız kardeşini çağırıp: — Abim, önceki gün sana çekirdek veren kişiyi çağır, demiş. Kız kardeşi şöyle bir cevapla geri gelmiş:

Gitmiştim çağırmaya Yok imiş geleyim dedi. Gelmesine gelirdi, Gelince gelemedi.

Bu cevabın manasını genç anlamış. Sizler de anladınız mı? Anladıysanız sizler de bu cevap gibi bir şiir söyleyin.

Cevap:

Oğlanın kız kardeşi, oğlanın sevgilisinin yanına vardığında “Annem evde yok iken geleyim.” demiş. Gencin çağırdığı yere gidecekken annesi çıkagelmiş, kız gelememiş.