• Sonuç bulunamadı

Sosyo- Kültürel Hayatın Diğer Alanları

BÖLÜM 2: ADANA’DA SOSYAL HAYAT

2.3. Sosyo- Kültürel Hayatın Diğer Alanları

Bahsedilen mekânlar ve etkinlikler dışında şehirde çeşitli zamanlarda belirli sinema salonlarında, otellerde, kıraathanelerde, okullarda ve derneklerde konserler, dans gösterileri, defileler, tiyatro temsilleri, film gösterileri düzenlenmiştir.

2.3.1. Muhtelif Etkinlikler

Adana kültür- sanat ve eğlence yaşamı için ele alınan dönemde Kristal Palas’ın ve Erciyes Sineması’nın önemli bir yeri vardır. Birçok konser, yeni yıl kutlaması, defileler bu mekânlarda yapılmaktaydı. Hamiyet Yüceses gibi ülkenin tanınmış sanatçıları burada sahneye çıkmıştır. Bu yıllarda; İstanbul, Ankara ve İzmir’de gerçekleştirilen etkinliklerin Adana’ya da taşınmaya başladığı, adı geçen üç büyük şehrin tanınmış sanatçılarının Adana’yı da sık sık ziyaret ettikleri görülmektedir: Bu dönemde “film âlemimizin medarı iftiharı rakipsiz dans kraliçesi” olarak takdim edilen Türkan Şamil ve arkadaşları kışlık Erciyes Sineması’na gelmiş,488Avni Dilligil Müzikli Tiyatrosu,

485 Türk Sözü, 21 Eylül 1958.

486 Yeni Adana, 27 Mart 1951.

487 Demokrat, 1 Mart 1955.

488 Yeni Adana, 21 Eylül 1956.

Erciyes Sineması’nda dans, ses, caz, bale, varyete sanatçıları eşliğinde üçer perdelik

“İmanım Yosma” adlı oyunu489 sahnelemişlerdir. Görüldüğü üzere, sinema salonları yalnızca film gösterimlerinin değil çeşitli toplantı, gösteri ve tiyatroların da sahnelendiği eğlence mekânları konumundadır. Örnek olarak Yazlık Ünal Sineması’nda İzmir Şehir Tiyatrosu’ndan gelen “Reyimi Sana Veriyorum” adlı oyun490 sahnelenmiştir. Saydam Caddesinde bulunan Yalova Kıraathanesi de tiyatro temsilleri ve ses sanatçılarının sahne aldığı bir mekân olarak eğlence hayatının parçası olmuştur.491 Örneğin 1951 yılında, “Doğu Sazı ve Seyhan Tiyatrosu” Yalova Kıraathanesinde temsillerine başlamıştır.492

Okullarda ve dernek salonlarında düzenlenen etkinliklere ise örnek olarak bu dönemde Öğretmenler Derneği salonunda aynı sezon içerisinde sergilenen üç tiyatro gösterisini verebiliriz. Bunlar Yapı Enstitüsü, Tepebağ Ortaokulu ve Kız ve Erkek Lisesi öğrencileri tarafından düzenlenmiştir. Kız Lisesi Moliere’in “Tartuffe”unu, Yapı Enstitüsü Vedat Nedim Tör’ün “Kör” adlı oyununu, Tepebağ Ortaokulu ise Haydar Erişkin’in “Ali Yerine Veli” adlı oyunlarını sahnelemiştir.493

2.3.2. Yeni Yıl Kutlamaları

Yeni yıl kutlamalarının bilindiği üzere vazgeçilmezlerinden biri de piyango biletleridir.

Adana’da bu dönemde piyango biletlerine yoğun talep olması ve piyango reklâmlarının yaygınlaşması “ahlâki bir çöküş” emaresi olarak tepkiyle karşılanmıştır:

“Ortalığı bir panayır havası gibi saran piyango işinin de bu yıl çok ileri gittiği görülmüştür. Radyo hiç durmadan banka ikramiyelerini ilan etmiş, Millî Piyango biletleri ise pahalılıklarına rağmen kapışılmıştır (…) Bunun en kötü tarafı da hayatımızı lotarya oyunlarının cilvesine bağlamak hevesini veren bu cins ikramiye fasıllarının gün geçtikçe revaç bulmakta olmasıdır.”494

1956 yılına girerken yapılan yılbaşı kutlamalarına dair verilen bilgiler 1950’li yıllarda Adana’da yeni yıl kutlamalarının nasıl geçtiğine ilişkin ortalama bir fikir vermektedir:

489 Yeni Adana, 26 Aralık 1956.

490 Yeni Adana, 26 Haziran 1951.

491 Yeni Adana, 26 Şubat 1951.

492 Seyhan, 26 Şubat 1951.

493 M. Cavit Ersen, “Tiyatro Gösterileri ve Moliere”, Demokrat, 1 Mayıs 1954.

494 Nihil, “Yeni Yılın Başında”, Vatandaş, 4 Ocak 1956.

“Oteller, sinemalar ve barların önü tıklım tıklım insan kalabalığı ile dolup taşmış, evlerde aileler yakın akraba ve komşuların da dahil olduğu toplantılar tertiplemiş, hazırlanan yemekler yenilmiş, çeşit çeşit eğlenceli oyunlardan sonra Millî Piyangonun heyecanlı dakikaları başlamıştır.”495

Adana’da sinemaların yılbaşına özel filmler koyması, konser ve tiyatro topluluklarının yeni yıl konulu etkinlikler düzenlemesi, Çukurova ve Demirspor Lokali’nde sabaha kadar süren balolar, pavyon ve barlarda erkenden ayrılan masalar yılbaşlarına verilen önemi göstermektedir.4961956’dan 1957’ye girerken gerçekleşen bu aktiviteler arasında öğretmenlerin Yıldız Gazinosu’nda cazlı aile toplantısı, Amerikalılar’ın Santral Palas’taki eğlenceleri de yer almıştır.497

1959 yılına girerken, çarşıda alışveriş oldukça hararetli olmuş, özellikle oyuncakçı ve şekerciler rağbet görmüştür. Bununla birlikte tuhafiye mağazaları da hayli iyi iş yapmış, özellikle içki satışları bir hayli artmıştır.498Buradan da anlaşılacağı üzere Adana’nın 1950’li yıllarda geçirdiği sosyo-kültürel dönüşüm kentin eğlence hayatını da etkilemiş, yılbaşı geceleri çeşitli mekânlarda tertip edilen birbirinden farklı etkinliklerle kutlanmıştır.

2.3.3. Millî Bayram Kutlamaları

DP, kurulduğu 1946’dan iktidar olduğu döneme kadar, tek parti döneminin karar, uygulama ve kazanımlarına ilişkin çeşitli muhalif söylem ve eylemlerde bulunmuştur.

Ancak söz konusu olan millî bayramlar olduğunda en azından Adana özelinde DP’nin herhangi bir muhalif tutum sergilediği görülmemiştir.

Millî bayramlarda Adana’da yapılan törenlerde Atatürk Parkı’na bando eşliğinde yürüyüp Atatürk Anıtı’na çelenk koyulması ve İstiklâl Marşı’nın okunması bir gelenek haline gelmiştir. Bununla ilgili yerel basında hemen her millî bayramda benzer ifadelerin kullanıldığını görmek mümkün. “19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı kutlamasında, Kız Enstitüsü önünden bando eşliğinde yürüyüşe geçen öğrenciler ve sporcular, Vali, yanında Komutan, Belediye Başkanı ve Millî Eğitim Bakanı ile birlikte

495 Demokrat, 1 Ocak 1956.

496 Yeni Adana, 31 Aralık 1956.

497 Yeni Adana, 1 Ocak 1957.

498 Yeni Adana, 1 Ocak 1959.

Atatürk Parkına yürümüş, Atatürk Anıtı’na çelenk bırakarak İstiklal Marşı’nı okumuşlardır”499örneğinde olduğu gibi.

Milli bayramlar törenleri o dönemde de günün anlam ve önemine ilişkin etkinliklerin düzenlenmesiyle gerçekleştirilmiştir. Örneğin Gençlik ve Spor Bayramı adına uygun bir şekilde gösteriler, jimnastik hareketleri, spor faaliyetleri eşliğinde kutlanmıştır. Bu gösteriler çoğunlukla okullardaki öğrenciler ve ordu mensubu askerler tarafından yapılmıştır. 1956’da ordu birliklerinin de spor şenlik ve gösterilerine katılmış olması, etkinliğe olan ilgiyi geçmiş yıllara oranla daha çok artırmıştır.500 Cumhuriyet’in 29.

yıldönümüne de başta Vali Ahmet Kınık olmak üzere bütün daire amirleri, askeri birlikler, okullar, malul Gaziler Cemiyeti, Esnaf Dernekleri Birliği ve binlerce vatandaş iştirak etmiştir. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, coşkun tezahüratlarla karşılanmıştır.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda da Adana benzer etkinliklere sahne olmuştur. Bayramdan bir gün önce yarım gün ders yapan okullar, bayramda yapacakları geçit resmi ve müzikli gösterilerin son provalarını yapar, saat 13.00’dan itibaren bütün dükkânlar, müesseseler, evler bayrakla süslenir, gece de ışıklandırılırdı. İzciler, şehir bandosu eşliğinde saat 07.30’da Çocuk Esirgeme Kurumu önünden hareketle, Abidinpaşa Caddesi’ni ve şehrin muhtelif yerlerini gezerlerdi.501 Bu dönemde 23 Nisan kutlamalarının yalnızca eğlence ve gösterilerden ibaret olmadığı görülmektedir. Örneğin 1958’de, Çocuk Bayramı münasebetiyle gelir durumu iyi olan vatandaşlar bir araya gelmiş, Çocuk Esirgeme Kurumu, Kızılay ve okul idareleri aracılığıyla bakıma muhtaç çocuklara giyecek ve yiyecek temin etmişlerdir.502

Adana’nın kurtuluş tarihi olarak kutlanan 5 Ocak törenlerinin bu dönemde oldukça önemsendiği, kutlama hazırlıklarının daha bir hafta öncesinden başladığı görülmektedir.503 Bu hazırlıklar çoğu zaman şehrin baştanbaşa bayraklarla, ışıklarla ve defneyapraklarıyla donatılması şeklinde olmuştur. Gerçekleştirilen etkinliklerde bando marşlar çalmış ve mehter takımı sahne almıştır. 504 Bu gösterilere zaman zaman Türkiye

499 Vatandaş, 19 Mayıs 1951.

500 Vatandaş, 19 Mayıs 1956.

501 Yeni Adana, 22 Nisan 1957.

502 Türk Sözü, 19 Nisan 1958.

503 1958’de Adana’nın kurtuluş yıldönümünün 5 Ocak yerine 20 Aralık günü kutlanmasına ilişkin İçişleri Bakanlığı tarafından Vilayete bir genelge gönderilmiştir. Bu konuyla ilgili çeşitli tartışma ve itirazlar söz konusu olmuştur.

Nitekim karar uygulanmamış, şehrin kurtuluş yıl dönümü 5 Ocak tarihinde kutlanmaya devam etmiştir (Cumhuriyet, 13 Aralık 1958).

504 Yeni Adana, 6 Ocak 1960.

Kuvay-ı Millîye Cemiyeti’ne bağlı Kurtuluş Savaşı Gazileri de katılmıştır.505 Her sene 5 Ocak tarihinde gazetelerde Adana’nın kurtuluş sürecine dair tarihi bilgiler aktarılmış basın yoluyla halkın bayramı kutlanmıştır. Kutlama konuşmalarında ve basında yer alan kurtuluşa dair bilgilerin içerisinde mutlaka “Türklük” vurgusu üzerinden hamasi ifadelere yer verilmiş, “kahramanlık” duygusunun yüceliğine atıf yapılmıştır. Örneğin 1956’da Vatandaş gazetesinde çıkan bir yazı bunlardan biridir:

“34 yıl önce bugün, Çukurova’nın kahraman ve yiğit evlatları istiklal aşkının husule getirdiği kalp birliği ve beraberliği ile yağız göğüslerini siper yaparak düşmanı zümrüt ve bereketli toprakları üzerinden atmış ve Türk’ün şanlı tarihine yepyeni bir kahramanlık örneğini ilave etmişlerdi.”506

Kurtuluş Bayramı’nın 34. yıl dönümünde Demokrat gazetesinde ise Millî Mücadele’nin hangi zorluklarla yapıldığına dikkat çekilmiş ve bu döneme ilişkin tarihi bilgiler verilmiştir. Basında yer alan bu tür kutlama mesajlarında yalnızca Millî Mücadele sürecine ilişkin bilgiler verilmekle kalmamakta aynı zamanda mücadele ruhunun taze tutulmaya çalışıldığı da anlaşılmaktadır:

“Korkunç Sevr’i takiben işgale uğrayan muhteşem Torosların ovası Çukurova, yekpare bir vücut halinde düşmana karşı şahlanmış; elindeki baltasıyla, çakmaktaşılı tüfeğiyle, onun teyyare ve tankına mukabeleye geçmiş, göğsündeki iman bileğindeki kuvvetle gasp edilen hürriyet ve istiklalini istirdat etmiştir.”507

Millî bayramlar, modern ulus devletlerin yurttaşlarını aynı duygu ve düşüncede buluşturmaları dolayısıyla aynı ortak ülkü etrafında birleştirmeleri için de bir fırsattır.

Bu noktada tek parti dönemiyle DP dönemi arasında bir kopuş değil de süreklilik olması bir bakıma kaçınılmazdır. Marshall Berman, Katı Olan Her Şey Buharlaşıyor adlı kitabında Baudelaire’in Paris Sıkıntısı adlı eserini ele alırken millî bayramlarda gerçekleştirilen resmî geçit törenlerinin ortaya çıkardığı manzaranın ve ihtişamın sıradan insanı nasıl etkileyebileceğini değerlendirmektedir. Berman, modernliğin önemli bir simgesi haline gelen bu gösterilerin “özgür ruhları” dahi ele geçirebileceğini vurgular:

505 Adana’da Törenler, der. Mehmet Baltacı, Haluk Uygur vd, Ulusoy Ofset, Adana 2003, s.21.

506 Vatandaş, 5 Ocak 1956.

507 Demokrat, 5 Ocak 1956.

“Askeri gösterilerin muazzam önemi –gerek psikolojik gerekse politik önemi- ve gücü en özgür ruhları bile ele geçirebilir. Baudelaire’in zamanından günümüze kadar, geçit yapan ordular pastoral modernlik tasavvurlarında önemli rol oynamışlardır: ışıltılı donanımlar, gösterişli renkler, hareket halindeki sıralar, sert ve zarif adımlar, gözyaşları olmayan modernlik…”508

DP döneminde Adana’da millî bayram kutlamalarının üzerinde önemle durulduğu görülmektedir. Bu kutlamalarda yaratılan törensel havayla, ulus devletin öznesi olan yurttaşın millî duygular etrafında kenetlenmesi ve ortak tarih hafızasının canlı tutulması amaçlanmıştır. Bu bakımdan millî bayram kutlamaları politik ihtilafların bir kenara bırakılarak ortak ülkü etrafında kenetlenmenin coşkun bir şekilde ifade edildiği günleri ifade etmektedir. Dönemin Adana basını bu hususa ilişkin sayısız belge sunmaktadır.