• Sonuç bulunamadı

Sosyal Problem Perspektifi (Medyanın Etkisi Modeli)

2.10. Kavramsallaştırmaya ve Ölçüme İlişkin Sorunlar

3.1.8. Sosyal Problem Perspektifi (Medyanın Etkisi Modeli)

Suç mağduriyet korkusunda teorik bir diğer yaklaşım da toplumsal problem perspektifidir. Bu teoride toplumun suç olayına ve deneyimine bakış açısı, değerlendirme şekli ve yorumlama önemli bir unsurdur. İşlenen suçtan ziyade suçla ilgili algının ön planda olması bu teorinin temel savıdır. Toplumsal problem yaklaşımının günümüz koşullarında en etkin rolün medya tarafından işlendiği görülmektedir. Artan ve gelişen teknoloji dünyasında sosyal medya başta olmak üzere basın ve yayın organlarının suçu konu etme şekli toplumsal problem teorisinin başlıca araçlarındandır (Karasu, 2017:51). Toplumsal problem perspektifinde suç mağduriyet korkusunun temel kaynağı medyada suça verilen yer ve ona kazandırılan yeni anlamlardır. Televizyon, gazete ve sosyal medya uygulamalarının günümüzdeki etkisi düşünüldüğünde suç mağduriyet korkusuna etki biçimini gözler önüne sermektedir.

Kitle iletişim alanında yayımlanan suç haberleri toplumsal kaygı ortamı oluşturmakta ve bu durum suç mağduriyet korkusunu etkilemektedir. Medya üzerinden yapılan her haberin halka aktarılış şekli, bireylerin bu konudaki düşünce ve bakış açılarını etkilemektedir. Bu durum da medyanın ve suç mağduriyet korkusu birbirini etkileme gücü bulunan unsurlardandır. (Köklü, 2016:23)

Çağımız toplumlarının iletişimi o kadar gelişmiştir ki dünyanın bir ucunda gelişen olaydan diğer ucuna kadar herkes saniyeler içerisinde haberdar olabilmektedir.

Böyle bir iletişim ağında suç mağduriyet korkusu giderek önem kazanmaya başlamıştır. Medyanın suçu aktarma durumunun hem birey hem de toplumlar üzerinde etkili olma ölçüsü de giderek artmaktadır. Medyada verilen mağduriyet bilgisi toplumdaki diğer bireylerce empati yoluyla anlaşılır hale gelebilmektedir. Yine bu empati durumu bireyi yaşanılan mağduriyetin kendi başına gelme endişesiyle karşı karşıya bırakmaktadır. Kendini mağdur olmuş kişinin yerine koyan birey hem bu mağduriyeti anlamakta hem de kendini suç karşısında savunmasız, güçsüz ve risk

81 algısı içerisinde hissetmek zorunda bırakılabilir. Mağdurun yaşadığı mağduriyetin empati yoluyla anlaşılmasının olumlu ve olumsuz yönleri mevcuttur. Bireyin yaşanılan mağduriyetten haberdar olmasını ve mağdurun duygu durum halinin anlaşılması olumlu yönleriyken bu yolla oluşan tedirginlik ve tedbir alma durumu ise olumsuz koşullarını oluşturmakta ve suç mağduriyet korkusunu artırmaktadır (Çardak, 2011:35).

Kitle iletişim araçlarınca konu edilen suçun sosyal görünürlüğünü artırmada medyanın etkin bir rolü mevcuttur. Kitle iletişim araçlarında suç konusu işlenirken sadece artan suç oranları gündeme getirilirken azalan suç miktarları es geçilmekte ve bu durum suç mağduriyet korkusunun artışına neden olmaktadır. Medya tarafından işlenen suçlar halka aktarılırken daha hassas konulu suçlar seçilmekte üstelik bu suçların mevcut etkilerinin artması için dramatize tekniği de uygulanmaktadır. Suç üzerinde yapılan bu yeniden düzenleme işi birey üzerinde güçlü bir etki bırakmakta ve oluşturulan toplumsal kaygıyı suç mağduriyet korkusu noktasına ulaştırabilmektedir.

Medyanın bu tavrı bir de bireyin suçun varlığının kanıksanmasını ve kendi başına gelme durumunun da bulunduğunu bireyin risk faktörlerine sahip olduğunun vurgusu yapılmaktadır. Böylece birey suça kendisinin de maruz kalabileceğini düşünmekte ve toplum içerisinde mevcut suç mağduriyet korkusunun artış göstermesine neden olabilmektedir (Köseoğlu, 2017:67).

Medya üzerinden aktarılan şiddet veya suç haberlerinde sayısal verilerin artışının yanında verilme biçimleriyle de korkutucu bir durum oluşturmaktadır.

Günlük haberleri izleyen bireylerin haberlerde gördüğü suç karşısında kendini güvende hissetmemesi ve kapılarının kilidini tekrar tekrar kontrol etmesine hatta daha ileri tedbirler almasına neden olmaktadır. Toplum içerisindeki birey haberlerde verilen suçun faktörlerini analiz edip kendini bu risk faktörlerden koruma yoluna gitmektedir.

Bunun en çok gözlemlenen örneği bireyin sürekli kendinin güvende olduğunu kontrol etmeye çalışma durumudur. Issız bir yerden geçerken ya da şüpheli bir durumda, suça olanak verme hali olan koşullarda kendini koruma çabasına girmekte ve bu durum da bireyin güvensiz, güçsüz ve suç karşısında çaresiz olduğunu düşünmesine neden olmaktadır. İşte suç mağduriyet korkusu da güvensiz ve savunmasız bırakan bu ortamdan beslenmektedir (Solak, 2015:30).

82 Medya ve kitle iletişim ortamlarında artan bilgi kirliliğine maruz kalan bireylerin verilen haberin doğruluğunu sorgulamadan kabul etme eğilimleri günümüzün büyük sorunlarındandır. Medyanın suçu en dikkat çekici haliyle sunması ve gerçeklik, doğruluk paydasının bu koşullarda ikinci plana itilmesi ya da tamamen göz ardı edilmesini beraberinde getirmektedir. Bireyin bu koşullar altında verilen haberleri ispat aramaksızın doğru kabul görmesi, medyanın haber üzerinde istediği oynamaları yapmasına, bununla birlikte endişe, kaygı ve suç mağduriyet korkusunun oluşmasına ve artmasına ortam hazırlamaktadır (Köklü, 2016:23). Medyada verilen suçların düzenlenmesi ya da seçilip verilmesi sıkça karşılaşılan bir durum haline gelmiştir. Örneklemek gerekirse şiddet ve şahsa karşı işlenen suçlara daha sık yer verilmekte ve bu haberler sunulurken çarpıcı özelliklerine dikkat çekilmektedir.

Bireyin suçla ilgili bilgi edinme kaynaklarındaki bu durum suç mağduriyet korkusunu tetikleyen bir unsur haline gelmektedir (Özaşçılar, Ziyalar, 2009:8).

Bireylerin suç mağduriyet korkusuna etki eden en önemli unsur güvenlik ihtiyacının tehdit edildiği durumların ürünüdür. Güvenlik ihtiyacının tehdit edilmesini en iyi aktaran ise medya ve medyadan yansıyanlardır. Bu yansıtma hali medya tarafından her gün farklı şekillerde kullanılmaktadır. Ve yine kitle iletişim araçlarını etkin bir biçimde kullanan medya organları suç ve suç unsurlarını etnik kimlik temelinde şekillendiren toplumsal olaylar olarak aktarmakta ve bunun halk üzerinde derin izler bırakmasına sebebiyet verebilmektedir. Etnik farklılıkların çeşitlilik gösterdiği bölgelerde bu durum toplumsal çatışmayı beraberinde getirebilmektedir.

Etnik kimliklerden kaynaklı bir suç mağduriyet korkusunun oluşmasına zemin hazırlamış olmaktadır. Medyanın kullandığı üslup toplumsal kaygı ortamını ciddi ölçütlerde etkileme potansiyelini elinde bulundurmaktadır (İmamoğlu, ve diğerleri, 2015:275).

Özetlenecek olursa, suç mağduriyetini yansıtan haberler başkalarınca nasıl duyulduğu ve ne şekilde yorumlandığı ve bu durumun suç mağduriyet korkusu üzerindeki etkisinin ne olduğu toplumsal problem perspektifinin sıklıkla sorduğu sorulardandır. Bu teoride suç değil de suçun haber olarak yansıtılma halinin doğruluk paydası ve bunun suç mağduriyet korkusunu etkileme oranına bakılmaktadır. Bu yaklaşımda araştırmacıların ulaştıkları ve bireyin medyanın aktarımlarından etkilenmesi ve suçla ilgili bilimsel verilerin bilinmemesine bağlı olduğu sonucuna ulaşmışlardır. Suç ve suçluların istatiksel verileri ve özellikleri genellikle hakkında

83 fazla bilgi sahibi olunmayan bir konudur. Bununla birlikte medyanın kullandığı sunum dili ve görsel veriler toplumda izler bırakır ve akıllarda yer edinir şekilde aktarılmaktadır. Haliyle bu durum suç mağduriyet korkusu üzerinde etkili bir unsur olarak kabul görülmektedir. Medyanın bireyler üzerinde bir korku mekanizması oluşturduğu ve bu durumun hem bireyler üzerinde hem de toplumsal bağlamda suç mağduriyet korkusuna yol açtığı savunulmaktadır (Utma, 2015:505).

84 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

ARAŞTIRMANIN BULGULARI VE ANALİZİ