• Sonuç bulunamadı

Sosyal Bilgiler Dersinde Hafıza Mekânları

2.2. Hafıza Mekânları

2.2.1. Sosyal Bilgiler Dersinde Hafıza Mekânları

Sosyal bilgiler, bireyin toplumsal varoluşunu gerçekleştirebilmesine yardımcı olması amacıyla; tarih, coğrafya, ekonomi, sosyoloji, antropoloji, psikoloji, felsefe, siyaset bilimi ve hukuk gibi sosyal bilimleri ve vatandaşlık bilgileri konularını yansıtan; öğrenme alanlarının bir ünite ya da tema altında birleşmesini içeren; insanın sosyal ve fiziki çevresiyle etkileşiminin geçmiş, bugün ve gelecek bağlamında incelendiği; toplu öğretim anlayışından hareketle oluşturulmuş bir ilköğretim dersidir (MEB, 2005). Başka bir tanımda sosyal bilgiler, sosyal ve insanla ilgili diğer bilimlerin içerik ve yöntemlerinden yararlanarak, insanın fiziksel ve sosyal çevresiyle etkileşimini zaman boyutunda, disiplinler arası bir yaklaşımla ele alan ve küreselleşen dünyada yaşamla ilgili temel demokratik değerlerle donatılmış, düşünen ve becerili demokratik vatandaşlar yetiştirmeyi amaçlayan bir çalışma alanı olarak tanımlanmaktadır (Doğanay, 2005). Bu iki tanımda sosyal bilgilerin; bireyin toplumsal var oluşunu gerçekleştirmek amacında olduğu, insanın sosyal ve fizikî çevresiyle etkileşimini zaman (geçmiş, bugün, gelecek) boyutunda ele aldığı görülmektedir.

Öztürk, etkili vatandaş yetiştirme boyutunu ön plana çıkardığı sosyal bilgileri, hemen her bakımdan değişen ülke ve dünya şartlarında, bilgiye dayalı karar alıp problem çözebilen etkin vatandaşlar yetiştirmek amacıyla, sosyal ve beşeri bilimlerden aldığı bilgi ve yöntemleri kaynaştırarak kullanan bir öğretim programı olarak tanımlar (Öztürk, 2006).

Sosyal bilgilerin, kültürleme, bilgiyi elde etme ve bunu çocuklara uygun hale getirme yönünün öne çıktığı tanımında ise Sözer (1998) sosyal bilgileri, temel kültür ögelerini, birçok alandaki çalışmadan sağlanan bulgulardan, disiplinler arası bir yaklaşımla seçilip yoğrularak oluşturulmuş bilgileri içinde bütünleştiren; ilköğretim düzeyine ve çocukların küresel algılama özelliğine uygun duruma getirilmiş bir ders olarak ifade eder (Sözer, 1998).

Sosyal bilgiler ile ilgili tanımların bu alanın ve sosyal bilgiler dersinin sahip olduğu özellikleri yansıtma eğiliminde olduğu ifade edilebilir. Bu açıdan sosyal bilgiler ile

ilgili yapılan tanımlarda ortak olarak; zaman (geçmiş, bugün, gelecek), etkili vatandaş yetiştirme ve kültürleme kavramlarının özellikle altının çizildiği görülmektedir. Sosyal bilgiler içeriği bireyin sosyo-kültürel deneyim kazanması, sosyal ve fiziksel çevresiyle etkileşim kurması ve bu yönde tecrübe ve birikim sağlaması açısından oldukça kapsamlı bir derstir. Kapsamı bu denli geniş bir içerik öğrencilere, insanlığın asırlardır ortaya koyduğu zengin kültürel birikimi tecrübe etme imkânı verir (Öztürk & Otluoğlu, 2001). Bu bağlamda sosyal bilgiler dersi, sosyal bilgiler tanımlarında da ifade edilen bireyin sosyal ve fizikî çevresiyle etkileşimini zaman boyutunda ele alarak bir köprü vazifesi görür. Sosyal bilgiler dersinde hafıza mekânlarından faydalanılarak, bireyin sosyal ve fizikî çevresiyle etkileşimi zaman boyutunda daha etkili bir şekilde ele alınabilir. Çünkü yaşadığımız sosyal ve fizikî çevre; geçmiş, bugün ve gelecek arasında bir köprü kuran ve geçmişle yaşanılan zaman arasında kırılmış olan süreklilik duygusunu yeniden inşa eden birçok maddi ve fikrî hafıza mekânını içinde barındırır (Nora, 2006).

Ülkelerin eğitim sistemlerinden beklentileri, varlıklarının devam etmesini sağlayacak bireyler yetiştirmektir. İstenilen hedefe ulaşmak ise sosyal bilgiler tanımlarında da yer bulan etkili vatandaş yetiştirilmesi ile mümkündür. Bu açıdan sosyal bilgilerin etkili vatandaş yetiştirme programlarının vazgeçilmez bir unsuru olduğu söylenebilir (Tay, 2011). Nitekim sosyal bilgiler dersi de ülkemizde etkili vatandaşlık eğitiminin verildiği en önemli derslerin başında gelir.

Dolayısıyla sosyal bilgiler tanımlarında yer alan etkili vatandaşların yetiştirilmesi hedefi ve bu bağlamda sosyal bilgiler dersinde verilecek etkili vatandaşlık eğitimi, bu derste; ulusların, ulusal kimliklerini muhafaza edip pekiştirmelerini ve kendi hafızalarını korumalarını sağlayan en önemli simge, sembol ve araçlar olan hafıza mekânlarına yer verilerek daha etkili gerçekleştirilebilir. Çünkü Nora, bir grup kimliği kazanmak ve varlığını devam ettirmek isteyen her topluluğun, kimliklerinin ve öz algılarının dayanak noktası olan hafıza mekânlarını unutmaması, koruması ve geleceğe taşıması gerektiğini ifade eder (Nora, 2006). Ulusal bilinci uyandıran ve bu bilincin yüreklerde yeşermesi yolunda önemli taşıyıcılar olan hafıza mekânlarına sosyal bilgiler dersinde yer verilmesiyle bu mekânların unutulması engellenerek, etkili

vatandaş yetiştirme hedefine daha kolay ulaşılacağı böylelikle de toplumun varlığını devam ettireceği söylenebilir.

Etkili vatandaşın en önemli özelliklerinden biri de içinde yaşadığı toplumun kültürel değerlerini bilme ve bunları yaşatma isteğine sahip olmasıdır (Tay, 2011). Bu anlamda sosyal bilgiler tanımlarında geçen ve her toplumun üyelerine kendi kültürünü tanıtması, var olan kültürü geliştirmeye ve korumaya çalışması bununla birlikte toplumsal değerleri de yaşatmasını ifade eden kültürleme kavramı karşımıza çıkmaktadır (Safran, 2011).

Küreselleşme sonucunda değişen yaşam şekilleri ve değerler, toplumların kendilerine özgü kültürel değerlerinin değişmesine ve geleceğe aktarılamamasına; bunun sonucunda da yok olmasına sebep olmaktadır. Bu nedenle, toplumun bir bakıma kimliği olan kültür ögelerinin korunması ve yaşatılması konusu son derece önemlidir (Çengelci, 2012; Türkyılmaz, 2013).

Kültürleme olarak ifade edilen bu sürecin eğitim programları incelendiğinde, özellikle sosyal bilgiler dersi ile yapılmaya çalışıldığı görülmektedir. Sosyal bilgiler dersinde hafıza mekânları kullanılarak kültürleme daha kolay ve etkili bir şekilde yapılabilir. Çünkü hafıza mekânları, korumak istediğimiz şeyleri hayatımızda tutabilmek için kaydettiğimiz, zamanı durduran, unutmayı engelleyen ve hatırlanamayan şeylerin gerektiğinde çıkarılıp kullanılmak üzere depolandığı mekânlardır (Nora, 2006). Bu mekânlar sosyal bilgiler dersinde kullanılarak toplumların kimliklerinin saklı olduğu kültürel ögeler korunup geleceğe aktarılacaktır. Kültürel ögelerin öğrencilere eğitim ve öğretim yoluyla aktarılması ile de kültürel mirasın korunmasına önemli bir katkı sağlanmış olacaktır (Ay & Korkmaz, 2017).

Sosyal bilgiler tanımlarında üzerinde durulan, bireylerin etkili vatandaş olarak yetiştirilmeye çalışılması, bireylerin tecrübelerini bir sonraki kuşaklara aktarmasıyla mümkündür. Bu aktarım ise bilimsel düşünme yöntemleri ve zamana bağlı olarak gerçekleşebilir. Tüm bunlar sosyal bilgilerin geçmişten bugüne, farklı anlayışlar temel alınarak öğretilmesine neden olmuştur (Tay, 2011). Bu yaklaşımlar; vatandaşlık

aktarımı olarak sosyal bilgiler, sosyal bilim olarak sosyal bilgiler ve yansıtıcı inceleme olarak sosyal bilgiler öğretimidir.

Sosyal bilgiler dersinde hafıza mekânlarına yer verilmesi, bu derste yaygın olarak kullanılan “vatandaşlık aktarımı olarak sosyal bilgiler öğretimi” yaklaşımında oldukça etkili olabilir (Karatekin vd., 2017). Bu yaklaşımın amacı kültürün geçmiş, bugün ve gelecek arasında sürekliliğini sağlayacak nesiller yetiştirmektir (Barr, Barth & Shermis, 1978; Doğanay, 2005). Toplumların temel kurum, inanç ve değerlerinin telkin edildiği bu yaklaşımın asıl hedefleri arasında; geçmişi öğrenme, geçmiş ve geleneklerle gurur duyma, sorumluluk alma, uygun tutum ve davranış sergileme bulunmaktadır (Öztürk, 2006).

Eğer okullar yeni nesillere, büyüklerin neleri değerli ve vazgeçilmez bulduklarını göstermek (Nichol, 1991) istiyorsa, toplumsal hafızalarda değerli ve vazgeçilmez bir yeri olan şeyler yani hafıza mekânları birer eğitimsel kaynaklara dönüştürülmelidir. Hafıza mekânları eğitimsel kaynaklara dönüştürülerek yapılacak bir sosyal bilgiler öğretimi ile de eğitimsel hedeflere çok kısa sürede ulaşılabilir (Karatekin vd., 2017). Sosyal bilgiler dersinde öğrenciler, eğitimsel hedeflere ulaşabilmek için bir sosyal bilimci gibi düşünmeli bu anlamda sosyal bilimlerin yöntemlerinden faydalanmalıdır. Bu yönüyle sosyal bilgiler dersinde hafıza mekânları kullanılarak “sosyal bilim olarak

sosyal bilgiler” yaklaşımı da etkili olarak kullanılabilir. Öğrencilerin sosyal bilgiler

dersinde hafıza mekânları (mezar taşları, anıtlar, tarihi mekânlar vb.) ile buluşmasını sağlayarak, onlardan bu hafıza mekânları hakkında birer sosyal bilimci gibi (sosyal bilimlerin yöntemlerini kullanarak) araştırma yapmaları istenebilir (Karatekin vd., 2017).

Eğitim sistemlerinin; günümüzde yetişkinlerin bile zorlandığı bireysel, toplumsal, siyasi ve ekonomik sorunların çözümünde, çocuklara problem çözme ve karar verme gibi bir takım temel yaşam becerilerini kazandırması gerekmektedir. Sosyal bilgiler öğretiminin bir diğer yaklaşımı olan “yansıtıcı inceleme olarak sosyal bilgiler” yaklaşımının temel amacı da öğrencilere bireysel ve toplumsal problemleri tanımlama, analiz etme ve karar verme becerilerini kazandırmaktır. İstenilen amca ulaşabilmek

için içeriğinde, öğrencileri kişisel olarak etkisi altına alabilecek durumlarla ilgili konu ve problemlere yer verir (Tay, 2011).

Sosyal bilgiler dersinde hafıza mekânları kullanılarak öğrencilerin kendilerini etkileyen sorunları incelemeleri ve bu sorunların farkına varmaları sağlanarak geniş bir bakış açısıyla sosyo-politik sorunlarla ilişkilendirme yapmaları ve böylece öğrencilerin karşılaşacakları sosyal, politik ve kişisel sorunların çözümünde doğru kararlar alabilmeleri sağlanabilecektir (Doğanay, 2005). Bu bağlamda hafıza mekânları öğrencilerin sosyal bilgiler dersinde; analiz etme, problem çözme ve karar verme becerilerini geliştirmek, onların iyi bir birey ve makbul bir vatandaş olmalarını sağlamak için örnek olaylar şeklinde öğrencilerin karşısına getirilebilir (Karatekin vd., 2017). Örneğin, yardımlaşma ve dayanışmanın azaldığı, bencilliğin giderek arttığı ve insanların yalnızlaştığı günümüz toplumlarında “Bu hastalıktan nasıl kurtuluruz?” sorusunun çözümünde bir hafıza mekânı olan sadaka taşlarından yararlanılabilir (Karatekin vd., 2017).

Hafıza mekânları sosyal bilgiler dersinin amaçlarına ulaşmada da etkili olabilir. Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim Programı’nın (2018) 1. özel amacında öğrencilerin; “Türkiye

Cumhuriyeti vatandaşı olarak vatanını ve milletini seven, haklarını bilen ve kullanan, sorumluluklarını yerine getiren, millî bilince sahip birer vatandaş olarak yetişmeleri”

ifadesi yer almaktadır. Burada geçen “millî bilince sahip birer vatandaş” ifadesi geçmişten günümüze getirilen ve bir milleti bir arada tutan milli-manevi değer ve tutumların, gelenek ve göreneklerin farkında olmayı aynı zamanda bunlara sahip çıkmayı vurgulamaktadır. Sosyal bilgiler dersinde hafıza mekânlarına yer verilerek bu amaca daha kolay ulaşılabilir. Çünkü hafıza mekânları, bireylerin geçmiş, bugün ve gelecek arasında bağ kurmasını sağlarken aynı zamanda barındırdığı ve sahip olduğu güç ile bireylere içinde yaşadığı toplumun milli-manevi değerlerini, gelenek ve göreneklerini hatırlatarak o topluluğun bir parçası olduğunu hissettirir (Nora, 2006). Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim Programı’nın (2018) 4. özel amacında öğrencilerin; “Türk kültürünü ve tarihini oluşturan temel öge ve süreçleri kavrayarak millî bilincin

oluşmasını sağlayan kültürel mirasın korunması ve geliştirilmesi gerektiğini kabul etmeleri” ifadesi yer almaktadır. Bu ifade sosyal bilgiler dersinin kültürleme görevine

vurgu yapmaktadır. Safran kültürlemenin; “köklerine sıkı sıkıya bağlı kalınarak

kültürel değerlerin aktarılması ve yaşanmasıyla ve özüne dokunmadan eleştirilerek ve geliştirilerek kültürel değerlerin yaşatılmasıyla ” olabileceğini ifade etmiştir (Safran,

2008). Hafıza mekânları kullanılarak da öğrencilere etkili bir kültürleme süreci yaşatılabilir. Çünkü hafıza mekânlarının, unutulmaması gereken her olayı, her duyguyu, her değeri, her davranışı hatırlatan etkileyici bir gücü vardır (Karatekin vd., 2017).

Günümüz dünyasında hayatın her alanında birey mekânla iç içedir. Mekân, insanın bütün etkinliklerini gerçekleştirdiği ve tecrübeler edindiği yerdir. Mekân içinde yaşayanlar kişiler tarafından algılanma ve değerlendirilme biçimine göre farklı anlamlar taşır. Bu nedenle eğitim çağındaki bireylere mekânı algılama becerisinin kazandırılması önem arz etmektedir (Tümertekin & Özgüç, 2004). Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim Programı’nın (2018) 5. özel amacında da öğrencilerin; “Yaşadığı çevre

ile dünyanın genel coğrafi özelliklerini tanıyarak insan ile çevre arasındaki etkileşimi açıklamaları ve mekânı algılama becerilerini geliştirmeleri” ifadesi yer almaktadır.

Görüldüğü gibi bu amaç öğrencilerin mekânı algılama becerilerinin geliştirilmesine vurgu yapmaktadır.

Sosyal bilgiler dersinde bireyin fiziki çevresinde bulunan hafıza mekânları birer eğitimsel kaynak olarak kullanılarak bu amaca daha kolay ulaşılabilir. Böylelikle de öğrencilerin mekânı algılama becerisi geliştirilmiş olur.

Toplumsal olayların, insanların, nesnelerin ve mekânların geçmişten günümüze nasıl bir değişim ve gelişime uğradığının anlaşılabilmesi değişim ve sürekliliğin algılanabilmesi ile yakından ilgilidir. Öğrencilerin kendilerini, toplumu ve bu topluma ait kültürü tanıyabilmeleri için geçmiş, bugün ve gelecek ilişkisi içinde değişim ve sürekliliği algılamaları bu anlamda sosyal bilgileri öğrenerek içselleştirmeleri gerekmektedir (Demircioğlu & Akengin, 2006).

Bu yönüyle Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim Programı’nın (2018) değişim ve sürekliliği algılama becerisine vurgu yapılan 10. özel amacında öğrencilerin; “Farklı dönem ve

arasındaki benzerlik ve farklılıkları belirlemeleri, değişim ve sürekliliği algılamaları”

ifadesi yer almaktadır. Değişim ve sürekliliği algılama becerisi insanlara, yaşadıkları zaman başta olmak üzere geçmişten bugüne meydana gelmiş ve gelecekte de yaşanabilecek olayları insanlık tarihi içerisinde doğru yere koyma imkânı verir (Demircioğlu & Akengin, 2006). Sosyal bilgiler dersinde hafıza mekânları kullanılması değişim ve sürekliliği algılama becerisinin kazandırılması ve sosyal bilgiler dersinin bahsedilen amaca ulaşmasında etkili olabilir. Çünkü hafıza mekânları hafızaları mayalayan ve tarihi oluşturan kalıntılardır. Bir tarih içindeki anma bilincinin sürüp gittiği bu mekânların doğası gereği yeni eski üzerinde, gelecek geçmiş üzerine yerleştirilir (Nora, 2006). Farklı dönemlere ait hafıza mekânlarının tarihsel özelliği, öğrencilerin bu tarihselliği sorgulayarak; insanlar, geçmişe dair olaylar ve olgular arasındaki benzerlik ve farklılıkları belirlemelerini, dolayısıyla değişim ve sürekliliği algılamalarını kolaylaştırabilir.

Sosyal bilgiler bireylerin, birbirleriyle ve çevreleriyle arasındaki etkileşimine odaklanmıştır. Bu etkileşimin duyuşsal boyutlara da sahip olduğu söylenebilir. Bireylerin kendileri, etrafındakileri ve yaşadıkları çevre ile ilgili sahip oldukları inançlar, tutumlar ve değerler bu etkileşime etki eder (Moroz & Reynolds, 2000). Bu açıdan genelde eğitimin, özelde ise sosyal bilgiler eğitiminin, bireylerde demokratik değer, tutum ve inançlar geliştirme, sahip olduğu değerlerin farkına varma ve tüm bunların, etrafındaki insanlarla ve çevreleriyle etkileşimlerini nasıl etkilediğinin bilincinde olmalarına yardım etme hedefi vardır (Doğanay, 2011). Dolayısıyla sosyal bilgiler dersinin, belli değerleri benimsemiş bireyler yetiştirme ve bu değerleri bireylere doğru ve etkili bir şekilde aktarma konusunda önemli bir sorumluluğu olduğu söylenebilir.

Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim Programı’na (2018) göre sosyal bilgiler dersinde öğrencilere verilecek değerler; adalet, aile birliğine önem verme, bağımsızlık, barış, bilimsellik, çalışkanlık, dayanışma, duyarlılık, dürüstlük, estetik, eşitlik, özgürlük, saygı, sevgi, sorumluluk, tasarruf, vatanseverlik ve yardımseverlik şeklinde sıralanabilir (MEB, 2018). Sosyal bilgiler dersinde hafıza mekânları kullanılarak bu değerlerin tamamı öğrencilere daha kolay kazandırılabilir. Çünkü hafıza mekânlarının, bir topluluğun tarihine, kültürüne, milli- manevi değerlerine kısaca geçmişine dair ya

da sözü edilen geçmişi anımsatan simge-sembol ve anlam örüntüleriyle yüklü neredeyse her şeyi kapsayan bir özelliği vardır (Nora, 2006). Geniş kapsamlı bu özelliği göz önüne alındığında; maddi ve fikrî hafıza mekânlarının eğitimsel kaynaklara dönüştürülmesi ve bu mekânların sosyal bilgiler dersinde yer alması değer eğitiminin daha etkili olmasını sağlayabilir.

Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim Programı’nın (2018) uygulanmasında dikkat edilecek hususlar bölümünün, araştırmamızın konusu olan hafıza mekânları ile doğrudan ilişkili olduğu görülmektedir. Programın uygulanmasında dikkat edilmesi gereken hususlara bakıldığında;

1. Millî ve dinî bayramlar, mahallî kurtuluş ve kutlama günleri, önemli olaylar, belirli gün ve haftalardan yararlanılarak öğrencilerin tarihsel duyarlılığı ve milli bilinçleri geliştirilmelidir denilmektedir.

İfadede yer alan “millî ve dinî bayramlar, mahallî kurtuluş ve kutlama günleri, önemli

olaylar, belirli gün ve haftalar” Nora’nın ifadesiyle bir topluluğa ait fikrî hafıza

mekânlarıdırlar (Nora, 2006).

2. Sosyal Bilgiler öğretiminde okul dışı ortamlardan da faydalanmaya önem verilmelidir. Bu çalışmalar okulun yakın çevresinden (okul bahçesi gibi) pazaryerine, resmî dairelere, fabrikalara, sergilere, arkeolojik kazı alanlarına, atölyelere, müzelere ve tarihî mekânlara (tarihî yapılar, anıtlar, müze-kentler, savaş alanları, sanal müze gezisi vb.) yönelik olabilir. Ayrıca uygun konularda sözlü tarih ve yerel tarih çalışmaları da yapılmalıdır denilmektedir.

İfadede yer alan “arkeolojik kazı alanları, müzeler, tarihî mekânlar, (tarihî yapılar,

anıtlar, müze-kentler, savaş alanları vb.) sözlü tarih ve yerel tarih çalışmaları” da

Nora’nın ifadesiyle bir topluluğa ait hem maddi hem de fikrî hafıza mekânlarıdırlar (Nora, 2006).

3. Efsane, destan, masal, atasözü, halk hikâyesi, türkü ve şiir gibi türlerden yararlanılarak sosyal bilgiler dersi edebî ürünlerle desteklenmelidir denilmektedir.

İfadede yer alan “efsane, destan, masal, atasözü, halk hikâyesi, türkü ve şiir” gibi edebî ürünler de Nora’ya göre birer fikrî hafıza mekânıdırlar (Nora, 2006).

4. Öğrenciler; konuları sevdirecek roman, tarihî roman, hikâye, hatıra, gezi yazısı ve fıkra gibi edebî ürünler okumaya teşvik edilmelidir. Ayrıca uygun görülen kazanımlar resim, musiki, minyatür, gravür, hat, heykel, mimari, tiyatro, sinema gibi geleneksel veya modern sanat ürünleriyle desteklenmelidir denilmektedir.

İfadede yer alan “tarihî roman, hikâye, hatıra, gezi yazısı ve fıkra gibi edebî ürünler,

resim, musiki, minyatür, gravür, hat, heykel, mimari, tiyatro, sinema gibi geleneksel veya modern sanat ürünleri” yine Nora’nın ifadesiyle birer hafıza mekânıdırlar (Nora,

2006).

Görüldüğü gibi Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim Programı’nın (2018) uygulanmasında dikkat edilecek hususlar bölümünde ifade edilen; “millî ve dinî bayramlar, mahallî

kurtuluş ve kutlama günleri, önemli olaylar, belirli gün ve haftalar, arkeolojik kazı alanları, müzeler, tarihî mekânlar, (tarihî yapılar, anıtlar, müze-kentler, savaş alanları vb.) sözlü tarih ve yerel tarih çalışmaları, efsane, destan, masal, atasözü, halk hikâyesi, türkü ve şiir, tarihî roman, hikâye, hatıra, gezi yazısı ve fıkra gibi edebî ürünler, resim, musiki, minyatür, gravür, hat, heykel, mimari, tiyatro, sinema gibi geleneksel veya modern sanat ürünleri” ile sosyal bilgiler dersinin desteklenmesi,

öğrencilere konuların bu hafıza mekânları yoluyla sevdirilmesi ve okul dışı hafıza mekânlarının kullanılması tavsiye edilmektedir.

Bu bağlamda bahsedilen hafıza mekânları, sosyal bilgiler dersinde alternatif öğretim yaklaşımları olan; müzelerle, yerel ve sözlü tarih etkinlikleriyle, tarihî mekânlarla, edebî ürünlerle, şehitlik, mezarlık ve anıtlarla, tarihi şahsiyetlerle sosyal bilgiler öğretimine vurgu yapmaktadır. Bu alternatif öğretim yaklaşımları sosyal bilgiler dersinde işe koşularak genelde eğitimin özelde ise sosyal bilgiler derisinin amaçlarına ulaşması kolaylaşacaktır.

Benzer Belgeler