• Sonuç bulunamadı

2.2. SES BİLGİSİ

2.3.2. Sıfatlar

2.3.2.2. Belirtme Sıfatları

2.3.2.2.3. Soru Sıfatları

İsimleri soru yoluyla belirten bu tür sıfatlar eserde sık kullanılan sıfatlardandır. Eserde; kaç, kankı, ne ve netek sözcükleri soru sıfatlarını karşılamışlardır.

gökden ḳac ṭamla yaġmur inse gerekdür 42a/02 ābdesti bozanlar ḳac nesnedür ve ne nesnedür 83b/06

ḳanḳı ʿużūvun yumaḳ farż bilmesi üzerine nemāz ḳılmaḳ gibi farżdur 83b/02 lākin ʿilm-i ḥāl ḳanḳı ʿilimdür ʿulemā anda iḫtilāf eyledi 86b/02

77

murād itmezsin yā sen netek müslimānsıñ 84b/13

2.3.2.2.4. Belirsizlik Sıfatları

Belgisiz sıfatlar olarak da bilinen bu tür sıfatlar, bir isme gelerek ona kesinlik kazandırmaksızın belirten sıfatlardır (Atabay, Özel ve Kutluk, 2003: 71). Eserde tespit edilen belirsizlik sıfatları; az, çok, az çok, birkac, hïçbir, bunca ve niçe sözcükleridir.

gerçekim ʿavāmuñ çoġı küfür söz söylemegi az çoḳ nesne ṣanurlar 48a/17 olan kimesneye az çoḳ ʿalāmeti-le günāh üzre añmaḳdur 50a/08

zïrā ïmānsız gitmege birḳac sebeb vardur 51b/04 insān hïçbir nesne işlemege ḳādir degildür 59b/13

hïçbir yaḳada degildür deyü iʿtiḳād itmek gerekdür 44a/08

bunca kebāyiri ṣaġāʾiri işlemişlerdür birisin daḫı kendüler ve ġayrılar görmez 80a/15

bunca nefesler ve sāʿatlar ve haftalar ve aylar ve yıllardur 85b/04 niçe yıllar erleri-le yatup zinā ideler 69a/18

2.3.3. Zamirler

2.3.3.1. Şahıs Zamirleri

Şahıs zamirleri, kişi adlarının yerine kullanılan sözcüklerdir (Atabay, Özel ve Kutluk, 2003: 106). Eserde bu tür zamirler; ben, sen, ol, biz, siz ve anlar sözcükleriyle oluşturulur.

ben ümmïyem anı bilmezem deyüp 24b/02 ben daḫı içmege başladım 30a/09

ben Allāhuñ emri-le söyledim 72a/15 sen bize taḳrïr itmediñ 15b/01

78 sen daḫı ʿaḳlıñ başıña diresin 15b/10

sen ise ḫalḳdan işidüp söylediñ ve nefsiñe uydıñ deyüserdir 72a/16 ol gitdi ben ḳaldım 34a/13

muḥaḳḳaḳ bil ki ol görmez ʿaẕābı 5a/15

biz daḫı senüñ sükūtıñ sebebi-le furca bulup 15b/03 biz daḫı bunda ʿömr sermāyeseni ḫarc idüp 16a/19 biz daḫı sükūt itmiş idik 26b/15

ammā eger siz ḫayr işlemek murād itseñiz 42b/09 siz diledügiñiz işlemege ḳādir degillersiz 42b/12

siz ne buyurursız didikde hemān sāʿat peyġamber ʿaleyhiʾs-selām 26b/07 anlar benim ümmetimden degildür didi 27a/02

belki anlar ḳızlarına gelüp ḳapu arasından şöyleşdüreler 52b/14 anlar çünki fısḳ itmek dilediler 42b/18

2.3.3.2. Dönüşlülük Zamirleri

Eserde dönüşlülük zamiri günümüz Türkçesinde de olduğu gibi kendi sözcüğü ile karşılanmıştır. Eserde geçen kendi dönüşlülük zamirinin son sesinde bulunan ünlünün kimi zaman düz kimi zaman ise yuvarlak ünlü ile karşılanmış olması bu sözcükte bir imla bütünlüğünün olmadığını göstermektedir.

pes bundan maʿlūm oldı ki kişi müslim ölmek kendi elinde imiş 7a/19 kendi cürmin bilüp daḫı ziyāde itmeye 8b/17

olsa ol kişi ol ḥïnde kendi kāfir ʿavreti boş olur 31a/08 ḥattā kendü daḫı ḳabïḥine muḳirrü ve muʿterif ola 63a/03

79

kendü daḫı bu sırrı göstermege ḳādir olur 71a/07

iki ḳanatlu ḳuş gibi kendüyi kediler şerrinden yaʿni şeyṭānlar şerrinden ḫalāṣ ider 13b/17

ḥālbuki kendüyi Ehl-i Sünnet meẕhebinde ẓan ide 14a/03

Üçüncü şahıs kendisi biçiminin, Eski Anadolu Türkçesindeki pekiştirilmiş birleşik kendi öz+i zamirinde kendi öz+i > kendüzi (Korkmaz, 2007: 416) şeklinin eserde de kullanıldığı görülmüştür.

aġzından ve burnından duḫān çıḳan kāfirlere kendüzin dār-ı dünyāda teşbïhi itmiş olur 25a/07

sebebi oldur ki kendüzin kāfirlere teşbïh itmiş olur 31a/09

2.3.3.3. İşaret Zamirleri

Varlıkları, genellikle adlarını söylemeden, göstererek belirten sözcüklerdir (Atabay, Özel ve Kutluk, 2003: 109). Günümüz Türkçesinde işaret zamirleri; bu, şu,

o ve bunların çoğul şekilleri ile karşılanır. Eserde kullanılan işaret zamirleri ise; bu, şu, ol ve anlar sözcükleridir.

bu seheldür vefāt itdikde ḫalāṣ olur 30a/14 ammā bu cāʾiz degildür 30b/05

bunlaruñ her birisi demürden zencïrdür 40a/11 bunlaruñ üc yüz on üçi resūldür 61b/12

içer şunlar ki ḳalbin ala ġaflet 32b/09

şunlardan kim çarşuda ve bāzārda gezeler 63b/17

ve ʿulemā ki ehl-i şerïʿatdur sizi aldarlar ve aldaduḳları şundan maʿlūmdur ki görmez misiz 71b/18

80

ol yüz biñ oldıḳda ḫurūc idüp ol ṭarïḳe girmeyenleri ḳatıl temām ile ḳatıl idüp emvāl-i erzāḳların neheb ġāret itse gerekdür 75b/08

anları bilmek ʿulemāya lāzımdur 6a/14

risālelerin ki bu kitāba cemiʿ itdim ki bu zamānda anları bilür az ḳaldı 13a/01

2.3.3.4. Aitlik Zamirleri

evvelkisi Ādem ʿaleyhiʾs-selāmdur 45b/03

2.3.3.5. Belirsizlik Zamirleri

Belirsizlik zamirleri yerine tuttukları isimleri açık olarak göstermeyen zamirlerdir (Demirci, 2014: 56). Bir diğer ifadeyle hangi nesneyi temsil ettikleri, hangi ismin yerini tuttukları tam manasıyla belli olmayan zamirlerdir (Şahin ve diğ., 2002: 77).

ve daḫı meşāyiḫ-i ʿiẓāmdan biri eydür 34b/07 ehl-i meclisden biri ayaḳ üzere ḳalḳup 34b/08

ḥurūfïlerüñ büyüklerinden biri niçe mürïdler ile Edirnede pādişāha bulışup 76a/03

nitekim bir kimesnebir kimsenüñ eline ḳazma ve külüng ve kürek virüp 19b/01 ḳanḳısıdur her kimse bilmez 21a/01

Ḥaccāc bir günḥabsinden maḥbūsları çıḳarup yüz yigirmi üc biñ kimesnenüñ boyın urup ḳatıl eyledi 24a/02

ve daḫı pādişāhımuza duʿā itmek herkese lāzımdur 27b/16 ve daḫı herkes defter-i aʿmālın kendi oḳumaḳ ḥaḳdur 59a/02 āḫir eyitdiler gelün varalum fulān kişiyi daḫı açup görelim 33a/08 muṣāḥiblerimüzden baʿżısı eviñ olbir cānibine duḫān dikdi 26b/15

81 cümlesi ittifāḳ idüp eyitdiler 27b/04

peyġamberlerüñ çoġına böyle olmışdur 43a/19

gerçekim ʿavāmuñ çoġı küfür söz söylemegi az çoḳ nesne ṣanurlar 48a/17

2.3.3.6. Soru Zamirleri

Nesne ve kavramların yerini soru biçiminde temsil eden kelimelerdir. Bu zamirler yapım eki aldıkları bazı durumlarda, çekim eki aldıkları her durumda soru zamiri olarak kullanılabilirler (Demirci, 2014: 61). Eserde soru zamirleri; kim, ne,

ḳanḳı ve ḳanı sözcükleri ile karşılanmıştır.

bu ceremeyeyi ve bu ġarāmayı kime vireyin 94b/10

imdi ʿind-allāh ve ʿindeʾn-nās müʾmin-i kāmil kimlerdür 2a/14

Musā-yı Kāẓım ḥażretlerine maʿṣiyet kimdendür deyü süʾāl itdiler 8a/12 ïmān nedür ve neye derler 5a/01

bu dünyā serāyında mevcūd olan ḫalḳı ẕikr olunan gürūhlaruñ ḳanḳısındandur 2b/01

yā resūlullāh ʿamellerüñ efḍalı ḳanḳısıdur 86a/05 ḳanı ḳullık ḳanı ṭāʿat 35a/02

ḳanı ʿaḳlıñ utan Ḥaḳdan 35a/09

2.3.4. Zarflar

Eylemlerin, eylemsilerin, sıfatların ya da görevce kendine benzeyen sözcüklerin anlamlarını etkileyen, kimi kez güçlendirip kimi zaman kısıtlayan sözcüklere zarf denir (Atabay, Özel ve Kutluk, 2003: 83). Eserde zarflar; zaman zarfları, yer-yön zarfları, miktar zarfları, niteleme ve durum zarfları ile soru zarfları olmak üzere beş başlık altında ele alınmıştır.

82

2.3.4.1. Zaman Zarfları

Bu tür zarflar, etkiledikleri eylemleri zaman açısından belirten sözcüklerdir (Atabay, Özel ve Kutluk, 2003: 86). Zaman zarfları çekimsizdir. Yani isim çekim eki aldıklarında zarf olmaktan çıkarlar (Keskin, 2003: 109). Eserde bu türden zarfların sıkça kullanıldığı görülmüştür. Eserde zaman zarfı olarak geçen sözcükler dikkate alındığında yazarın Türkçe kökenli zaman zarfları kadar olmasa da yabancı kökenli zaman zarflarına da yer verdiği görülmüştür. Eserde kullanılan zaman zarflarından bazıları şunlardır:

şimdi bize ʿaẕāb iderler 15b/05 aña şimdi İngiliz derler 28b/05

gice ṣabāḥa degin nemāz ḳılmaḳdan ḫayırlıdur 82b/05

gice gündiz yiyüp içersin ve güler oynarsın ve müslimān geçinürsin 84b/15 ve ṭoḳuz yüz elli senesinden ṣoñra ʿavām-ı cehele cemïʿenʿilm-i ḥāl ki farż-ı ʿayndur 21a/17

gice gündiz ve yaz ve ḳış çalışup saʿy ider 18b/10

seksen yıl itdügüñ ʿameliñ żāyiʿ olup henüz daḫı müslimān olmamış olasın 16b/06

ḥālā tevbe itmeyüp ʿan ḳarïb tevbe iderem diyenler helāk oldı 27a/08

ve daḫı şimdi ḥālā feseḳa ḳahvelerinde tavli ve şaṭranc ve çenk çeġāne ki vardur anlarda ḳahve içmek ḥarāmdur 36a/03

hemān dem cimāʿ idüp fiʾl-ḥāl oġulları ṭoġar 60a/17

bugün senüñ oġluñ erden ve ʿavretden yüz yigirmi üc biñ kimesne ḳatıl itdi 24a/04

83 dün ve gün bunı durmazlar içerler 25b/09 gel imdi sen de inṣāf it 37a/07

ol kişi bir yerden düşüp hemān sāʿat ölür 29b/13 elān yine böyledür 21b/05

ve ḳıyāmetden öñdin ḳıyāmet ʿalāmetlerinden niçe nesneden ḫaber virmişdür 45b/17

ve daḫı müʾmin olanlar üstādlarından öñdin söze başlayup söylemeyeler 52a/05

kim ol melʿūn diler ṣoñ dem 37a/10

taṣavvur ve fikr itmek lāzımdur yoḳsa yarın peşïmān olınur 39a/10

Fiil kök ve gövdelerine bazı ad-çekimi ekleri almış sıfat-fiil eklerinin getirilmesiyle oluşturulan -AlI, -AndA, -DIktA/ -DuktA, -DIkçA/ -DukçA, -Ir…-IrmAz,

-iken gibi ekli zarf-fiiller de zaman zarfı görevindedir (Korkmaz, 2007: 497).

Çalışmamızın zarf-fiil bölümünde bu türden kullanımlara örnekler verildiği için bu bölümde sadece birkaç örnek verilmiştir.

müṭālaʿa idüp oḳudıḳca her lafẓındanniçe dürlü maʿnālar 2a/18

Şāma vardıḳda buzḫāneye ve meyḫāneye ve ḳahveḫāneye ṭaṭanup 15b/16 ṣaḥābe ile otururken biri bir āyet-i Ḳurʾāniyye getürdi 25a/10

duḫān içmege başlayalı dört beş yıldur ḍaʿf baṣradan ḫalāṣ buldım 29a/15

2.3.4.2. Yer-Yön Zarfları

Bu tür zarflar eylemi yer bakımından belirleyen sözcüklerdir. Yer yön zarfları ad durumu eklerini aldıklarında da zarf olarak kullanılırlar (Atabay, Özel ve Kutluk, 2003: 87). Eserde; aşağa, yukaru, ilerü, geriye, karşu, orta, canib, içerü, ard, ara ve

84 andan aşaġa ïmān olmaz 38b/02

nitekim yuḳaruda beyān olındı 58b/07

veyāḫūd yuḳaru çıḳayın mı dise ol daḫı bismillāhi dise kāfir olur 90a/10 baʿdehū ilerü varup görürler ki başınuñ ṣaçı bir ḳarış uzamış 33a/16 veyāḫūd geriye gördim yaʿni sevmez oldım dise kāfir olur 89a/12 kişi meyyitüñ yüzi ḳarşusına geçüp ayaḳ üzre ṭurup 49b/15 Ḳadrï ve Cebrï meẕhebinüñ ortasından geçüp gider 6b/17 eviñ duḫān dikilen cānibine getürüp 26b/17

Tañrı teʿālā cānibinden getürdügi nesnelerdendür 11a/16

Ḥaccāc daḫı cemāʿat-ıla yatsu nemāzın ḳılup içerü ḥareme girdi 24a/05 ʿulemā perde ardında ṣabr idemeyüp 76a/16

belki anlar ḳızlarına gelüp ḳapu arasından şöyleşdüreler 52b/14 biraz vaḳit ḳulaġını benden yaña dutasın 37b/04

2.3.4.3. Miktar Zarfları

Ölçü zarfları olarak da bilinen bu tür zarflar; bir eylemin, sıfatın ya da başka bir zarfın ölçüsünü gösterirler (Atabay, Özel ve Kutluk, 2003: 89). Eserde; denlü,

kadar, ne kadar, azcık, az, çok, pek, gāyet-ile gibi miktar zarfları kullanılmıştır.

vardıḳca yüregi noḫud deñlü ḳalup bedende ḳuvvet ḳalmayup 29b/11 irişmezse cehennemde günāhı ḳadar yanup 46b/10

ʿibādet terk itdügi ḳadar ʿaẕāb eyleye 47b/04 ve ne ḳadar baḳsañ görinmez 80a/10

85 ol ṣucı azcıḳ ṣanur daḫı ziyāde ider 65a/02

ve çoḳ olur ki şeyṭān ve nefs-i emmāre hücūm idüp 14a/04 baḳmaġa ve çoḳ yimege muʿtād itmeyeler 67b/18

muṣāḥib olmaḳdan ḳatı pek ṣaḳınmaḳ gerekdür 63a/08

dünyāya ve māla meyl eylemekden ġāyet-ile pek ṣaḳınalar 69a/05 bunuñ gibi ādem ġāyet-ile az bulınur 78a/06

ġāyet-ile ṣaḳınacaḳdur 50a/17

bu aṣıl nesnelerden oġulların ve ḳulların ġāyet-ile ḥıfẓ idüp 65a/10 bu zamānda anları bilür az ḳaldı 13a/01

2.3.4.4. Niteleme ve Durum Zarfları

Benzer Belgeler