Gayri Munsarif, Nekire Konumunda İse Munsarif Olan İsimler
Gayr-i munsarif olanlara örnek verecek olursak
ُىبضَغُ,ُىورَشُ,ُىلفِدُ,ُىزَمَجُ,ُىراب حُ,ُىلب ح
böylelikle onlar harfin yerine geçen, kelimenin kendinden olan elifler ile ayırt edilmek istenirler. Üçlü yapıya eklenip dörtlü yapan elifler ve bunların arasında ikillik alameti olarak gelen elifler de vardır.ُى َرْفُِذ
kelimesine gelince, bu konuda Araplar ihtilafa düşmüşlerdir. Derler ki buٌُةليسأُ ًى َرْفِذ
şeklinde olur. Bazıları da bu ifadeninٌُةليسأُ َى َرْفِذ
şeklinde olması gerektiğini söyler. Bu kelime her ikisinden de ayrılır. Bu ek üçlü yapıya birleşip dörtlü yapan ektir. Tıpkıُواولا
ُ
harfinin bu konumda olduğu gibi. Böylelikle bu konu dil bilgisinde iki türlü görünür.ًُىزعِم
' ya gelince, dilbilgisinde tek formda bulunur ki bu nekre durumundatenvinlenir. Bunun gibi
ُىطرلأا
'da aynı şekildedir ( hepsi sarf edilir ) Bu tefsirde hangisi daha güçlüyse o şekilde ifade edilmiştir.َُىقْلَعلا
'da böyledir. Görmez misin ki onları dişil yapacakları zaman şöyle derler ;ةاقلع
,ةاطرأ
çünkü bu ikisindeki elifler dişil elifi değildir(te'nis). Derler kiىمْهَب
müfreddir, tek bir şeyi ifade eder; çünkü buradaki dişillik elifidir,َُىمْه ب
da çoğuldur.ُ ُ لَفْعَجُ
kelimesine ek geldiği zaman bu daىطْنَبَح
ile aynı konumda olur.Sondaki tenvin eril formda ve vasıf görevinde gelmiş olur ki bu elifin dişil elifi olmadığına delalet eder. Müennes formda
ءاه
ekini alması gerekir.ًُىرَثْعبَق
kelimesi de böyledir ; çünkü sen bu elifi dişillik alameti olarak eklemedin ki senٌُةارْثعَبَق
dediğini görmez misin ? Bu dörtlü yapıya eklenen ziyade harfdir. Tıpkıسيبدرد
dediğindeءاي
harfini buna eklediğin gibi. Bazı Araplarُ َىقْلَعلا
kelimesini dişil yaparlar ve onuَُىمْه بلا
kelimesinin konumuna düşürürler ve..elifi..de..dişil..elifi..yaparlar. 'Accâc..der..ki:ُ
ُ ر وكمُ يفُ وُ َىقْلَعُ يف
ُ ُ ُ ُ ُ ُ ُ ُ ُ ُ ُ ُ ُ ُ ُ ُ ُ ُ ُ ُ ُ ُ ُ ُ ُ ُ ُ ُ ُ ُ ُ ُ ُ ُ ُ ُ ُ ُ ُ ُ ُ ُ ُ ُ ُ
ُ
ُهنونيُ ملف
ُُّنَتْسَي
ُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُُ
ُ
َُىقْلَع
veر وكم
kelimelerine dikkat edip onları tenvinlememek gerekir.ُ َىلْفِد
veىو ْرَش
kelimelerinin ikisini marife ve nekire durumlarında sarf etme. Çünkü bu kelimelerdeki elif isimleri kuralsız çoğul yapan eliftir. Eğerىلَابَح
dersen mana olarak cümleye dişillik tâ'sı girer. Ona asla yapı olarakءاب
harfi eklenmez tıpkıنونلا
harfini de aynı muamaleye tabii tuttukları gibi ;ُ نَشْع َر
,ءات
harfinin kelimeye girmesi ileةتْبَنَس
, veُتيرْفع
örnekleri de bu kapsamdadır. Görmez misin ki ;ًُىزَمَج
kelimesinin köküne harf eklenir, ardından bunu 3 hareke izler ki dişillik elifi dışındaki elif üzerine bir şey eklenmez (bina edilmez) örneğin;لا
نون
ُ
harfininُ نَشْع َرُُ
kelimesine eklendiği gibi, ardından bu kelimeye üç hareke eklenir ki kelimenin dört harfi mevcuttur. Çünkü bu harfler yapının üzerine eklenip kelimeyi türeten harfler değillerdir. Mana olarak kelimeye girdiklerinde ve asıl harflerinden uzaklaştığında onu sarf etmeyi terk ederler, tıpkıد ِجَاسَم
kelimesini sarf etmeyi terk ettikleri gibi. Üç harekeye sahip olup dört harften oluştuğu için bu kuralsız çoğul yapısıdır ve netice olarak da bu kelime sarf edilmez.ىسوم
veىسيع
kelimelerine gelince onlar arapça asıllı olmayan yabancı iki kelimedir,marife ve nekire oldukları zaman o ikisini sarf etme. Böylelikle bukelimesi ise,
ىلعِف
veznindendir ; bundakiءاي
harfiىزعم
kelimesindekiءاي
harfinin konumunda, dörtlü yapıya eklenen bir ektir.ُديدحلاُىسوم
bu cümledeىسوم
kelimesiلَعْف م
veznindendir.Bununla bir kişiyi isimlendirirsen, onu sarf etme çünkü oىزعِم
konumunda müennestir; ancakىسوم
kelimesindekiءاي
harfi böyle değildir, bu kelimenin kendisinde bulunan bir harftir.7.3..Marife..Konumunda..Gayr-ı..Munsarif..Olan..İsimler
لا
نون
harfi,ُىرشب
örneğindekiُElif’in yerine geçmez, onunla aynı konumda değildir ve ona
benzemez. Bunun gibiىلعف
vezninde bütün ziyade olarak gelen nunların dişil formları bulunmaz. Örneğin ;ُ ناسنإُ,ُ ناحرِسُ,ُ نَاير عُ
.ُ حادرِس
örneği bu harfin ziyadeliğine delil teşkil eder. Araplarٌُناحرس
diyerek bunuُ حادرِس
ile aynı vezne koymak isterler tıpkıَُىزعم
kelimesiniُ ع َرْجِه
kelimesinin veznine koymak istedikleri gibi. Bunlardan biri deٌُنَاغْب ِض
kelimesidir ki ziyadesinin delili olarakعابَّضلا
veُ عْبَّضلا
sözleri ve bunun benzerleri gösterilebilir. Bu gruba örnek çoktur. Fiilde ziyadelik yahut ziyade olmayan, ya da çoğul veya masdar ya da dişil form ifade edildiğindeع بَضلا
kelimesi ve benzerleri örnek gösterilebilir.Bu kelimenin sonunu marife ve nekire durumda sonları sarf edilmeyenlerin sonu gibi düşünüp onu sarf etmemeleri yönünde bir ifade kullanırsak
ًُلكفأ
kelimesini marife ve nekradurumda kendisine tenvin bitişmeyenlerle aynı konumda görmüş oluruz. Böylelikleلعفأ
vezni sıfat olmuş olur çünkü o ,لعف
vezni yerindedir. Buىلعَف
vezninden olanُنلعف
babının aslında bulunan elif’ten sonra gelenنونلا
’dur. Tıpkı aslıلاعفأ
vezninden olanلعفأ
yapısı gibi. Tenvinin kendisinde ağır bastığı zaman nekradurumda gelirse sarf edilenlerden olmuş olur ki bu da aslında bulunan ziyadeler yerinde olmuş olur-öyle kabul edilir. Eğerناحرس
kelimesi ile küçültme yaparak bununla bir kişiyi adlandırırsanٌُنيحير س
demen gerekir ki ayrıca bunu sarf da etmelisin. Bu durumda onun sonu ,نابضغ
kelimesinin sonuna benzemiş oldu.Çünkü sen,
نابضغ
ile küçültme yaptığındaنابيَض غ
dedin ki bu daَُنيلسِغ
veنينس
yerinde olmuş oldu.هذهٌُنينسُُ
dediklerini gördüğün gibi. Bütün ziyade nun harflerini sarf edin dersenُ نَشْع َر
kelimesindekini sarf etmeyi terk etmen gerekir. Fakat senنابضغ
kelimesinin sonundaki gibi olmayan nunları sarf edin dersen bu ilk harfleri ziyade olupلَعَف
vezninden olmayanları sarf edin demenle aynı olur. Bunu sarf etmemin sebebi onunلاعفأ
vezninden olanlara benzememesidir dersen böylelikle küçültme yaptığında bu kelimenin sonuنابضغ
kelimesinin sonuna benzemediğinden onu şimdi sarf etmiş olursun. Bu ifade, Ebû Amr, el- Halîl ve Yûnus'a aittir. Eğer bir kişiyi
نَبَّتلا
kelimesinden gelenنَا بَت
, ya daنمسلا
kelimesinden gelenناَّمس
ya daنا ْحط
kelimelerinden biri ile adlandırırsan, nekire ve marife durumda onu sarf et. Çünkü bunlardaki nûn harfi kelimenin aslındandır. Tıpkıُ داَّمح
kelimesindeki dâl harfi gibi.ناقهد
ile isimlendirilen kişiden sorarlarsa onlara bunun ;ُن قْهدَّتلا
kelimesinden gelen bir isim olup sarf edildiğini söyle. Bunun gibiناطيش
kelimesi deُنطيشتلاُ
kelimesinden gelirse aynı hüküm geçerlidir. Fiil aslında sabit olan nûn harfi faale vezni için kendisinde sabit olarak mevcut ise eğer bu bizim verdiğimiz örneklerin misali gibidir ve nûn kelimenin aslından kabul edilir.ُ ناقهد
kelimesi,ُ قهَّدلا
kelimesinden veُ ناطيش
kelimesiُطَّيش
kelimesinden gelirse bunları sarf eme. El-Halîlُنا َّر م
kişi adı olursa hükmü nedir diye sordu. Dedim ki, onu sarf ederim çünküُ نا َّر ملا
‘in harfleri için isimlendirildiğinde o,ُلاَّعف
vezninden olurةضو م ح
kelimesininُ َضاَّم حلا
şeklinde isimlendirildiği gibi.ًُانانْيَف
kelimesi, kişi adı olursa hükmü nedir diye sorulduğunda munsariftir cevabını alırız. Çünküٌُلاعْيَف
veznindendir. O kişinin saçları için bir tabir kullanmak istersen bu ,نون ف
şeklinde ifade edilir. Tıpkı “ağaçların dalları” anlamındaنانفأُرجشلاُ
dediğin gibi. Onaُ ناويِد
kelimesinin hükmünü sordum. Dedi ki; buُ طاريق
kelimesi ile aynı durumdadır. Çünkü o, yaniُ ناويِد
kelimesi,تن َّود
kelimesinden gelir ve kimٌُناويد
derse buراطْيَب
ile aynı konumdadır. Onaناَّم ر
kelimesini sordum. Dedi ki; onu sarf etmem ve onu bilinen bir manası olmadığı sürece onu genellerim. Onaنادْعَس
veناج ْرَم
kelimeleri hakkında sordum. Dedi ki; Bunlardakiنونلا
harflerinin ziyade olduğuna dair şüphem yoktur. Çünkü sözde onunُ حادرِس
gibi bir kullanımı mevcut değildir.ُ حادرِس
kelimesi, tamlayan olmadığı zamanlar dışındaٌُللعف
vezninde gelmez. Ancak tamlayan durumunda bu vezinde gelebilir. Açıklaması da rivayeti deُ ناير ع
kelimesinin açıklaması ve rivayeti ile aynıdır.olarak kullanıldığından dolayı sarf edilmesi uygun görülür. Arapların onu ziyade harfi olarak kabul ettikleri bilinir. Tıpkı ;