• Sonuç bulunamadı

1. GİRİŞ

5.1. Sonuçlar

Üniversite öğrencilerinin görüşlerine göre öğretim elemanlarının sergilediği istenmeyen davranışları belirlemek için yapılan bu araştırmada ulaşılan sonuçlar araştırmanın alt problemlerine göre aşağıda sıralanmıştır.

5.1.1. Birinci Alt Probleme İlişkin Sonuçlar

Araştırmanın birinci alt problemi “Öğretim elemanları tarafından sergilenen istenmeyen davranışlara ilişkin öğrenci algıları ne düzeydedir?” olarak düzenlenmiştir.

Bu alt probleme yanıt bulmak amacıyla yapılan analizler sonucunda:

Araştırmaya katılan öğrencilerin görüşlerine göre öğretim elemanlarının istenmeyen davranışlar ölçeğinden aldıkları puanların aritmetik ortalaması sınıf içi iletişim boyutu için “X=20.98”, zaman yönetimi boyutu için “X=12.94”, öğretimin yönetimi boyutu için “X=16.20”, sınıf dışı iletişim boyutu için “X=8.44” ve derse katılım boyutu için “X=8.63” olarak hesaplanmıştır. Bu bulgudan hareketle araştırmaya katılan öğrenciler:

Sınıf içi iletişim boyutunda yer alan ifadelere nadiren düzeyinde katıldıkları, başka bir ifadeyle öğretim elemanlarının sınıf içi iletişim boyutunda nadiren istenmeyen davranış sergiledikleri görüşündedirler.

Zaman yönetimi boyutunda yer alan ifadelere nadiren düzeyinde katıldıkları, başka bir ifadeyle öğretim elemanlarının zaman yönetimi boyutunda nadiren istenmeyen davranış sergiledikleri görüşündedirler.

Öğretimin yönetimi boyutunda yer alan ifadelere bazen düzeyinde katıldıkları, başka bir ifadeyle öğretim elemanlarının öğretimin yönetimi boyutunda bazen istenmeyen davranış sergiledikleri görüşündedirler.

Sınıf dışı iletişim boyutunda yer alan ifadelere nadiren düzeyinde katıldıkları, başka bir ifadeyle öğretim elemanlarının sınıf dışı iletişim boyutunda nadiren istenmeyen davranış sergiledikleri görüşündedirler.

Derse katılım boyutunda yer alan ifadelere nadiren düzeyinde katıldıkları, başka bir ifadeyle öğretim elemanlarının derse katılım boyutunda nadiren istenmeyen davranış sergiledikleri görüşündedirler.

5.1.2. İkinci Alt Probleme İlişkin Sonuçlar

Araştırmanın ikinci alt problemi; “Öğretim elemanları tarafından sergilenen istenmeyen davranışlar, öğrenim görülen fakülteye göre anlamlı bir farklılık göstermekte midir?” biçiminde ifade edilmişti. Bu alt problem ile ilgili şu sonuçlara ulaşılmıştır:

Fakülte değişkenine göre yapılan analiz sonuçlarından elde edilen bulgular incelendiğinde, araştırmaya katılan üniversite öğrencilerinin görüşlerine göre öğretim elemanlarının istenmeyen davranışları fakülte değişkenine göre tüm boyutlar açısından anlamlı farklılık göstermiştir.

a. Sınıf içi iletişim boyutu açısından bakıldığında, eğitim ve iktisat fakültelerinde öğrenim gören öğrencilerin, fen edebiyat fakültesinde öğrenim gören öğrencilere göre daha düşük aritmetik ortalamalara sahip oldukları görülmektedir. Bununla birlikte eğitim ve iktisat fakültelerinde öğrenim gören öğrencilerin, mühendislik fakültesinde öğrenim gören öğrencilere göre daha düşük aritmetik ortalamalara sahip oldukları görülmektedir. Etki büyüklüğünü belirlemek üzere hesaplanan eta-kare (η²= .03) değerinden hareketle sınıf içi iletişim boyutu açısından fakülte değişkeninin düşük etki büyüklüğüne sahip olduğu belirlenmiştir.

b. Zaman yönetimi boyutu açısından bakıldığında, eğitim ve iktisat fakültelerinde öğrenim gören öğrencilerin, fen edebiyat fakültesinde öğrenim gören öğrencilere göre daha düşük aritmetik ortalamalara sahip oldukları görülmektedir. Etki büyüklüğünü belirlemek üzere hesaplanan eta-kare (η²=

.02) değerinden hareketle zaman yönetimi boyutu açısından fakülte değişkeninin düşük etki büyüklüğüne sahip olduğu belirlenmiştir.

c. Öğretimin yönetimi boyutu açısından bakıldığında, eğitim fakültesinde öğrenim gören öğrencilerin, mühendislik fakültesinde öğrenim gören öğrencilere göre daha düşük aritmetik ortalamalara sahip oldukları görülmektedir. Etki büyüklüğünü belirlemek üzere hesaplanan eta-kare (η²= .01) değerinden hareketle öğretim yönetimi boyutu açısından fakülte değişkeninin düşük etki büyüklüğüne sahip olduğu belirlenmiştir.

d. Sınıf dışı iletişim boyutu açısından bakıldığında, fen edebiyat ve mühendislik fakültelerinde öğrenim gören öğrencilerin, eğitim fakültesinde öğrenim gören öğrencilere göre daha yüksek aritmetik ortalamalara sahip oldukları görülmektedir. Etki büyüklüğünü belirlemek üzere hesaplanan eta-kare (η²= .02) değerinden hareketle sınıf dışı iletişim boyutu açısından fakülte değişkeninin düşük etki büyüklüğüne sahip olduğu belirlenmiştir.

e. Derse katılım boyutu açısından bakıldığında, eğitim ve iktisat fakültelerinde öğrenim gören öğrencilerin, mühendislik fakültesinde öğrenim gören öğrencilere göre daha düşük aritmetik ortalamalara sahip oldukları görülmektedir. Etki büyüklüğünü belirlemek üzere hesaplanan eta-kare (η²=

.01) değerinden hareketle derse katılım boyutu açısından fakülte değişkeninin düşük etki büyüklüğüne sahip olduğu belirlenmiştir.

5.1.3. Üçüncü Alt Probleme İlişkin Sonuçlar

Araştırmanın üçüncü alt problemi; “Öğretim elemanları tarafından sergilenen istenmeyen davranışlar öğrenim görülen sınıf düzeyine göre anlamlı bir farklılık göstermekte midir?” biçiminde ifade edilmiştir. Sınıf değişkenine göre yapılan analiz sonuçlarından elde edilen bulgular incelendiğinde, araştırmaya katılan üniversite öğrencilerinin görüşlerine göre öğretim elemanlarının istenmeyen davranışlarında sınıf değişkeninde göre anlamlı farklılık görülmemiştir. Başka bir ifadeyle farklı sınıflardaki öğrencilerin öğretim elemanlarının istenmeyen davranışlarına ilişkin benzer algılara sahip olduğu belirlenmiştir.

5.1.4. Dördüncü Alt Probleme İlişkin Sonuçlar

Araştırmanın dördüncü alt problemi; “Öğretim elemanları tarafından sergilenen istenmeyen davranışlar, aynı öğretim elemanından daha önce başka ders alma durumuna göre anlamlı bir farklılık göstermekte midir?” biçiminde ifade edilmiştir. Bu alt problem ile ilgili şu sonuçlara ulaşılmıştır:

Başka ders alma değişkenine göre yapılan analiz sonuçlarından elde edilen bulgular incelendiğinde, araştırmaya katılan üniversite öğrencilerinin görüşlerine göre öğretim elemanlarının istenmeyen davranışları başka ders alma değişkenine göre sınıf içi iletişim, zaman yönetimi ve öğretimin yönetimi boyutlarında anlamlı fark gösterirken, sınıf dışı iletişim ve derse katılım boyutlarında anlamlı farklılık göstermemiştir.

a. Sınıf içi iletişim boyutu açısından bakıldığında, değerlendirilen öğretim elemanından daha önce başka ders almış olan üniversite öğrencilerinin, değerlendirilen öğretim elemanından daha önce başka ders almamış olan üniversite öğrencilerine göre daha yüksek aritmetik ortalamalara sahip oldukları görülmektedir. Bu bulguya göre başka ders alma değişkeni ile sınıf içi iletişimde sergilenen istenmeyen davranış arasında anlamlı bir ilişki olduğu söylenebilir. Ancak etki büyüklüğünü belirlemek üzere hesaplanan η2 ve Cohen’in d katsayılarından hareketle, sınıf içi iletişim açısından başka ders alma değişkeninin oldukça küçük etki büyüklüğüne sahip olduğu,

dolayısıyla ortaya çıkan manidar farklılığın sorgulanabilir olduğu belirlenmiştir.

b. Zaman yönetimi boyutu açısından bakıldığında, değerlendirilen öğretim elemanından daha önce başka ders almış olan üniversite öğrencilerinin, değerlendirilen öğretim elemanından daha önce başka ders almamış olan üniversite öğrencilerine göre daha yüksek aritmetik ortalamalara sahip oldukları görülmektedir. Bu bulguya göre başka ders alma değişkeni ile zaman yönetiminde sergilenen istenmeyen davranış arasında anlamlı bir ilişki olduğu söylenebilir. Ancak etki büyüklüğünü belirlemek üzere hesaplanan η2 ve Cohen’in d katsayılarından hareketle, zaman yönetimi açısından başka ders alma değişkeninin oldukça küçük etki büyüklüğüne sahip olduğu belirlenmiştir.

c. Öğretimin yönetimi boyutu açısından bakıldığında, değerlendirilen öğretim elemanından daha önce başka ders almış olan üniversite öğrencilerinin, değerlendirilen öğretim elemanından daha önce başka ders almamış olan üniversite öğrencilerine göre daha yüksek aritmetik ortalamalara sahip oldukları görülmektedir. Bu bulguya göre başka ders alma değişkeni ile öğretimin yönetiminde sergilenen istenmeyen davranış arasında anlamlı bir ilişki olduğu söylenebilir. Ancak etki büyüklüğünü belirlemek üzere hesaplanan η2 ve Cohen’in d katsayılarından hareketle, öğretimin yönetimi açısından başka ders alma değişkeninin oldukça küçük etki büyüklüğüne sahip olduğu belirlenmiştir.

d. Başka ders alma değişkenine göre öğretim elemanlarının sergiledikleri istenmeyen davranışlar sınıf dışı iletişim boyutuna istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık göstermemiştir. Bu bulgudan hareketle, değerlendirilen öğretim elemanından daha önce başka ders alan öğrencilerle, almayan öğrencilerin sınıf dışı iletişim boyutunda öğretim elemanlarının istenmeyen davranışlarına ilişkin benzer algılara sahip olduğu belirlenmiştir.

e. Başka ders alma değişkenine göre öğretim elemanlarının sergiledikleri istenmeyen davranışlar derse katılım boyutuna istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık göstermemiştir. Bu bulgudan hareketle, değerlendirilen öğretim elemanından daha önce başka ders alan öğrencilerle, almayan öğrencilerin derse katılım boyutunda öğretim elemanlarının istenmeyen davranışlarına ilişkin benzer algılara sahip olduğu belirlenmiştir.

5.1.5. Beşinci Alt Problemlere ilişkin Sonuçlar

Araştırmanın beşinci alt problemi; “Öğretim elemanları tarafından sergilenen istenmeyen davranışlar ders alınan öğretim elemanının unvanına göre anlamlı bir farklılık göstermekte midir?” biçiminde ifade edilmiştir. Bu alt problem ile ilgili şu sonuçlara ulaşılmıştır:

Unvan değişkenine göre yapılan analiz sonuçlarından elde edilen bulgular incelendiğinde, araştırmaya katılan üniversite öğrencilerinin görüşlerine göre öğretim elemanlarının istenmeyen davranışları unvan değişkenine göre, zaman yönetimi ve öğretimin yönetimi boyutlarında anlamlı bir fark görülmemiştir. Sınıf içi iletişim, sınıf dışı iletişim ve derse katılım boyutlarında ise anlamlı bir fark çıkmıştır.

a. Sınıf içi iletişim boyutu açısından bakıldığında, değerlendirilen öğretim elemanlarının, değerlendirilen öğretim üyelerine göre daha yüksek aritmetik ortalamalara sahip oldukları görülmektedir. Bu bulguya göre unvan değişkeni ile sınıf içi iletişimde sergilenen istenmeyen davranış arasında anlamlı bir ilişki olduğu söylenebilir. Ancak etki büyüklüğünü belirlemek üzere hesaplanan η2 ve Cohen’in d katsayılarından hareketle, sınıf içi iletişim açısından unvan değişkeninin oldukça küçük etki büyüklüğüne sahip olduğu, dolayısıyla ortaya çıkan manidar farklılığın sorgulanabilir olduğu belirlenmiştir.

b. Unvan değişkenine göre öğretim elemanlarının sergiledikleri istenmeyen davranışlar zaman yönetimi boyutunda istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık göstermemiştir. Bu bulgudan hareketle, öğrencilerin değerlendirdikleri öğretim elemanının unvanı değişkenine göre zaman

yönetimi boyutunda öğretim elemanlarının gösterdiği istenmeyen davranışlara ilişkin benzer algılara sahip olduğu belirlenmiştir.

c. Unvan değişkenine göre öğretim elemanlarının sergiledikleri istenmeyen davranışlar öğretimin yönetimi boyutunda istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık göstermemiştir. Bu bulgudan hareketle, öğrencilerin değerlendirdikleri öğretim elemanının unvanı değişkenine göre öğretimin yönetimi boyutunda öğretim elemanlarının gösterdiği istenmeyen davranışlara ilişkin benzer algılara sahip olduğu belirlenmiştir.

d. Sınıf dışı iletişim boyutu açısından bakıldığında, değerlendirilen öğretim elemanlarının, değerlendirilen öğretim üyelerine göre daha yüksek aritmetik ortalamalara sahip oldukları görülmektedir. Bu bulguya göre unvan değişkeni ile sınıf dışı iletişimde sergilenen istenmeyen davranış arasında anlamlı bir ilişki olduğu söylenebilir. Ancak etki büyüklüğünü belirlemek üzere hesaplanan η2 ve Cohen’in d katsayılarından hareketle, sınıf dışı iletişim açısından unvan değişkeninin oldukça küçük etki büyüklüğüne sahip olduğu belirlenmiştir.

e. Derse katılım boyutu açısından bakıldığında, değerlendirilen öğretim elemanlarının, değerlendirilen öğretim üyelerine göre daha yüksek aritmetik ortalamalara sahip oldukları görülmektedir. Bu bulguya göre unvan değişkeni ile derse katılımda sergilenen istenmeyen davranış arasında anlamlı bir ilişki olduğu söylenebilir. Ancak etki büyüklüğünü belirlemek üzere hesaplanan η2 ve Cohen’in d katsayılarından hareketle, derse katılım açısından unvan değişkeninin oldukça küçük etki büyüklüğüne sahip olduğu belirlenmiştir.

5.1.6. Altıncı Alt Probleme İlişkin Sonuçlar

Araştırmanın altıncı alt problemi; “Öğretim elemanları tarafından sergilenen istenmeyen davranışlar, dersin alan dersi olup olmaması durumuna göre anlamlı bir farklılık göstermekte midir?” biçiminde ifade edilmiştir. Alan değişkenine göre yapılan

analiz sonuçlarından elde edilen bulgular incelendiğinde, araştırmaya katılan üniversite öğrencilerinin görüşlerine göre öğretim elemanlarının istenmeyen davranışlarında alan değişkeninde göre anlamlı farklılık görülmemiştir. Başka bir ifadeyle öğretim elemanının alan dersine veya alan dışı derse girmesine ilişkin sergilenen istenmeyen davranışlarda öğrencilerin benzer algılara sahip olduğu belirlenmiştir.

5.1.7. Yedinci Alt Probleme İlişkin Sonuçlar

Araştırmanın yedinci alt problemi; “Öğretim elemanları tarafından sergilenen istenmeyen davranışlar öğrencinin bölümü isteyerek okuma durumuna göre anlamlı bir farklılık göstermekte midir?” biçiminde ifade edilmiştir. Bölüm istek değişkenine göre yapılan analiz sonuçlarından elde edilen bulgular incelendiğinde, araştırmaya katılan üniversite öğrencilerinin görüşlerine göre öğretim elemanlarının istenmeyen davranışları bölüm istek değişkenine göre tüm boyutlar açısından anlamlı farklılık göstermiştir.

a. Sınıf içi iletişim boyutu açısından bakıldığında, bölümünde istemeden okuyan öğrencilerin, bölümünü isteyerek okuyan öğrencilere göre daha yüksek aritmetik ortalamalara sahip oldukları görülmektedir. Bu bulguya göre bölüm istek değişkeni ile sınıf içi iletişimde sergilenen istenmeyen davranış arasında anlamlı bir ilişki olduğu söylenebilir. Ancak etki büyüklüğünü belirlemek üzere hesaplanan η2 ve Cohen’in d katsayılarından hareketle, sınıf içi iletişim açısından bölüm istek değişkeninin oldukça küçük etki büyüklüğüne sahip olduğu, dolayısıyla ortaya çıkan manidar farklılığın sorgulanabilir olduğu belirlenmiştir.

b. Zaman yönetimi boyutu açısından bakıldığında, bölümünde istemeden okuyan öğrencilerin, bölümünü isteyerek okuyan öğrencilere göre daha yüksek aritmetik ortalamalara sahip oldukları görülmektedir. Bu bulguya göre bölüm istek değişkeni ile zaman yönetiminde sergilenen istenmeyen davranış arasında anlamlı bir ilişki olduğu söylenebilir. Ancak etki büyüklüğünü belirlemek üzere hesaplanan η2 ve Cohen’in d katsayılarından

hareketle, zaman yönetimi açısından bölüm istek değişkeninin oldukça küçük etki büyüklüğüne sahip olduğu belirlenmiştir.

c. Öğretimin yönetimi boyutu açısından bakıldığında, bölümünde istemeden okuyan öğrencilerin, bölümünü isteyerek okuyan öğrencilere göre daha yüksek aritmetik ortalamalara sahip oldukları görülmektedir. Bu bulguya göre bölüm istek değişkeni ile öğretimin yönetiminde sergilenen istenmeyen davranış arasında anlamlı bir ilişki olduğu söylenebilir. Ancak etki büyüklüğünü belirlemek üzere hesaplanan η2 ve Cohen’in d katsayılarından hareketle, öğretimin yönetimi açısından bölüm istek değişkeninin oldukça küçük etki büyüklüğüne sahip olduğu belirlenmiştir.

d. Sınıf dışı iletişim boyutu açısından bakıldığında, bölümünde istemeden okuyan öğrencilerin, bölümünü isteyerek okuyan öğrencilere göre daha yüksek aritmetik ortalamalara sahip oldukları görülmektedir. Bu bulguya göre bölüm istek değişkeni ile sınıf dışı iletişimde sergilenen istenmeyen davranış arasında anlamlı bir ilişki olduğu söylenebilir. Ancak etki büyüklüğünü belirlemek üzere hesaplanan η2 ve Cohen’in d katsayılarından hareketle, sınıf dışı iletişim açısından bölüm istek değişkeninin oldukça küçük etki büyüklüğüne sahip olduğu belirlenmiştir.

e. Derse katılım boyutu açısından bakıldığında, bölümünde istemeden okuyan öğrencilerin, bölümünü isteyerek okuyan öğrencilere göre daha yüksek aritmetik ortalamalara sahip oldukları görülmektedir. Bu bulguya göre bölüm istek değişkeni ile derse katılımda sergilenen istenmeyen davranış arasında anlamlı bir ilişki olduğu söylenebilir. Ancak etki büyüklüğünü belirlemek üzere hesaplanan η2 ve Cohen’in d katsayılarından hareketle, derse katılım açısından bölüm istek değişkeninin oldukça küçük etki büyüklüğüne sahip olduğu belirlenmiştir.

5.1.8. Sekizinci Alt Probleme İlişkin Sonuçlar

Araştırmanın sekizinci alt problemi; “Öğretim elemanları tarafından sergilenen istenmeyen davranışlar öğrencinin cinsiyetine göre anlamlı bir farklılık göstermekte midir?” biçiminde ifade edilmiştir. Cinsiyet değişkenine göre yapılan analiz sonuçlarından elde edilen bulgular incelendiğinde, araştırmaya katılan üniversite öğrencilerinin görüşlerine göre öğretim elemanlarının istenmeyen davranışları cinsiyet değişkenine göre tüm boyutlar açısından anlamlı farklılık göstermiştir.

a. Sınıf içi iletişim boyutu açısından bakıldığında, erkek öğrencilerin, kız öğrencilere göre daha yüksek aritmetik ortalamalara sahip oldukları görülmektedir. Bu bulguya göre cinsiyet değişkeni ile sınıf içi iletişimde sergilenen istenmeyen davranış arasında anlamlı bir ilişki olduğu söylenebilir. Ancak etki büyüklüğünü belirlemek üzere hesaplanan η2 ve Cohen’in d katsayılarından hareketle, sınıf içi iletişim açısından cinsiyet değişkeninin oldukça küçük etki büyüklüğüne sahip olduğu, dolayısıyla ortaya çıkan manidar farklılığın sorgulanabilir olduğu belirlenmiştir.

b. Zaman yönetimi boyutu açısından bakıldığında, erkek öğrencilerin, kız öğrencilere göre daha yüksek aritmetik ortalamalara sahip oldukları görülmektedir. Bu bulguya göre cinsiyet değişkeni ile zaman yönetiminde sergilenen istenmeyen davranış arasında anlamlı bir ilişki olduğu söylenebilir. Ancak etki büyüklüğünü belirlemek üzere hesaplanan η2 ve Cohen’in d katsayılarından hareketle, zaman yönetimi açısından cinsiyet değişkeninin oldukça küçük etki büyüklüğüne sahip olduğu belirlenmiştir.

c. Öğretimin yönetimi boyutu açısından bakıldığında, erkek öğrencilerin, kız öğrencilere göre daha yüksek aritmetik ortalamalara sahip oldukları görülmektedir. Bu bulguya göre cinsiyet değişkeni ile öğretimin yönetiminde sergilenen istenmeyen davranış arasında anlamlı bir ilişki olduğu söylenebilir. Ancak etki büyüklüğünü belirlemek üzere hesaplanan η2 ve Cohen’in d katsayılarından hareketle, öğretimin yönetimi açısından cinsiyet değişkeninin oldukça küçük etki büyüklüğüne sahip olduğu belirlenmiştir.

d. Sınıf dışı iletişim boyutu açısından bakıldığında, erkek öğrencilerin, kız öğrencilere göre daha yüksek aritmetik ortalamalara sahip oldukları görülmektedir. Bu bulguya göre cinsiyet değişkeni ile sınıf dışı iletişimde sergilenen istenmeyen davranış arasında anlamlı bir ilişki olduğu söylenebilir. Ancak etki büyüklüğünü belirlemek üzere hesaplanan η2 ve Cohen’in d katsayılarından hareketle, sınıf dışı iletişim açısından cinsiyet değişkeninin oldukça küçük etki büyüklüğüne sahip olduğu belirlenmiştir.

e. Derse katılım boyutu açısından bakıldığında, erkek öğrencilerin, kız öğrencilere göre daha yüksek aritmetik ortalamalara sahip oldukları görülmektedir. Bu bulguya göre cinsiyet değişkeni ile derse katılımda sergilenen istenmeyen davranış arasında anlamlı bir ilişki olduğu söylenebilir. Ancak etki büyüklüğünü belirlemek üzere hesaplanan η2 ve Cohen’in d katsayılarından hareketle, derse katılım açısından cinsiyet değişkeninin oldukça küçük etki büyüklüğüne sahip olduğu belirlenmiştir.