• Sonuç bulunamadı

1. GİRİŞ

4.4. Dördüncü Alt Probleme İlişkin Bulgular ve Yorumlar

Araştırmanın dördüncü alt problemi; “Öğretim elemanları tarafından sergilenen istenmeyen davranışlar, aynı öğretim elemanından daha önce başka ders alma durumuna göre anlamlı bir farklılık göstermekte midir?” biçiminde ifade edilmiştir.

Araştırmanın bu alt problemine yanıt bulmak için elde edilen veriler üzerinde başka ders alma değişkeni için analiz sonuçları Tablo 11’de verilmiştir.

Tablo 11

Öğretim Elemanları Tarafından Sergilenen İstenmeyen Davranışların Aynı Öğretim Elemanından Daha Önce Başka Ders Alma Durumuna Göre Analiz Sonuçları

Boyut

Tablo 11’de görüldüğü gibi istenmeyen davranışlar ölçeğinin, sınıf dışı iletişim ve derse katılım boyutlarında, başka ders alma değişkenine göre anlamlı bir fark görülmemiştir. Sınıf içi iletişim, zaman yönetimi ve öğretimin yönetimi boyutlarında ise anlamlı bir fark çıkmış ve bu fark evet diyenlerin lehinedir. Başka bir ifadeyle sınıf içi iletişim boyutu açısından bakıldığında, değerlendirilen öğretim elemanından daha önce başka ders almış olan üniversite öğrencilerinin (X=21.63), değerlendirilen öğretim elemanından daha önce başka ders almamış olan üniversite öğrencilerine (X=20.10) göre daha yüksek aritmetik ortalamalara sahip oldukları görülmektedir. Bu bulguya göre başka ders alma değişkeni ile sınıf içi iletişimde sergilenen istenmeyen davranış arasında anlamlı bir ilişki olduğu söylenebilir, t(1017)=2.467, p<.05.Bu bulgudan yola çıkarak sınıf içi iletişim boyutunda öğretim elemanlarının gösterdikleri istenmeyen davranışlar, öğrencinin değerlendirdiği öğretim elemanından daha önce ders alıp almaması ile ilişkili olduğu söylenebilir. Bu ilişkinin ne düzeyde anlamlı olduğunu belirlemek üzere, elde edilen veriler üzerinden eta kare (η2) ve Cohen d katsayıları hesaplanmıştır. Başka ders alma değişkeninin, öğretim elemanlarının sınıf yönetiminde sergiledikleri istenmeyen davranışlar üzerindeki etki büyüklüğünü test etmek için hesaplanan eta kare (η2) değerlerine göre, başka ders alma değişkeninin sınıf içi iletişimde istenmeyen davranışlar üzerinde “küçük” etkiye (η2=.01) sahip olduğu ifade edilebilir. Hesaplanan η2 değerinden hareketle (.01), sınıf içi iletişim boyutundan aldıkları puanlara ait gözlenen varyansın yaklaşık olarak % 1’inin başka ders alma değişkenine bağlı olduğu söylenebilir. Öte yandan hesaplanan Cohen d değeri (.02)’dir.

Diğer bir ifadeyle “küçük” etki büyüklüğüne sahip olduğu söylenebilir. Bu sonuca göre değerlendirilen öğretim elemanından daha önce başka ders alan ve almayan öğrencilerin ortalama puanları arasındaki farkın (.02) standart sapma kadar olduğunu gösterir. Bu sonuca göre başka ders alma değişkeninin oldukça “küçük” etki büyüklüğüne sahip olduğu belirlenmiştir.

Zaman yönetimi boyutu açısından bakıldığında, değerlendirilen öğretim elemanından daha önce başka ders almış olan üniversite öğrencilerinin (X=13.41), değerlendirilen öğretim elemanından daha önce başka ders almamış olan üniversite öğrencilerine (X=12.30) göre daha yüksek aritmetik ortalamalara sahip oldukları görülmektedir. Bu bulguya göre başka ders alma değişkeni ile zaman yönetiminde

sergilenen istenmeyen davranış arasında anlamlı bir ilişki olduğu söylenebilir, t(1017)= 3.265, p<.05. Bu bulgulara göre zaman yönetimi boyutunda öğretim elemanlarının gösterdikleri istenmeyen davranışlar, öğrencinin değerlendirdiği öğretim elemanından daha önce ders alıp almaması ile ilişkili olduğu söylenebilir. Başka ders alma değişkeninin, öğretim elemanlarının zaman yönetiminde sergiledikleri istenmeyen davranışlar üzerindeki etki büyüklüğünü test etmek için hesaplanan eta kare (η2) değerlerine göre, başka ders alma değişkeninin zaman yönetiminde istenmeyen davranışlar üzerinde “küçük” etkiye (η2=.01) sahip olduğu ifade edilebilir. Hesaplanan η2 değerinden hareketle (.01), zaman yönetimi boyutundan aldıkları puanlara ait gözlenen varyansın yaklaşık olarak % 1’inin başka ders alma değişkenine bağlı olduğu söylenebilir. Öte yandan hesaplanan Cohen d değeri (.02)’dir. Diğer bir ifadeyle

“küçük” etki büyüklüğüne sahip olduğu söylenebilir. Bu sonuca göre değerlendirilen öğretim elemanından daha önce başka ders alan ve almayan öğrencilerin ortalama puanları arasındaki farkın (.02) standart sapma kadar olduğunu gösterir.

Öğretimin yönetimi boyutu açısından bakıldığında, değerlendirilen öğretim elemanından daha önce başka ders almış olan üniversite öğrencilerinin (X=16.62), değerlendirilen öğretim elemanından daha önce başka ders almamış olan üniversite öğrencilerine (X=15.64) göre daha yüksek aritmetik ortalamalara sahip oldukları görülmektedir. Bu bulguya göre başka ders alma değişkeni ile öğretimin yönetiminde sergilenen istenmeyen davranış arasında anlamlı bir ilişki olduğu söylenebilir, t(1017)= 2.336, p<.05. Bu bulgudan yola çıkarak öğretimin yönetimi boyutunda öğretim elemanlarının zaman gösterdikleri istenmeyen davranışlar, öğrencinin değerlendirdiği öğretim elemanından daha önce ders alıp almaması ile ilişkili olduğu söylenebilir.

Başka ders alma değişkeninin, öğretim elemanlarının öğretimin yönetiminde sergiledikleri istenmeyen davranışlar üzerindeki etki büyüklüğünü test etmek için hesaplanan eta kare (η2) değerlerine göre, başka ders alma değişkeninin zaman yönetiminde istenmeyen davranışlar üzerinde “küçük” etkiye (η2=.01) sahip olduğu ifade edilebilir. Hesaplanan η2 değerinden hareketle (.01), zaman yönetimi boyutundan aldıkları puanlara ait gözlenen varyansın yaklaşık olarak % 1’inin başka ders alma değişkenine bağlı olduğu söylenebilir. Öte yandan hesaplanan Cohen d değeri (.01)’dir.

Diğer bir ifadeyle “küçük” etki büyüklüğüne sahip olduğu söylenebilir. Bu sonuca göre

değerlendirilen öğretim elemanından daha önce başka ders alan ve almayan öğrencilerin ortalama puanları arasındaki farkın (.01) standart sapma kadar olduğunu gösterir.

Araştırmanın bulgularına göre Sİİ, ZY, ÖY alt boyutlarında değerlendirilen öğretim elemanından daha önce başka ders alan öğrenciler lehine anlamlı bir fark belirlenmiştir. Bu durum öğrencilerin derslerine giren öğretim elemanlarından beklentilerinin giderek yükselmesi nedeniyle olabilir. Dersine girdiği öğretim elemanının kendini yenilemesi ve geliştirmesi beklentisinde olan öğrenci, öğretim elemanından aynı sınıfta daha önce ders verdiği için sahip olduğu birikimleri ve tecrübeyi kullanmasını bekliyor olabilir. SDİ ve DK boyutlarında ise anlamlı bir farklılık belirlenmemiştir. Bu durumun nedeni de öğrencinin artık tanıyıp benimsediği eğitmeni olduğu gibi kabullenmesiyle açıklayabiliriz.