• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 5: SONUÇLAR VE ÖNERİLER

5.1. Sonuçlar

Bu çalışmada ilköğretim kademesindeki öğrencilere yönelik yazma becerileri ile ilgili 2005-2015 yılları arasında yapılan lisansüstü tezler ve akademik makalelerin çok boyutlu olarak incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın bulgularına göre lisansüstü tezlerden ulaşılan sonuçlar şu şekilde özetlenebilir:

1- İncelenen tezlerin türüne göre dağılımında en fazla çalışma yüksek lisans alanında yapılmıştır. Doktora düzeyinde hazırlanan tezler, yüksek lisans düzeyindeki tezlerin yaklaşık olarak dörtte biri oranındadır. Çalışmanın bu sonucu önceki yapılan çeşitli çalışmalarla da uyumluluk göstermektedir. Örneğin, Özenç ve Gül-Özenç (2013) tarafından yapılan çalışmada da 2010-2011 yılları arasında Türkiye’de sınıf öğretmenleri üzerine yapılan lisansüstü eğitim tezlerin yöntem açısından incelemesini amaçlayan çalışmalarında elde edilen bulgular doğrultusunda yüksek lisans düzeyindeki tezlerin doktora düzeyinden daha fazla olduğu ortaya çıkmıştır.

2- Yapılan lisansüstü tezlerin yılına göre dağılımını incelediğimizde en çok çalışma öğretim program değişikliğini takiben 2007 yılında yapılmıştır.

3- İncelenen tezlerin modeline göre dağılımında ise en çok çalışma tarama modeliyle yapılırken daha sonra deneysel, yarı deneysel, kuramsal model olarak takip etmektedir. Deneysel modelde hazırlanan tezler, yüksek lisans düzeyindeki tezlerin yaklaşık olarak üçte biri oranındadır.

4- Yapılan çalışmalarda tezlerin araştırma yöntemlerine göre dağılımında en fazla çalışma nicel, daha sonra karma, nitel ve literatür taraması yöntemi kullanılarak

76

yapılmıştır. Daha önce yapılan akademik çalışmalarda da bu çalışmanın bulgularına benzer sonuçlar ortaya çıkmıştır. Örneğin, Şahin, Calp, Bulut ve Kuşdemir’in (2013) ve Özenç ve Gül Özenç’in (2013) yaptıkları çalışmalarda da en fazla nicel yöntemin tercih edildiği bulgusuna ulaşılmıştır.

5- Yapılan lisansüstü tezlerde katılımcı olarak en fazla sınıf öğretmeni ile çalışılırken beşinci sınıf ve birinci sınıf öğrencileri bunu takip etmektedir. Sınıf öğretmeni adayı, Türkçe öğretmeni adayı, Türkçe öğretmeni, diğer öğretmenler, öğrenci velileri ve müfettişler gibi katılımcılarla da az da olsa çalışmalar yapılmıştır.

6- İncelenen tezlerin veri toplama yöntemine göre dağılımında en fazla çalışma görüşme yöntemi ile yapılırken daha sonra sırasıyla doküman incelemesi, gözlem ve görüşmenin birlikte kullanıldığı yöntemler kullanılmıştır.

7- Lisansüstü tezlerin veri toplama araçlarına göre dağılımına bakıldığında en fazla çalışmanın anket ile yapıldığı görülmektedir. Anketten sonra en çok çalışma görüşme ve gözlem araçlarıyla yapılmıştır. Çalışmanın bu bulgusu da Kolaç (2008), Özenç, Gül-Özenç (2013), ve Yücedağ’in (2010) çalışmalarındaki sonuçlarla benzerlik göstermektedir. Yapılan çalışmalarda en fazla kullanılan veri toplama aracının anket olduğu bulgusuna ulaşmışlardır.

8- Yapılan çalışmaların amaçlarına baktığımızda çeşitli yöntem ve tekniklerle ilk okuma yazma öğretimine ilişkin öğretmen görüşlerini tespitinin en fazla çalışılan konu olduğu görülmektedir. Daha sonra ise STCY’ye ilişkin öğretmen görüşlerinin tespiti, ilk okuma yazma sürecinde karşılaşılan güçlüklere ve çözümlere ilişkin öğretmen görüşlerinin tespiti, yaratıcı yazmanın yazma becerisine, öz yeterliliğe ve tutumlara etkisinin tespiti amaç olarak belirlenmiştir.

9- Cinsiyet ile ilgili yapılan çalışmaların çoğunda küçük sınıflarda yazmanın kazanım boyutunda cinsiyet açısından gruplar arasında farklılık olmadığı, üst sınıflarda ise fark olmadığına yönelik çalışmaların yanı sıra kızlar lehine sonuçlar ortaya koyan çalışmaların olduğu; okul öncesi eğitim açısından ise eğitim alan öğrencilerin lehine sonuçların bulunduğu görülmüştür. Kullanılan yöntem veya tekniğin

77

etkililiğini test eden çalışmaların sonuçlarının da uygulama yapılan grup lehine olduğu ortaya çıkmıştır. Öğretmen, öğretmen adayı, veli ve müfettişlerin kaynaklara ilişkin görüşlerini inceleyen çalışmalar katılımcıların kaynaklar konusunda olumlu ve olumsuz görüşlere sahip olduğunu göstermiştir. Yöntem karşılaştırmasına ilişkin görüşler incelendiğinde ise ses temelli cümle yöntemi lehine sonuçların yanı sıra cümle çözümleme yöntemi lehine görüşlerin de olduğu anlaşılmaktadır. Ses temelli/bitişik eğik yazı hakkında görüşlerde öğretmenlerin olumlu ve olumsuz görüşlerinin yanı sıra sınıf içinde çeşitli güçlükler yaşandığına, hizmet içi eğitimin yetersiz olduğuna, öğretmenlerin kıdemlerine göre farklılaştığına, öğrenci sayılarına, okul-aile işbirliğine önem verilmesine ilişkin görüşler bildirilmiştir.

Çalışmanın, makaleler ile ilgili bulgularından elde edilen sonuçlar ise şu şekilde sıralanabilir:

1- İncelenen çalışmalarla ile ilgili en çok makale 2015 yılında yapılmıştır. Daha sonra 2012, 2013, 2010 yılları en fazla makale yapılan yıllar olarak dikkat çekmektedir.

Bu yıllarda yapılan makaleler yüzdelik oran bakımından çalışmaların, yarısından fazlasını temsil etmektedir.

2- Yapılan araştırmalarda (makalelerde) tarama modelinin daha çok tercih edildiği, deneysel ve yarı deneysel çalışmaların ise sayısal olarak azlığı dikkat çekmiştir.

3- Makalelerde nicel ve nitel yöntemler birbirine yakın oranlarda tercih edilmiş, bunu literatür taraması ve karma yöntemler takip etmiştir.

4- Yapılan araştırmalarda veri kaynağı olarak en fazla makalelerle çalışılmış, bunu sınıf öğretmeni ve birinci sınıf öğrencileri ile yapılan çalışmalar izlemiştir.

5- Doküman incelemesine dayalı çalışmalar yapılan araştırmaların yarıdan fazlasını oluştururken bunu gözlem ve görüşmeye dayalı çalışmalar izlemektedir.

6- Makalelerde veri toplama aracı olarak en fazla dokümanlar kullanılırken bunu rubrikler, ölçek, görüşme ve anket formları takip etmektedir.

78

7- Çeşitli yöntem ve tekniklerin ilk okuma yazma öğretimine katkısı makalelerde en fazla çalışılan konu olmuştur. Daha sonra sırasıyla; STCY’ye ilişkin öğretmen görüşlerinin tespiti, çeşitli değişkenler açısından STCY’nin etkililiğinin tespiti, farklı yöntemle okuma yazma öğrenenlerin anlama düzeylerinin karşılaştırılması, yaratıcı yazma tekniklerini kazandırma çalışmaların amacı olarak ortaya çıkmaktadır.

8- Yazmanın kazanımı ile okul öncesi eğitim arasındaki ilişkiyi ele alan çok sayıda araştırma olup bu çalışmaların çoğunda okul öncesi eğitimi alan öğrencilerin daha başarılı oldukları sonucuna ulaşılmıştır. Yazmanın kazanımıyla cinsiyet ilişkisini ele alan çalışmaların yarısında kızların daha başarılı oldukları, geri kalan kısmında ise gruplar arasında fark olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Bitişik eğik yazıya ilişkin durum tespitine yönelik bir çalışmada yaşanan sorunlara yönelik bulgular söz konusudur. İki, üç ve dördüncü sınıf öğrencileriyle yapılan çalışmalarda ise yazma başarısı ile yazma eğilimi ve yazmaya ilişkin tutum arasında olumlu bir ilişki olduğuna, yazma tutukluluğu ile yazma başarısı arasında ilişkinin olmadığına, bireysel program uygulamada çalışma yapılan öğrencilerin daha başarılı olduklarına yönelik sonuçlar ortaya çıkmıştır. Yöntem karşılaştırmalarına yönelik çalışmalarda öğrencilerin hataları karşılaştırılmış; bazı hataların STCY grubu bazı hatalarınsa CÇY grubu tarafından daha fazla yapıldığı görülmüştür. Herhangi bir yöntem ya da tekniğin yazma gelişimine etkilerini inceleyen çalışmalar, uygulamanın yapıldığı gruptaki ilerin daha başarılı oldukları sonucuna ulaşmışlardır. Makale incelemeye yönelik bazı çalışmalarda da yapılan doküman incelemesi sonucu çeşitli öneriler sunulmuştur. Öğretmen, öğretmen adayı, veli, müfettiş ve ders kitabı ile ilgili çalışmalarda yazma gelişimi ile yöntem/teknik arasındaki ilişki incelenmiş ve çoğunda yöntem ve tekniğe yönelik olumlu görüşlerin hâkim olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Dahası, ses temelli cümle yöntemi ile cinsiyet ve mesleki kıdem arasındaki ilişkinin incelendiği makalelerde bayanların erkeklere göre daha başarılı oldukları, fakat çalışmaların bazılarında ise bayanlar ve erkeler arasında bu farklılığın olmadığı ortaya konmuştur. Bunun yanında, mesleki kıdeme göre başarının tecrübe arttıkça veya azaldıkça da artmakta olduğu görülmüştür. Yazma güçlüğüne dair genel olarak öğrenci,

79

öğretmen ve yazı boyutunda çalışmalar yapılmıştır. Yapılan çalışmalarda yazma güçlüğü ile öne çıkan noktalar ise şu şekilde özetlenebilir; psikomotor becerilerindeki yetersizlik, iyi bir eğitim almamaya veya yazma eğitimine yeterince zaman ayırmamaya, biçim, ebat, satır takibi, boşluk, bağlantı, alt ve üst uzantılarda görülen problemler, yazım kurallarına uygun yazı yazamama gibi.