• Sonuç bulunamadı

Tedarik zincirine dâhil firmalar, rekabetçi piyasa koşulları ile birlikte küreselleşen pazar alanları karşısında karlılığını koruyabilmek ve varlığını sürdürebilmek için düşük maliyetli yüksek müşteri hizmet seviyeli yeni yönetim yaklaşımlarını uygulamayı tercih etmektedirler. Ancak pazar alanlarının küreselleşmesi ile birlikte firma talepleri; yeni pazar yapısı, tüketici ve satınalma davranışları, tedarikçiler ve rekabet edilen firmaların farklılaşması gibi unsurlarla şekillenerek belirsizleşmektedir. Bu belirsizlik sonucunda, “kamçı etkisi” ortaya çıkmaktadır.

Firmalar belirsizlik koşullarının üstesinden gelmek için stok yönetimi yaklaşımlarında toleranslarını arttırmakta ve bu değişim, tedarik ağı boyunca kademeler yükseldikçe daha fazla belirgin olup, bütün ağda bir kararsız yapıya neden olarak, genel ağ performansını düşürmektedir. Stok tutmanın fazla olması sonucu ile genel maliyet değerlerini yükselten bu durumla mücadele edebilmek için klasik stok yönetimi yaklaşımlarına yeni alternatifler sunulması gereği ortaya çıkmaktadır.

SYE, tedarik ağlarının performansının optimize edilmesi için üst kademe elamanlarının alt kademe stok yönetimi süreçlerini ele aldığı işbirlikçi bir tedarik zinciri yönetim felsefesidir. SYE modelinde alt kademe stok verilerinin paylaşılması ile stok yönetimi sorumluluğunun üst kademeye alınması esastır. Bu açıdan bakıldığında stok verilerine ulaşılmasının yöntemi önem taşımaktadır. SYE sistemlerinin tedarik ağlarında kullanım amaçlarından biri de, alt kademe tarafından ortaya çıkarılabilen spekülatif durumlardan kaçınmaktır. Örneğin alt akdeme elemanının sipariş dağıtım oranlarındaki paylarını artırma isteği sonucunda ortaya çıkan oranlama oyunu, SYE sistemlerinde elemine edilmelidir. Eğer alt kademe stok değerlerini kendisi gönderir veya bilişim sistemine girerse, oranlama oyununun oynanmasının önüne geçilmeyebilir. Bu bağlamda SYE sistemlerinde veri paylaşımı

süreci aslında alt kademe stok alanlarının üst kademe tarafından izlenmesi ile gerçekleştirilip, alt kademeden stok değerleri alınmayıp, bu değerler direkt olarak stok izleme yazılımları ile sağlanabilir.

SYE sistemlerinin tedarik ağı boyunca kamçı etkisi, toplam zincir maliyeti ve stok miktarı değerlerini düşürüp, toplam zincir optimizasyonu konusunda önemli faydalar sağlamaktadır. Ancak sağladığı bu avantajlara rağmen, SYE genelde iki kademeli tedarik zincirlerinde kullanım alanı bulmaktadır.

Çalışma içerisinde gerçekleştirilen literatür incelemesi sonucunda SYE sistemlerinin bütün tedarik ağına genişletilmesini gerçekleştirecek bir çalışmaya ihtiyaç duyulduğu sonucuna varılmıştır. Ayrıca yüksek yatırım maliyetleri gerektiren karmaşık bilişim sistemlerine ihtiyaç duymayan, sadece stok pozisyonu verisi paylaşımı ile mümkün olan en az organizasyonel dirençle karşılaşabilecek bir GSYE yapısı gerekliliği belirlenmiştir. Piyasa ve endüstriyel ortamların dinamik koşullarına ayak uydurabilmek için değişken talep ve teslim zamanı koşullarında sonuç üretebilecek şekilde dinamik bir stok yenileme süreci içeren model tasarımı gerçekleştirilmesi de SYE çalışmalarında sınırlı sayıda gerçekleştirilmiştir.

Ayrıntılı literatür incelemesi sonucunda çalışmanın amacı “çok kademeli tedarik zincirlerinde satıcı yönetimli envanter yönetim felsefesinin faydalarını yayarak, toplam ağ performansını artırıp, kamçı etkisi değerini düşüren, ağdaki belirsizliği azaltmak için talep tahmini tabanlı dinamik stok kontrol yönetimi yaklaşımının adapte edildiği yeni bir genişletilmiş satıcı yönetimli envanter modeli geliştirmek” olarak belirlenmiştir.

Bu amaca ulaşmak için, hazırlanan çalışmada; DSKP yaklaşımının değişken teslim süresi koşulu altında yeniden uyarlanması, yeni bir yaklaşım olarak GSYE yaklaşımının modellenmesi, yeniden düzenlenmiş DSKP yapısının TZY, SYE ve GSYE modellerine adapte edilmesi, her üç tedarik zinciri modeli için benzetim modellerinin tasarlanması, deney tasarımının gerçekleştirilmesi ve deneysel sonuçların analiz edilmesi şeklinde bir yöntem izlenmiştir.

Hazırlanan çalışmada GSYE modeli tasarlanıp uygulanmasıyla kamçı etkisinin azaltılması amacı gerçekleştirilmiştir. Kamçı etkisi temelde dört farklı neden tarafından tetiklenmektedir. GSYE modeli ile talep tahmini güncellemeleri, tedarik kıtlığı ve oranlama oyunu ve sipariş birleştirme nedenleri sonucunda ortaya çıkan kamçı etkisinin azaltılabileceği öngörülmüştür. GSYE modeli fiyat dalgalanmaları sonucu ortaya çıkan kamçı etkisi değerinde herhangi bir iyileştirme sağlayacak bir yenilik içermemektedir.

Talep tahmini güncellemeleri sonucunda ortaya çıkan kamçı etkisi, tamamen tahmin hatalarının kademeler yükseldikçe, kullanılan yöntemler yüzünden katlanarak çoğalması sonucu olduğu belirlenmiştir. Bu etki ile baş etmenin önemli bir yöntemi daha etkin gelişmiş talep tahmini yöntemlerinin kullanılmasıdır. Fakat yinede üst kademelere doğru, yöntem ne kadar iyi olursa olsun, kamçı etkisi değerinin yükseleceği beklenen bir durumdur. Bundan dolayı da talep tahmini yöntemlerinin değiştirilmesinden ziyade, bu sürecinin ağ boyunca yeniden organize edilmesi ile kamçı etkisi ile daha etkin bir şekilde mücadele edilmesini sağlayabileceği düşünülmüştür. GSYE sistemleri ile tahmin süreçlerinin sayısını azaltarak, genel ağ tahmin yapısını değiştirip, hatanın katlanarak yükselmesi önlenmiştir. GSYE yaklaşımında dağıtıcılar perakendeci için, üretici ise dağıtıcıları için talep tahmini gerçekleştirir. Üreticiler talep tahmini yöntemlerini kullanarak yeniden bir tahmin gerçekleştirmek yerine, dağıtıcı için yaptığı tahminleri kendisi için kullanmaktadır. Tedarik ağı boyunca en yüksek değişkenlik üretici kademesinde olduğundan, bu kademede gerçekleştirilmiş olan düzenleme sonucunda değişkenlik ile mücadele edilebilmesi amacı gerçekleştirilmiştir.

GSYE sistemleri TZY sistemlerinin aksine bütün ağ boyunca oranlama oyununa izin vermediği için yüksek miktar oluşan siparişler nedeni ile oluşacak değişkenliğin önüne geçilmesi beklenmektedir. SYE sistemlerinde ise belirlenen dağıtıcıya bağlı perakendecilerde oranlama oyunu söz konusu olmadığından, kısmen bir iyileştirme olması düşünülmektedir. Oranlama oyunu söz konusu değil ise, sipariş kalıpları belli bir düzene oturacağından firmanın gereksiz stoklar üretmesi engellenecektir. Ayrıca gerçek endüstriyel koşullarda bu oyunun sonucu olarak ortaya çıkan sipariş iptalleri durumu GSYE sisteminde ortaya çıkmamaktadır.

GSYE sistemlerinde perakendeci ve dağıtıcı kademesindeki sipariş kalıpları, TZY sistemlerine göre daha az değişkenlik göstermektedir. Sipariş miktarları, oranlama oyununun bir sonucu olarak azaldığından, firmalar daha sık sipariş oluşturma yolunu tercih etmişlerdir. Perakendeci ve dağıtıcı sipariş değişkenliğinin azalması, üretici sipariş düzenlerini de etkileyip, bu kademe için de belirsizliği azaltmıştır. Ayrıca üretici kademesinde talep tahminlerinin dağıtıcı toplam talep fonksiyonu şeklinde yazılmasıyla da, tahmin değerleri değişkenliği düşmüş ve sipariş değerlerindeki düzen sağlanmıştır.

Modellemesi gerçekleştirilen TZY, SYE ve GSYE yaklaşımlarının karşılaştırmalı analizlerinin gerçekleştirilmesi için bir benzetim uygulaması tasarlanmıştır. Benzetim modeli C# programlama diliyle hazırlanmış bir yazılım ile uzun dönemde; sipariş miktarı değişkenliği, tedarik kıtlığı durumu ve teslim süresi değişkenliği senaryolarına göre çalıştırılarak sonuçlar elde edilmiştir. Sonuçlar, toplam zincir maliyeti, kamçı değeri, sipariş erteleme oranı ve stok miktarı performans ölçütleri açısından tek yönlü varyans analizi (ANOVA) yöntemi ile değerlendirilmiştir.

SYE modeli toplam zincir maliyeti açısından TZY ye göre daha iyi sonuç verirken, en düşük maliyet değerlerine GSYE modelinde ulaşılmıştır. GSYE modeli; üretici kademesindeki değişkenliğin azalmasına bağlı olarak, ürettiği sipariş miktarları ve sipariş aralıkları da kısaldığı için, çok düşük elde bulundurma maliyeti değerlerine ulaşmaktadır. Sabit sipariş maliyeti ve sipariş erteleme maliyeti açısından diğer modeller ile arasındaki fark çok olmamakla beraber GSYE yaklaşımına göre daha iyi sonuçlar elde edilmiştir.

Kamçı değerleri, ağ boyunca oranlama oyununun ortadan kaldırılması ve son kademe talep tahmini sürecini gerçekleştirilmemesi sonucu GSYE modelinde diğer yaklaşımlara göre çok daha düşüktür. TZY ve SYE modelleri arasında kamçı değerleri açısından istatistiki açıdan anlamlı bir fark bulunmadığı gözlenmiştir.. Sipariş erteleme oranları, en düşük TZY sisteminde olmakla beraber, geliştirilen farklı senaryo koşullarında SYE sistemi ile arasındaki fark anlamlı olmadığı ortaya çıkmıştır. GSYE modeli; diğer sistemlere göre daha fazla sipariş ertelemesine rağmen, bu erteleme oranının müşteri hizmet seviyesi hedefine göre kabul edilebilir

olduğu söylenebilir. Perakendeci ve dağıtıcı kademesinde sipariş erteleme oranları ise her üç sistemde çok düşük ve birbirine yakın değerlerdedir.

GSYE modelinde stok miktarları, sipariş verme düzenleri sonucunda en düşük değerlerine ulaşmaktadır. SYE sisteminde ise TZY yaklaşımına göre daha az stok tutma değerleri görülmektedir. Perakendeci stoklarında her üç sistem benzer sonuçlar üretmekte, dağıtıcı kademesinde SYE ve üretici kademesinde ise GSYE diğer modellere göre çok düşük stok tutma değerleriyle çalışmaktadırlar.

Önerilen modelin sonuçları genel olarak değerlendirildiğinde, tezin genel amacı olan kamçı etkisinin azaltılmasının gerçekleştirildiği görülmektedir. Ayrıca tedarik zincirinin performansının belirlendiği diğer kriterlerde de önemli faydalar sağlanmıştır.

GSYE modeli üretici odaklı bir yaklaşım olduğundan, bu kademede çok önemli faydalar sağlamaktadır. Dağıtıcı ve perakendeci sistemlerinde ise maliyet, kamçı değeri ve stok miktarları açısından bir miktar iyileştirme gerçekleştirmektedir. Bu açıdan değerlendirildiğinde, üreticinin tedarik ağı boyunca kilit rolde olduğu beyaz eşya veya otomotiv gibi sektörlerde GSYE modelinin önemli bir kullanım alanı bulacağı düşünülmektedir. Ayrıca bir işbirlikçi bir anlaşma sistemi olan GSYE modeli; üst kademe elemanlarının, sağladığı faydaları göz önüne alarak, alt kademe elemanlarına miktar veya fiyat indirimleri ya da maliyet değerlerinin bir kısmının üstlenilmesi gibi avantajlar sağlayabileceği düşünüldüğünde, uygulanabileceği sektörlerin sayısının da artabileceği öngörülebilir.

Kurulan matematiksel model yapısının perakendeci ve dağıtıcı sayısı konusundaki esnekliği ve sadece stok değerlerinin paylaşılması süreci dikkate alındığında, çok fazla sayıda perakendeci ve dağıtıcı içeren sistemlerde de GSYE modelinin kullanılabileceği düşünülmektedir. Fakat stokların izlenmesinin gerçekleştirildiği bilişim sistemi altyapısının çok sayıda kademe elemanı olduğu durumda karmaşıklaşacağı da göz önün alındığında, kullanılan yazılım altyapısının iyi yönetilmesi zorunluluğu da, GSYE uygulamalarında bir kısıtlama olarak düşünülebilir.

Benzer Belgeler