• Sonuç bulunamadı

5.1. Sonuçlar

Mühendislik dalları arasında haritacılığın en eskisi olduğu genel olarak bilinmektedir. YerleĢmelere bakıldığında, ilkel köylerin kuruluĢunda ve arazilerin bölünmesinde öncelikle haritacılar (geometriciler) veya arazi ölçmecileri gerekliydi. Bu kiĢiler, bir ölçüyü diğeriyle karĢılaĢtırmak için ölçme kavramlarını tanımak zorundaydılar. Tarih öncesi haritacılığa iliĢkin haberler bize ulaĢmadı. Fakat arkeoloji, hem Asurluların ve Babillilerin, hem de Mısırlıların o zamanlar ölçme uzmanlarını tanıdıklarını belgelemektedir. ġu da bütünüyle kesindir ki, kentlerinin büyük ölçekli geniĢlemesinde ve yüksek düzeyde geliĢmiĢ tarımlarında haritacı olmadan iĢler iyi yürümezdi. Tarihin kendilerine kadar geri gidebildiği ve Astronominin Ülkesi olarak tanımlanan Babillilerin o zamanlar ayrıntılı jeodezik bilgilere sahip oldukları da açıktır ve bilinmektedir.

Mezopotamya‘da haritacılık çalıĢmaları büyük yapıların ve yeni yerleĢim alanlarının altyapılarının yapımının baĢlangıcını oluĢturmakta ve haritacılar (arazi ölçmecileri) hatırı sayılı memurlar arasında yer almaktadırlar. Mezopotamya‘da Nippur‘da bulunan kent haritasının, kil tablet üzerine yapıldığı görülmektedir (M.Ö. 3800-3500). Yine Mezopotamya‘da Kerkük yakınındaki Nuzi‘de bulunan harita, bilinen en eski haritalardan birisidir. Bu haritanın yapılıĢ tarihi ise M.Ö. 2200 yıllarıdır.

Haritacılığın, uygarlık tarihinin ilk mesleklerinden biri olduğu kabul gören bir gerçektir. Ġlk dünya haritasının M.Ö. 2300 yıl önce Babilliler tarafından bir tablet üzerine çizilmiĢ olduğu bilinmektedir. Mesleğimizin temellerinden birini oluĢturan geometrinin, dolayısıyla mülkiyet kadastrosunun, Nil insanlarının gereksinmelerinden, günümüzden yaklaĢık 4000 yıl önce ortaya çıktığı da bilinmektedir.

Mezopotamyalılar ve Mısırlılar, tarıma dayalı bir üretim geliĢtirdikleri için kil tabletler üzerine çizilmiĢ bir nevi kadastro planları hazırlamak suretiyle, tarım arazilerinin iĢletmelere ayrılmasını ve ihtilafların giderilmesini baĢarmıĢlardır.

Ortaçağ Avrupa'sında kölelik düzeni ve kilisenin taassubu hâkim olduğu için arazi bilgi sistemi geliĢememiĢtir. Topraklar kölelerle zaman zaman da çiftçi ve köylülerle birlikte bir bütün kabul edilerek alınıp satılmıĢlar ve Senyörlerin kiĢisel malı sayılmıĢlardır. Bu yüzden toprak sahibi senyörlerle çiftçi ve köylüler arasında zaman zaman çatıĢmalar ortaya çıkmıĢtır. Toprak, gelirine göre değerlendirilmiĢ ve reayadan

(halktan) toplana verginin esas kaynağı olmuĢtur. Nitekim eski Yunanistan'da ortaya çıkan ve Latince kökü 'caputestio' olan kadastro kelimesi de nüfus baĢına düĢen vergi anlamına gelmektedir. Avrupa'da çağdaĢ devletlerin ortaya çıkmasından sonra da bu devam etmiĢtir. Örneğin, Napolyon tarafından 1808–1850 yılları arasında yaptırılan ilk Fransız kadastrosu bile sadece vergi amaçlı bir kadastro idi.

Asya, orta ve uzak doğu ülkelerinde, bu arada özellikle Türk ve Ġslam devletlerinde toprakların idaresi askeri temele dayandığı için ikta ve tımar adı verilen askeri bölgeler oluĢturulmuĢtur. Ayrıca toprak çiftçi ve köylülere bırakılmıĢ, buna karĢılık savaĢabilecek nitelikte asker yetiĢtirmek veya gelirinin bir bölümünden belirli oranda vergi vermek esasına dayalı idare kurulmuĢ ve toprak bilgi sistemleri de buna göre oluĢturulmuĢtur. Bu nedenle topraklar, batıdaki gibi her devirde bir çatıĢma unsuru olmamıĢ, aksine huzur ve güvenin esas kaynağını teĢkil etmiĢtir. Japonya, Çin, Hindistan, Orta Asya Türk devletleri, Selçuklu ve Osmanlı devletlerinde bu tür sistemler uygulanmıĢtır.

Osmanlı döneminde çağın hiçbir ülkesinde yapılmamıĢ içerik ve boyutta arazi yazımları yapılmıĢtır. Tamamı 22023 cilt olduğu belirtilen kayıt defterlerinde 60 milyon civarında kaydın bulunduğu tahmin edilmektedir. Osmanlılar, plana dayalı kadastroya, miri araziden mülk araziye geçiĢte paralel olarak baĢlamıĢlardır. Ancak, XIX. Yüzyılın sonlarına rastlayan bu dönemlerde, ülke toprakları parça parça kaybedilmekte olduğu için, yönetimin üzerinde durduğu husus, bunların korunması olmuĢtur. Buna rağmen, nirengiye dayalı çalıĢmaların da yer aldığı arazi bilgi sistemi (kadastro) çalıĢmaları sürdürülmüĢtür.

Sanayi devriminden sonra, batı ülkelerinde bireysel mülkiyete geçiĢ olmuĢ ve arazi bilgi sistemlerinde yazılı kaynaklar yanında kroki, harita ve planların da kullanılmasına baĢlanmıĢtır.

Çağımızda ise, bilgisayar teknolojisinin geliĢimi sonucu, arazi bilgileri sayısal hale getirilmiĢ ve çağdaĢ bilgi sistemleri kurulmasına baĢlanmıĢtır. Bu arada, hava ve yer fotoğrafları, uydu görüntüleri, GPS gibi bilgi toplama yöntemleri de geniĢ ölçüde kullanılmak suretiyle bilgi çeĢidi arttırılmıĢ ve üretimi hızlandırılmıĢtır.

Bu geliĢme aralığı bilinmesi gereken geliĢmelerle, çabalarla, zorluklarla dolu geniĢ bir aralıktır. Haritacılık, uygarlık tarihinin birikimlerini hemen kullanan, teknolojik geliĢmeleri kendi gereksinmelerine hemen uyarlayan bir meslek dalı olarak geliĢmesini sürdürmüĢ ve bugünkü zengin içeriğine kavuĢmuĢtur. Bir mesleğin bilincinde olmak, öncelikle onun tarihinin bilincinde olmayı gerektirir.

Dünya nüfusu ve uluslar arası ekonominin hızlı bir Ģekilde artmasından dolayı büyüyen bir oranda ve sürekli olarak arazinin durumu değiĢmektedir. Arazi mülkiyet haklarının güvenliği geleneksel kadastro sistemlerinde artık garanti edilememektedir. Geleneksel kadastro sistemlerinin performansı da artık yeterli değildir. Bu sistemler, ne bir parça arazinin yasal durumu hakkında uygun ve güvenilir bilgi sağlamakta, ne de etkili ve düĢük maliyette hizmet sunabilmektedir.

Irak‘ta Krallık döneminde baĢlatılan geometrik kadastro çalıĢmaları günümüze dek tamamlanmıĢ denilmektedir. Ancak geçmiĢte yapılan çalıĢmaların ürünleri birçok yönden kadastrodan beklenen ihtiyaçları karĢılamakta aciz kalmaktadır. Ayrıca Irak'ta kadastronun yenilenmesiyle ilgili bir zihniyet yoktur ve de ikinci defa kadastro yapılmasının yasal yolu da açık değildir. Hâlbuki geliĢmiĢ bazı batı ülkelerinde kadastro ikinci, hatta üçüncü kere yapılmaktadır.

Irak kadastrosu geliĢen teknolojilerden de yararlanarak baĢta teknik standartları olmak üzere içerik ve kapsam yönünden yeniden gözden geçirilmeye ihtiyacı vardır. Irak'ta haritacı teknik elemanların sayısı günden güne çoğalmaktadır. Bu potansiyelden yararlanılmak suretiyle gelecek yıllarda kadastro çağdaĢ hedeflere ulaĢtırılmalıdır.

Irak'ta kadastro çalıĢmalarının hepsi bugün için aynı nitelikte kabul etmek mümkün olmadığı gibi üretilen harita ve bilgilerin güncelliğini söylemek de imkânsızdır. Doğal olarak kadastro teĢkilatı meslekte uygulanan her yenilikten yararlanmayı düĢünmüĢ ve döneminde bunlardan yararlanmıĢtır. Örneğin, pusla ve çelik Ģeritle baĢlanan ölçmeler zamanla prizma, takeometre, redüksiyon takeometresi, elektromanyetik ölçme aletleri, elektronik takeometre, total station ve GPS gibi ölçme aletleri ile yapılmıĢtır. Bunlara bağlı olarak geliĢen hesaplama ve çizim araçlarından yararlanılmıĢtır. Uygulanan ölçme yöntemleri de yeni yöntemlerle değiĢtirilmiĢtir. Ancak koordinat sisteminde ve üçüncü boyutu da kapsayan sayısal kadastro uygulamasına daha henüz geçilmiĢ değildir. Dolayısıyla her yeni geliĢme ve uygulama öncekileri yeniden gözden geçirme ihtiyacını hissettirmiĢtir. Bunların yanı sıra zaman ilerledikçe arazide kurulu sabit yer kontrol noktaları giderek azalmıĢ ve kullanılamaz duruma gelmiĢtir. Arazilerdeki insan faaliyetleri ve hukuki uygulamalar fiili kullanımı değiĢtirmiĢtir. Resmi yollarla yapılan uygulamalar paftaların giderek karıĢmasına ve okunamaz duruma gelmesine yol açarken, tapuya intikal etmeyen harici uygulamalar da mevcuttur. Bilhassa hızlı kentleĢme ile belediye kapsamına alınan alanlardaki yapılaĢmalar sebebiyle meydana gelen cins değiĢiklikleri paftalara iĢlenememiĢtir. Arazilerin değeri arttığı halde, harita ölçekleri ve pafta hassasiyetleri sabit kalmıĢtır.

Kısacası, bitirilen kadastro çalıĢmalarında belirli bir standardizasyon mevcut değildir. Dolayısıyla:

 Nitelik (kalite),

 Nicelik (kapsam ve içerik),

 Sürdürebilir arazi yönetimi politikası,  Teknik standartlar,

 Öncelikli yörelere yönelme,

 GüncelleĢtirme, yenileme ve yaĢatma,  TeĢkilat, bütçe ve yatırımlar,

 Mevzuat, yönlerinden yeniden gözden geçirilmelidir.

Kadastro kendinden bekleneni eksiksiz verebilmesi için yeni arayıĢlar içerisindedir ve böyle olmalıdır. Bu arayıĢlardan birisi Çok Amaçlı Kadastro yapılması, diğeri ise Kadastro Bilgi Sistemi kurulmasıdır. Burada önemli bir husus ise mevcut kadastro bilgilerinin bu sistemlerde kullanılabilir olmasıdır.

Bu arayıĢların hepsinin çağdaĢ bir kadastro seferberliği ile sağlanması mümkündür. Böyle bir çalıĢma baĢlatıldığında, resmi iĢleme tabi tutulmadan yapılan temliki tasarruflar ve cins değiĢikliklerinin resmileĢtirilmesi sağlanacak, böylece parsel malikleri bir sürü masraf ve zaman harcayarak yapabilecekleri iĢlemleri kadastro teĢkilatları resen yapacak, Devlet ve bilhassa yerel yönetimler de bir türlü toplayamadığı vergi kaçaklarını toplayabilecektir. Kurulacak olan bilgi sistemi sayesinde artık emlak vergisi ve taĢınmazlarla dolaylı olarak ilgili diğer vergilerin adil bir biçimde toplanması, siyasi endiĢeler aĢılarak mümkün hale gelecektir. Kısacası çok amaçlı kadastro yapıldığı takdirde, parsel maliklerinin iĢleri kolaylaĢacak, Devlete güven ilkesi kuvvetlenecek ve kadastro teĢkilatının Devlet bütçesine katkısı katlanarak devam edecektir.

Çok Amaçlı Kadastro 'araziyle ilgili sürekli, kolaylıkla eriĢilebilir ve kapsamlı bilgiyi parsel seviyesinde destekleyen yapı' olarak tanımlanmaktadır. Çok Amaçlı Kadastro yaygın olarak bilinen üç kadastro türünden biridir. Bunlardan hukuki kadastro arazi zilyetliğinin yasal kaydı, mali kadastro ise temelde taĢınmaz değerlemesi için geliĢtirilmiĢken, Çok Amaçlı Kadastro, parselle ilgili diğer bilgilerle birlikte, hem hukuki hem de mali kadastroyu kapsamaktadır. ÇeĢitli veri ve bilgi kaynaklarına sahip olan Çok Amaçlı Kadastro, bir çok kullanıcıya farklı amaçlarla hizmet ve ürün sağlamaktadır. Çok Amaçlı Kadastro, hem kamu kurumlarına hem de özel kuruluĢlara ve vatandaĢlara hizmet vermek için tasarlanan büyük ölçekli ve toplum merkezli bilgi sistemlerinin temel bileĢenidir.

Irak'ta halen uygulanmakta olan kadastro, teknik olarak sınırların, topoğrafik yapının, bina ve tesislerin konumlarını, hukuki olarak da taĢınmaz mallar üzerindeki hak ve mükellefiyetleri ortaya çıkarır niteliktedir. Dolaylı olarak da taĢınmaz malların kullanım biçimleri hakkında bazı bilgiler üretilmektedir. Oysaki kentsel ve kırsal arazilerde kadastro sırasında daha çok çeĢit konumsal bilgi üretilmesi artık zor değildir. Belki bu sayede çalıĢmaların hızı biraz azalarak üretim maliyeti artacaktır. Ama daha geniĢ alanlara hizmet verileceği için sonradan zaman ve masraf gerektirecek arazi çalıĢmalarına ihtiyaç kalmayacaktır. Çok amaçlı olarak düĢünülen kadastro sırasında:

o Tarımsal alanların düzenlenmesinde kullanılması gereken bilgilere (toprağın fiziksel ve kimyasal yapısı, verim kabiliyeti, coğrafi konumu, eğim derecesi, mevcut kullanım biçimi ve birim alandan sağlanan geliri, gelir endeksli objektif vergilendirme vb.), tarımsal üretimde verim belirleme ve yıllık ürünü önceden tahmin etmeye yarayan bilgilere,

o Kentsel alanlarda ise, Ģehir arazileri ve binaların kullanım Ģekli, gelirleri ve vergilendirilmesi çalıĢmalarıyla teknik altyapı bilgilerine ihtiyaç duyulmaktadır.

Kadastro haritalarında sınırlar için aranan hassasiyetleri mülkiyete konu olmayan diğer bilgilerde de aramamak gerekir. Çünkü sınırlar doğrudan malik sıfatını taĢıyan Ģahısların veya hak sahiplerinin hâkimiyet alanları belirler. Diğer bilgiler ise bu sınırlar içerisinde olup, hukuki nitelik taĢımazlar. Kentsel alanlarda ayrıca, kentsel altyapı tesislerinin teknik standartlara ve hukuk ilkelerine göre yapılıp yapılmadığı geometrik olarak ve hukuki delilleriyle belirlenmelidir.

Irak'ta kadastronun kapsamına gelince, halen yapılmakta olan kadastro, özel ve tüzel kiĢilerle Devletin çeĢitli organlarına ait taĢınmaz malları kapsamakla birlikte, çalıĢma alanı içerisinde olup da kamu yararına veya menfaatine terk edilmiĢ yerler de dolaylı olarak tespit edilmektedir. Orman alanları ile mera, yaylak ve kıĢlak yerleri de daha kaba yöntemlerle ölçülmektedir. Ancak kadastronun hiç girmediği yerler de vardır. Çok amaçlı kadastro, ülke arazilerinin bütününü kapsaması, ülke taĢınmazlarından daha verimli yararlanılmasını sağlayacaktır.

Irak'ta uygulanmakta olan kadastro, kamu kurumlarının ve vatandaĢların beklentilerini karĢılamaktan uzak olmakta ve de çağdaĢ ülkelerin bu konudaki tanımlarından da giderek uzaklaĢmaktadır. Bu nedenle kadastronun 'Çok Amaçlı ÇağdaĢ Kadastro' olarak yeniden tanımlanması gerekmektedir. Ancak Irak kadastrosunda halen

uygulanmakta olan teknik ve tüzel standartların çağdaĢ Çok Amaçlı Kadastro için yeterli olmadığı da bilinmektedir. Çünkü Irak Kadastrosu;

 Kadastro plan ve verileri güncel durumda değildir ve yenilenmeye muhtaçtır; Irak‘ta kadastro sonrası zeminde oluĢan değiĢikliklerin ancak ilgililerinin talebi ile sicillere yansıtılması öngörülmüĢtür. Sınır değiĢiklikleri, yeni inĢa edilen yapı ve tesisler, yeni açılan yollar vb. değiĢiklikler, ilgilileri tarafından istenerek gerekli iĢlemler yapılmadıkça sicile yansıtılamamaktadır. Bu yüzden zaman içerisinde zemin-kadastro planı iliĢkisi bozulmuĢ ve kadastro planları, zemini yansıtamaz duruma düĢmüĢtür.

 Kadastro bilgileri farklı standartlardadır;

GeniĢ zaman diliminde ve farklı yöntem ve standartlarda üretilen kadastro bilgilerinin bilgi sistemine aktarılması için, standardının yükseltilmesi yani iyileĢtirilmesi gerekmektedir.

 Kadastro planlarının sayısallaĢtırılması gerekmektedir;

Teknik olarak yeterli hassasiyette üretilmiĢ çizgisel planların ölçü değerlerinden veya orijinal paftasından sayısal bir modelinin elde edilmesi amacı ile uygun nitelikli kadastro bilgilerini bilgi sistemine kazandırmak amacıyla sayısallaĢtırma yapılması gerekmektedir.

 Kadastronun "tamamlanması" veya "bitmesi" gibi kavramlar mevcuttur; Irak kadastrosu tamamlanmıĢ, ancak zaman içerisinde güncelliğini koruyamamıĢtır. Özellikle iĢgal sonrası Irak için kadastro fen arĢivi ve tapu sicilleri ile zeminin iliĢkilendirerek günceli ortaya koymak hayatiyet konusudur.

 Bağdat, Musul ve Kerkük Üniversitelerinde faaliyet gösteren Mühendislik Fakültelerinde Harita Mühendisliği bölümleri var olmasına rağmen hiçbirisinde Kamu Ölçmeleri Anabilim Dalı bulunmamaktadır. Bu bağlamda ilgili bölümlerde kadastro, imar ve mülkiyet içerikli uygulama dersleri mevcut değildir. Dolayısıyla bu bölümlerde Kamu Ölçmeleri Anabilim Dalı ihdas edilmelidir.

Irak'ta Çok Amaçlı bir Kadastro sistemi kurulması hedefi, Irak coğrafyasının tamamını kucaklayacak biçimde gerçekleĢtirilmesi hedefiyle birlikte tasarlanmalıdır.

Irak koĢullarında tasarımı yapılacak kadastro sistemi Çok Amaçlı Kadastro Sistemin temel bileĢenleri çerçevesinde düĢünülmektedir. Bu bileĢenler ise:

Birinci aĢama: Kadastral ölçmelerin elde edilmesi, değerlendirilmesi ve güncelleĢtirilmesi aĢaması,

Ġkinci aĢama: Ölçmelere bağlı olarak çok amaçlı Kadastral Haritalarınin elde edilmesi aĢaması,

Üçüncü aĢama: Güncel bir Mülkiyet Sicil Sistemi ve Çok Amaçlı Arazi Bilgi Sistemin oluĢturulması aĢamasıdır.

Irak'ta Çok Amaçlı Kadastro Sistemi bu aĢamalar çerçevesinde incelenmiĢ, aĢamaların içeriği ve sistem içindeki fonksiyonları belirlenmiĢtir. Bu nedenle aĢamaların temel iĢlevleri belirlenirken, temelde kadastro olgusu ve bütün bu olgu çevresinde bütünleĢmiĢ bir sistem oluĢturulacağı ilkesinden hareket edilmiĢtir.

Irak'ta Çok Amaçlı Kadastronun yapılması ile;  Arazi sorumlu bir Ģekilde yönetilecek,  Sosyal adaletlik yerine getirilecek,

 Yöneticiler ve yetkililer tarafından doğru karar alınacak,  Ekonomik geliĢtirilecek ve geniĢletilecek,

 Sürdürülebilir kalkınma gerçekleĢtirilecek,  Ulusal güvenlik korunacak,

 Bilgiye kolay bir Ģekilde ulaĢılacak,  Koordinat etkin kılınacaktır.

Arazi üzerindeki haklar ve kısıtlamalar için güvenilir belgelemeye yönelik yeni bir yaklaĢım ortaya konulmak zorundadır. Bu yaklaĢım FIG'in 7. komisyonunun 7.1 ÇalıĢma Grubu tarafından dünyada kadastro alanındaki yeni reform giriĢimleri, teknik geliĢmeler, sosyal, ekonomik ve yasal geliĢmeler dikkate alınarak tartıĢılmıĢtır. Bu yeni yaklaĢım vizyonu Kadastro 2014 olarak isimlendirilmiĢtir.

Geleneksel kadastro sistemlerinin ispat ilkelerine dayandırılarak Kadastro 2014 aĢağıdaki kurallara uyacaktır;

 Kadastro 2014, geleneksel kadastro sistemlerinin rıza, alenilik, sözleĢme ve kayıt ilkelerine göre yeryüzü üzerinde tespit edilen bir alanda etkin olan tüm arazi haklarının ve kısıtlamalarının biçimlerini kayıt altına alan ve envanterlerini tutan bir kurumdur. Kadastro 2014 kurumu, araziye iliĢkin hakların ve kısıtlamaların etki sınırlarının, her ülkede yürürlükte olan kamu ve

özel yasalara göre arazide belirlenip kayıt altına alındığından emin olur. Böylece herkes araziye ait yasal durumla ilgili güvenilir bilgiyi elde edebilir.  Kadastro 2014 bilgi teknolojisindeki geliĢmeleri sağlam bir Ģekilde

kullanmaktadır. ĠĢlemler, en üst verimlilik ve güvenliği sağlamak için yeni olanaklara uyarlanmıĢtır. Noktalama ve yeni tekniklerin en iyisini seçme konusu, modern kadastro sistemleri alanında meydan okuyan bir görev olacaktır.

 Kadastro 2014 kurumu kamu ve özel sektör arasında bir kooperatif olacaktır. Kamu sektörünün katılımı sistemin gerekli olan devamlılığını sağlayacaktır. Kamu sektörü denetleme görevine konsantre olacaktır. Verimlilik ve esneklik özel sektör tarafından sisteme kazandırılacaktır. Bu noktada özel sektör uygulamalı iĢlerin yürütülmesi sorumluluğunu üstlenecektir. Bu iĢ bölümü arazideki kamusal ve özel çıkarları dengede tutarak garanti edecektir.

Kadastro 2014 kurumu yatırımın ve maliyetin geri kazanımına olanak verecek bir ekonomik yapıya sahip olacaktır.

Kadastro 2014 aĢağıdaki trendleri ortaya çıkarmıĢtır;

 Farklı arazi yönetim sistemlerinin otomasyonu ve birbirine bağlantısı (ABS),  Yeni arazi yönetimi yasası,

 Farklı arazi yönetimi kurumlarının entegrasyonu,  Özel sektörün daha çok yer aldığı bir model,  Sayısal kadastro.

Irak, kendi kadastrosunu geliĢtirme çabalarını bilimsel ve teknik geliĢmelere paralel olarak sürdürmelidir. Yeni modelini belirlemede Uluslar arası Haritacılar Birliği (FIG), Avrupa ve geliĢmiĢ ülkelerin çalıĢmalarından da yararlanmalıdır.

5.2. Öneriler

A. Çok amaçlı olarak tesis edilecek Irak kadastrosu;

 Arazi ve araziye iliĢkin her türlü faaliyetler ve karar verici mekanizmalar için gerekli olan bilgileri, mevcut durumu yansıtan geçerli ve güvenilir arazi bilgilerinin sağlanması,

bir veri tabanına aktarılması, bilgilerin güncel olarak bilgisayar ortamında tutulması ve bunların bilgi teknolojileri kapsamında yeniden değerlendirilmesi ve kullanıma sunulmasını,

 Tapu ve Kadastro bilgilerinin mülkiyet ve değer boyutlarını içeren mekân boyutlu bilgi sistemi, Harita ve Kadastro Bilgi Sistemin oluĢturulması,  TaĢınmaz sınır bilgilerinin, geliĢmiĢ elektronik uzunluk ölçme ve hesaplama

teknolojileri desteğinde ülke kontrol noktalarına dayalı elde edilmesi ve bu bilgilerin araziye gerekli hassasiyette aktarılacak yeterlikte olmasının sağlanmasını,

 Irak‘ta ulusal temel GPS ağlarının kurulması ve yaĢatılmasını,

 KamulaĢtırma, emlak vergisi, alım-satım, harç ve vergileri, ipotekli taĢınmaz kredisi sistemi, emlak borsası vb. birçok iĢlemlerde yararlanılacak taĢınmaz değerleme iĢlemlerinin yapılması,

çalıĢmalarını amaçlanmalıdır.

B. Irak‘ta haritacılar, Kadastro 2014'te önemli role sahip olmak için ne yapmalıdır?

Haritacıların anlamsı gereken en önemli husus, teknolojinin ölçme mesleğini değiĢtirmesidir. Mesleğin iki temel bakıĢ açısı:

 Nesnelerin fiziksel ve yasal ifadelerle konumlandırılması becerisi ve bu nesnelerin harita üzerinde gösterilmesi becerisi,

 Bilgi teknolojisi ve elektronik sahasındaki geliĢmelerden önemli boyutta etkilenmiĢtir.

Nesnelerin bir referans sisteminde konumlarının belirlenmesi anlamına gelen ölçme, GPS, fotogrametri, uzaktan algılama ve robot teodolitlerin kullanımı ile tamamen otomatik hale gelmiĢtir. Haritacılar bu Ģekilde yapılan ölçülerin iĢlevlerini çok da fazla bilemezler. Fakat sonuçların makul bir Ģekilde değerlendirilmesi için yeterli bilgiye sahip olmak zorundadırlar.

Sonuçların gösterilmesi alanında, klasik harita üretim yerini, dijital veri modellerinden diyagram ve grafikler yardımıyla üretim oluĢturulması becerisine bırakmıĢtır. Grafiklerin oluĢturulması haritaların çizilmesinden oldukça farklıdır. Çünkü bu yöntemde veri modelini anlamak gerekir. Ayrıca en iyi Ģekilde ilgili kullanıcıya hizmet vermek için, bilgilerin sunumunun genelleĢtirilebilmesi ihtiyacı vardır.

Bilgilerin sunulması için harita standartları artık yeter Ģart değildir. Özel niteliğe haiz bir içerik ve gösterimlerle bireysel haritaların üretilmesi veya ilgili kiĢilere basit bir Ģekilde konuma bağlı verilerin sağlanmıĢ olması, haritacılara ait iĢlerin önemli bir kısmını oluĢturacaktır.

Bu değiĢiklikler anlaĢıldıktan sonra, haritacı arazi nesnelerinin kamu yasası olgusunu dikkate almak zorundadır. Ġlk zamanlarda haritacı özel mülkiyetin tüm yönleri ile ilgili bilgilerin sahip olmak zorundaydı. Oysa bugün haritacılar arazi nesnelerinin değiĢtirilmesi ve tanımlamalarına yönelik, yasal iĢlemleri ve yasal atlıkların bütün özelliklerini, arazi nesnelerinin oluĢturulması için teknik yöntemleri, arazi nesnelerinin varlığının ekonomik ve ekolojik sonuçları için toplum ihtiyaçlarını iyi anlamak zorundadırlar.

Haritacılar, bu bakıĢ açılarına yoğunlaĢarak, mesleki geliĢim programlarına katılmak, eğitim sahasındaki yeteneklerini geliĢtirmek ve araziyle ilgili bütün konularda