• Sonuç bulunamadı

5. BÖLÜM:

5.1. SONUÇ

Bu çalışmada, bir ders dışı öğrenme ortamı olarak tasarlanmış blogların okuma becerisine etkisi araştırılmıştır. Bu bağlamda yanıt aranan ilk soru, AOÖÇ B2 düzeyi okuma becerisi kazanımlarına göre hazırlanmış okuma becerisi ön test ve son test puanlarından elde edilen nicel veriler analiz edilerek yanıtlanmıştır. Sonuçlar, altı haftalık uygulama sonunda öğrencilerin okuma beceri düzeyleri ile uygulama öncesi okuma beceri düzeyleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olduğunu göstermiştir. Elde edilen bulgular, bir ders dışı öğrenme ortamı olarak altı farklı okuma stratejisinin kazanımını amaçlayan, öğrenci ilgi ve ihtiyaçları dikkate alınarak içeriği belirlenmiş blogların öğrencilerin

okuma becerilerini geliştirmede olumlu etkiye sahip olduğu şeklinde yorumlanabilir.

Ayrıca, öğrencilerin ön test ve son testte cevapladıkları soru sayıları karşılaştırıldığında ortaya çıkan belirgin fark, okuma hızlarında kayda değer bir artış olduğunun göstergesi kabul edilebilir. Bu sonuçlar, alanda yapılmış diğer çalışmaların sonuçlarını da desteklemektedir.

Rashtchi ve Hajihassani (2010), beş hafta süren benzer bir uygulamayla blogların üniversite düzeyindeki öğrencilerin İngilizce okuma becerilerine etkisini araştırmıştır.

Uygulamanın sonuçlarına göre öğrencilerin okuma becerisinde gelişim gözlenirken, blogların öğrenmeye karşı öğrencileri motive ettiği sonucuna da ulaşılmıştır. Okuma stratejilerinin öğretimini amaçlayan bir başka benzer uygulama Izquierdo ve Reyes (2009) tarafından yabancı dil olarak İngilizce öğrenen üniversite öğrencileri ile yürütülmüştür. Blogların sosyokültürel etkileşimi ve öğrenme sürecine katılımı arttırdığı, ayrıca özerk öğrenmeyi desteklediği uygulama sonunda ulaşılan sonuçlardır. Aydan (2014), okuma derslerinde blog kullanmanın faydaları, zorlukları ve bu zorlukların muhtemel çözümlerini araştırmak amacıyla yürüttüğü çalışma ile blogların, dilbilgisi ve kelime bilgisini arttırdığı, okuma ve yazma becerilerini geliştirdiği ve öğrencileri derse katılmaları konusunda teşvik edici bir araç olduğu sonucunu ortaya koymuştur. Bu sonuçları destekleyici nitelikteki benzer sonuçlara Temir (2015) yabancı dil olarak İngilizce öğrenen öğrencilerle yürüttüğü çalışması ile ulaşmıştır. Çalışma sonunda, öğrencilerin okuma seviyelerinde belirgin oranda artış olduğu ve uygulama süresi arttıkça blogların okuma becerisi üzerindeki etkisinin de arttığı gözlemlenmiştir. Ayrıca, blogların öğrencileri daha fazla okumaya teşvik ettiği, öğrenmeyi ve okuma becerilerini geliştirdiği çalışmada elde edilen diğer sonuçlardır. Genellikle lisans ve lisansüstü düzeyde eğitim alan öğrencilerin katılımıyla yürütülen çalışmaların yanı sıra, küçük yaş gruplarından öğrencilerin katılımıyla gerçekleştirilen çalışmalar da alanyazında mevcuttur (DeLallo, 2011; Tse, Yuen, Loh, Lam, ve Ng, 2010; VanEpps, 2012). Beşinci sınıf öğrencileriyle yürüttüğü çalışmasında DeLallo (2011), blogların okuduğunu anlama becerisi ve kişilerarası ilişkiyi geliştirmede etkisini araştırmıştır. Sonuçlar, blog aracılığıyla uygulanan işbirlikli stratejik okuma etkinliklerinin öğrencilerin okuduğunu anlama becerilerini geliştirdiğini, öğrencilerin uygulama sürecine etkin olarak katıldıklarını ve blog uygulamasından keyif aldıklarını ortaya koymuştur.

Blogların okuma becerisi üzerindeki etkisinin araştırıldığı çalışmaların birçoğu yabancı dil olarak İngilizce öğretimi alanında yürütülmüştür (Al-Fadda ve Al-Yahya, 2010;

Aydan, 2014; Fattah, 2016; Izquierdo ve Reyes, 2009; Rashtchi ve Hajihassani, 2010;

Temir, 2015). Ayrıca, şu ana kadar yapılan çalışmalarda bloglar çoğunlukla ders içi öğretim programına dâhil edilerek uygulanmıştır. Ancak bu çalışma, tasarım tabanlı araştırma yöntemine dayanarak geliştirilen blogların, bir ders dışı öğrenme ortamı olarak uygulandığında B2 düzeyinde yabancı dil olarak Türkçe öğrenen üniversite öğrencilerinin okuma becerilerine etkisini araştırmaktadır. Elde edilen sonuçlar, bir ders dışı öğrenme malzemesi olarak tasarlanan blogların yabancı dil olarak Türkçe öğrenen öğrencilerin okuma becerisini geliştirmede olumlu etkiye sahip olduğunu göstererek alana katkı sağlamıştır.

Araştırmanın bir diğer boyutu olan öğrencilerin eğitim amaçlı blog uygulamasına yönelik tutumları, çalışma öncesi ve çalışma sonunda uygulanan blog tutum ölçeğinden elde edilen verilerle incelenmiştir. Bloglara yönelik tutumlara ek olarak, ikinci araştırma sorusunun birinci alt problemi olan öğrencilerin medya kullanım alışkanlıklarının belirlenebilmesi için çalışma öncesi uygulanan blog tutum ölçeğine beş maddelik bir bölüm eklenmiştir. Bu bölümden elde edilen verilerle, öğrencilerin ilgi ve ihtiyaçları dikkate alınarak blog içeriği ve yöntemine son şekli verilmiştir. Sonuçlar, öğrencilerin haber okumak için günde bir saatten daha az süre ayırdığını ve haberleri daha çok günün akşam saatlerinde okumayı tercih ettiklerini ortaya koymuştur. Bu sebeple, blogda paylaşılan haber metinlerinin çok uzun olmamasına ve paylaşımların akşamüzeri saatlerde yapılmasına dikkat edilmiştir. Öğrencilerin büyük çoğunluğunun haberleri internet üzerinden takip ettiği, bunun için de çoğunlukla akıllı telefonlarını kullandıkları sonucuna dayanarak, uygulamada kullanılacak blog sitesi için akıllı telefonlar üzerinden kolaylıkla kullanılabilen bir tema tercih edilmiştir. Ayrıca, blogda yapılan her paylaşım için öğrencilere cep telefonu bildirim mesajları gönderilerek akıllı telefonlar üzerinden bloğu takip edebilmeleri sağlanmıştır. Son olarak, öğrencilerin ses dosyaları ve görsellerle ya da videolarla desteklenmiş haber metinlerini okuduklarını ifade etmeleri üzerine, yazılı metinlere ek olarak haberlerle ilgili fotoğraf/resimler ve video bağlantı adresleri ilgili haber sayfasına eklenmiştir.

Uygulanan blog etkinliklerinin öğrencilerin bloglara yönelik tutumları üzerindeki etkisi, blog tutum ölçeğinden elde edilen nicel verilerle araştırılarak ikinci alt probleme yanıt

aranmıştır. Çalışma öncesi ve çalışma sonunda toplam iki kez uygulanan blog tutum ölçeğinden elde edilen sonuçlar, blog uygulaması sonunda öğrencilerin tutumlarında pozitif yönlü bir değişim olduğu ve bu değişimin anlamlı olduğu sonucunu ortaya koymuştur. Bu değişim, altı haftalık uygulama sonunda öğrencilerin kaygı düzeylerindeki azalma, blog kullanımına yönelik istek ve özyeterlik algılarında ise fark edilir bir artış olarak gözlemlenmiştir. Çalışmanın sonuçları, yabancı dil öğretiminde bloglara yönelik tutumların araştırıldığı daha önce yapılmış olan çalışmaların sonuçları ile paralellik göstermektedir.

Kattsir (2012), sınıf, topluluk ve öğrenci bloglarına yönelik öğrenci algısını ve tutumlarını araştırmış, çalışma sonunda öğrencilerin eğitimde blogların kullanımına ilişin çok olumlu tutum ve algıları olduğunu ortaya koymuştur. Yabancı dil olarak İngilizce öğrenen üniversite öğrencileriyle yürütülen benzer bir çalışmada Aljumah (2012), yazma derslerinde öğrencilerin blog kullanımına ilişkin tutumlarını araştırmıştır. Dönem sonunda uygulanan tutum anketlerini yanıtlayan öğrencilerin büyük çoğunluğu yazma derslerinde blog üzerinden yaptıkları etkinliklerle ilgili olumlu tutumlara sahip olduklarını, blog uygulamasının faydalı, motive edici ve yazma becerilerini geliştirmede etkili bir sistem olduğunu ifade etmişlerdir. Blackstone ve diğerleri (2007) tarafından yürütülen, blog kullanımına yönelik öğrencilerin tutumlarının araştırıldığı çalışma sonunda, akran değerlendirmenin önemli olduğu ve blogların yazma becerisi öğretiminde kullanılmasına karşı öğrencilerin olumlu tutumlara sahip olduğu yönünde sonuçlara ulaşılmıştır. Bloglara yönelik tutumların araştırıldığı bir diğer çalışma Nicolaou ve Constantinou (2014) tarafından yürütülmüş, çalışma sonunda öğrencilerin çoğunun blog etkinliklerinin tümüne katıldığı ve bloglara karşı tutumlarının yüksek oranda olumlu olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Görüleceği üzere, bu çalışmanın sonuçları alanda yapılmış olan diğer çalışmaların sonuçları ile benzer niteliktedir.

Çalışma sonunda uygulanan ölçeğe eklenen Likert tipi maddeler ve çoktan seçmeli sorulardan elde edilen verilerle, blogda paylaşılan etkinliklerle ilgili öğrencilerin uygulama sürecindeki davranışları üçüncü alt problem kapsamında incelenmiştir.

Sonuçlar, öğrencilerin büyük çoğunluğunun blogda paylaşılan yazılı haber metinlerinin yanında haberin video bağlantıları ve haberle ilgili diğer siteleri de takip ettiklerini ve metinlerle ilgili okuduğunu anlama sorularını da yanıtladıklarını göstermiştir. Ayrıca, altı haftalık uygulama süresince her hafta farklı bir okuma stratejisinin öğretimini amaçlayan

konu anlatımları ve okumayı keyifli ve kolay kılmak adına bloğa eklenmiş olan sesli öykülerin de öğrencilerin tamamına yakınının ilgisini çektiği görülmüştür. Bloğa eklenen bir tartışma bölümü sayesinde, uygulamanın öğrenciler arası sınıf dışı etkileşimi teşvik etmesi de daha önce yapılmış çalışmalarda olduğu gibi (Al-Fadda ve Al-Yahya, 2010;

Aljumah, 2012; DeLallo, 2011; Izquierdo ve Reyes, 2009; Korkmazgil, 2009; Nicolaou ve Constantinou, 2014; Pinkman, 2005; Rashtchi ve Hajihassani, 2010; Šabanović, 2015;

Yavuz, 2014; Zarei ve Al-Shboul, 2013; Zeqiri, 2013) bu çalışmada da ulaşılan ortak bir sonuçtur. Sonuçlar, uygulama boyunca bloğu düzenli olarak takip eden öğrencilerin, konuyla ilgili önerilen diğer siteleri ve farklı Türkçe öğretim sitelerini de ziyaret ettiklerini göstermektedir. Uygulama sürecine çoğunlukla akıllı telefonla kampüs içinden katılımın sağlandığı anlaşılmıştır. Bu durum, öğrencilerin mobil hatlarına tanımlı sınırlı internet kotaları nedeniyle kampüs internet olanaklarını değerlendirmeye çalıştıklarını göstermektedir. Bloglarla ilgili bir başka veri, blogda sunulan farklı içerikteki haberlerin beğenilmesine karşın bilim, teknoloji, tarih, kültür ve sanat haberlerinin en fazla ilgi çeken haber türleri olmasıdır.

Öğrencilerin yabancı dil olarak Türkçe bağlamında ilgi ve ihtiyaçlarına uygun tasarlanmış blogların okuma becerisi edinme ve geliştirmeye etkisinin ve öğrencilerin blog kullanımına yönelik tutumlarının incelendiği çalışmanın ilk iki araştırma sorusuyla ulaşılan sonuçlar, farklı beceri alanlarının öğretiminde blog etkisinin araştırıldığı çok sayıda çalışmanın sonuçlarıyla tutarlılık göstermektedir. Bu çalışma ve alanda yürütülen diğer çalışmaların ortak sonucu, blogların eğlenceli, etkili ve etkileşimli bir öğrenme ortamı sunan ve öğrenmeyi olumlu yönde etkileyen araçlar olduğu yönündedir (Ahluwalia ve diğerleri, 2011; Al-Fadda ve Al-Yahya, 2010; Aljumah, 2012; Blackstone ve diğerleri, 2007; DeLallo, 2011; Fageeh, 2011; Izquierdo ve Reyes, 2009; Kattsir, 2012;

Nicolaou ve Constantinou, 2014; Rashtchi ve Hajihassani, 2010).

Öğrencilerin okuma beceri düzeylerinde ve bloglara yönelik tutumlarında pozitif yönlü anlamlı bir değişim olduğu sonucuna ulaşılan bu çalışmanın üçüncü araştırma sorusu kapsamında, blog uygulamasına yönelik tutumlarla okuma başarısı arasındaki ilişki incelenmiştir. Okuma becerisi ön test-son testi ve blog tutum ölçeğinden elde edilen nicel verilerin analizi sonucunda, öğrencilerin bloglara yönelik tutumları ile okuma başarıları arasında orta düzeyde pozitif yönlü anlamlı bir ilişki olduğu anlaşılmıştır. Bu ilişki, okuma stratejileri öğretimini amaçlayan bloglara yönelik tutumların okuma başarılarını

etkileyen faktörler arasında olduğunu göstermektedir. Bir başka ifadeyle, bloglara yönelik tutumlar olumlu olduğu oranda okuma becerisi testinden alınan puanlar da artmaktadır.

Blog aracılığıyla uygulanan okuma stratejilerine yönelik öğrenme etkinliklerinin okuma beceri düzeylerini geliştirmede olumlu etkiye sahip olduğu ve öğrencilerin bloglara yönelik tutumlarında gözlemlenen pozitif yönlü değişim çalışmada ulaşılan önemli sonuçlardandır. Aynı doğrultuda, bloglara yönelik tutumlar ile okuma başarısı arasındaki ilişkinin hem çalışma öncesinde hem de çalışma sonunda anlamlı çıkması, uygulanan blog etkinliklerinin öğrencilerin tutumlarını, buna bağlı olarak da başarılarını arttırmada istikrarlı ve güvenilir bir sistem olduğu sonucunu ortaya koymaktadır.

Eğitim alanında blog uygulamalarını konu alan çok sayıda çalışma yürütülmüştür, ancak bunlardan birçoğu özellikle yazma becerisiyle alakalıdır (Al-Qallaf ve Al-Mutairi, 2016;

Çeçen, 2008; Çiftçi, 2009; Dehneliler, 2013; Fageeh, 2011; Gonzalez, 2012; Karsak, 2014; Kavandı, 2012; Kazancı, 2012; Kitchakarn, 2012; Kızıl, 2007; Koçoğlu, 2009;

Noytim, 2010; Yavuz, 2014). Okuma becerisinin öğretimiyle ilgili çalışmalar (Al-Fadda ve Al-Yahya, 2010; Aydan, 2014; Fattah, 2016; H.-Y. Hsu ve Wang, 2011; Izquierdo ve Reyes, 2009; Rashtchi ve Hajihassani, 2010; Temir, 2015; VanEpps, 2012) ve öğrencilerin bloglara yönelik tutumlarını araştıran çalışmalar (Ahluwalia ve diğerleri, 2011; Aljumah, 2012; Blackstone ve diğerleri, 2007; Kattsir, 2012; Nicolaou ve Constantinou, 2014) ise çoğunlukla yabancı dil olarak İngilizce öğretimi alanında gerçekleştirilmiştir. Bu tez ise, yabancı dil olarak Türkçe öğretimi alanında yapılmış bir çalışmadır. Bu alanda bloglara yönelik tutumların okuma becerisi üzerindeki etkisini ortaya koyması bakımından alana önemli katkı sağlayacağı düşünülmektedir.

Çalışma sonunda, uygulanan blog etkinliklerine yönelik görüş ve önerilerinin belirlenebilmesi amacıyla yedi öğrenciyle yarı yapılandırılmış görüşme gerçekleştirilmiştir. Bu görüşmelerden, Türkiye’de eğitim alma, sosyal çevre edinme, bireysel ve mesleki becerilerini geliştirme ve Türk kültürünü öğrenmenin öğrencilerin ortak Türkçe öğrenme amaçları arasında olduğu anlaşılmıştır. Blogların, eğlenceli ve ilgi çekici bir öğrenme ortamı hazırladığı, öğrenmeye karşı ilgilerini arttırdığı anlaşılmıştır.

Yabancı dil olarak Türkçe öğrenenlerden alınan bu sonuçlar, alanda daha önce yapılmış olan çok sayıda çalışmanın sonuçlarıyla örtüşmektedir. Rashtchi ve Hajihassani (2010),