• Sonuç bulunamadı

İSLAMİ BANKALARIN AKTİFLERİ (MİLYAR USD)

SONUÇ VE ÖNERİLER

İlmî bir toplantıda sunulan bir tebliğ metninin şartları ve imkânları içinde sunmuş olduğumuz bildirinin sonuçları olarak tespit ettiğimiz bazı hususları özetlemeyi faydalı buluyoruz. Bunları şöyle sıralayabiliriz:

1) İslâm iktisadı, 1940’lı yıllardan itibaren Hindistanlı ve (sonradan) Pakistanlı bazı yazarların reaksiyoner ve tepkisel sebeplerle ortaya attıkları bir teori değildir. Aksine olarak; ilk dönemlerden itibaren Müslüman toplulukların yaşanmış oldukları bir süreç ve yazılı eserlerle ilmî olarak geliştirdikleri bir bilimsel disiplindir.

2) Rönesans ve Reformasyon dönemlerinde Avrupa ülkeleri başka medeniyetlere ait kültürel eserlere ulaşmışlardır. Ancak onlar İslam’ın ilk dönemleriyle ilgili olarak yeterli bilgi sahibi olmaya yönelmemişlerdir. Ayrıca onlar Selçuklular, Memlukler, Osmanlılar gibi büyük devletlerin iktisadî-malî sistemleri hakkında da yeterli bilgi birikimine sahip olamamışlardır.

3) Batı ülkeleri, Haçlı Seferleri sonunda İslam medeniyetinden öğrendikleri bilgiler ve sağladıkları iktibaslar konusunda da yeterince açık ve net davranmamışlardır. (NOT: Bu Sigrid Hunke’nin “Avrupa Üzerinde İslâm Güneşi” adlı eseri, bu konuda bir istisna olarak görülebilir)

4) İslam Medeniyeti, Ortaçağ’da İpek Yolu ve Baharat Yolu gibi iki büyük küresel ticaret güzergâhı üzerinde yükselmiş ise de 15.asrın sonlarında yeni coğrafî keşifler ve ticaret yollarının değişmesi karşısında gerekli tedbirler Müslüman yöneticiler tarafından alınamamıştır. Askerî sanayi dışındaki yeni endüstri kollarına yeterince itibar gösterilememiştir. Üretim, içe kapanık olarak devam etmek durumunda kalmıştır. 5) İslam dünyasının geri kalış sebepleri, objektif olarak yeniden tetkik edilmelidir. Bu

ortamda Ebu’l-Hasen en-Nedvî’nin, Emir Şekib Arslan’ın, Sabri Ülgener’in, İmamuddin Halil’in eserleri, yeniden okunmalı ve yorumlanmalıdır.

6) İktisadî gelişme yanında toplumsal ve kültürel gelişme konusunda da önem verilmelidir.

6 Dr.Fuad Abdullah el-Ömer, İslâm İktisat Tarihine Giriş, Çeviri: Prof.Dr.Adem ESEN, sh.17-

61

7) 1959-1982 yılları arasında Yüksek İslam Enstitülerinde tedris olunan “İslam Medeniyeti Tarihi” dersleri, İlahiyat fakültelerinde ortak ve zorunlu dersler olarak okutulmalıdır. 8) İslâm İşbirliği Teşkilâtına bağlı IRCICA tarafından İslam İktisat Tarihi ve İslâm Yayılış

Tarihi konusunda araştırmalar yaptırılmalıdır.

9) Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlu on adet “Dinî Yüksek İhtisas Eğitim Merkezleri”nde tedris edilen fıkıh derslerinde nispeten daha kısa ve muhtasar eserler tercih olunmalı, artacak ders saatlerinde “El-Fıkhu’l-Malî” yeni telif olunan eserlerden takip edilmelidir. 10) İlâhiyat fakültelerinde ve İktisadî-İdarî Bilimler fakültelerinde seçmeli ders olarak İslâm ekonomisi okutulmalıdır. Bu derslerin lisans düzeyinde verilmesine özen gösterilmeli, sadece master ve doktora seviyesiyle yetinilmemelidir.

Hülasa olarak; Karabük Üniversitesi’ni ve bu önemli ilmî toplantıyı düzenleyen ve gerçekleştiren heyeti tebrik ediyor, bundan sonraki çalışmalarında da kendilerine başarılar diliyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

BİBLİYOGRAFYA

Abdülaziz ed-Durî (1991). İslâm İktisat Tarihine Giriş. Terc. Doç. Dr. Sabri Osman. İstanbul. Abdülaziz ed-Dûrî (2009). Evrakun fi’t-Tarih ve’l-Hadâre. Beyrut.

Ali Mazhârî (1972). Ortaçağ’da Müslümanların Yaşayışları. terc. B. Üçok İstanbul.1972). Austry J. (t.y.). Kapitalizm, Marksizm ve İslâm: Terc. A. O. Güner. Damla Yay.

Corci Zeydan (h.1328). Medeniyet-i İslâmiyye Tarihi: Cild:1-2, terc. Z. Megamez. İstanbul. Fuad Abdullah el-Umer (2017). İslâm İktisat Tarihine Giriş: Terc. Prof. Dr. Âdem Esen. İstanbul.

Ghazanfer, Ş. M. (2014). Ortaçağ İslâm İktisat Düşüncesi. İstanbul: Klasik Yayınları. Grasshof R. (1899). Die Suftage und Hawale der Araber. Konisberger.

Hizmetli, Mustafa (2012). Tarihte Şehir ve Pazar. Ankara. İmamüddin Halil (2010). İslam Medeniyetine Giriş. İstanbul.

İslâm İktisadında Finansman Meseleleri. İstanbul: Ensar Neşriyat, 1992. İslâm Medeniyeti Tarihi: W. Barthold-Fuat Köprülü (DİB Yay.)

İslâm ve Kapitalizm: M.Rodinson’dan Tercüme (İstanbul,1978), Hürriyet Yay. Sahih-i Buharî Muhtasarı Tecrîd-i Sarih Tercümesi ve Şerhi, Cild:5 (DİB Yayınları) Salih Ahmed Ali (1953). et-Tanzimatü’l-İçtimaiyye ve’l-İktisadiyye fi’l-Basr. Bağdat.

62

Sıddık Ömer; Mütevelli, Şevki & İsmail Şehhâte (1983). İktisadiyyetü’n-Nukud. Kahire. Şekerci, Osman (1981). İslam Şirketler Hukuku. İstanbul.

63

Türkiye’de Üniversite Öğrencilerinin İslam Ekonomisi ve Finansı Alanına Dair Bilinç Düzeyleri Üzerine Ampirik Bir Araştırma: Karabük Üniversitesi Örneği

Abdulkadir ATAR1

Öz

Bu araştırma, son yıllarda akademik ilginin giderek arttığı İslam ekonomisi ve finansı alanlarının üniversite öğrencileri nezdinde ne ölçüde bilindiğini, farkındalık seviyesinin ne olduğu gibi bir takım soruların cevaplarını bulmaya matuf yapılmıştır. İslam ekonomisi geniş anlamda bir dünya görüşünü yansıtan teorik umdeleri ifade ederken İslami finans ise günümüz kapitalist paradigması içerisinde dini hassasiyetlerini nisbeten yüksek olan insanların faizsiz finansman temini ya da kâra dayalı fon getirisi gibi ihtiyaçlarına cevap veren altenatif bir bankacılık faaliyetidir. Bu yönüyle İslami finans ya da Türkiye’deki adlarıyla katılım bankaları İslam ekonomisinin uygulamadaki yönünü yansıtmaktadır. Dünyada ve Türkiye’de İslami bankaların toplam bankacılık sistemi içerisindeki paylarının oldukça düşük seviyelerde olması nedeniyle bunun nedenlerini araştıran çalışmalar da günümüzde giderek artmaktadır. Bu çalışma Karabük Üniversitesi öğrencileri örneğinden hareketle bahsi geçen literatüre mütevazi bir katkı sağlamayı amaçlamaktadır.

Anahtar Kelimeler: İslam ekonomisi ve finansı, İslam ekonomisi ve finası alanı biliç düzeyi, üniversite öğrencileri ve İslam ekonomisi ve finansı, Karabük Üniversitesi ve İslam ekonomisi ve finansı, katılım bankaları ve üniversite öğrencileri.

1 Assist. Prof.Dr., Karabuk University, Faculty of Economics and Business Administrative Sciences, Department of Economics, Karabuk-Türkiye, a.kadir83@gmail.com

64

An Empirical Survey on The Level of Islamic Economy and Finance Knowledge of University Students in Turkey: The Case of Karabuk University

Abstract

This research has been made to find answers to a number of questions such as the level of awareness of the Islamic economy and finance areas in which academic interest has been increasing in recent years. While Islamic economy expresses the theoretical hopes reflecting a world view in a broad sense, Islamic finance is an alternative banking activity that responds to the needs of people with relatively high religious sensitivities in the present capitalist paradigm such as interest-free financing or profit-based fund returns. This aspect of Islamic finance or named as participation banks in Turkey with the name reflects the direction of the application of Islamic economics. Due to the relatively low levels of share in total banking system of Islamic banks in the world and Turkey studies investigating the cause of it it is increasing nowadays. This study aims to make a modest contribution to the mentioned literature from the example of Karabük University students.

Keywords: Islamic economics and finance, Islamic economics and finance field, conscious level, university students and Islamic economy and finance, Karabuk University and Islamic economics and finance, participation banks and university students.

65 1. Konu, Amaç ve Yöntem

Bu çalışma Karabük Üniversitesi’nde lisans eğitimini sürdüren 400 öğrenci üzerinde yapılmıştır. Kendilerine demografik bilgilerin yanı sıra İslam ekonomisi ve finansına ilişkin bir takım soru setleri hazırlanmış ve yanıtlar anlamlı tablolar oluşturulmak suretiyle yorumlanmaya hazır hale getirilmiştir. Kesit alma yöntemi ile yapılan bu araştırmada günümüzde İslam ekonomisi ve finansı alanına yönelik olan akademik ilginin üniversite öğrencileri nezdindeki yansımalarını yakalamak ana hedeftir. Dini düşünce yapısı ile araştırmaya konu olan İslam ekonomisi ve finansı alanlarında bilinç seviyesi arasındaki bir ilişkinin olup olmadığı, Türkiye’deki katılım bankalarının üniversite gençleri arasında bilinirliğinin olup olmadığı, bu alana ilişkin okur- yazarlık seviyesinin ne olduğu gibi alanların ortaya çıkartılmaya çalışılması da bu çalışmanın hedefleri arasında yer almaktadır.

2. Literatür

Kızıltepe (2017), “Diyanet Personelinin Faiz Hassasiyeti Üzerine Bir Araştırma” ismini taşıyan makale çalışmasında Sakarya’da vazifeli erkek ve kadın Diyanet İşleri Başkanlığı personelinin faize ilişkin hassasiyetinin ve yaklaşımlarının tespit edilmesini amaçlamakta, bu kapsamda Sakarya ili sınırları içinde 16 ilçede vazifeli 368 Diyanet İşleri Başkanlığı personeli ile yüz yüze görüşme şeklinde anket yöntemini kullanmıştır. İlgili çalışmanın bulgu kısmında Diyanet İşleri Başkanlığı’nda görevli Sakarya ili sınırlarındaki 368 personelin üçte birinin faiz hassasiyeti olmadığı, üçte birinin kararsız, kalan kısmının ise faize duyarlı olduğu şeklinde bilgiler paylaşılmıştır (Kızıltepe & Yardımcıoğlu , 2017).

2017 yılında İLKE Derneği bünyesindeki İslam İktisadı Araştırmaları Merkezi (İKAM) ve İstanbul Üniversitesi İslam İktisadı ve Finansı Uygulama ve Araştırma Merkezi (İSİFAM) tarafından gerçekleştirilen “Kamuoyunda İslam İktisadı Çalıştayı”nda 1165’i öğrenci olmak üzere 2300 kişi ile yapılan anketin sonuçları verilmiş ve bunlar üzerinde değerlendirmelerde bulunulmuştur. İlgili çalışmada halkın yaklaşık %35’i, öğrencilerin ise %48,8’i İslam ekonomisi kavramı hakkında bilgi sahibi değildir. “Sizce bankacılık sektöründe katılım bankaları (faizsiz bankacılık) olmalı mı?" şeklindeki soruya, halkın yüzde 70,2'si, öğrencilerin yüzde 69,4'ü "evet" şeklinde yanıtlamıştır. Araştırmın sonuç ve öneri kısmında ise İslam ekonomisinin halk tarafından gerek muhveta gerekse uygulama açısından yeterli ölçüde bilinmediği, kamuoyunun tanıtıcı faaliyetler ile sağlıklı bir bilgi beslemesine ihtiyaç olduğuna vurgu yapılmıştır (İKAM/İSİFAM, 2017).

İnce (2018), “Kurumsal Din Eğitimi Almış Bireylerin Banka Kredisi Kullanma Eğilimleri (Sakarya İli Örneği)” adını taşıyan makalesinde çalışmasının evreninin, lise, üniversite ve lisansüstü seviyede din eğitimi almış bireylerden oluştuğunu ifade etmektekir. İlgili çalışmada örneklemi Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi akademik personeli, Sakarya ili merkez ilçelerinde görev yapan İmam ve Hatip, Müezzin-Kayyım, Kur’an Kursu hocası, Din Kültürü öğretmenleri ve

66

İmam Hatip Lisesi Meslek Dersleri öğretmenleri oluşturmaktadır. Çalışma nicel yaklaşım ile, uygulamalı-survey (tarama) araştırmasıdır. Araştrma kapsamında 563 kişiye anket uygulanmıştır. Çalışmanın bulguları olarak ankete katılanların bir kısmının banka kredisi kullanacakları takdirde katılım bankalarını ve devlet bankalarını özel bankalara nazaran tercih etme yönünde bir eğilime sahip olduğu belirtilmektedir. Ayrıca “aldıkları dini eğitim gereği bireylerin katılım bankalarını dinen daha az mahzurlu veya mahzuru olmayan kurumlar olarak görmeleri bu sonucun ortaya çıkmasında etkili olmuş olabilir” cümlesiyle anket çıktıları yorumlanmıştır. Çalışmanın bulguları arasında katılımcıların kredi işlemlerine yönelmeleri durumunda belirli seviyede kamu bankalarını seçtiklerinin görüldüğü de belirtilmektedir (İnce, Kılıçsal, Erultunca, & Turan, 2018).

3. Giriş

Çalışmanın başlığında geçen İslam ekonomisi ve finansı hadd-i zatında iki kavramdan oluşan bir tertiptir. İslam ekonomisi, İslami finansı da içeren çok daha geniş bir anlam dünyasını kaplamakta olup bu alanda çalışmalar yapan araştırmacılar tarafından daha teorik ve idealist bir düzlemde ele alınmaktadır. İslam’ın ana kaynaklarını (başlıca Kur’an ve sünnet) referans alarak Müslümanların nasıl bir iktisadi yaşam sürmeleri gerektiğini ortaya çıkarma gayretiyle modern bir kavram olarak 1960’lı yıllarda İngilizce konuşan Hintli Müslümanlar tarafından gündeme getirilmiştir (Atar, İslami İnanç Sisteminde Finansal Yapı ve Faize Bakış, 2017, s. 191). Bununla birlikte yine modern anlamda ilk İslami bankacılık uygulaması için Mısır’da 1963 yılında kurulan banka kabul edilmektedir. İslam’ın ortaya çıktığı VII. asırdan XX. asrın ortasına kadar Müslümanların gerek bireysel ihtiyaçları gerekse ticari işlemleri için finansman teknikleri geliştirdikleri, çek-senet gibi ödeme araçlarını kullandıklarını, kâr/zarar ortaklığına dayanan şirket ortaklıkları kurdukları bilinmektedir. Örneğin sui-generis Osmanlı uygulaması olarak kabul edilen para vakıfları finansman tekniklerinden yalnızca birisidir. Orta sandığı, avarız sandığı, eytam sandığı gibi sosyal amaçlara hizmet eden bir çok fon toplama ve kullandırma modelleri de bulunmaktadır. Bütün bu örnekler genelde Müslümanların özel de ise Türkler’in pre-modern bankacılık ve finans tekniklerini kullandığını göstermektedir (Atar, Osmanlı’da Kredi Kaynağı Olarak Para Vakıfları ve Türk Katılım Bankalarının Çalışma Sistemi, 2016, s. 143- 167). Öyleyse Müslümanların modernite sonrası ortaya çıkan, Osmanlı’da özellikle Tanzimat dönemi sonrası çok hızlı bir şekilde sayıları artan konvansiyel yani faizli bankacılığa neden yönelmiş olduklarının ise bilimsel yöntemlerle araştırılması gerekmektedir. İşbu araştırma da bu cihete hizmet eden çalışmaların son halkasını oluşturmaktadır.

4. Bulgular

Anket çalışmasına ilişkin bulgular sekiz adet tabloda yansıtılmıştır. Katılımcıların öncelikle sosyo-demografik bilgilerine yer verilmiş, sonrasında ise şu alanlara yönelik bilgi edinilmeye çalışılmıştır; İslam ekonomisi ile ilgili bilgi seviyeleri, katılım bankacılığı ürün ve hizmetleriyle ilgili bilgi seviyeleri, dini hassasiyete sahiplik seviyeleri, İslam ekonomisi ve finansı alanındaki

67

yayınları takip etme sıklığı, konut dahil mal alımına ilişkin kredi ihtiyaçlarının ortaya çıkması halinde maliyetlerin geleneksel (faizli) bankalarla aynı olması durumunda katılım bankalarını tercih etme sıklığı, Türk bankacılık sistemi içerisinde katılım bankalarının aldığı payın az olduğu fikrine katılma durumu, katılım bankacılığı ile ilgili reklam veya ilanlarla karşılaşma sıklığı. Tablo 1.’de yer alan sos-demografik bilgileri analiz ettiğimizde;

Tablo 1. Sosyodemografik Bilgiler

Cinsiyet n %

Kadın 223 55,8

Erkek 177 44,3

Aile Aylık Gelir (TL) 0-2000 157 39,5 2001-4000 176 44,3 4001 ve üzeri 64 16,1 Fakülte İlahiyat 19 4,8 İİBF 115 29 Mühendislik 103 25,9 Fen 5 1,3 Edebiyat 129 32,5 Diğer 26 6,5

Araştırmaya katılan 400 adet Karabük Ünivesitesi öğrencisinin 223’ü yani %55,8’i kadın 177’si yani %44,3’ü ise erkeklerden oluşmaktadır. Katılımcıların ailelerinin elde ettiği gelire bakıldığında ise yaklaşık %40’ının 2000 TL altında olduğu, aile gelirinin aylık 4000 TL üzerinde olması durumun ise yalnızca %16’lık bir dilimi kapsadığını görmekteyiz.

68

Katılımcıların fakülte dağılımına baktığımızda ise en geniş kitlenin Edebiyat Fakültesi’ne, sonra ise sırasıyla İİBF, Mühendislik, İlahiyat ve diğer fakülteler olduğunu görmekteyiz.

Tablo 2. İslam Ekonomisi İle İlgili Bilgi Seviyesi

n % % Kümülatif Hiç 108 27,1 27,1 Çok Az 75 18,8 46,0 Az 63 15,8 61,8 Orta 115 28,9 90,7 Fazla 24 6,0 96,7 Çok Fazla 13 3,3 100 Toplam 398 100

Katılımcıların %27’lik bir kısmı İslam ekonomisi kavramını hiç duymadığını, kümülatif olarak %61’lik bir kısmının ya hiç duymadığını ya da tam olarak bilmediklerini ifade etmektedir.

Tablo 3. Katılım Bankacılığı Ürün ve Hizmetleri İle İlgili Bilgi Seviyesi

n % % Kümülatif Hiç 107 27,2 27,2 Çok Az 103 26,2 53,4 Az 76 19,3 72,8 Orta 79 20,1 92,9 Fazla 22 5,6 98,5 Çok Fazla 6 1,5 100 Toplam 393 100

69

Ankete katılan öğrencilerin katılım bankacılığı bilgisi seviyesini bakıldığında ise %27,2’lik bir kısmının hiç bilmediğini görmekteyiz. Bu durum İslam ekonomisindeki ile neredeyse aynı orandadır. Katılımcıların %72’si ise az ya da hiç seviyesinde katılım bankacılığına vâkıf değildir. Günümüzde katılım bankalarının toplam bankacılık sistemi içerisindeki paylarının %5 bandını bir türlü geçememesinde bu bilinç düzeyinin düşüklüğü rol oynayabilir.

Tablo 4. Öğrencilerin “Kendimi Dini Hassasiyetlere Sahip Bir Birey Olarak Tanımlarım” Cümlesine Yanıtı n % % Kümülatif Hiç 41 10,4 10,4 Çok Az 34 8,6 18,9 Az 56 14,1 33,1 Orta 127 32,1 65,2 Fazla 99 25,0 90,2 Çok Fazla 39 9,8 100 Toplam 396 100

Katılımcıların kendilerini dini hassasiyetlere sahiplik anlamında nasıl tanımladıklarına ilişkin ise %33’lük bir kesimin düşük seviyede tanımladığını, %35’lik bir kesimin ise hassasiyet sahibi olarak kendisini ifade ettiğini görmekteyiz.

Tablo 5. İslam Ekonomisi ve Finansı İle İlgili Yayınları Takip Etme Sıklığı

n % % Kümülatif

Hiç 182 46,3 46,3

70 Az 63 16,0 84,2 Orta 43 10,9 95,2 Fazla 14 3,6 98,7 Çok Fazla 5 1,3 100 Toplam 393 100

Ankete katılan öğrencilerin İslam ekonomisi ve finansı alanıyla ilgili takip etme sıklığına bakıldığında ise bu alana ilişkin bir ilginin söz konusu olmadığını müşahede ediyoruz. Katılımcıların yaklaşık yarısı (%46,3) bu alana dair hiç bir yayını takip etmemekte, kümülatif olarak %84,2’lik bir kesim ise az, çok ya da hiç takip etmemektedir. Yayınları sık takip eden kesimin yalnızca %5’lik bir dilimi kapladığını belirtebiliriz.

Tablo 6. Konut Dahil Mal Alımına İlişkin Kredi İhtiyaçlarının Ortaya Çıkması Halinde Maliyetlerin Geleneksel (Faizli) Bankalarla Aynı Olması Durumunda Katılım Bankalarını Tercih

Etme Sıklığı N % % Kümülatif Hiç 73 18,7 18,7 Çok Az 48 12,3 31,0 Az 65 16,7 47,7 Orta 89 22,8 70,5 Fazla 63 16,2 86,7 Çok Fazla 52 13,3 100 Toplam 390 100

Katılımcıların konut ya da diğer mal alımları için kredi maliyetinin aynı olması durumunda konvansiyonel bankaların yerine katılım bankalarını tercih etme durumunu incelediğimizde ise %47,7’lik bir kesim tercih etmeme eğiliminde gözükmekte olup, %29,5’i

71

ise tercih etme eğiliminde gözükmektedir. %22,8’lik bir grup ise bu konuda kararsız ya da ilgisiz gözükmektedir.

Tablo 7. Türk Bankacılık Sistemi İçerisinde Katılım Bankalarının Aldığı Payın Az Olduğu Fikrine Katılma Durumu

n % % Kümülatif Hiç 65 16,6 16,6 Çok Az 77 19,7 36,3 Az 80 20,5 56,8 Orta 87 22,3 79,0 Fazla 52 13,3 92,3 Çok Fazla 30 7,7 100 Toplam 391 100

Ankete katılanların katılım bankalarının Türk bankacılık sistemi içerisindeki paylarının az olduğu fikrine katılma durumuna baktığımızda bu fikre “hiç, az ya da çok az” katılanların kümülatif olarak %56,8’lik bir kitleyi oluşturduğunu görmekteyiz. Katılımcıların yarısından fazlası katılım bankacılığının toplam bankacılık sektöründeki payını az bulmadıklarını yorumlamak mümkündür. Bu fikre güçlü bir şekilde (fazla, çok fazla) katılanların oranı ise %22 seviyesinde kalmıştır.

Tablo 8. Katılım Bankacılığı İle İlgili Reklam veya İlanlarla Karşılaşma Sıklığı

N % % Kümülatif

Hiç 117 29,5 29,5

Çok Az 105 26,4 55,9

72

Orta 68 17,1 92,4

Fazla 24 6,0 98,5

Çok Fazla 6 1,5 100

Toplam 397 100

Ankete katılanların katılım bankacılığı ile ilgili reklam veya ilanlarla karşılaşma sıklığına göz atıldığında ise katılımcıların %29,5’i bu bankalara ilişkin hiç bir ilan ya da reklam ile karşılaşmadığını belirtmekte, kümülatif olarak %75,3’ü ise “hiç, çok az ya da az” seviyesinde reklam ve ilanlarla karşılaştığını belirtmektedir. Katılımcıların yalnızca %7,5’u sık bir şekilde bu bankalarla ilgili ilan veya reklam ile karşılaştığını bildirmişlerdir.

5. Tartışma ve Öneriler

Anket sonuçlarının geneline bakıldığında Karabük Üniversitesi örneğinden hareketle üniversite öğrencilerinin İslam ekonomisi ve finansı alanlarına ilişkin bilinç seviyelerinin düşük olduğunu belirtebiliriz. Bunun nedenleri arasında ankete tabi tutulan katılımcıların özellikle katılım bankacılığı alanındaki bilgi seviyelerinin düşüklüğünün henüz finansal hizmetleri talep etme noktasında olmayışlarının bu sonuçlara yansıması anlamında kısmî bir etkisinin olabileceği kanaatini taşımakla birlikte genel olarak entelektüel anlamda bilgi eksikliğinin yaşandığını ifade edebiliriz. Üniversite öğrencilerinin bu alandaki bilgi eksiklikleri kurumsal eğitim hayatlarında ilgili alandaki konulara ilişkin bilgi kanallarına sahip olmamalarından da kaynaklanabilir. Yani İslam ekonomisi ve finansı alanında bilgi ve bilinç sahibi insanların genel olarak bu bilgileri bireysel çabalarla ve özel ilgiyle edindiklerini ifade edebiliriz. Nitekim Türkiye’de her ne kadar son yıllarda İslam ekonomisi ve katılım bankacılığı bazı üniversitelerde lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimi seviyesine taşınmış olsa da genel durum itibariyle geniş tabana yayılması anlamında halen daha yetersiz bir seviyededir kanaatindeyiz. Üniversitelerin özellikle işletme ve iktisat fakültelerinin müfredatlarında bu konulara ilişkin müstakil seçmeli dersler açılmalıdır. Bir diğer husus anket sonuçlarına baktığımızda bu alana ilişkin yayın takip etme sıklığının ve katılım bankalarının reklam ve ilanlarına rastlanma sıklığının düşüklüğü gibi konulardır. Bu alandaki boşluk kanaatimize göre Türkiye’deki katılım bankalarının çatı kuruluşu olan Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB) tarafından doldurulmalıdır. Hadd-i zatinde TKBB bu alana ilişkin birçok ilmi toplantıyı ve akademik alandaki yayınları desteklemekte ise de özellikle İstanbul dışında yer alan üniversitelerle işbirliklerini genişletmeli ve en azından yayımına destek olduğu ilmi eserlerin tanıtımını ve dağıtımını sağlamalıdır düşüncesindeyiz. Böylece katılım bankaları ileride müşteri portföyüne dahil olacak potansiyel müşteri adaylarını da kazanmış

73

olacak, böylece hali hazırda oldukça düşün olan pazar payını da genişletme imkanlarına sahip olabilecektir.

6. Kaynakça

Atar, A. (2016). Osmanlı’da Kredi Kaynağı Olarak Para Vakıfları ve Türk Katılım Bankalarının Çalışma Sistemi. Bakü Devlet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nin İlmi Mecmuası, 143-172. Atar, A. (2017). İslami İnanç Sisteminde Finansal Yapı ve Faize Bakış. İ. Eroğlu (Dü.) içinde,

İslami Perspektifte İktisadi Yaklaşımlar (s. 189-214). Bursa: Ekin Yayınevi.

İKAM/İSİFAM (2017). Kamuoyunda İslam İktisadı Algısı Çalıştayı. İstanbul: İKAM/İSİFAM. İnce, A., Kılıçsal, S., Erultunca, T., & Turan, A. H. (2018). Kurumsal Din Eğitimi Almış Bireylerin Banka Kredisini Kullanma Eğilimleri (Sakarya İli Örneği). İnsan ve Toplum Bilimleri Dergisi, 1779-1806.

Kızıltepe, K. & Yardımcıoğlu, F. (2017). Diyanet Personelinin Faiz Hassasiyeti Üzerine Bir Araştırma. Uluslararası İslam Ekonomisi ve Finansı Araştırmaları Dergisi , 172-225.

74

TÜRK BANKACILIK SİSTEMİ’NDE DUALİTENİN TARAFI OLARAK KATILIM BANKACILIĞI