• Sonuç bulunamadı

À 11 heures, elle a une consulatation à l’hôpital, en attendant, il passe un coup de fil à son copain (Günay ve Sığırcı, 2005, s 81)

3.9.3. Bir Edat veya Edat Öbeği Aracılığıyla Zamanın Belirtilmesi (Indication du temps par une préposition ou un groupe

3.9.3.2. Sonralık Bildiren Ġfadeler

-den sonra, -dan sonra, -in ardından, sonucunda, arkasından

“En suite de” edatı kullanılarak yapılır.

En suite de + isim (nom)

Bu sözlerin ardından, bu kolay yöntemi onlara verir.

Ensuite de ces paroles, il leur donne cette méthode facile.

(Günay ve Sığırcı, 2005, s. 42)

Bu cinayetten sonra, polis olay yerine geldi.

Ensuite de ce crime, la police est venue sur les lieux du crime.

(Günay ve Sığırcı, 2005, s. 42)

“En suite de” edatı günlük yaĢamda çok nadir kullanılır. Daha çok edebi anlatıma uygundur.

-in bitiminde, sona erdiğinde

“À l’expiration de” edatı kullanılarak yapılır.

À l’expiration de + isim (nom)

Pasaportumun geçerliliği sona erdiğinde, konsolosluğa gittim.

À l’expiration de la validité de mon passeport, je suis allé au consulat.

ĠĢ sözleĢmesi sona erdiğinde, erkek kardeĢim baĢka bir iĢ baktı.

Geldiğinde

“À l’arrivée de” edatı kullanılarak yapılır.

À l’arrivée de + isim (nom)

Babası geldiğinde sevincini görmek gerekirdi.

À l’arrivée de son père, il fallait voir sa joie. (Günay ve Sığırcı, 2005, s. 33)

Tren gara geldiğinde, annemi görmek için sabırsızlanıyordum.

À l’arrivée du train à la gare, j’étais impatient de revoir ma mère.

Fransızca öğretmeni sınıfa geldiğinde, bütün öğrenciler sustu.

À l’arrivée du professeur de français à la classe, tous les étudiants se sont tus.

-in sonunda, nihayetinde, -in bitiminde, sonra

“Au bout de” edatı kullanılarak yapılır. Bu deyimin iki farklı anlamı vardır. Hem “sonra” (après), hem de yine “sonra” (dans) anlamını taĢıdığı örneklere rastlamak mümkündür. AĢağıdaki ilk iki örnek bu durumu açıklamaktadır.

Au bout de + isim (nom)

Ġki yıl sonra, anaokuluna baĢlayacak.

Au bout de deux ans, il commencera l’école maternelle.

Kariyerinin sonuna geliyor.

Il arrive au bout de sa carrière. (Günay ve Sığırcı, 2005, s. 36)

Ġki ay sonunda, kendi ticari iĢleri için Lizbon’a gitmek zorunda olduğundan, iki filozofu da gemisinde beraber götürdü. (Candide, s. 24)

Au bout de deux mois, étant obligé d’aller à Lisbonne pour les affaires de son commerce, il mena dans son vaisseau ses deux philosophes. (Candide, s. 33)

Aynı anlamı “dans” ile de vermek mümkündür.

Bekleyin, 5 dakika sonra döneceğim.

Attendez-moi, je reviens dans 5 minutes. (Arusoğlu, 2010, s. 163)

–den itibaren

“À dater de” edatı kullanılarak yapılır.

À dater de + isim (nom)

MaaĢınız bugünden itibaren Halk Bankası’ndaki hesabınıza yatırılacak.

Votre salaire vous sera versé au compte à la Banque Populaire à dater d’aujourd’hui. (Günay ve Sığırcı, 2005, s. 36)

-den beri, bu yana, -dır, birlikte, sonra

“Depuis” edatı kullanılarak yapılır.

Depuis + isim (nom)

Sabahtan beri kar yağıyor.

Il neige depuis le matin. (Karaahmetoğlu, 1991, s. 324)

Onu 10 yıldan beri görmedim.

Je ne l’ai pas vu depuis 10 ans. (Arusoğlu, 2010, s. 182)

Bu ülkede çoğu kez Ģiddetle esen ve üç günden beri beni epey rahatsız etmiĢ olan rüzgâr dinmiĢti. (Ahlaksız, s. 34)

Le vent, souvent violent dans ce pays, et qui m’avait beaucoup gêné depuis trois jours, était tombé. (L’immoraliste, s. 42)

ġu bir gerçektir ki, uzun zamandan beri ne yapıp ne ettiğimi, zamanımı nasıl geçirdiğimi kimseler sormuyor. (Bulantı, s. 14)

Il est vrai que personne, depuis bien longtemps, ne se soucie plus de l’emploi de mon temps. (La Nausée, s. 22)

Bir aydır televizyonum tamircide. (Bir ay var ki televizyonum tamircide.)

Il y a un mois que mon poste de télévision est chez le réparateur. (Mon poste de télévision est, depuis un mois, chez le réparateur.) (Ġlkgelen, 1983, s. 151)

Yukarıdaki cümlede “depuis un mois”’nın tam olarak karĢılığı “bir aydır” veya “bir aydan beri / bu yana”; “il y a un mois”’nın ise tam olarak karĢılığı “bir ay var ki” dir. Dolayısıyla “depuis” yerine “il y a” ifadesini kullanmak yanlıĢ olmaz.

“Dès” edatı kullanılarak da yapılır.

Dès + isim (nom)

20 Marttan beri yağmur yağıyor.

Il pleut dès le 20 mars. (Günay ve Sığırcı, 2005, s. 37)

Bu adam 16 yaĢından bu yana çalıĢtı.

Cet homme a travaillé dès l’âge de 16 ans. (Günay ve Sığırcı, 2005, s. 37)

Bizim geliĢimizle birlikte çalıĢmayı bıraktı.

Dès notre arrivée, il a cessé de travailler. (Günay ve Sığırcı, 2005, s. 37)

Henüz ilk sarsıntılarla birlikte kendimi paramparça olmuĢ hissettim. (Ahlaksız, s. 22)

Dès le premiers cahots je me sentis brisé. (L’immoraliste, s. 26)

Geçen yıl Irak’da çatıĢmaların sona ermesinden sonra, Suriyeli yöneticiler, Amerikan hükümetinin, bahaneler ne olursa olsun, askeri güçlerini Suriye’ye karĢı yönlendirip yönlendirmeyeceğini görmeyi bekleyip beklememek gerektiğini kendi kendilerine sordular.

Dès la cessation des combats en Irak, l’année derniere, les dirigeants syriens se sont demandé s’il fallait s’attendre à voir le gouvernement américain, quels que soient les prétextes invoqués, retourner ses forces contre la Syrie. (Günay ve Sığırcı, 2005, s.

37)

Aynı anlamı “à partir de” edatı kullanarak da verebiliriz.

À partir de + isim (nom)

Bugünden itibaren, uslu olacaksın.

À partir d’aujourd’hui, tu seras sage. (Günay ve Sığırcı, 2005, s. 51)

Gelecek yıldan itibaren, Toulouse’da yükseköğrenimime baĢlayacağım.

À partir de l’année prochaine, je commencerai mes études supérieures à Toulouse. (Günay ve Sığırcı, 2005, s. 51)

O günden sonra Moktir en sevdiğim çocuk oldu. (Ahlaksız, s. 44)

À partir de ce jour, Moktir devint mon préféré. (L’immoraliste, s. 55)

Sonunda

“À la fin de” edatı kullanılarak yapılır.

À la fin de + isim (nom)

Osmanlı Ġmparatorluğu’nda ilk demiryollarının döĢenmesi 19.yy sonunda oldu.

L’installation des premiers chemins de fer a été réalisée dans l’Empire Ottoman à la fin du 19ème siècle. (Ertürk, 1998, s. 208)

Ay sonunda Mersin’e gidecek.

Türkiye - Fransa maçı bu haftasonunda oynanacak.

Le match Turquie - France aura lieu à la fin de cette semaine.

-den sonra, -dan sonra, arkasından, ardından

“Après” zarfı kullanılarak yapılır.

Après + isim (nom)

AkĢam yemeğinden sonra bir resepsiyon verildi.

Aprés le dîner, une réception a eu lieu. (Günay ve Sığırcı, 2005, s. 28)

Yemekten sonra uzun bir galeride dolaĢan Candide, tabloların güzelliğine hayran oldu. (Candide, s. 135)

Candide, après le déjeuner, se promenant dans une longue galerie, fut surpris de la beauté des tableaux. (Candide, s. 127)

Saat dörtten sonra denize gireceğim.

Je nagerai après quatre heures. (Karaahmetoğlu, 1991, s. 325)

Ġlkbahar kıĢ mevsiminden sonra gelir.

Le printemps vient après l’hiver. (Ertürk, 1998, s. 206)

Yukarıdaki cümlede yine Türkçesinde zaman bildiren bir ifade yoktur. Her ne kadar “sonra” ve “après” sözcükleri kullanılsa da bu cümlenin zaman bildirdiğini söyleyemeyiz.

Çanakkale savaĢından az bir zaman sonra, Almanya Ġmparatoru Osmanlı PadiĢahını ülkesine davet eder.

Peu après la guerre des Dardanelles, L’Empereur allemand invite le sultan dans son pays. (Karcıoğlu, 2007, s. 169)

Yukarıdaki cümlede “peu” pekiĢtireci kullanılarak “az bir zaman sonra” anlamı verilmiĢtir.

AĢağıdaki iki örnekte ise, “après”’den önce “aussitôt” kullanılarak “hemen sonra”, -ir… mez” anlamı verilmiĢtir.

Otobüsün kalkıĢından hemen sonra kapısını kilitlemeyi unuttuğunu hatırladı.

Elle s’est rappelé aussitôt après le départ du bus qu’elle avait oublié de fermer sa porte à clé. (Ertürk, 1998, s. 192)

Après + fiil mastar biçiminde (inf) + participe passé

Fransızcada bu tür ifadelerde yan cümleyle temel cümlenin öznelerinin aynı olması gerekmektedir. Türkçede ise böyle bir durum sözkonusu değildir. Sonralık bildiren sözcüklerimizi kullanarak yine istediğimiz anlamı verebiliriz.

Babamla konuĢtuktan sonra gittim.

Je suis allé après avoir parlé avec mon père. (Karaahmetoğlu, 1991, s. 288) inf p.passé