• Sonuç bulunamadı

Siyasal ToplumsallaĢma Ajanları

1.2. Siyasal ToplumsallaĢma

1.2.2. Siyasal ToplumsallaĢma Ajanları

ToplumsallaĢma sürecinde olduğu gibi siyasal toplumsallaĢmada da ekili olan siyasal toplumsallaĢma ajanlarının varlığı önceki bölümlerde ifade edilmiĢti. Söz konusu sürece dahil olan pek çok faktörden söz etmek mümkündür.

Toplumsal bağlama göre siyasallaĢmayı etkileyen öğelerin ağırlıkları değiĢiklik gösterebilmektedir. Bu durumda araĢtırılması gereken siyasal toplumsallaĢmanın tek veya en önemli bağımsız değiĢkenini bulmak değil, çeĢitli etmenlerin ne denli etkili

olduğunu saptamaya çalıĢmaktır (Alkan, 1979: 54). Bu saptama çabası hem araĢtırmacıları indirgemecilikten uzak tutacak hem de olguyu çok boyutlu olarak anlama imkanı sunacaktır.

ToplumsallaĢama ajanlarında ifade edildiği üzere siyasal toplumsallaĢma ajanlarını da çeĢitli Ģekillerde sınıflandırmak mümkündür. Bu ajanlar birincil ve ikincil gruplar, bireysel ve çevresel etmenler, toplumsal planlamaya elveriĢli (eğitim gibi) ve elveriĢsiz (arkadaĢ grupları gibi) etmenler, çocukluk çağında etkili olan ve yetiĢkinler üzerinde etkili olan etmenler, geniĢ grupları etkileyen (medya gibi) ve bireyleri özel olarak etkileyen (aile gibi) etmenler (Alkan, 1979: 54-55) Ģeklinde tasnif edilebilir.

Siyasal toplumsallaĢma sürecinde aile, arkadaĢlık grupları, okul, iĢ çevresi ve siyasal partiler son derece etkilidir. Alkan, ayrıca bu temel etmenlerin yanı sıra zeka, cinsiyet, toplumsal sınıf, toplumsal olaylar ve kitle iletiĢim araçları, dil gibi faktörlerin de dikkate alınması (Bkz: Alkan, 1979: 121-153) gerektiğini düĢünmektedir. Bireyin siyasal kimliğinin inĢası ve siyasal toplumsallaĢma süreci ailede baĢlamakta ve diğer pek çok faktörün sürece dahil olmasıyla birlikte ömür boyu devam etmektedir.

ToplumsallaĢmada olduğu gibi siyasal toplumsallaĢma sürecinde de aile insanın topluma dahil olduğu ilk kurum olarak etkin bir rol oynamaktadır. Sürekli bir ortak hayat, ortak kanaat oluĢumunu ve dolayısıyla ailede benzer politik tutumlara sahip olma ve aynı partiyi tutma eğilimini güçlendirmektedir. Ancak bu, ailede ebeveyn ve çocukların hep aynı partiyi tuttukları ya da aynı siyasi görüĢe sahip oldukları anlamına gelmemektedir. Bazı durumlarda çocuklar ailelerinin politik görüĢlerini benimseyip ebeveynlerinin partilerini uzunca zaman desteklerken, bazen de ebeveynler daha değiĢmeci bir tavırla kendilerine bir hayli uzak bulunan çocuklarının partisine yönelebilmekte (Aydın, 2000: 172) ve çocuklarından etkilenebilmektedirler. Aile ile çocuklar arasında baĢlangıçta aile eksenli olarak gerçekleĢen siyasal iletiĢim, ilerleyen süreçte karĢılıklı bir etkileĢime dönüĢebilmektedir.

Çocukların siyasal partilere karĢı duygusal bir bağ geliĢtirmelerinde aile çok önemli bir rol oynamaktadır. Bazı araĢtırmalara göre çocukların siyasal toplumsallaĢmasında ailenin en doğrudan ve en büyük baĢarı ile aktarabildiği siyasal partilere iliĢkin duygulardır. Ailede anne-baba ile çocuk arasında siyasal görüĢ alıĢveriĢinde bulunuluyorsa çocuklar çok küçük yaĢta ebeveynlerinin siyasi partilerinin seçebilmektedirler (Alkan, 1979: 49).

Ailenin siyasal toplumsallaĢma üzerindeki en önemli etkisi otoriteye, kurallara, uyuma, siyasal etkinlik duygusuna değin temel ve genel yönelimlerin belirlenmesi olarak görülmektedir. ToplumsallaĢmanın genel çerçevesi aile tarafından çizildikten sonra ayrıntılar ikincil gruplar ve etmenler tarafından doldurulmaktadır (Alkan, 1979: 84). Aile siyasal toplumsallaĢma sürecinde çocukluğun ilk yıllarında son derece etkili olmakla birlikte ilerleyen süreçte etkisini yitirmeye baĢlamaktadır (Alkan, 1979: 58). Çünkü yaĢ ilerledikçe çocuk alenin yanı sıra okul, arkadaĢ grubu gibi yeni sosyal ortamlara dahil olmaya baĢlamaktadır.

Çocuğun yaĢı ilerledikçe siyasi konuları ailesinden çok arkadaĢlarıyla konuĢma eğiliminde olmaktadır (Alkan, 1979: 83). Özellikle ergenlik dönemi ile birlikte aileden uzaklaĢarak akran grupları içerisinde sosyalleĢme eğilimi, arkadaĢların kiĢilik geliĢimi üzerindeki etkisini artırmaktadır. Böylece arkadaĢ grupları çocuğun siyasal toplumsallaĢmasında etkili olan unsurlardan bir tanesi haline gelmektedir.

Siyasal toplumsallaĢmada arkadaĢ grupları sadece çocukluk ve ergenlik döneminde değil yetiĢkinlik döneminde de etkili olmaktadır (Alkan, 1979: 77-78). Bireylerin yetiĢkinlik dönemlerinde dahil oldukları arkadaĢ grupları, onların siyasi görüĢlerinin değiĢmesine ya da pekiĢmesine neden olabilmektedir. YaĢın ilerlemesi ile birlikte hem arkadaĢ çevresi ile daha fazla vakit geçirilmeye baĢlanmakta hem de dahil olunan arkadaĢ gruplarının sayısı, içinde bulunulan sosyal ortamların çeĢitlenmesine paralel olarak artıĢ göstermektedir.

ArkadaĢ çevresi ve aile benzer siyasi görüĢlere sahip ise çocuk büyük bir ihtimalle bu seçime uymaktadır. Fakat iki etmen arasında bir uyumsuzluk söz konusu ise çocukların aile görüĢünden ayrılma olasılığı artmaktadır (Alkan, 1979: 79).

Siyasal toplumsallaĢma üzerinde etkili olan etmenlerden bir tanesi de okuldur. Özellikle ilköğretim düzeyinde son derece etkili olan okul, birçok durumda bu etkisini yükseköğretim düzeyine kadar sürdürmektedir. Ġdeoloji oluĢumu, siyasal etkinlik duygusu, siyasal katılım eğilimi, siyasal bilgi edinme gibi konularda okul önemli bir rol oynamaktadır. Okul siyasal toplumsallaĢma üzerindeki etkinliğini ders dıĢı ortam, akademik baĢarı, öğretmen, ders materyali ve içeriği gibi öğeler üzerinden sağlamaktadır (Bkz: Alkan, 1979: 85-111). Özellikle modern ulus devlet ile ideolojik bir boyut da kazanan okul, bireylerin siyasal kimlik inĢası sürecinde etkin bir rol oynamaktadır.

ĠĢ çevresinin de siyasal toplumsallaĢma üzerinde etkili olduğu kabul görmektedir. Gerçekten de farklı yaĢam ve çalıĢma koĢullarının siyasal davranıĢ ve tutumları belirli yönlerde etkilemesi doğaldır. Farklı yerlerde çalıĢan, farklı otorite yapısı, örgüt ideolojisi, beĢeri iliĢkiler içerisinde bulunan, hiyerarĢinin ayrı kademelerinde bulunan insanlar farklı siyasal-toplumsal tutumlar benimseyebileceklerdir (Alkan, 1979: 112). Aynı zamanda yapılan iĢ ve o iĢten elde edilen gelir, dahil olunan sosyo-ekonomik sınıfı belirlemekte ve bu unsur da siyasal görüĢler ve siyasi tercihler üzerinde etkili olmaktadır.

Siyasal toplumsallaĢma sürecinde siyasi partiler de önemli bir rol oynamaktadır. Sadece seçim süreçlerinde yürüttükleri kampanyalarla değil gençlik, kadın kuruluĢları ve diğer yan kuruluĢlarıyla siyasallaĢma eğitimi yapmaktadırlar. Doktriner partilerde bu eğitim çok daha yaĢamsal bir boyuta sahip olmaktadır (Alkan, 1979: 115). Bu nedenle bu tip siyasi oluĢum ve hareketlerin, uzun vadeli hedeflerle kendi siyasi görüĢleri doğrultusunda insan yetiĢtirmeye ve eğitsel faaliyetlere daha fazla önem verdiği görülmektedir.

Nitekim Türkiye siyasal yaĢamı üzerine yapılan gözlemler doktriner eğilimli partilerin gençlerin siyasal eğilimlerini güçlü bir Ģekilde etkilediğini göstermektedir. Ülkü Ocakları, Akıncılar3

gibi belirli siyasi partilerin yan kuruluĢları küçük yaĢlardan itibaren çocukları etkilemekte ve çeĢitli faaliyetlerle bu etkinliklerini

3 Türker Alkan'ın 1979 yılında keleme aldığı "Siyasal ToplumsallaĢma" kitabında doktriner partilerin yan kuruluĢlarını örneklendirmek için ifade ettiği Akıncılar, 1970'li yıllarda Milli GörüĢ hareketi ekseninde teĢekkül etmiĢ sivil toplum yapılanmalarından bir tanesidir.

güçlendirmektedirler. Siyasal partilerin toplumsallaĢma yoluyla sağladıkları bu etkinlik onlara seçim mekanizmalarının dıĢında da önemli bir güç katmaktadır (Alkan, 1979: 116). Siyasi partiler ve siyasal hareketler gerçekleĢtirdikleri etkinlik ve faaliyetlerle bir yandan kendi dıĢındaki hedef kitlelerine yönelik propagandalarını gerçekleĢtirirken diğer yandan söz konusu faaliyetlerle kendi mensuplarına fikirlerini aktarmakta, onları kendi bünyelerinde tutacak motivasyonu sağlamakta ve siyasallaĢma süreçlerine müdahil olma imkanı kazanmaktadırlar. Bu nedenle siyasal faaliyetler tüm siyasi hareket ve oluĢumlar için sadece seçim dönemlerinde değil tüm zamanlarda etkili bir siyasal toplumsallaĢma ajanı iĢlevi görmektedir.

Uzun vadeli bir projeksiyonla bakıldığında siyasi partiler açısından siyasal toplumsallaĢma sürecine dahil olunmuĢ gençlerin sayısı ve niteliği, herhangi bir seçimde elde edilen oy oranından daha değerli hale gelebilmekte ve siyasi hareketlerin ömürleri üzerinde belirleyici olabilmektedir. Bu nedenle bu tip faaliyetlere önem veren doktriner partiler oy oranlarında dönemsel olarak ciddi düĢüĢler yaĢamalarına rağmen varlıklarını devam ettirebilirken, doktriner olmayan partiler belirli bir dönem güçlü bir dalga ile var olup yine aynı hızla tarih sahnesinden çekilebilmektedir.

Önemli toplumsal olayların siyasallaĢma üzerinde son derece köklü etkileri vardır. KiĢi, siyasal düzene iliĢkin görüĢ ve yargılarını sadece aileden, okul ve iĢ çevresinden değil toplumsal olayları yaĢayarak, izleyerek, değerlendirerek de öğrenir ve geliĢtirir (Alkan, 1979: 137). Bir yandan siyasal toplumsallaĢma süreci yaĢanırken diğer yandan toplumda birçok siyasi olay vuku bulmakta ve birey bu olayların bir kısmından doğrudan ya da dolaylı olarak etkilenmektedir. Bu olayların bireyin siyasal kimliğinin oluĢumuna etki etmediğini söylemek mümkün değildir.

Siyasal kimliğin oluĢumunda toplumsal olayların yanı sıra okunan kitaplar, siyasi liderler, düĢünürler de etkili olmaktadır. Özellikle eğitimli ve okuma alıĢkanlığına sahip bireylerin düĢünce dünyasının teĢekkülünde ve siyasal kimliklerinin inĢasında kitaplar etkin bir rol oynayabilmektedir. Bu durum hiç karĢılaĢmadıkları ya da aynı zaman ve mekanda dahi yaĢamadıkları lider, düĢünür veya yazarların bireylerin siyasal tutumlarına etki etmesine olanak sağlamaktadır. Bu aktörler kimi zaman yazdıkları ya da söyledikleri üzerinden insanları etkilerken kimi

zaman da hayatları ile bir rol model olarak siyasal tutumların oluĢmasına katkı sağlayabilmektedirler.

Kitle iletiĢim araçları da siyasal toplumsallaĢma üzerinde etkili olan unsurlardan bir tanesi olarak dikkat çekmektedir. Gazete, dergi, radyo ve televizyon gibi kitle iletiĢim araçlarının yanı sıra sosyal medya da günümüzde önemli bir pozisyon elde etmiĢtir. YaĢanan olayların ve güncel geliĢmelerin medya üzerinden öğrenilmesinin yanı sıra televizyon filmleri ve diziler de siyasal görüĢlerin oluĢmasına etki etmektedir. Nitekim televizyonlarda siyasi mesajlar içeren diziler izlenme oranları açısından önemli noktalarda bulunmaktadır.

Diğer yandan siyasi hareketler de kendi bünyelerinde gazete, dergi ve televizyonlar kurmakta ve bu kanallar üzerinden topluma ulaĢmaya çalıĢmaktadırlar. Siyasi partiler seçmene ulaĢmak, mesajını iletmek, gündem belirleyebilmek ve kamuoyu algısını yönlendirmek için kitle iletiĢim araçlarına ihtiyaç duymaktadırlar. Söz konusu ihtiyaç kimi durumlarda kendi kanallarını açmak Ģeklinde giderilirken kimi zaman da hâlihazırdaki etkili araçların etkin bir Ģekilde kullanılması ile karĢılanmaktadır.

YaĢanan teknolojik geliĢmelerle birlikte tek yönlü iletiĢim yerine, bireylerin de aktif olarak katılabildikleri sosyal medyanın ve internet medyasının yükselmesi siyasal iletiĢimi de çift yönlü hale getirmeye baĢlamıĢtır. Bu platformlar bir yandan siyasi partiler için hedef kitlesiyle iletiĢime geçebilecekleri yeni bir sosyal ortam yaratırken diğer yandan bireyler için sosyalleĢebilecekleri yeni bir mecra ortaya çıkarmıĢtır. Bu bağlamda genelde toplumsallaĢma özelde ise siyasal toplumsallaĢma süreçlerini analiz ederken sosyal medyanın etkisini de dikkate almak zorunluluk haline gelmiĢtir. Nitekim son dönemde yapılan çalıĢmalarda radikalleĢmeden siyasi tercihlere kadar pek çok olgu üzerinde sosyal medyanın etkisi göz önünde bulundurulmaktadır.

Yukarıda her birisi kısaca açıklanmaya çalıĢıldığı üzere aile, arkadaĢ çevresi, okul, iĢ çevresi, kitle iletiĢim araçları, toplumsal sınıf, siyasi partiler, okunan kitaplar, siyasi liderler, düĢünürler ve gerçekleĢen önemli olaylar siyasal toplumsallaĢma ajanları olarak tanımlanmaktadır. Bu faktörlerin yanı sıra zeka, cinsiyet, memleket,

etnik köken, mezhep gibi bireysel farklılıklar da siyasal kimliği etkileyen unsurlar olarak akılda tutulmalıdır. Tüm bu ajanların etkisiyle siyasal toplumsallaĢma sürecini yaĢayan birey siyasal kimliğini inĢa etmekte ve topumun bir parçası olan siyasal bir varlığa dönüĢmektedir.

ĠKĠNCĠ BÖLÜM

Benzer Belgeler