• Sonuç bulunamadı

Sigorta Poliçesinin İçeriği

A) POLİÇE VERME YÜKÜMLÜLÜĞÜ

2. Sigorta Poliçesinin İçeriği

Sigorta poliçesinin içeriği Türk Ticaret Kanunu’nun 1266. maddesinde düzenlenmiştir. Söz konusu düzenleme çerçevesinde poliçenin içeriği; taraflara ve riske ilişkin bilgiler, sigorta poliçesi genel şartları ve özel şartlar olarak üç ayrı grupta inceleyebiliriz.

348 Bozer, Sigorta Hukuku, s.135; Kubilay, Sigorta Hukuku, s. 59; Kabukçuoğlu Özer, s.217. Bkz. 11. HD., 28.11.1964, 5813/3974 (Eriş, s.1035-1036).

349 Kayıhan, s.40; Kabukçuoğlu Özer, s.218. Aksi görüşte olan Bozer ise Türk Ticaret Kanunu’nda poliçeye hem ispat vasıtası fonksiyonu hem de kıymetli evrak niteliğinin verilmiş bulunduğunu, hamiline ve emre düzenlenmiş bulunan sigorta poliçelerinin kıymetli evrak niteliğine haiz olduğunu belirtmektedir (Bozer, Sigorta Hukuku, s.136-137). Aynı yönde bkz. Eriş, s.989.

125 a) Taraflara ve Riske İlişkin Bilgiler

Sigorta poliçesinde, öncelikle sözleşmenin taraflarının ve varsa sigortadan faydalanan kimsenin adları, ticaret unvanları ve ikametgahları; sigortanın konusu; sigortacının üzerine aldığı rizikolar ile bunların başlayacağı ve son bulacağı an; sigorta bedeli; prim tutarı, ödeme zamanı ve yeri; rizikoyu belirlemeye yarayacak bütün bilgiler ile düzenleme tarihinin yer alması gerekir (TTK m.1266/I). Bu hususların kural olarak, her sigorta poliçesinde bulunması gerekir.

Her ne kadar Kanun’da poliçede yer alması gereken hususlar arasında “rizikonun başlayacağı ve son bulacağı an”dan bahsedilmekte ise de; riziko, gerçekleşip gerçekleşmeyeceği, gerçekleşse dahi ne zaman gerçekleşeceği belli olmayan bir olay olduğundan düzenleme isabetli değildir. Burada düzenlenmek istenen husus, sigorta sözleşmesinin başlangıç ve sona erme tarihleridir350.

b) Sigorta Poliçesi Genel Şartları

Sigorta poliçesinde, sigorta genel şartlarının da bulunması gerekmektedir (TTK m.1266/II)351. Sigorta genel şartlarının mevzuatta tanımı yapılmamıştır352. Öğretide yapılan tanıma göre sigorta genel şartları, tek tek rizikolar ve sözleşmeler göz önüne alınmaksızın önceden belirlenen, gelecekte bir sigorta dalında yapılacak tüm sözleşmelerin temelini oluşturmak üzere poliçelerde bulunan kayıtlardır. Genel şartlar her sigorta dalı için ayrı ayrı belirlenir ve aynı dalda yapılan tüm sözleşmeler, aynı genel şartları içerir353. Mesleki Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ve Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları da,

350 Kabukçuoğlu Özer, s.219.

351 Poliçe yerine düzenlenen muvakkat sigorta ilmühaberinde ise genel koşullar yer almaz, sadece genel koşullara atıf yapılır (TTK m. 1266/II).

352 Sigorta genel şartlarının ortaya çıkışı ve düzenlenme nedenleri için bkz. Bahtiyar, Genel Koşullar, s. 92 vd.

353 Kender, Sigorta Sözleşmesinin Şartları, s.51; Eriş, s.997; Bahtiyar, Genel Koşullar, s.93;

Bahtiyar, Özel Koşul Ayrımı, s.136; Özdamar, s.412-413. Genel şartlar, sigorta ilişkisini düzenleyen

kanun hükümleri gibi genel ve soyut niteliktedirler ve fakat objektif norm niteliğinde değildirler. Her ne kadar genel şartlar denetim makamının onayına tabi tutulmakta ise de objektif hukuk kuralı koyma yetkisi yasama organına aittir (Bozer, Sigorta Hukuku, s.129; Bahtiyar, Genel Koşullar, s.95).

126 yapılacak ihtiyari veya zorunlu mali sorumluluk sigortaları için genel kuralları ve sigorta sözleşmelerinde yer alması gereken ortak koşulları belirlemektedir.

Genel şartlar, Hazine Müsteşarlığı354 tarafından onaylanır (SK m.11)355. Bu şekilde idari denetimden geçerek belirlenen ve tasdik edilen genel şartların, sigorta poliçesinde, zahmetsizce okunabilecek bir şekilde yer alması gerekmektedir. Aksi takdirde, genel şartlardan sigorta ettirenin aleyhine olan hükümleri yerine kanun hükümleri uygulanacaktır (TTK m.1266/son)356. Ayrıca dürüstlük kuralı (MK m. 2) gereği genel şartların açık, anlaşılır olması sigorta ettirenlerin korunması için gereklidir. Açık ve anlaşılır olmayan genel şart hükümleri ise sigortalının lehine yorumlanmalıdır357.

Genel şartlar, onay makamının idari denetiminden geçmekle birlikte, denetim makamının onayı genel şartların sözleşme niteliğini değiştirmemektedir. Bu nedenle de, sözleşme hükmü niteliğinde olan genel şartlar kanunun emredici hükümlerine aykırı olamayacağı gibi, taraflar arasında uyuşmazlık çıkması halinde mahkemeler genel şartların emredici hükümlere aykırı olup olmadığını inceleyebileceklerdir. Fakat uyuşmazlık halinde mahkemenin vereceği karar yalnızca dava konusu poliçeye ilişkin olarak somut olayın tarafları arasında geçerli olacaktır358.

354 TTK’nın 1266. maddesinde, genel şartların onay ve idari denetim makamı olarak Sanayi ve Ticaret Bakanlığı gösterilmiş ise de; Sigortacılık Kanunu’nun, 11. maddesinde genel şartların Hazine Müsteşarlığınca, düzenleneceği ve onaylanacağı düzenlenmiştir.

355 İdari denetim organı olan Müsteşarlıkça, genel şartların sigorta şirketleri tarafından usulüne uygun şekilde kullanılıp kullanılmadıkları da denetlenecektir (Bahtiyar, Genel Koşullar, s.98). Sigorta sözleşmelerinin Hazine Müsteşarlığı tarafından onaylanan genel şartlara uygun olarak düzenlenmesi Sigortacılık Kanunu’nun 11. maddesinin de gereğidir. Zira, sigorta şirketleri tarafından genel şart düzenlemelerine aykırı davranılması halinde Hazine Müsteşarlığı tarafından 10.000 TL idari para cezası uygulanır (SK m.34/2-f).

356 “TTK’nın 1266. maddesinde sigorta poliçesinin ihtiva etmesi gerekli şartlar sınırlı olarak gösterilmiş olup, bunlar dışında ancak Bakanlığın tasdikinden geçen genel şartların poliçeye yazılabileceği, tasdik işleminin yerine getirilmemesi halinde bu şartlardan sigorta ettirenin zararına olanlar yerine kanun hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüştür. Aynı Kanunun 1264. maddesinde ise emredici hüküm olarak 1266. maddenin sigorta ettirenin zararına sözleşme ile değiştirilemeyeceği, aksi takdirde kanun hükümlerinin resen uygulanacağı açıkça belirtilmiştir… sigorta poliçesinin ihtiva etmesi gereken şartların sigortalının zararına olarak sözleşme ile değiştirilmesi kanunlarla yasaklandığından, Bakanlığın onayından geçmeyen bu gibi şartların kanuna aykırılığı nedeniyle Borçlar Kanunu’nun 19. maddesi gereğince hükümsüz sayılması ve durumun mahkemece de resen göz önünde tutulması gerekir.” HGK., 15.09.1976, 1974/11-836 E., 1976/2510 K. (www.akip.net). Kararın eleştirisi için bkz. Kender, Sigorta Sözleşmesinin Şartları, s.53-56.

357 Atabek, Sigorta Akdi, s.129; Bahtiyar, Genel Koşullar, s.102.

358 Bozer, Sigorta Hukuku, s.130; Eriş, s.997-998; Bahtiyar, Genel Koşullar, s.99, Memiş, s.128;

127 Genel şartların, genel ve soyut olmaları ve tek yanlı belirlenmiş olmaları nedeniyle genel işlem koşulları niteliğinde oldukları doktrinde kabul edilmektedir359. Ancak diğer genel işlem koşullarından farklı olarak, sigorta genel şartları yukarıda açıklandığı üzere, idari denetimden geçer ve emredici kanun hükümlere tabi bulunmaktadırlar360.

c) Sigorta Poliçesi Özel Şartları

Sigortacı ve sigorta ettiren, Türk Ticaret Kanunu’nun 1266. maddesinde gösterilen unsurlar dışında aralarında kararlaştıracakları özel koşullara da poliçede yer verilebilirler361. Özel şartlar, sigorta sözleşmesini ferdileştiren, o anda yapılmakta olan sigorta sözleşmesi göz önünde tutularak tarafların serbest iradeleri ile kararlaştırdıkları ve üzerinde uzlaştıkları sözleşme hükümleridir362. Özel şartları, genel şartlardan ayıran en temel özelliklerden birisi, taraflar arasında görüşme ve pazarlık sonucu belirlenerek, ortak irade ile sözleşmenin bir parçası haline

olaya uygulanması gereken kanun hükmü uyarınca, davalı sigortacının poliçe ile temin etmiş olduğu taşımadan kaynaklanan riziko ile sorumlu tutulması icap eder. Poliçeye ve kloza aksine hüküm derciyle davalı sigortacının sorumluluktan kurtulması mümkün değildir.” 11.HD., 30.11.1984, 5893/5944 (Ulaş, s.52).

359 Bahtiyar, Genel Koşullar, s.92; Bahtiyar, Özel Koşul Ayrımı, s.136; Memiş, s.124. Ayrıca

Memiş, özel sigorta şirketlerinin yanında kamu hukuku tüzel kişilerinin de sigorta sözleşmesi

yapabilme imkanı bulunduğundan, iki genel şart türü arasında ayrım yapılması gerektiğini belirtmektedir. Bu ayrıma göre, sigortacının özel hukuk çerçevesinde ilişki kurması halinde genel şartların genel işlem şartı mahiyetinde bulunduğunu, ancak sigortacının kullandığı genel şartlar ve statüsünün özel hukuk sözleşmesinden ziyade kamu hukuku ilişkisi kurması halinde genel şartların, genel işlem şartı olarak nitelendirilemeyeceğini kabul etmektedir. Örnek olarak da, zorunlu bulunan deprem sigortası genel şartlarında idarenin üstün olduğu ve bu genel şartların genel işlem şartı mahiyetinde olmadığını belirtmektedir (Memiş, s.124-125).

360 Türk Ticaret Kanunu’nda, sigorta sözleşmesi hükümlerinin ve sözleşme hükmü niteliğinde bulunan genel şartların aykırı olamayacağı emredici hükümler dağınık bir şekilde düzenlenmiştir. Her ne kadar TTK’nın 1264. maddesinde “amir hükümler” başlığı altında düzenleme yapılmış ise de uygulanacak emredici hükümler bu maddede belirtilenlerle sınırlı değildir. Zira 1264. maddenin son fıkrasında uygulanacak emredici hükümlerin sıralamasında, diğer kanunlarda yer alan sigortacılık düzenleme hukukuna ilişkin emredici hükümler ilk sırada yer almaktadır. İkinci sırada ise TTK’nın 1264. maddesinin 2-4. fıkralarında yer alan emredici hükümler bulunmakla birlikte, Ticaret Kanunu’nda emredici hüküm olarak düzenlenmiş olmasına rağmen katalogda yer almayan hükümler de sigorta genel şartlarının aykırı olamayacağı emredici hükümler arasında yer almaktadır. Bu konuda ayrıntılı bilgi için bkz. Atamer, s.109-123. Aksi görüş için bkz. Eriş, s.982.

“TTK’nın 1264. maddesinde emredici hükümler belirtilmiş ve bunlar arasında aynı yasanın 1380/IV. maddesi belirtilmemiştir. Ancak, Yasa ile belirtilen bu hükümlerin emredici olmaları, diğer hükümlerin emredici olmadıklarını göstermez” HGK., 14.11.1986, 1985/11-652 E., 1986/976 K. (Eriş, s.982).

361 Bahtiyar, Genel Koşullar, s.91; Kayıhan, s.39.

362 Kender, Sigorta Sözleşmesinin Şartları, s.52; Bahtiyar, Özel Koşul Ayrımı, s.133; Atamer, s.120;

128 getirilmeleridir363. Sözleşmedeki bir hükmün özel şart başlığını taşıması, özel şart olarak kabul edilebilmesi için yeterli değildir. Zira uygulamada bazı sigorta şirketleri sigorta poliçesine “özel şartlar” başlığı altında ilaveler yapmakta ise de, bu şartlar iki tarafın serbest irade ile müzakere edilerek kararlaştırılmış olmadığı için özel şart olarak adlandırılmaları bu hukuki statüyü kazanmaları için yeterli değildir 364.

Özel şartlar da genel şartlar gibi sözleşmesel niteliğe sahiptirler ve emredici hükümlere aykırı olmamaları, sözleşme özgürlüğü sınırları içerisinde bulunmaları gerekmektedir (BK m.19/II). Ancak özel şartlar, genel şartlardan farklı olarak idari denetime tabi değillerdir. Her iki şart da sözleşmesel niteliğe sahip olmakla birlikte, tarafların sigorta sözleşmesini yaparken genel şartları değiştiren özel şartlar kararlaştırıp kararlaştıramayacakları konusuna değinmek gerekmektedir. Genel şartların düzenlendiği Türk Ticaret Kanunu’nun 1266. maddesi, sigorta ettirenin zararına sözleşme ile değiştirilemeyecek maddelerdendir (TTK m.1264/IV). Yani sigorta ettirenin yararına olmak kaydıyla sigorta sözleşmesinin tarafları genel şartları, sigorta ettirenin ve dolayısıyla sigortalının aleyhine olmayacak şekilde özel şartlarla değiştirebilirler. Genel şartlara nazaran sigorta ettirenin lehine düzenleme getiren özel şartlar öncelikle uygulanacaktır365.

Sigorta poliçesinde veya genel şartlarda yer alan “genel şarta aykırı olmayan özel şartlar kabul edilebilir” şeklinde bir düzenlemenin yer alması halinde, tarafların böyle bir hükme rağmen genel şartlara aykırı özel şart kararlaştırıp kararlaştıramayacağı konusunda ise görüş ayrılıkları mevcuttur. Birinci görüşe göre, tarafların kararlaştırdıkları özel koşulları ile genel koşulları değiştirebilmeleri için genel şartlar arasında bu duruma izin veren bir düzenlemenin bulunması gerekir.

363 Poliçenin unsurlarının sayıldığı TTK’nın 1266. maddesindeki hususların, özel şart sayılıp sayılamayacağı konusunda kabul edilen genel görüş, 1266. maddede sayılan hususların her poliçede bulunması gereken hususlar olduklarından poliçenin unsuru oldukları; özel şartların ise taraflarca kararlaştırılan ve her poliçede bulunması gerekli olmayan hükümler olduğundan 1266’ncı maddede sayılan hususların özel şart olarak kabul edilmesinin özel şartların niteliği ile bağdaşmadığıdır (Aybay, R., Ticaret Hukuku ve Yargıtay Kararları Sempozyumu, Ankara 1984, s.58’deki tartışmalar;

Karayalçın, Ticaret Hukuku ve Yargıtay Kararları Sempozyumu, Ankara 1984, s.65-66’deki

tartışmalar; Bahtiyar, Özel Koşul Ayrımı, s.135; Atamer, s.120). Aksi görüş için bkz. Kender, Sigorta Sözleşmesinin Şartları, s.52.

364 Bahtiyar, Özel Koşul Ayrımı, s.134; Memiş, s.126. 365 Bahtiyar, Özel Koşul Ayrımı, s.142; Atamer, s.120.

129 Aksi takdirde özel şart ile genel şart değiştirilemez366. Diğer görüşe göre, genel şartları değiştiren özel şartların geçerli olabilmesi için genel şartlarda buna izin veren bir düzenlemenin bulunmasına gerek yoktur. Sigorta ettirenin lehine olmak kaydıyla taraflar sigorta genel şartlarını değiştiren özel şartlar kabul edebilirler. Zira genel şartlara, emredici hükümler derecesinde bir üstünlük ve öncelik tanınmamalıdır. Sigorta ettirenin kendi yararına özel hükümler getirebilmesi olanağının bu tür genel şartlar ile sınırlandırılması sözleşme özgürlüğü ilkesine aykırıdır367. Kanaatimizce, ikinci görüşe üstünlük tanınmalıdır. Her ne kadar genel şartlar idari denetime tabi olsalar da, taraf iradelerine öncelikli tanınmalı ve genel şartlarda aksine düzenleme olsa da sigorta ettirenin lehine olan özel şartların öncelikle uygulanması gerekmektedir. Genel şartlarda yer alan bir hüküm ile sözleşmede sigorta ettirenin lehine düzenleme yapılması engellenmemelidir.

Genel Şartlarının “C.10” maddesinde, tarafların, sigorta ettiren ve sigortalının aleyhine olmamak üzere özel şartlar kararlaştırabilecekleri öngörülmektedir. Bu suretle, tarafların genel şartlar aleyhine özel şart düzenlemelerini sınırlandıran bir hüküm yer almamaktadır.