• Sonuç bulunamadı

En net ve basit bir tanımla siyasal iletişim; mesajın kaynak (parti ve aday) tarafından kodlanıp seçmene aktarımıdır (Yaşin, 2005: 632). Bu tanımdan da anlaşılacağı gibi siyasal iletişim sürecinde de bir kaynak, bu kaynağın mesajı, bu mesajı ileten bir kanal, bu kanalın ilettiği mesajı alan bir alıcı ve sonuçta bütün bunlardan etkilenen bir seçmen söz konusudur (Nal, 1994: 32). Siyasal iletişimi tam olarak tarif etmek için pek çok disiplin, siyasal aktör veya toplumsal aktörün ve iletişim anlamında ideolojilerin incelenmesiyle anlaşılabilir. En basit şekliyle, siyasal içeriğe sahip mesajların iletilmesi siyasal iletişimi doğurmaktadır (Özer, 2014: 176).

Siyasal iletişim süreci olgu itibariyle genel iletişim sürecine benzemekle beraber bir takım farklı unsurlara da sahiptir. Bu unsurlar özellikle genel iletişim sürecindeki kaynak ve alıcı açısından farklılık göstermektedir. Şöyle ki mesajlar herhangi biri tarafından değil doğrudan siyasi kimliğe sahip kişi ya da kişilerce, belli propaganda içeriğine sahip kodlanmış mesajlarla, istenen kamuoyu oluşturulmak amacıyla belirlenmiş kitleye verilir (Vural ve Bat, 2007: 337).

Seçmenlerin, parti veya lider tarafında olabilmesi için bilgi sahibi olması gerekir. Parti veya lider kendini ne kadar iyi seçmene tanıtırsa seçmen nezdinde durumu elbette ki farklı olacaktır (Doğan ve Göker, 2011: 44). Bu yüzden kaynak, mesaj, kanal, alıcı süreci içerisinde analiz edilen siyasal iletişim daha sonrada

alıcının kaynak, kaynağında alıcı durumuna geçtiği bir geribildirim süreci ile sonlanmaktadır (Gürüz ve Eğinli, 2011: 15).

2.4.1. Kaynak

Etkili bir iletişimin gerçekleşebilmesi öncelikle iletişimi başlatan kişiye yani kaynağa bağlıdır. Siyasal seçim kampanyalarının asıl amacı, seçmenleri kendi partileri lehine sandığa götürmek ve oylarını her seçimde yükseltmektir. Böylece de seçmenin tercihlerini etkilemek birincil bir amaç olmaktadır (Kalender, 2012: 1). Bu birincil amaçta öncelikle kaynağın güvenilirliğini içermektedir. Bu yüzden siyasal iletişim mesajının algılanması sırasındaki inandırıcılıkla, kaynağın güvenilirliği arasında sıkı bir ilişki vardır. Siyasal İletişimde kaynak doğrudan parti lideri olabileceği gibi kamuoyunun güvendiği, sevdiği bir kanaat önderi de olabilir. Kaynağın güvenilir olmasının yanında iletişim becerisi, saygınlığı, fiziki görünümü, tutumu, empati yeteneği de önemli bir yer tutmaktadır (Gürüz ve Eğinli, 2011: 9-11). Yapılan araştırmalar sonucunda da ortaya çıkan sonuç seçmenlerin kendi adaylarının mesajlarını daha dikkatli dinlediklerini göstermektedir (Nal, 1994: 32).

2.4.2. Mesaj

Mesaj yani ileti iletişimin olduğu her alanda olmazsa olmazların başında gelen önemli bir kavramdır. Bu yüzden mesaj en basit anlamıyla kaynak tarafından alıcıya gönderilen iletidir. Siyasi partiler; toplumu, insanlığı ilgilendiren her olayı özümseyerek çözüm önerileri eşliğinde topluma mesaj vermelidirler. Seçmenlere sunulan iletilerin herkes tarafından anlaşılır bir düzeyde sunulması bu noktada önem taşıyan bir unsurdur (Özsoy, 2009: 99). Siyasal iletişim yöntem ve çalışmalarında hedef kitleye, seçmene ulaşılması noktasında verilmek istenen mesaj sistematik olarak büyük önem taşımaktadır. Doğru seçmene doğru mesajı iletmek önemlidir. Bu amaçla siyasal iletişim çalışmalarının kampanya teması, seçim sürecinde kampanya çalışanlarının seçmenlere iletecekleri mesajların genel konusunu kapsamaktadır (Devran, 2004:

Ayrıca bir siyasal mesajın etkili olabilmesi için, mesajı veren veya gönderen kişinin nitelikleri mesajın hedef kitlesi tarafından daha etkili olarak algılanmaktadır. Örneğin, bir siyasal partinin vereceği önemli bir mesajın, partinin alt kademesinde bulunan biri tarafından verilmesi ile o partinin lideri, başkanı tarafından verilmesinin etkisi farklıdır. Bu nedenledir ki seçim kampanyaları sırasında siyasal parti başkanlarının konuşması gelenek haline gelmiştir (Aziz, 2003: 45). Bu sebeple siyasal iletişim çalışmalarında parti liderinin ağzından mesajlar verilmesi veya toplum tarafından sevilen bir kanaat önderinin kullanılması mesajın hedef kitle tarafında algılanmasını ve benimsenmesini kolaylaştıracaktır. Son olarak mesaj doğru zamanda, doğru alıcı ve doğru kanallarla alıcıya iletildiği an başarıyı getirmektedir (Vural, 2009: 154).

2.4.3. Kanal

Kanal mesajın kaynaktan alıcıya iletilmesinde kullanılan yoldur. Kaynağın iletişim amacı doğrultusunda, alıcının özelliklerine, yaşam biçimine, sosyo ekonomik statüsüne göre seçildiği zaman iletişimde etkinlik sağlanabilir (Gürüz ve Eğinli, 2011: 13). Genel olarak siyasal iletişimde kullanılan iletişim araçları, iletişim teknolojisindeki gelişmelere bağlı olarak değişmektedir. Ancak siyasal iletişimde bulunanların tercihleri, kullanacakları iletişim yöntem ve teknikleri, alıcı hedef kitlenin bunları maddi ve teknik olarak kullanabilme olanakları ile sınırlıdır. Örneğin, kırsal kesime verilecek bir siyasal mesajın internet yolu ya da e-posta aracılığı ile verilmesi mesajın hedef kitlesine ulaşılamayacağı anlamına gelir. Böyle bir durumda da siyasal amaçlı mesaj veren kaynağın, bu kitlenin sosyo-ekonomik özelliklerini araştırmadığı, ülkenin gerçeklerini iyi bilmediği sonucunu bizde hissettirir (Aziz, 2003: 47). Bu amaçla da mesajımızın yerine ulaşabilmesi için kanalın doğru seçilmesi oldukça önem taşımaktadır (Özgen, 2003: 101).

2.4.4. Alıcı

Bir iletişim sürecinde kaynak nasıl önem taşımakta ise alıcı da o kadar önem taşımaktadır. Alıcı veya hedef kitle çeşitli iletişim kanallarından, kendisine

ulaşan mesajları, kişisel eğilimleri ve ilgi düzeylerini kendisine göre algılar ve değerlendirmelerini yapar. Bu nedenle etkili bir iletişimin gerçekleşmesinde öncelikle hedef kitlenin eğilimlerinin, onu etkileyen bireysel ve grupsal faktörlerin, sosyo-demografik özelliklerin dikkate alınması gerekmektedir (Kocabaş vd., 1999: 76).

Etkili bir iletişim için de siyasal iletişim çalışmalarının başarılı yürütülmesi ve sonuçlandırılmasında hedef alınan seçmen kitlelerinin sosyo- kültürel özelliklerinin, yaşam biçimlerinin, tutum ve davranışlarının, alışkanlıklarının iyi bilinmesi ve buna uygun stratejilerinin geliştirilmesi ile olanaklıdır. Etnik kökeni, çalıştığı sektör, eğitim düzeyi, üyesi olduğu kulüp, hatta sahip olduğu arabaya kadar hakkında pek çok veri göz önünde bulundurularak hareket edilmelidir (Tan, 2002: 109). Çünkü günümüzde iletişim çabalarının yönlendirildiği hedef kitle pasif bir alıcı değildir. Radyo dinleyerek, gazete okuyarak, televizyon seyrederek hatta internet ve uydu yayınlarını takip ederek tüm dünyadaki gelişmeleri izleyip, dünyayı, ülkesini yeniden yorumlamakta, değerlendirmekte, kısaca olan bitene tepki göstermektedir (Kocabaş vd., 1999: 9).

2.4.5. Geri Bildirim

Geribildirim bilgi demektir. Alıcının tepkisinin göndericiye aktarımı olarak da tanımlanır. Geribildirim iletişimcinin iletisini, alıcının yani hedeflenen kitlenin gereksinimlerine, ihtiyaçlarına ve tepkilerine yönelik oluşturulmasına yardımcı olur. Öte yandan bir takım ikincil işlevleri de bulunmaktadır. Bu işlevlerden de en önemli olanı, alıcının iletişime katıldığını fark etmesidir. Yani hedef kitlenin kendisinin kaynak kişiler tarafından dikkate alındığının farkına varması halinde, kaynağın, iletişimcinin iletilerinin hedef kitle tarafından daha çabuk benimsenmesi olasıdır. Aksi durumda ise, çok fazla gürültülü, karmaşık, negatif yüklü bir ortam oluşmasına sebep olur ve ileti tamamıyla yok olabilir. Geri beslemeler hedeften kaynağa doğru bir geri dönüş basamağı olsa da modelin doğrusallığını değiştirmez. İleti aktarım sürecinin veriminin artırılması için

Benzer Belgeler