• Sonuç bulunamadı

2.6. SİYASAL İLETİŞİM KAMPANYALARINDA KULLANILAN KİTLE

2.6.2. Radyo

Radyo, insan sesinin iletişimdeki etkisine dayanmaktadır. Kolay taşınabilmesi nedeniyle yaşamın her alanına yayılan radyo, kitle iletişim araçları arasında en demokratik, en ucuz ve popüler olanıdır (Aydede, 2004: 37). Türkçe karşılığı “yarıçap” olan latince kökenli “radius” kelimesi İngilizce’de “radiate” fiiliyle “bir merkezden yayılmak” anlamında kullanılmaktadır. Radio kelimesi de “radiate” fiilinin kısaltması olarak elektrik üzerinde çalışmalar yapan fizikçilerin kablosuz iletişim için kullandıkları bir kavram olarak hayatımızda yer almıştır. İngilizce okunuşu olan “radyo” şekliyle Türkçeye girmiştir (Erdem, 2011: 25).

Teknik anlamda radyo, elektromanyetik dalgalarla seslerin bir noktadan başka bir noktaya aktaran sisteme denir (MEB, 2011: 2).

Radyo, tv, internet, gazete gibi diğer kitle iletişim araçlarının giremediği, ulaşamadığı yerlere kadar uzanan, ekonomik ve basit yöntemlerle yayın yapılabilen en önemli kitle araçlarından birisidir. Radyo, dünyanın her yerinde taşıtta, sokakta, dağda, kırsal bölgede, kentte, evde iş yerinde her zaman her yerden kolaylıkla ulaşılabilen kitle iletişim aracıdır (Özdurdu, 2011: 6-7).

Radyoculuk, kaynaktan (stüdyo veya herhangi bir yerde) alınan söz-müzik unsurunun elektromanyetik dalgalar aracılığıyla insan kulağına duyurulmasıdır. Teknolojinin hızla gelişimi ile kitle iletişim alanındaki önemli yerini alan bu araç yani radyo, insanların doğal ihtiyacı olan haberleşmenin yanısıra, onların eğitim ve eğlence ihtiyacını da karşılar. Radyonun bu görevi ve dolayısıyla etkisel büyük gücünü ortaya koyar. Radyonun geçmişi diğer görsel ve işitsel araçlara göre daha eskidir. Fakat günümüzde de radyonun önemli bir yer tuttuğunu söylemek yanlış olmaz. Günün her saatinde radyonun hitap ettiği bir dinleyici kitlesi vardır (Topuz, 1991: 131).

Radyo’nun haber kaynağı olarak kullanılmasının dışında siyasal iletişim anlamında ilk kullanımı ticari yayınların ilk olarak yapıldığı ABD’de olmuştur.

ABD’de 1929 yılında ortaya çıkan ekonomik krizin vatandaşlara duyurulmasında radyo etkili bir şekilde kullanılmıştır. Başkanlığın yetkililerinin ulusa sesleniş konuşmalarında, ekonomik krizin çözüme kavuşturulması için uygulanacak olan New Deal planının duyurulmasında ilk kez Radyo bir kitle iletişim aracı olarak ABD Başkanı Roosvelt tarafından kullanılmıştır. Radyonun propaganda aracı olarak kullanılması da İkinci Dünya Savaşı yıllarında gerçekleşmiştir. Savaş sırasında Almanlar propaganda aracı olarak radyoyu etkili bir şekilde kullanmıştır. Hitler’in propagandadan sorumlu bakanı Geobbels, Almanya’daki radyo kanallarını, savaşla ilgili politikaların halkına duyurulması amacıyla, savaşan Alman askerlerine moral vermesi, düşman askerin ve karşı taraf halkının moralini bozmak amacıyla etkili ve başarılı bir şekilde kullanmıştır. Savaşta Almanların üstün oldukları dönemde Hitler’in “radyo yayınları olmasa savaşı kazanamazdık” dediği bilinmektedir (Aziz, 2011: 43-44).

2.6.3. Yazılı Basın

Yazılı basın gazete ve dergi yayımcılığını içerir. Gazete güncel olaylardan söz eden yazılı araçtır. Kitap gibi bir teması yoktur, radyo ve televizyon gibi anlık kesitler s unar. Gazeteler, günümüzde daha çok radyo ve televizyonun anında verdiği haberleri geniş ayrıntılarıyla ele alarak yorumlayan ve yol gösteren araçlar olarak tamamlayıcı bir rol üstlenmişlerdir (Aydede, 2004: 36). Gazete politika, ekonomi, kültür ve daha başka konularda haber ve bilgi vermek için yorumlu ve yorumsuz, her gün veya belirli zaman aralıklarıyla çıkarılan yayınlardır (TDK, 2016).

Gazete ayrıca yazarların fikirlerini ve haberleri toplayıp derleyerek bunları kamuoyuna aktaran yazılı kitle iletişim aracıdır. Gazete bazen olaylar karşısında kamuoyunu aydınlatır bazen de kamuoyunun nabzını yansıtır. Gazetenin diğer medya araçlarından en temel farkı yazılı olarak haber ve düşünceleri günlük veya haftalık periyotlarla duyurmasıdır. (Akdoğan, 1994: 81). Dergi ise süreli yayınların gazete dışındaki en önemli türüdür. Türkiye’de dergi kavramı kitaba

olan ve haftada ya da on beş günde bir yayımlanan “magazin”e kadar tüm süreli yayınları kapayacak şekilde algılanmaktadır (Göktürk, 2001: 52-53).

En temel tanımıyla gazeteciliğin en önemli göreve haber vermedir. Gazetecilik faaliyetlerinin yürütüldüğü çeşitli mecralar bulunmaktadır. Bunlar radyo, televizyon olabildiği gibi başka kitle iletişim araçları da olabilir. Gazeteciliğin alt yapısını endüstri teknolojisinin ürünü olan matbaa sistemleri oluştururken esas bahsedilmesi gereken ise fikir işçilerinin ürettikleridir. Fikir işçilerinin ürettikleri iyisiyle kötüsüyle bir şekilde gündemimizi oluşturan haber denilen olgudur (Tokgöz, 2000: 5).

Günlük gazete, “en kısa ömürlü ürün” diye tanımlanır. Günlük gazetenin teknolojik gelişmelerin en ileri olduğu yerlerde dahi ömrü bir kaç saattir. Öyle ki, bir sabah gazetesinin ömrü bir öğle gazetesi ile bir öğle gazetesinin ömrü de bir akşam gazetesinin çıkması ile son bulmaktadır. Kuşkusuz ki bu özellik gazetenin haber sütunları için geçerlidir. Dergilerde ise bu süre daha uzun olmaktadır. Dolayısıyla, gazete saklanamaz ve depo edilemez (Erdem, 2008: 71). Siyasal iletişimin öteden beri en etkin aracı olarak yazılı basın daha özelinde de gazeteler olmuştur. Gazete okuyucuları, araştırmaların gösterdiğine göre daha çok bilgi arayan insanlardan oluşur (Yalın, 2012: 175). Amerika’da başkanlık seçimleri öncesinde adaylar televizyon tartışmalarında karşı karşıya gelmektedir. Yapılan araştırmalar bu tartışmaları baştan sona izleyenlerin bile kimin üstünlük sağladığı hakkındaki kararlarını tam olarak verebilmek için ertesi günkü gazetelerde uzmanların değerlendirmelerini okumayı beklediklerini ortaya çıkarmıştır (Uğur, 2014: 40).

2.6.4. İnternet

Toplumların gelişme süreçleri incelendiğinde, bulunduğumuz çağın, bilgi çağı olarak nitelendirilmesine sebep olan olgu, “bilgisayar” ve “İnternet” teknolojisidir. İnternet teknolojisinin dallarından birisi olan sosyal medya uygulamalarında içerik tamamıyla kullanıcılar tarafından belirlenmekte olup,

kullanıcılar sürekli birbirleriyle etkileşim halindedir. Kullanıcıların herhangi bir zaman veya mekan sınırlaması olmaksızın sürekli paylaşım ve tartışma yapabildikleri bir platformdur (Erkul, 2009: 96). İnternet İngilizce “International Network (Uluslararası Çalışma Ağı)“un kısaltılmışıdır. İnternet “dünya üzerindeki milyonlarca bilgisayarın birbirlerine bağlanmaları ile oluşan küresel bir bilgisayar ağları sistemini ifade etmektedir” (Erkan ve Songür, 1999: 230).

İnternet, dünya üzerindeki tüm bilgisayar ağlarını ve kurumsal ağları birbirine bağlayan dijital iletişim ağıdır. İnternet sözcüğü Türkçeye İngilizceden olduğu gibi geçmiş (INTERnational-NETwork) bir birleşik sözcüktür. TDK, İnternet’e Türkçe karşılık olarak “genel ağ” sözcüğünü önermiştir. İnternet yerine zaman zaman kısaltma olarak sadece “net” kelimesi de kullanılır (Birsen, 2012: 4). İnternet birden fazla haberleşme ağının (network) birlikte meydana getirdikleri; bilgi, belge, müzik, video, grafik, uygulama gibi insan tarafından oluşturularak paylaşılan ve karşılıklı olarak iletilebilen tüm verilerin dijital biçimde taşındığı ağdır (Özdilek, 2002: 1).

İnternetin her geçen gün artan kullanımı ve geniş kitlelere anında ulaşılabilirliği sayesinde siyasal iletişimin önemli bir aracı olarak kullanımı artarak devam etmektedir. İnternet özellikle seçim dönemlerinde siyasi partiler açısından değerlendirildiği zaman, seçmenlerle kampanya yönetimi ve kampanya görevlileri arasında interaktif iletişime imkân sağladığı için televizyon, radyo, gazete, dergi gibi kitle iletişim araçlarının sahip olamadığı bir avantaja sahip bulunmaktadır (Devran, 2004: 30). İnternetin ulaşım ağının genişlemesi ve artık iletişim aracı özelliğinin yanı sıra, etkileşimli bir iletişim alanı haline gelmesi siyasi arenada kullanımını da giderek arttırmasına sebep olmuştur. 2008 Amerikan Başkanlık seçimlerinde de bu durum gözler önüne serilmiştir (Vural ve Bat, 2009: 2758). İnternet teknolojisi radyo ve televizyon gibi geleneksel iletişim araçlarının yapısal sınırlılıklarıyla kısıtlı olmayan ve dolayısıyla demokratik katılımın geliştirilmesi için büyük bir potansiyele sahip olduğu ifade edilen bu aracın

yeni bir kamusal alan oluşturarak güç dengelerini değiştirerek siyasal sürecin yenilenmesi olanak sağlayabileceği ileri sürülmektedir (Aktaş, 2004: 181).

2.6.5. Sosyal Medya

Bugünkü iletişim stratejileri, sosyoloji ve antropoloji gibi sosyal bilimlerden yararlanmaktadır. Toplum, kişiler arasındaki ilişkiler ve kişilerin oluşturduğu ve katıldığı toplulukların incelenmesi bütün iletişim programlarında enstrümandır. Son yıllarda Internet yoluyla sosyal medya ortamında oluşan topluluklardaki ilişkilerin incelenmesi de iletişim faaliyetleri arasına yerleşmiştir. şimdi iletişim dünyası, sosyal medya gerçeği ile karşı karşıyadır Böylece (Zafarmand, 2010: 7).

Sosyal medya, en geniş anlamıyla, Web 2.0 platformu üzerine kurulu, topluluk oluşumu ve derin daha sosyalleşme ortamı ve işbirliği projelerinin oluşumuna olanak sağlayan web siteleri şeklinde tanımlanabilir. Web 2.0 teknolojini vurgularken, sosyal medya, sosyal boyut ve kullanım ön plana çıkarılmaktadır (Akar, 2010: 17). Kısaca sosyal medya, mobil erişim imkânlarıyla herhangi bir mekan veya zaman sınırlaması olmaksızın, haber akışının, yorumların, paylaşımların, tartışmaların esas olduğu insanî iletişim şekli olarak tanımlanabilir (Vural ve Bat, 2010: 3551).

Sosyal medya, teknolojiyi, sosyal girişimciliği, ses dosyaları, videolar, resimler ve kelimelerle birleştiren bir çatı kavramdır. Sosyal medya ortamları, wiki, e-posta zincirleri, online sohbet ortamları, podcast, sosyal imleme, RSS besleme, bloglar gibi interaktif kullanımı kolay, katılımcıların sınırlanmadığı internet tabanlı iletişim uygulamalarıdır (Oruntaş Onat, 2009: 227). İlk bakışta sosyal medyanın bireylerin veya küçük grupların arasında iletişimi sağladığı düşünülse de aslında paylaşılan içeriğin bireyden bireye, gruptan gruba yayıldığı göz önüne alındığında paylaşılan bilgiyle ve içerikle ilgilenenlerin sayısı hızla artmaktadır. İnternet kullanıcılarının yaşadıkları olumlu veya olumsuz deneyimleri sosyal medyada paylaşmaları şirketler hakkındaki imajı birden bire

olumlu veya olumsuz olarak etkileyebilmektedir, bu durum da şirketler için fırsatları ve tehlikeleri beraberinde getirmektedir (Bostancı, 2010: 35-36).

Sosyal medyada, sosyal ağlar ve toplu gruplar yer alır. İnsanlar, kurumlarını tanıtırlar, arkadaş ilişkileri kurarlar, ürün servis, fikir ve nesnelerin içeriğine ilişkin bağlılık gösterirler (Vural ve Bat, 2010: 3551). Çok farklı amaçlarla kullanılabilen sosyal medya aynı zamanda, zamandan ve mekandan bağımsız olarak sevilen yerler veya insanların memleketlerine ait resim, video, şiir, yazı, duygu ve düşüncelerin paylaşıldığı iletişim ortamı olarak da kullanılmaktadır (Onat, 2010: 227).

Bireylerin, kuralları belirlenmiş bir sistem içinde halka açık-yarı açık gizli bir oluşturarak takip ettiği kullanıcıların listesini oluşturmasına, takip ettiği diğer kullanıcıların paylaştıkları bağlantıları, yorumları, medya içeriklerini (ses dosyası, video dosyası, resim gibi) görmelerine ve gezebilmelerine izin veren web tabanlı hizmetlerin tümüne sosyal ağlar denilmektedir. Bu ağlara kaydolan kişilerin çoğunlukla yeni kişilerle tanışmaktan ziyade mevcut çevreleriyle iletişim kurdukları görülmektedir. Bu ağların alt yapısısın kayıtlı kullanıcıların profilleri oluşturmaktadır. Profilin ne kadarının hangi kullanıcılarla paylaşılacağı genel olarak kullanıcıya bırakılmıştır (Bostancı, 2010: 35-36). Günümüz dünyasında siyasal iletişimin önemli araçlarından biriside sosyal medyadır.

2.6.6. Afiş

Kitle iletişim araçlarından birisi ve tasarım sanatlarının bir parçası olan afiş, siyasi liderlere yönelik imaj oluşumunda siyasi iletişim araçları arasında daha uzun süre kalıcı olması ve etkinliği sebebiyle önemli bir araçtır. Siyasi propaganda yapmaya yönelik olarak grafik tasarım öğelerinin bir araya gelmesiyle biçimlenen afişler, siyasi liderlerin ve partilerin kendi ideolojileri bağlamında, bilgilendirme, duyurma, yüceltme gibi amaçlar taşımakta, daha çok kitlesel duyurular ve sloganlarla potansiyel seçmen kitlelerine ulaşmayı hedef almaktadır

Afiş aday ya da parti için seçmene bir mesaj vermek, seçmenle bağ kurabilmek için kullanılabilecek basit, doğru tasarım yapılarak doğru mesaj verilebilirse de oldukça etkili bir araçtır. Afiş kampanyanın ana amacını içeren üç- beş kelimelik etkili bir cümle veya seçmeni cezbedecek bir bakışın birleşmesinden ya da her ikisinin tek başına kullanılmasıyla oluşur. Kavramla varsa kullanılan görsel arasında bir uyum olması gerekmektedir (Aktaş, 2004: 168). Afiş her ne kadar yeni kitle iletişim araçlarının gerisinde kalsa da yinede etkili bir siyasal iletişim aracıdır. Etkili olmasının en önemli nedeni, kampanya süresince vurgulanacak sloganların duyurulmasında, yine sloganların ve görsel unsurların kalıcı olmasında, parti taraflarının desteklerini pekiştirmesinde, muhaliflerin de farkındalıklarının sağlanmasında yatar. Diğer yandan siyasetle ilgilenmeyenler ya da kararsızlar üzerinde de, parti programlarının başlıklarından oluşan afişlerin bilgilendirme açısından faydalı oldukları bilinmektedir (Uğur, 2014: 42).

Afiş, eskiden beri Türk Siyasal Tarihinde ayrı bir yere sahiptir. Bir dönem afişler yüzünden insanların birbirini hırpaladığı, duvarlara yazılan yazılar ve yapıştırılan afişler yüzünden dalgalanmaların yaşandığı, bilinen deyimle kardeşin kardeşi vurduğu bir dönem yaşanmıştır. Bu açında bakıldığında Bongrand (1992)’ın belirttiği gibi afiş militan bir özellik sergilemektedir. Fakat unutulmamalıdır ki afişler her seçimin olmazsa olmazlarındandır. Liderlerden mesajlara varıncaya kadar içeriği ve görüntüsü değişik birçok türü kullanılmaktadır. Kimi açıkhava reklamlarında yer alır, kimi ise özellikle seçim yaklaştıkça her köşede her boş duvarda insanların gözlerine bakmaktadır (Aktaş, 2004: 169). Aşağıdaki bölümde Ak Parti’nin 2015 seçimlerinde kullandığı seçim afişleri ele alınacaktır.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

SİYASAL İLETİŞİMDE AK PARTİ’NİN 2015 SEÇİMLERİNDEKİ AFİŞ ÇALIŞMALARI

3.1. AK PARTİ’NİN PARTİ TÜZÜĞÜ VE PARTİ PROGRAMI Bu bölümde Ak Partinin parti tüzüğü ve parti programı üzerinde durulacaktır.

Benzer Belgeler