Sezgi Gücünün Yanılttığı Durumlar İle Sezgi Gücünü Olumsuz

Katılımcılara sezgilerinin onları yanılttığı durumların olup olmadığı, sezgilerini etkileyen olumsuz etmenlerin neler olduğu ve sezgilerini kullanmalarının onları ikileme veya kararsızlığa götürüp götürmediği sorulmuştur. Sezgilerini olumsuz yönde etkilediğini ifade edenlerin belirttiği bu olumsuz durum ve nedenler Tablo 13’de verilmiştir.

Tablo 13. Karar Vermede Sezgi Gücünü Olumsuz Etkileyen Faktörler

S ez gi G ü cü n ü O lu m su z E tkil eye n F ak tör ler Oteller Faktörler

OHH(4*) Ruh Hali, Konsantrasyon, Yorgunluk, Dikkatsizlik, Fiziksel Rahatsızlıklar

EHR(4*) Beklentinin Karşılanmaması MO(4*) Çevresel Koşullar ve Zaman

COHR(4*) Vicdan

ATO(4*) Motivasyon

APTH(5*) Müşteri Talepleri

HPH(5*) Personelin Disiplinsizliği, Departmanlar Arasındaki Anlaşmazlıklar

RRKTS(5*) Veriler

Tablo 13’de görüldüğü üzere karar verirken sezgilerin etkili olduğunu savunan ve sezgileri olumsuz etkileyen bazı faktörlerin olduğunu ifade eden

katılımcıların ifadeleri dikkate alındığında, sezgileri etkileyen faktörler şunlardır; Ruh hali, konsantrasyon, yorgunluk, dikkatsizlik, fiziksel rahatsızlık, beklentilerin karşılanmaması, çevresel koşullar, zaman, vicdan, motivasyon, müşteri talepleri, personelin disiplinsizliği, departmanlar arasındaki anlaşmazlıklar ve veriler. Katılımcıların birçoğu sezgilerinin kendilerini yanılttığı bazı durumların olduğunu belirtirken bazıları ise sezgilerine çok güvendiğinden dolayı sezgilerinin kendilerini yanıltmadığını belirtmektedir.

OHH(4*) yetkilisi sezgilerin, bireylerin içindeki kontrol mekanizması olduğunu ifade ederek, genel olarak sezgilerin kişilerin o günkü ruh hali ile yakından ilgili olduğunu belirtmiş ve şu ifadeleri kullanmıştır;

“Eğer o günkü ruh haliniz, konsantrasyonunuz son derece iyiyse sezgileriniz de müthiş derecede açıktır. Hedefe de çok rahat bir şekilde varırsınız. Ama içinde bulunduğunuz sezgisel durum yani bir yorgunluk, dikkatsizlik, bir ağrı sızı hastalık, aslında kullandığınız bir ilaç bile bu sezgilerinizi etkileyebilir. Düşüncenizi farklılaştırabilir. O tarafa yoğunlaşamazsanız istediğiniz sonucu ortaya çıkaramazsınız.”

AÖTK(4*) yetkilisi, sezgilerin kendisini yanılttığı durumların olduğunu, sezgilerin doğal yaşamda beklenenler gibi olmadığını ve hayal kırıklıkları yaşandığını ifade etmektedir. EHR(4*) yetkilisi ise sezgilerin yanılttığı durumların kısmen de olsa olduğunu şu örneği vererek açıklamaktadır;

“Diyorum ki tamam kesinlikle bana çok uygun, işletmeme çok uygun ve uyum sağlayacak personelime ama işe başladıktan sonra bir bakıyorsunuz beklediğiniz gibi çıkmıyor.”

GTR(4*) yetkilisi, sezgilerinin kendisini yanılttığı durumların olmadığını ifade etmiştir. Buna karşın AH(4*) yetkilisi, sezgilerinin kendisini yanılttığı veya ikileme düşürdüğü durumların olduğunu, böyle durumlarda kendi tecrübesini ve eğitimine bağlı olarak çok çabuk karar vermesi gerektiğini ifade etmektedir. BH(4*) yetkilisi de sezgilerin kendisini yanıltan durumların olduğunu, bu durumlarla karşılaşıldığında motivasyonunun düşebileceğini belirtmiştir.

MO(4*) yetkilisi sezgilerinin nadiren de olsa kendisini yanılttığını, bazı çevresel koşullar ile zamanın uygun olmadığı durumlarda ikilemde kaldığını ifade etmiştir. COHR(4*) yetkilisi, sezgilerinin kendisini yanılttığı durumların olduğunu, mantık ile sezgi arasında kaldığı durumların olduğunu ve bunların çatıştığını, vicdanının kendisini bu açıdan olumsuz yönde etkilediğini belirtmiştir.

Diğer yandan, GTRH(4*) yetkilisi, sezginin tecrübe ile yakından ilgili olduğunu, tecrübenin kişiyi hiçbir zaman yanıltmadığını ifade ederek şu örneği vermiştir;

“Sezgi dediğim gibi tecrübe. Tecrübe insanı hiçbir zaman yanıltmaz. Benim işim çok komplike bir iş. Daha önceden tecrübe ettiğim bir şeyde kolay kolay yanılmazsın. Mesela, sıcak suya elini soktun. Sıcak olduğunu tecrübe ettin. Küçük çocuklarda böyle yapar. Sen bir daha o sıcak suya elini sokmazsın. Bunu bir kere tecrübe etmişsindir. Sezgi de aynen böyledir. Zamanla oluşan tecrübelerine güvenirsen kolay kolay hata yapmazsın.”

ATO(4*) yetkilisi, çalışanlarıyla ilgili sezgilerinin çalışanların motivasyonları ile çok yakından ilgili oluğunu, sezonun başlamasıyla birlikte çalışanlarının kendi sezgilerinden farklı olduğunu gözlemlediğini ifade etmiştir.

ATHHS(5*) yetkilisi, sezgilerin kendisini yanılttığı veya kararlar alırken ikileme düşürdüğü durumların olduğunu, bu yüzden bu yaşananların süreç içerisinde tecrübeye dönüşeceğinden çok sorun yaşamadığını, dolayısıyla kararlar alırken mantığın kullanılmasının önemli olduğunu ifade etmiştir. APTH(5*) yetkilisi sezgiler ile alınan kararlarda müşterilerin taleplerinin önemli olduğunu belirtmekte ve bu bağamda şu ifadeleri kullanmaktadır;

“Yani o misafir neyi istiyor, ne istemiyor, o sezgileri biz misafire nasıl yansıtırız. Yansıttığımız zaman nasıl olur, nasıl biter onun doğrultusunda zaten hep bunlar birbirini takip ediyor. Yani tamam biz karar almışızdır veya sezgilerimiz ona göredir ama kişiden kişiye her şey değiştiği için de bu sefer her şey kişiden kişiye değişmiş olur. Şimdi ben sizi tanıyorumdur ben sizi bilebilirim ne olduğunu, ne bittiğini ama buraya gelen bir sürü misafir olduğu

için de o anda kısa bir evrede hemen o insanı çözmeye çalışırsın. Ondan sonrada artık sezgiler ortaya çıkar.”

RRKTS(5*) yetkilisi sezgilerin yanılttığı durumların olabileceğini, dolayısıyla sezgilerin veri kaynaklı olması gerektiğini aksi takdirde veri desteği olmayan kararlarda kişilerin ikileme düşebileceğini ifade etmektedir. HVCTK(5*) yetkilisi ise karar alırken %40 sezgiye karşılık %60 gerçekliğe baktığını, karar alma aşamasında ikilemler yaşadığını, yaşadığı bu ikilemin (keşke yapsaydım – keşke yapmasaydım) kendisine olumlu katkılarının olduğunu belirtmiştir.

GTR(4*), OTROS(4*), GSTO(4*) ve TGH(5*) yetkilileri, sezgilerinin güçlü olduğunu, bu yüzden sezgileriyle aldıkları kararlarda hiçbir zaman yanılmadıklarını ifade etmektedirler. GAH(5*) yetkilisi, sezgilerin insanı kör ettiği noktaların olduğunu, ancak kendi sezgilerinin kendisini genelde yanıltmadığını belirtmiştir. Çünkü olası muhtemel şeyleri düşünerek hareket ettiğini ifade edip bu konuda şöyle bir örnek veriyor;

“…mesela; ben kendi işletmemde kendim botanik yeşillik bunları seviyorum ve gelen misafirlerim için daha yeşil bir ortam sağlamaya çalışıyorum. Bunun için otele daha farklı bitki türleri getirmeye çalıştım. Hem kendimin benim bu yapmış olduğum hizmetten memnun olur muyum, kendimi başka bir gözle görmeye çalıştım. Ve bu yolda başarılı oldum. Çünkü bir farkındalık yaratmak, gelen insanlara bir ticaret amaçlı değil hizmet amaçlı verilen bu yöntem benim için çok önemliydi.”