• Sonuç bulunamadı

SERBEST KATILMA VE ÇIKMA UNSURU

Belgede Kooperatiflerin hukuki niteliği (sayfa 113-119)

Kooperatiflerde kişiler ticari amaç gütmeden ekonomilerini geliştirme ve ihtiyaç- larını karşılama noktasında birleştiğinden korunma ihtiyacı duyan ve kooperatife katıl- mak isteyen kişilere kooperatifin kapıları kapatılamaz. Kooperatifler, sermaye şirketleri gibi belli kişilerin sermayelerini bir araya getirerek kurdukları kapalı ortaklıklar değil- dir. Kooperatiflerin hukuki niteliğinin belirlenmesinde en önemli unsurlardan biri yapı kooperatifleri müstesna olmak üzere kooperatiflerin değişir ortaklı ve değişir sermayeli (Koop.K.m.1, 2/3, 8,10) olmalarıdır362. Kooperatiflerde ortak (paydaş) sayısının sınır- landırılmaması, kooperatiflere girmenin veya kooperatiflerden çıkmanın bazı şartlara, bazı kişilerin istek veya kararlarına tabi tutulmaması amacıyla “Açık Kapı İlkesi”363 kabul edilmiştir. 359 OMAĞ, s.211. 360 POROY/TEKİNALP/ÇAMOĞLU (2010), s.906. 361 OMAĞ, s.202. 362 KIRCA, s.22.

363 Muktedir LALE, Kooperatifler Hukukunda Açık Kapı İlkesi, Terazi Hukuk Dergisi, Şubat 2011, sa-

1995 Yılında yapılan ICA kongresine sunulduğu şekliyle kabul edilmiş olan “Ko- operatif Kimlik Bildirgesi” kapsamında açık kapı ilkesi şu şekilde ifade edilmiştir: “Ko- operatifler ortak kaydetmede, etkinliklerine katkıda bulunabilecek ve bu etkinliklerinden yararlanacak tüm kişilerin siyasal, dinsel, cinsiyet veya sınıfsal ayrım yapmaksızın gö- nüllü biçimde katkılarını sağlamak için kapılarını açık tutarlar.”364 Bu ilkeye göre, ko- operatiflerde mevcut ortak (paydaş) sayısı gibi sermaye miktarı da değişken bir yapıda- dır365. Bu noktada tek istisna yapı kooperatifleridir. Bir yapı kooperatifinin konusu olan yapı ve bu yapının üzerinde kurulacağı alanın belli bir sınırı olması nedeniyle yapı koo- peratiflerinde ortak (paydaş) sayısının sınırlandırılması gayet doğaldır. Ancak, yapı ko- operatifleri dışında kooperatiflerde ortak sayısı sınırlı olamaz ve bu sayı ana sözleşmey- le sabitlenemez366. Ayrıca, kooperatiflerde ortakların taahhüt ettikleri veya ödedikleri sermaye miktarı da değişir olmalıdır. Kanundaki “değişir ortaklı” tabiriyle hem ortak sayısının hem de paya sahip ortağın değişebileceği vurgulanmak istenmiştir367. Sermaye ve şahıs şirketlerinde ise azami hisse pay sayısı kadar ortağı bulunur. Örneğin bu türden bir sınırlama limited şirketlerde bulunmaktadır ve limited şirketin ortak sayısı 50 kişiyi geçemez.

Kooperatiflerde ortaklık doğrudan kooperatife ortak olunması veya bir ortaklık hakkını devralınması suretiyle kazanılmaktadır. Doğrudan ortak olmak ya kooperatifin kuruluşunda veya kooperatif tüzel kişilik kazandıktan sonra yönetim kurulu kararıyla olabilmektedir. Her iki durumda da ortak açısından aynı hak ve yükümlülükler söz ko- nusu olmaktadır368.

Kooperatiflerde pay sahibinin, başka bir deyişle kişi unsurunun büyük bir önemi vardır. Kooperatifin başarılı olması, arzu edilen faydalara kavuşabilmesi her şeyden önce ortakların kişilikleri, davranışları ve kooperatifçilik anlayışlarıyla yakından ilgili- dir369. 364 DEMİR, s.23 dn.26. 365 KAYAR, s.156. 366 TEKİNALP/POROY/ÇAMOĞLU (2010), s.78. 367 PARLAR, s.167. 368 ÖZMEN, s.71. 369 ÇEVİK (1990), s.139.

Kooperatife giriş bu konudaki talebin kooperatif tarafından kabul edilmesine bağ- lıdır (Koop.K.m.8/2) ve kabul yetkisi kooperatifin yönetim kuruluna verilmiştir (Koop. K. m.8/3). Bu nedenle, kooperatife girmek isteyen kişilerin yazılı olarak başvuruda bu- lunmaları gerekir. Oysa, bir adi şirkette ortaklar arasında değişiklik yapılabilmesi için kural olarak oybirliği ile karar alınması gerekir. (TBK.m. 624) Ancak buradaki oybirliği kuralının aksi adi şirket sözleşmesiyle kararlaştırılabilir.

Kooperatiflere veraset yoluyla da ortak olunabilir. Kooperatif ortağının mirasçıları tarafından kooperatif ortağının vefatını müteakip üç ay içinde veraset ilamıyla birlikte kooperatife başvurularak ortaklık haklarının mirasçılara intikali istenebilir ve bu talep yönetim kurulunca karara bağlanır370.

Yönetim kurulunca karar alınması konusunda dürüstlük kuralları (TMK.m.2) ve Koop.K.m.62/1 hükmünde belirtilen özen gösterme sorumluluğu söz konusu olmakta- dır. 3476 sayılı Kanunla yapılan değişikliğe göre, başvuran kişinin ortak olabilmek için gerekli bütün nitelikleri taşıması durumunda bu kişinin kabul edilmesi zorunluğu geti- rilmiştir. Davalı kooperatif yönetim kurulu tarafından verilen üyelik başvurusunun red- dine ilişkin kararın iptal ile davalı kooperatife üye olunduğunun tespit edilmesi için açılmış olan bir davada Yargıtay, “ana sözleşme ile kanun hükümleri uyarınca üyelik şartlarını taşıyanların kooperatifçiliğin temel esaslarından biri olan ‘açık kapı ilkesi’ uyarınca kooperatif üyeliğinin kabulünün zorunlu olduğu gözetilmelidir371” kararını vermiştir.

Kooperatife giriş, yönetim kurulu kararının tebliğ edilmesi gibi bir yolla açık şe- kilde veya başvuruda bulunan kişiden aidat vb. ödemelerin kabul edilmesi şeklinde zımni şekilde gerçekleşebilmektedir372. Bu konuya ilişkin bir kararında Yargıtay373; “Yapı kooperatiflerinde açık kapı ilkesi gereğince ortaklığın gerçekleşmesi ayrıca bir karara bağlı değildir. Kabul açıkça olabileceği gibi örtülü olarak ortaklığa kabul de

370 ÖZMEN, s.67-68.

371 Yargıtay 11. HD.20.04.2006 T. E.2005/4763, K.2006/4366 için bkz. Salih ÇELİK/Muktedir LALE,

Özetli İçtihatlı Uygulamalı Kooperatifler Hukuku, Ankara, 2006, s.1055.

372 POROY/TEKİNALP/ÇAMOĞLU (2017) s.615-617.

373 Yargıtay 11. HD. 28.04.2005 tarihli ve E.2005/4706, K.2005/4359 için bkz. ÇELİK/LALE, s.1100-

mümkündür” demek suretiyle kooperatiflerde örtülü kabulün de mümkün olduğunu be- lirlemiştir.

Kooperatif ortaklığı; kanunda belirtildiği şekilde ortaklıktan çıkma, ortaklıktan çı- karılma, ortaklığın devredilmesi ve ortağın ölümü şeklinde sayılabilecek dört halde sona ermektedir. Kooperatife katılmanın yanı sıra, her ortağın kooperatif ortaklığından çıkma hakkı da vardır (Koop.K.m.10). Ayrıca, kooperatif ortaklığı bir hizmetin yerine getiril- mesine bağlandığında bu hizmetin sona ermesi halinde ortaklık da sona ermektedir374 (Koop.K.m.15/1).

Açık kapı ilkesi’nin diğer bir cephesi olan “kooperatiften çıkma”, kooperatife za- rar verme tehlikesi veya çıkmanın sınırlandırıldığı durumlar dışında kooperatif ortakla- rının belirli bir zaman sınırlaması veya sahip olunan payın birine devredilmesi zorunlu- luğu olmadan kullanılabilecek bir haktır375 (Koop.K.m.10).

Açık kapı ilkesi, kooperatifin zarar görebileceği durumlar gözetilmeden her iste- yen kişinin keyfine göre istediği zaman ve durumda kooperatiflere girip çıkabileceği şeklinde yorumlanamaz (Koop.K.m.8 ve 10). Bu nedenle açık kapı ilkesi “Kooperatifin Korunması İlkesi” ile tamamlanmıştır. Açık kapı ilkesinin uygulamasında kooperatifle- rin kapısı çıkmak isteyen kişilere kapatılamaz ve aynı zamanda çıkma seçeneği çıkanın ekonomik olarak yıkıntısına sebep olacak şekilde zorlaştırılamaz, fakat ortağın koopera- tiften çıkması işlemi kooperatifin zararına sebep olmamalıdır376 (Koop.K.m.10).

Kooperatifin ve kooperatif ortaklarının korunması konusunda, 1163 sayılı kanun- da çıkma bildiriminde bulunma süresi ve çıkma zamanına ilişkin düzenlemeler yer al- maktadır (Koop.K.m.12). Buna göre, tarım kooperatifleri istisna olmak üzere koopera- tiflerde hesap dönemi bir takvim yılı olarak belirlenmiştir. Bu bağlamda, kooperatiften çıkma isteğinin 30 Haziran’a kadar kooperatife bildirilmesi durumunda yapılmış olan bu istek yıl sonunda yani 31 Aralık tarihinde hüküm ifade eder. Hatta ortağın çıkması- nın kooperatifin varlığını tehlikeye düşürebilecek bir etkisinin söz konusu olması halin-

374 ÖZMEN, s.87-97.

375 POROY/TEKİNALP/ÇAMOĞLU (2017) s.590. 376 POROY/TEKİNALP/ÇAMOĞLU (2017) s.610-612.

de çıkmak isteyen ortak tarafından kooperatife uygun bir miktar tazminat ödenmesi zo- runluluğunun ana sözleşmeye konulması veya bunun çıkarma sebepleri aracılığıyla da yapılabilmesi mümkündür377.

Koop.K.m.11 kapsamında ana sözleşmede hüküm bulunmak şartıyla ortaklıktan çıkma hakkı, sadece kooperatifin dağılmasının önlenmesi amacıyla ve en fazla beş yıl süreyle kısıtlanabilir378. Bu anlamda, kooperatife girip çıkmanın bazı objektif kayıt ve şartlara bağlanması açık kapı ilkesine aykırı sayılmaz379. Her kooperatif farklı bir birlik- telik ve kendine özgü hedefleri olan bir sosyal grup olarak yapacağı ana sözleşmeyle kendi yapısına ve amacına uygun üyelik şartları belirleyebilir. Bu hususta kanun, üyelik şartlarına üyelik ehliyetiyle sınırlı olarak değinip ayrıntılı düzenlemeleri ana sözleşme- lere bırakmışlardır380. Zorunlu kooperatifçilik uygulamasıyla serbest kooperatifçilik arasındaki fark bu noktada belirginleşmektedir381.

Kooperatiften çıkma hakkının kullanılmasına ilişkin değişik görüşler ileri sürül- müştür. Kooperatif ortağının çıkma bildiriminde bulunduktan sonra yönetim kurulu ta- rafından bu istifasının kabulünün gerekmesi nedeniyle yönetim kurulunun bu talebi ka- bul tarihinde hukuki sonuç doğuracağı gibi bir anlam çıkmaktadır. Ancak, kooperatif ortaklarına tanınmış olan çıkma hakkının fesih bildirimi niteliğinde yenilik doğurucu bir hak olması nedeniyle çıkma bildiriminin kooperatifin kabulüne bağlı olmadığı da ileri sürülmüştür382. Ayrıca, Koop.K.m.13 hükmüyle kooperatif yönetim kurulunun bu talebi kabulden kaçınması durumunda çıkmak isteyen ortağın makul bir süre bekledikten son- ra çıkma bildirimini noter marifetiyle yapıldıktan sonra ve bildirim tarihinden itibaren çıkma gerçekleşmiş sayılır. Çıkma beyanının ispat şartı olan noter aracılığıyla bildirim- de bulunulması sanki bir şekil şartıymış gibi yorumlanmasının hatalı olduğu düşünül- mektedir. Zira, çıkma iradesinin tek taraflı açıklanmasıyla zaten hüküm doğuracağı ger- çeği dikkate alınarak değerlendirilmesi gerekir.

377 DEMİR, s.28. 378 ÖZMEN, s.81. 379 LALE, s.30-33. 380 DERYAL (2013), s. 885. 381 LALE, s.30-33. 382 ÜSTÜN/AYDIN, s.125.

Kooperatif ortaklığını sona erdiren bir başka durum olan “çıkarılma” işleminin sebepleri açık olarak ana sözleşmede belirtilmelidir. 1163 sayılı kanunun ek madde 2/2 hükmüne göre ana sözleşmede belirtilmiş olan sebeplere dayanılmadan kooperatif or- takları hakkında çıkarma kararı alınması halinde kooperatif yönetim kurulunun cezai sorumluluğu söz konusu olacaktır383. Kooperatif ana sözleşmesinde belirtilen sebeplerin dışında çıkarmanın haklı sebeplerin varlığına da dayanılabilir. Ancak, haklı sebeplerin takdirinde ortakların kanun ve ana sözleşmeye uygun hak ve yükümlülüklerinin dikkate alınması gerekir384.

Kooperatiften çıkma veya çıkarılma yoluyla ayrılan kooperatif ortağı tarafından yapılmış olan ödemeler belirli zorunlu kesintiler yapıldıktan sonra iade edilmelidir. Bu ortakların sermaye veya mevduat haklarından kısmen veya tamamen yoksun bırakılaca- ğına yönelik şartlar hükümsüzdür. Bu durum, şirketler hukukundaki sermayenin iade edilemeyeceği kuralını esnetmiştir385.

Kooperatif ortaklığı devredilebilir (Koop.K.m.14/3). Ancak kooperatif ortaklığı hak ve yükümlülükleri bir bütün olarak ihtiva ettiği için kooperatif payının kısmen devri veya kooperatif payı içerisindeki bir hakkın tek başına devri geçerli değildir. Mesela bir ortak bütün olarak payını devretmeksizin sadece o paydan kaynaklanan oy kullanma hakkını devredemez. Adi şirkette ise ortaklardan biri tek taraflı olarak bir üçüncü kişiyi ortaklıktaki payına ortak eder veya payını ona devrederse bu üçüncü kişi ortak sıfatını kazanamaz (TBK.m.632/2).

Yukarıda sayılan sona erme hallerine ek olarak kooperatiflerin belirli bir süre için kurulmuş olma durumunu da eklemek gerektiği düşünülmektedir. Kooperatif süresinin ana sözleşmede gösterilmesi ihtiyari olsa da Koop.K.m.3 hükmüne göre belirlenmiş olan bu sürenin tescil ve ilan edilmesi zorunludur. Bu noktada, belirli bir süre belirtile- rek kurulan ve daha sonra süreleri biten kooperatiflerin durumu tartışılmaktadır. Koope- ratif genel kurulunun süre bitiminden önceki bir tarihte karar alıp ana sözleşme değişik-

383 ÜSTÜN/AYDIN, s.102. 384 GÜNAY, s.28.

liğiyle süreyi uzatma yoluna giderek faaliyete devam edilebileceği şeklinde görüşler bulunmaktadır386.

Belgede Kooperatiflerin hukuki niteliği (sayfa 113-119)