• Sonuç bulunamadı

Osmanlı İmparatorluğu Dönemi

A. CUMHURİYET ÖNCESİNDEKİ GELİŞMELER

1. Osmanlı İmparatorluğu Dönemi

Ülkemizdeki kooperatifçilik tarihine bakıldığında görülen ilk isim Mithat Pa- şa’dır63. Mithat Paşa, 1858 yılında altı ay süreyle Avrupa ülkelerini gezerek buralarda faaliyet gösteren tarım kredi kooperatiflerini incelemiştir64. Bu çalışmaları sırasında “Memleket Sandıkları” olarak adlandırılan bir uygulamayı tasarlamıştır. Kooperatifçili- ğin bilinen modern şekliyle ülkemize girmesinde ve gelişmesinde Mithat Paşa’nın öncü- lük ettiği “Memleket Sandıkları” denemesinin belirleyici bir rolü olduğu kabul edilmek- tedir. Mithat Paşa, Niş Valisi olarak görev yaptığı yıllarda, 1863 yılında Pirot kasabasın- da kurmaya başladığı “Memleket Sandıkları”65 ile ilgili işleri düzenlemek amacıyla iki bölümden oluşan 29 maddelik geçici bir tüzük hazırlamıştır. 1864 yılında uygulamaya koyduğu “Memleket Sandıklarının Sureti-i Tertibi ve Sermayesinin İdaresi ve Menafii ve Temettüatının Sarfı Hakkında Layiha” şeklinde düzenlenmiş olan bu tüzük Mithat Paşa

62 REHBER, s. 47.

63 Mithat Paşa, Osmanlı İmparatorluğunda maliye, idare ve eğitim alanlarında birçok reformlar yapmış

1876 Kanun-i Esasinin hazırlanmasında ve 1.Meşrutiyet’in ilanı edilmesinde öncülük etmiştir. MÜ- LAYİM (2013), s.47. Ayrıca bilgi için bkz. http://www.biyografi.info/kisi/mithat-pasa

64 MÜLAYİM (2013) s.52. 65 REHBER, s.49.

tarafından “Tarifname” olarak adlandırılmıştır.66 Ülkemizde kooperatif mevzuatındaki ilk düzenleme olarak adlandırılabilecek 1864 tarihli bu “Tarifname” 1867 yılında “Memleket Sandıkları Nizamnamesi” şeklinde hükümet tarafından ülke genelinde yü- rürlüğe konulmuştur.

Mithat Paşa’nın “Memleket Sandıkları” kooperatifçilik tarihinde özel bir yere sa- hiptir çünkü bu sandıkların yapısı bugünkü kooperatiflerden oldukça farklıdır. Memle- ket Sandıkları, aynı yıllarda Avrupa’da görülen kredi kooperatiflerinden de farklıydı. Bu nizamnamede Mithat Paşa, bir nevi üretim kooperatifçiliğini bir şekilde kredi koopera- tifçiliğiyle birleştirerek bu sandıkların kurulmasını öngörmüştür. 1867 yılında "Memle- ket Sandıkları Nizamnamesi"nin yürürlüğe girmesiyle Osmanlı İmparatorluğunun yer yerinde bu sandıkların kurulması öngörülmüştür. Bu kapsamda, ilk kurulan sandıklar Rusçuk, Eski Cuma ve Lefkoşe’de faaliyete başlamıştır.67

Mithat Paşa’nın kurduğu bu sisteme göre, memleket sandığına sermaye sağlamak için devlete ait boş arazi köylüler tarafından imece usulüyle ekilecek ve köylüler bilhas- sa tatil günlerinde bu tarlalarda topluca çalışacaktır. Toplu çalışma sonucu elde edilen ürün ilçe merkezine götürülecek, orada hükümetin ve köy ihtiyar heyetinin gözetimi altında satılacak ve elde edilecek para memleket sandıklarına sermaye olarak yatırıla- caktır. Bu suretle yapılan toplu çalışmalar başlangıçta çok iyi sonuçlar vermişse de daha sonra köylerdeki nüfuzlu ve güçlü kimselerinin işleri güçsüz ve sessiz köylülere yükle- meleri nedeniyle bu sistem bozulmaya başlamıştır. Böylece, bu usül zamanla bir angar- ya haline dönüşmüş ve çeşitli şikâyetlere yol açmıştır. Bu çalışmaların sonucu olarak, imece usulü kaldırılmış ve daha adil bir biçimde sermaye toplamak amacıyla bir nevi vergi usulü kabul edilmiş68 ve böylece ülkemizde tarım kredi kooperatiflerinin temeli atılmıştır69.

Başlangıçta köylüler tarafından ilgi gösterilmese de zaman içerisinde yeterli mik- tarda sermaye bulunması, işten anlayan, dürüst ve eğitimli kişilerin sandık yöneticisi ve

66 Ferhat ERÇİN, Türk Hukuku’nda Kooperatif Tüzel Kişiliğinin Ayırıcı Özellikleri, İstanbul, 2004,

s.43.

67 https://www.ziraatbank.com.tr/tr/bankamiz/hakkimizda/bankamiz-tarihcesi 68 MÜLAYİM (2013), s.48-49.

kâtip olarak seçilmesi ve köylülerin bilinçlenmesiyle Memleket Sandıkları gelişmiş ve sayıları artmaya başlamıştır. Daha sonra ise, bazı sandık yönetimlerinde görev alan kişi- lerin esas görevlerinden sapmaları, ciddi bir kontrolün olmaması, nizamnameye uygun çalışmamaları ve sermayelerin düzenli şekilde toplanmaması gibi nedenlerle Memleket Sandıkları her yerde istenildiği gibi gelişememiş ve beklenilen düzeyde faaliyet göste- ren sandık sayısı zaman içerisinde azalmıştır70.

b. Menafi Sandıkları

Memleket Sandıklarını tekrar canlandırmak için bazı önlemler alınmaya başlan- mış ve 1883 yılından başlayarak Aşar Vergisi onda bir oranla arttırılarak %11 seviyesine çıkarılmıştır. Yapılan bu ilave, “Menafi Hissesi” olarak adlandırıldığından Memleket Sandıklarına, “Menafi Sandıkları” adı verilmiştir71. “Menafi” Arapça bir sözcük olup “yararlar”, “faydalar” anlamına gelmektedir72. Bunların uygulanmasına ilişkin hükü- met emirleri çıkarılmıştır. Daha sonra, Menafi Sandıkları tamamen hükümetin denetimi altına geçmiştir73. Hükümet tarafından denetimi sağlanamayan Menafi Sandıklarının iyileştirilmesi çabaları sonuçsuz kalmış ve tarım için gerekli kredinin sağlanabilmesi için 1888 yılında Ziraat Bankası kurularak Menafi Sandıkları kaldırılmıştır74.

c. Köy Bakkalları

Köylerde tüketim kooperatifçiliğinin geliştirilmesi ve köylülerin kendi kaynakla- rıyla ekonomik durumlarını korumalarını sağlamak amacıyla 1900 yılında İzmir Valisi Kâmil Paşa’nın önderliğinde İzmir’de “Köy Bakkalları” kurulmuştur. Daha sonraki yıl- larda kayda değer bir gelişme görülmediyse de bu çalışma, Osmanlı İmparatorluğunda köylülerin içinde bulunduğu kötü durumun anlatılabilmesi ve aynı zamanda köylerde kooperatifleşme konusunda önerilerde bulunması açısından önemli bir gelişmedir.75

70 MÜLAYİM (2013), s.46. 71 MÜLAYİM (2013), s.51.

72 Türkçe Sözlük, Türk Dil Kurumu, 10.Baskı, 2005, Ankara, s.1367. 73 ERÇİN, s.46.

74 MÜLAYİM (2013) s.52.

75 Özlem YILDIRIR KOCABAŞ, Türkiye’de Kooperatifçilik Düşüncenin Gelişimi, Tarım Ekonomisi

Bundan sonra, 1911 yılına kadar olan dönemde kooperatifçiliğimizin gelişimi hakkında az sayıda yazar, gazeteci ve çevirmenlerin kooperatifçiliğin yararlarına ilişkin beyanlarının ötesinde ciddi bir kayıt tespit edilememiştir.

d. İncir Paketleyenler Grubu

1911 yılında İzmir’deki incir ihracatçısı 45 tüccar birleşmiş ve İngilizce “Fig Pac- kers” (İncir Paketleyenler) adlı bir tröst meydana getirerek incir piyasasına hâkim olmuş ve istedikleri fiyatı saptamaya başlamışlardır76. Bu tröst’ün kurulmasından önce malla- rını çok düşük fiyatlardan satmak zorunda kalmış olan üreticilerin durumu söz konusu tröst’ün ortaya çıkmasıyla daha da kötüleşmiştir77. 1911 yılında, bu şartların düzeltile- bilmesi amacıyla üreticiler tarafından Aydın’da “İncir Himayeyi Zürra Anonim Şirketi” kurulmuş fakat mali sorunlar nedeniyle faaliyetine uzun süre devam edememiştir78.

1913 yılında Ahmet Cevat, “İktisatta İnkılâp” adlı bir kitap yayımlamıştır. Bu ki- tapta yazar çok açık olarak tüketim ve satış kooperatiflerinden bahsetmiş, aracılar ve yabancı tüccarlar tarafından istismar edilen Türk köylüsünün bu kooperatiflerden ne kadar çok yararlanabileceğini örneklerle ortaya koymuştur79.

e. Milli Aydın Bankası

1913 tarihli “İdare-i Umumiye Vilayet Kanunu” içerisinde bulunan “mahalli zirai teavün şirketlerinin” kurulmasını mümkün kılan bir hüküm80 uyarınca bir kooperatif kurularak “Fig Packers” ile mücadele edilmesi düşünülmüştür. Bu amacı gerçekleştir- mek için üreticilerin maddi açıdan bağımsızlıklarını sağlamak gerektiğinden üreticilere kredi verebilecek bir bankaya ihtiyaç duyulmuştur. Bu gelişmeler üzerine, üreticilere kredi temin edebilmek ve bu tarım satış kooperatifine mali yardımda bulunabilmek

76 Mennan YİĞİTER, “Egede Kooperatifçiliğin Doğuşu”, Yüzüncü Yılında Kooperatifçiliğimiz, T.C.

Ziraat Bankası Kooperatifler Müdürlüğü Yayınları No:6, Ankara, 1963, s.87.

77 MÜLAYİM, s.54. 78 REHBER, s.53.

79 MÜLAYİM (2013), s.53. 80 ÇEVİK (1990), s.96.

amacıyla Milli Aydın Bankası kurulmuştur81. Bu banka tarafından “Aydın İncir Müstah- silleri Anonim Şirketi” kurularak üreticilere yardım sağlanılmaya çalışılmıştır82.

f. Kooperatif Şirketler Kanun Layihası ve Esab-ı Mucibesi

1914 yılında Mustafa Cemal Bey tarafından “Kooperatif Şirketler Kanun Layihası ve Esbab-ı Mucibesi” hazırlanmıştır. Bu tasarı çalışması, bağımsız bir kooperatifler ka- nunu hazırlanması konusunda ülkemizdeki çalışmalara Osmanlı İmparatorluğu döne- minde başlanıldığını göstermektedir83.

g. Kooperatif Aydın İncir Müstahsilleri Anonim Şirketi

Türkiye’de kooperatif sözcüğü ilk defa 1915 yılında kuruluşu onaylanan “Koope- ratif Aydın İncir Müstahsilleri Ortaklığı” unvanında yer almış84 ve daha sonra birçok düzenleme veya oluşumda “kooperatif” sözcüğü kullanılmıştır. Üreticilere destek olmak üzere Milli Aydın Bankası tarafından kurulan bu şirket, ülkemizdeki ilk tarım satış koo- peratifi olarak kabul edilmektedir. Bu şirket, kısa bir süre faaliyette bulunduktan sonra savaş koşullarının etkisiyle uzun ömürlü olamamış ve 1923 yılından itibaren çalışmasını durdurmak zorunda kalmıştır85 Bu deneme kapsamında yürütülmeye başlanan faaliyet- ler, savaş yılları ve karşılaşılan mali güçlükler nedeniyle devam ettirilememiştir.