• Sonuç bulunamadı

Senetle İspat Kuralının İstisnaları

C. BELGE VE SENET KAVRAMI, SENETLE İSPAT ZORUNLULUĞU VE

3. Senetle İspat Kuralının İstisnaları

Belirli bir miktarın üzerinde yapılan hukuki işlemlerin senetle ispat edilmesi gerektiği kuralını öngören HMK m. 200/1’in istisnaları bulunmaktadır. HMK m. 203’de senetle ispat zorunluluğunun istisnaları düzenlenmiştir. İstisnaların varlığı halinde, senetle ispatlanması gereken hukuki işlemler, artık takdiri delillerle ispat edilebilir.

Senetle ispat kuralının istisnaları yalnızca HMK m. 203’de hüküm altına alınmamış; HMK m. 203 hükmünün yanı sıra HMK m 200/2 ve HMK m. 202’de bu

236 Kılıç, s. 2014 237 Yıldırım, s. 210

238 Yılmaz, Şerh, s. 1082; Kuru/Arslan/Yılmaz, s. 389

239 Yıldırım, s. 207; Karslı, s. 509; Kesin delille ispat kuralı, taraflara hâkim önünde savunma hakkı tanıyan

74

kuralın istisnası öngörülmüştür. HMK m. 200/2’ye göre, senetle ispat edilmesi gereken bir hukuki işlem hakkında karşı tarafın açık muvafakatinin alınması halinde tanık dinlenilebilir.

Senetle ispat kuralının diğer bir istisnası olan delil başlangıcı, HMK m. 202’de düzenlenmiştir. Anılan hükme göre, senetle ispat zorunluluğu bulunan hallerde, delil başlangıcı bulunursa tanık dinlenilebilir (HMK m. 202/1). Delil başlangıcı, iddia konusu hukuki işlemin tamamen ispatına yeterli olmamakla birlikte, söz konusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya bu kimsenin temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş belgedir (HMK m. 202/2). Delil başlangıcı kesin delillerden biri olan senetle ispat kuralının yarattığı geniş sınırları daraltarak, hâkim tarafından serbestçe takdir edilebilen delillerin sınırlarının genişlemesine imkân vermektedir240.

1086 sayılı HUMK m. 292’de kullanılan “tahriri mukaddimei beyyine” ifadesi, yani yazılı delil başlangıcı ifadesindeki “yazılı” ibaresi 6100 sayılı HMK m. 202’ye alınmamıştır. HMK m. 202’nin gerekçesinde, “yazılı” ibaresinin neden kullanılmadığına ilişkin herhangi bir açıklama da yapılmamış; fakat “yazılı” ibaresinin kaldırılmasıyla faks metni, fotokopi, elektronik metin, ses ve görüntü kaydı gibi teknik araçlarla gönderilen belgelerin delil başlangıcı sayılabileceği belirtilmiştir241. Bu şekilde bazı ispat vasıtalarına da delil başlangıcı niteliği kazandırılarak, hâkimin serbestçe takdir edebileceği delillerin uygulama alanı genişletilmektedir242. Dolayısıyla, bir belgenin delil başlangıcı niteliğine sahip olabilmesi için yazılı olması gerekli değildir243. Hukuki işlemi muhtemel gösteren delil başlangıcı niteliğine sahip belge, HMK m. 199’ da öngörülen ve yine bu hükümde örnek olarak gösterilen yazılı ya da basılı metin, fotoğraf, film, ses kaydı gibi bilgi

240 Yavaş, Murat, Senetle İspat ve Senede Karşı Senetle İspat Kuralları İle Bu Kuralların İstisnaları, Turhan

Kitabevi, Ankara 2009, s. 262

241

Yılmaz, Şerh, s. 1096, Bkz. 25 No.lu dipnot; Pekcanıtez/Atalay/Özkan/Özekes, s. 724

242 Yavaş, İspat, s. 263

243 Arslan, Ramazan/Yılmaz, Ejder/Ayvaz, Sema Taşpınar, Medeni Usul Hukuku, Yetkin Yyınları 1. Baskı,

Ankara 2016, s. 417, 418;Umar, s. 613; Bu husustaki karşıt görüşe göre, “yazılı” ibaresinin metne alınmamasının sebebi, HMK m. 200’de düzenlenen senetle ispat kuralının istisnası olan delil başlangıcının yazılı olması gerekmesine karşın, HMK m. 199’da belirtilen senet dışındaki diğer belgelerin yazılı olmayan delil başlangıcı olabileceğidir (Kuru, Baki, Delil Başlangıcı, s. 1386 ); Yine başka bir karşıt görüşe göre ise, bir belgenin delil başlangıcı sayılabilmesi için o belgenin karşı tarafın elinden çıkmış olması gerekir. Belgede el yazısı mevcut değilse, yazı teknolojik araçlarla yazılmış ise ve karşı tarafın kendi eli ile yaptığı düzeltmeler ve paraf yoksa bu belge delil başlangıcı sayılmaz (Muşul, Timuçin, Medeni Usul Hukuku, Adalet Yayınevi 3. Baskı, Ankara 2012, s. 358).

75

taşıyıcılarıdır. Delil başlangıcı, ispat kuvveti bakımından kesin delil değildir. Bu sebeple HMK m. 202/1’in açık lafzından da anlaşılacağı üzere, iddia konusu hukuki işlem hakkında delil başlangıcı varsa bunun takdiri delillerle desteklenmesi gerekmektedir.

HMK m. 202’ de düzenlenen ve senetle ispat kuralının bir istisnası olan delil başlangıcı, HMK m. 203’de öngörülen senetle ispat kuralının istisnalarından farklıdır. Senetle ispat kuralının bir istisnası olan delil başlangıcı daha genel ve kapsamlı bir kuraldır; HMK m. 203’ te öngörülenler daha özel ve istisnai haller olması itibariyle HMK m. 203, HMK m. 202’ den daha dar ve sınırlayıcı bir düzenlemedir244

.

Alt soy ve üst soy, kardeşler, eşler, kayınbaba, kaynana ile gelin ve damat arasındaki hukuki işlemlerde senet istenemez. Bu durum manevi imkânsızlık halidir. Manevi imkânsızlık hallerinin varlığı halinde hukuki işlem, iki bin beş yüz Türk Lirasının üzerinde olsa bile senetle ispat zorunluluğu yoktur (HMK m. 203/1-a).

İşin niteliğine ve tarafların durumlarına göre senede bağlanmaması teamül olarak yerleşmiş hukuki işlemlerin, senetle ispat zorunluluğu yoktur (HMK m. 203/1-b). Ancak teamül gereği senede bağlanmaması gereken bir işlem senede bağlanmış ise artık senede bağlanan hukuki işlem takdiri delille ispat edilemez245

.

Yangın, deniz kazası, deprem gibi senet alınmasında imkânsızlık veya güçlük bulunan hallerde yapılan hukuki işlemlerin, senetle ispatı zorunlu değildir (HMK m. 203/1- c). Burada beklenmeyen, olağanüstü bir durumun gerçekleşmesi nedeniyle senet alınmamasında maddi imkânsızlık söz konusudur.

Hukuki işlemlerde irade bozukluğu ile aşırı yararlanma iddialarının varlığı halinde tanık dinlenilebilir (HMK m. 203/1-ç). İrade bozukluğu halleri olan yanılma, aldatma ya da korkutma (hata, hile, ikrah) halinin varlığı durumunda yapılan hukuki işlemin değeri ne olursa olsun tanıkla ispat edilebilir246. Çünkü hata, hile, ikrah (TBK m. 30 vd.) gibi irade bozukluğu halleri ile aşırı yararlanma (gabin) (TBK m. 28) iddialarının senede

244 Konuralp, Haluk, Medeni Usul Hukukunda İspat Kurallarının Zorlanan Sınırları, Yetkin Yayınları,

Ankara 2009, s. 38

245 Kuru/Arslan/Yılmaz, s. 392

76 bağlanmasında maddi imkânsızlık söz konusudur247

.

Hukuki işlemlere ve senetlere karşı üçüncü kişilerin muvazaa iddiaları tanıkla ispat edilebilir (HMK m. 203/1-d). Hukuki işleme ya da senede taraf olmayan üçüncü kişinin muvazaa konusu hukuki işlemle ilgili belge alması mümkün değildir, bu sebeple hukuki işlem, tanıkla ispat edilir248

.

Bir senedin, sahibi elinde beklenmeyen bir olay veya zorlayıcı bir nedenle ya da teslim edilen bir memur elinde veya noterlikte herhangi bir şekilde kaybolduğu kanısını kuvvetlendirecek delil veya emarelerin bulunması halinde tanık dinlenilebilir (HMK m. 203/1-e). Burada geçerli bir senedin, sahibi elinde beklenmeyen olay sonucunda ya da teslim edilen memur elinde veya noterlikte herhangi bir şekilde kaybolduğuna ilişkin delil veya emarelerin bulunması halinde tanık dinlenilebilir. Bahsi geçen durumların, senede bağlanmasının mümkün olmaması itibariyle, burada senetle ispat zorunluluğu kuralı geçerli değildir.

1086 sayılı HUMK m. 293/2’ de haksız fiilden doğan tazminat alacaklarının da tanıkla ispat edilebileceği hususu düzenlenmekteydi. Ancak haksız fiilden doğan tazminat alacağının senede bağlanmasının fiili olarak mümkün olmaması nedeniyle bu hususun tanıkla ispatı mümkündür249. Haksız fiilin HMK m. 200 kapsamında bir hukuki işlem olmaması ve haksız fiillerin her türlü delille ispat edilebilmesi itibariyle haksız fiiller, takdiri delillerle ispat edilebilir250.

Senetle ispat kuralının bir istisnası da delil sözleşmesidir251. Delil sözleşmesi HMK m. 193’de öngörülmüştür. Buna göre, taraflar yazılı olarak veya mahkeme önünde tutanağa geçirilecek imzalı beyanları ile kanunda belirli delillerle ispatı öngörülen vakıaların başka delil ya da delillerle ispatını kararlaştırabildikleri, belirli delillerle ispatı öngörülmeyen vakıaların da sadece belirli delil ya da delillerle kanıtlanacağını kararlaştırabildikleri sözleşmelerdir (HMK m.193/1). Dolayısıyla taraflar, bir delil sözleşmesi yaparak kanunda

247

Kuru/Arslan/Yılmaz, s. 393

248 Yılmaz, Şerh, s. 1112; Kuru/Arslan/Yılmaz, s. 394; Bu istisna yalnızca muvazaa iddiasında bulunan

üçüncü kişiler bakımından geçerlidir. Hukuki işlemin ya da senedin tarafları bakımından böyle bir istisna geçerli değildir (Pekcanıtez/Atalay/Özkan/Özekes, s. 724).

249

Kuru/Arslan/Yılmaz, s. 395

250 Kuru/Arslan/Yılmaz, s. 395 251

77

senetle ispatı öngörülen bir hukuki işlemi, çıkabilecek belirli bir uyuşmazlıkta o hukuki işlemi, senet yerine tanıkla ispat edecekleri hususunda anlaştıkları takdirde, o hukuki işlemi senet yerine tanıkla ispat edebilirler.

4. Senede Karşı Senetle İspat Kuralı (Senede Karşı Tanıkla İspat Yasağı) ve