• Sonuç bulunamadı

II. BÖLÜM

5. SENDİKA ORGANLARI AÇISINDAN UYUMU

6356 sayılı Kanun, 2821 sayılı Kanundan farklı olarak, sendika organlarının belirlenmesi hususunda sendika tüzüklerini ön plana çıkaran düzenlemeler getirmiştir. 6356 sayılı Kanunun 8. maddesinin f fıkrasına göre, “Genel kurul dışında kalan organlar,

bu organların oluşumu, görev, yetki ve sorumlulukları, çalışma usul ve esasları ile toplantı ve karar yeter sayıları” sendika tüzüğünde gösterilmek zorundadır.

Böylece Kanun sadece zorunlu organlardan genel kurulun nasıl oluşacağını ve görevlerinin neler olduğunu belirlemiş, diğer zorunlu organların işleyişi, yapısı, görev ve yetkilerinin neler olacağını sendikaların tüzüklerine bırakmıştır.

6356 sayılı Kanunun 9. maddesinde konfederasyon, sendika ve şubelerin zorunlu organları, 2821 sayılı Kanunda olduğu gibi genel kurul, yönetim kurulu, denetleme kurulu ve disiplin kurulu olarak belirlenmiştir. Sendika ve konfederasyonların en üst karar ve denetim organı olan genel kurul tarafından diğer organlar olan yönetim kurulu, denetleme kurulu ve disiplin kurulu belirlenmektedir.

2821 sayılı Kanunda sendika genel kurulunun, üyelerden, üye sayısı bini aştığı takdirde delegelerden oluşacağı (m. 10/II-III) yönünde bir hüküm yer almaktaydı. Nitekim 6356 sayılı Kanunun getirdiği yeni düzenlemede, kuruluşların genel kurulunun, tüzüğüne göre üye veya delegelerden oluşur (STİSK m. 10/I) hükmüne yer verilerek, üyelerin belirli bir sayıyı aşması halinde genel kurulun delege esasına göre oluşturulacağına ilişkin düzenleme terk edilmiştir. Ayrıca belirtmek gerekir ki, 2821 sayılı Kanundan farklı olarak, 6356 sayılı Kanun doğal delege sayılan yönetim ve denetleme kuruluna ilave olarak disiplin kurulu üyelerini de eklemiştir.

Böylece genel kurullarda delege esasına başvurulacak durumların ve yer alacak delege sayısının belirlenmesi kuruluşların tüzüklerine bırakılmıştır344. Ayrıca genel

kurullara katılacak delegelerin seçim esaslarını sendika tüzüklerine bırakan Kanun, üyelerin seçme seçilme hakkının engellenmemesi için “tüzüklere delege seçilebilmeyi

engelleyici hükümler konulamaz” (STİSK m. 10/3) hükmünü de getirmiştir.

102 Kuruluşların genel kurulu kural olarak üyelerden oluşmaktadır. Ancak işkolu esasının benimsendiği sistemlerde sendikaların üye sayılarının çokluğu, genel kurula tüm üyelerin katılımını güçleştirmekte, bu durumda sendikaların şubelere bölünmesi ve delegeler aracılığıyla genel kurulların oluşturulmasını zorunlu kılmaktadır345.

Üyeler, kuruluşlar üzerindeki haklarını genel kurulda kullanmaktadır ve bu bağlamda sendika içi demokrasinin kurulması, genel kurulun demokratik esaslar doğrultusunda oluşturulması ve çalıştırılmasıyla başlar346. Zira, sendika hakkının

korunmasına yönelik atılacak olan ilk adım, sendika içi demokrasinin işlerlik kazanarak üyelik haklarının güvence altına alınmasıdır347.

Ayrıca 6356 sayılı Kanunda genel kurul dışındaki organların üyelerinin sayıları arttırılmış olup, her üç organ için de aynı olmak üzere üye sayısının üçten az dokuzdan fazla, sendika ve şubeler için üçten az beşten fazla olamayacağı belirtilmiştir. Buna karşılık konfederasyonların yönetim kurullarının üye sayıları beşten az yirmi ikiden fazla olamayacaktır (STİSK m. 9/I).

Kanunun genel kurula ilişkin getirdiği düzenleme bir bütün olarak ele alındığında, sendikalara kendi iç işleyişlerine ilişkin konuları düzenlemeye yönelik alan sunması, çağdaş uluslararası yaklaşımlar açısından oldukça isabetli bir düzenlemedir348.

Nitekim, SÖK sendika özgürlüğünün çalışan ve işverenlerin temsilcilerini tümüyle serbestçe seçme hakkını içerdiğini özellikle vurgulamaktadır. Ancak 6356 sayılı Kanunda doğal delegeliğin genişlemesine ilişkin getirilen düzenlemeyle, Sendika Özgürlüğü Komitesinin de büyük önem verdiği sendika içi demokrasiden ödün verilmiş görünmektedir349.

Zira, öğretide de ifade edildiği üzere genel kurul dışındaki organların üye sayılarının artması ve disiplin kurulu üyelerinin doğal delege sayılması genel kurulda

345 Çelik/Caniklioğlu/Canbolat, s. 872; Tuncay/Savaş Kutsal, s. 65; Esener/Bozkurt Gümrükçüoğlu,

s. 140; Şahlanan, 1995, s. 52.

346 Özveri, s. 66; Tuncay/Savaş Kutsal, s. 65; Kutal, Ta sarı, s. 162. 347 Özveri, s. 66.

348 Sur, Ulusla ra rası Normlar, s. 329. 349 Sur, Ulusla ra rası Normlar, s. 329.

103 örgüt yönetiminin ağırlığını arttırmıştır. Bu nedenle sendika içi demokrasiye uygun olmayan bir yapılanmanın oluşması riski mevcuttur350.

Ayrıca yönetici sayısına ilişkin sınırlama getirilmesi ILO’nun 87 sayılı Sözleşmesinin 2. ve 3. maddeleri açısından sorun teşkil etmektedir. Komiteye göre, yöneticilerin serbestçe seçilebilmesi, sendikaların bağımsız hareket edebilmeleri ve üyelerinin çıkarlarını etkili bir şekilde gözetmeleri bakımından şarttır. Dolayısıyla, yöneticilerin seçilme koşullarına ve seçimlere bu hakkı engelleyici şekilde müdahale edilmesi, sendika özgürlüğüyle bağdaşmamaktadır351.

6356 sayılı Kanun genel kurulda üye seçimi veya delege seçimlerinin serbest, eşit, gizli oy, açık sayım ve döküm esasına göre ve yargı gözetiminde yapılacağını hükme bağlamış iken (STİSK m. 14/1), genel kurul dışında yapılacak delege seçimlerinin ilgili işyerlerinde çalışan üyeler tarafından serbest, eşit, gizli oy, açık sayı ve döküm esasına göre fakat sendika tüzüğündeki hükümlere göre yapılacağını öngörmüştür (STİSK m. 16/1). Böylece şube genel kurullarında yapılacak delege seçimleri de sendikaların kendi uygulama alanına bırakılarak, yargı gözetimi uygulaması terk edilmiştir.

Yine “genel kurul dışında delege seçimi” ne ilişkin aynı maddenin devamında getirilen yeni bir düzenlemeye göre, genel kurul dışında yapılan delege seçimlerine seçim sonuçlarının ilanından sonra iki gün içinde itiraz yapılacak ve yapılacak bu itirazlar, mahkeme tarafından kesin olarak karara bağlanacaktır. Delege seçiminin mahkeme tarafından iptal edilmesi hâlinde, seçimler on beş gün içinde yenilenecektir (STİSK m. 16/3) hükümlerine yer vermiştir.

SÖK, örgüt bünyesinde demokratik esasları sağlamaya yönelik yasal düzenlemeleri kabul etmektedir. Özellikle genel, serbest ve gizli oy esaslarının Kanunla öngörülmesi demokratik bir yöntem olarak yerinde ve isabetlidir352.

350 Öğretide Özveri, “Sendika yönetimleri delege seçimlerini istedikleri gibi yönlendirmeyi

başardıklarında gerisi kendiliğinden gelmektedir. Bu nedenle delege seçimlerinde her türlü hileye, anti demokratik uygulama, baskı ve yıldırmaya rastlanabilecektir” gerekçesiyle eleştirmektedir. Şahlanan’a göre, delegelik esasına göre toplanma halinde yasada böyle bir toplantı için asgari delege sayısı belirlenmelidir. Aksi takdirde uygulamada sendika içi demokrasiyi sıkıntıya sokabilecek riskler bulunmaktadır. Şahlanan, Sendikalara İlişkin Hükümler, s. 115; Başterzi, s. 237.

351 ILO, 2006, par.391.

104 Öğretide işyerlerindeki delege seçimlerinde yargı gözetimi anlayışının kaldırılması sendika içi demokrasi açısından eleştirilmiştir353. Nitekim Kanunun m.16/3 hükmünde

yer verdiği düzenlemeyle işyerlerinde işçiler tarafından gerçekleştirilecek şube düzeyindeki delege seçimlerinin yargı denetimine tabi olmamasından kaynaklı doğabilecek sakıncaların giderilmeye çalışıldığı ve bunun isabetli bir düzenleme olduğu yine öğretide ifade edilmektedir354.

Komiteye göre, seçim sürecinin fazla ayrıntılı hükümlerle düzenlenmesi, organların seçim süreci, oluşumu, toplantı günleri, genel kurul tarihleri ve yöneticilik görev sürelerinin yasayla ayrıntılı olarak belirlenmesi 87 sayılı Sözleşmedeki sendikal haklara aykırı olacaktır. Buna karşılık, genel olarak seçimlerin hangi aralıklarla yapılacağı ve yönetim organlarının azamî görev sürelerine ilişkin yasal düzenlemeler sendika özgürlüğü ilkelerini ihlâl edici sayılmamaktadır355.

Sonuç itibariyle, 6356 sayılı Kanunda genel kurulda yapılan seçimlerde uyulacak kurallar ve seçimlere itiraza ilişkin kurallar açısından eski 2821 sayılı Kanuna göre ayrıntılı düzenlemelere yer verilmemiş olması ILO normları açısından isabetlidir. Ancak yukarıda değindiğimiz üzere sendika içi demokrasi açısından risk taşıyan düzenlemelerin genişletilmesiyle ILO’nun önemli unsurlarından biri olan sendika içi demokrasiden ödün verilmiş olduğu, eleştiriye açık bir durum yaratılması olarak dikkat çekmektedir.

353 Çelik/Caniklioğlu/Canbola t, s. 874; Tuncay/Savaş Kutsal, s. 60; Dereli, Genel Değerlendirme, s.

45. Öğretide konunun önemine ilişkin şu ifadelere yer verilmiştir, “genellikle sendika şube genel kurulları için ister istemez üyeler tarafından delegeler seçilmektedir. Şube genel kurulları üyelerinin özgür iradeleri ile oluşmamışsa burada seçilen ve sendika merkez genel kuruluna ve nihayet konfederasyon genel kuruluna katılacak olan delegelerin üyelerin gerçek iradesini temsil edip etmedikleri şüpheli kalmaktadır. Bu itibarla en alt kademede seçilen delegelerin üyelerin özgür iradelerine uygun olması olağan üstü bir önem taşımakladır.” Özveri, s. 63; Kutal, Tasarı, s. 163.

354 Dereli, Genel Değerlendirme, s. 45; Tuncay/Savaş Kutsal, s. 61. 355 ILO, 2006, par. 361.

105