• Sonuç bulunamadı

5. SENDİKA HAKKI VE ÖZGÜRLÜĞÜNE İLİŞKİN KABUL EDİLEN

5.2. Avrupa Konseyi Sözleşmeleri

5.2.1. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi

Avrupa Konseyine üye olan devletler tarafından 1950 tarihinde Roma’da imzalanarak 1953 tarihinde yürürlüğe giren “İnsan Haklarının ve Özgürlüklerinin

Korunmasına İlişkin Sözleşme”, Türkiye tarafından 1954’te 6366 sayılı Kanun ile

onaylanmıştır.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) aslında birinci kuşak insan hakları olarak da adlandırılan sivil ve siyasi hakları güvence altına almaktadır125. Ancak Sözleşmenin,

11. maddesi örgütlenme hakkına dair önemli esaslara yer vermiştir. Bu madde çerçevesinde Avrupa İnsan Hakları Divanı Türkiye’yi de ilgilendiren önemli bir içtihat oluşturmuştur. Belgenin “Dernek Kurma ve Toplantı Özgürlüğü” başlıklı 11. maddesinin 1. fıkrasına göre: “Her şahıs, asayişi ihlal etmeyen toplantılara katılmak ve başkalarıyla

birlikte sendikalar tesis etmek ve kendi menfaatlerini korumak üzere sendikalara girmek dâhil olmak üzere; dernek kurmak hakkına haizdir.”

Sözleşmenin 11. maddesinin getirdiği düzenlemede görüldüğü üzere sendika hakkı, klasik haklar olarak nitelendirdiğimiz dernek kurma ve toplanma özgürlüğünün yanı sıra, sendika kurma ve sendikaya üye olma şeklinde bireysel sendika özgürlüğü çerçevesinde ele alınmıştır.

123 Ta nör, s. 262; Eyrenci, 1984, s. 41; Tuncay/Savaş Kutsal, s. 31; Çelik/Caniklioğlu/Canbolat, s.

808; Aktay, s. 37; Esener/Bozkurt Gümrükçüoğlu, s. 32; Akyiğit, El Kita bı, s. 169.

124 Sur, Toplu İlişkiler, s. 33; Esener/Bozkurt Gümrükçüoğlu, s. 32; Akta y, s. 38; Tuncay/Savaş

Kutsa l, s. 31.

125 Gülmez, Mesut, “Türkiye’de Sosyal Haklar: Sosyal Şa rt Açısından Anayasa’da Sosyal Devlet

ve Sosyal Haklardaki Uyumsuzluklar”, Kaboğlu, Ö. İbrahim (ed.), Anayasal Sosyal Haklar, Legal, İstanbul, 2012, s. 150.

31 AİHS’nin üzerinde en çok durulması gereken noktası ise, sözleşmenin ihlaline karşı getirilen yargı güvencesidir. Sözleşmenin denetim organı olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin sendikal haklara ve örgütlenme özgürlüğüne ilişkin kararları incelendiğinde126, Mahkemenin oldukça geniş bir bakış açısı ile bu hakları

somutlaştırdığı, AİHS yanında Avrupa Sosyal Şartı (ASŞ) ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) sözleşmelerine atıf yaptığı ve gittikçe daha zengin bir içtihat oluşturmuş olduğu görülmektedir127. Her şeyden önce Mahkeme’nin kararlarında AİHS ile güvence

altına alınan hakları, insan haklarına ilişkin uluslararası metinlerin ve uluslararası denetim organlarının kararları ile bir bütün olarak değerlendirmesi önemli sonuçlar doğurmaktadır128.

5.2.2. Avrupa Sosyal Şartı

Avrupa Konseyi tarafından kabul edilen en önemli iki belgeden biri de AİHS’nin sosyal haklar alanındaki eksikliğini tamamlayan, 1961 tarihli Avrupa Sosyal Şartı (ASŞ)129 ve daha sonrasında yine Avrupa Konseyi tarafından 1996 yılında kabul edilen

ve 1999’da yürürlüğe girerek sosyal hakları oldukça kapsamlı bir biçimde güvence altına alan Gözden Geçirilmiş Avrupa Sosyal Şartı’dır (GGASŞ)130.

126 AİHM’nin sendika hakkına ilişkin ka rarları için bkz; Çetin, s.578-588; Sur, Melda, “Avrupa

İnsan Hakları Sözleşmesi Çerçevesinde Sendika Hakkı”, İnsan Hakları Yıllığı, C. 16, 1994, S. 38 -42. Gülmez, Mesut, “Sendika Hakkı, Toplu Sözleşme ve Grevi de İçeren Toplu Eylem Haklarını Kapsar mı”, Çalışma ve Toplum, 2008/3, s. 137-169.

127 Sur, Melda , “Ulusla rarası Normlar ve 6356 sa yılı Ka nunun Toplu İş Sözleşmeleri ve Grev

Hakkındaki Hükümleri”, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt: 15, Özel S. 2013, s. 257,

https://hukuk.deu.edu.tr/, ET: 26.12.2019. Tüm Ha ber-Sen/Türkiye olayında (21.2.2006) AİHM olaya ilişkin 11. maddeyle devlete yüklenen sendika hakkının kullanılmasını sağlama yükümlülüğüne uyulmadığı sonucuna varmaktadır. Kararda 87 sayılı ILO Sözleşmesi ve Avrupa Sosyal Haklar Komitesi içtihadına da atıf yapılarak diğer denetim organlarının görüşleri de dikkate alınmaktadır. Demir ve Baykara/Türkiye kararına (21.11.2006) konu olayda da Divan, 11. maddenin ihlâl edildiği sonucuna varmakta ve olayın somut özelliklerinin yanında gene Avrupa Sosyal Haklar Komitesi içtihadı ile 98 sayılı ILO Sözleşmesine de atıf yapılarak, toplu iş sözleşmesi özgürlüğünün sendika özgürlüğünün bir parçası olduğu vurgulanmaktadır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları için bkz.

https://www.echr.coe.int/Pages/home.aspx?p=home&c=fre

128 Engin, s. 149.

129 Süzek, s. 99; Gülmez, Sosyal Haklar, s. 150.

130 Gülmez, Mesut, Dünyada Memurlar ve Sendikal Haklar, Türkiye ve Ortadoğu Amme İdaresi

32 Avrupa Sosyal Şartı çalışma hakkını düzenlemekte; çalışma hakkının etkin bir biçimde kullanılmasını sağlamak üzere üyelerine yükümlülükler getirmektedir. ASŞ çalışanların özgürce edindikleri bir işle yaşamlarını sağlama haklarını etkin bir biçimde korumayı öngörmektedir. Şart oldukça esneklik sağlayan ifadeler içermekte olup, taraf ülkelere Şartı onaylarken bir kısım hükümlerle bağlı olmamayı seçebilmesine ilişkin imkân tanımaktadır131.

Sosyal Şartın denetim mekanizmasının temelini ise hükümetler tarafından hazırlanıp sunulan raporlar oluşturmaktadır. Ayrıca toplu şikâyet hakkını getirerek denetim mekanizmasını etkinleştiren 1995 tarihli Toplu Şikâyet Protokolü’nü kabul eden devletler açısından, sendikalar ve bazı hükümet dışı kuruluşlar Avrupa Sosyal Haklar Komitesine başvuru yapabilmektedir132. Ancak ülkemiz bu protokolü henüz

onaylamamıştır.

Türkiye tarafından Sosyal Şart, 1989’da 3581 sayılı Yasayla onaylanırken aynı zamanda Sosyal Şartın m. 2/3 (en az 4 haftalık ücretli yıllık izin), m. 4/1 (çalışanların kendilerine ve ailelerine iyi bir yaşam düzeyi sağlayacak ücret hakkı) ile “zorunlu

çekirdek”133 sayılan örgütlenme hakkına ilişkin m. 5 ve toplu pazarlık ve grev hakkını

tanıyan m. 6 onaylamanın kapsamı dışında bırakılmıştır134.

Çalışmamızın da konusunu oluşturması açısından önemli olan ve örgütlenme hakkını güvence altına alan 5. madde incelendiğinde, maddenin taraf devletlere “çalışanların ve işverenlerin ekonomik ve sosyal çıkarlarını korumak, için yerel, ulusal

ve uluslararası örgütler kurma ve bu örgütlere üye olma özgürlüğünü sağlamak veya desteklemek” anlamında bir yükümlülük getirerek, ulusal mevzuatın da bu özgürlüğe

131 Sosyal Şa rtı, üye ülkelere belirli ma ddeleri seçmeli onaylama ya da diğer bir ifa deyle belirli

ma ddelere çekince koyma imkânı tanımaktadır. ASŞ’nin 1, 5, 6, 7,12, 13, 16, 19 ve 20. maddeleri temel ma ddeler ola rak kabul edilmektedir. Şa rtı onaylayan ülkeler dokuz temel maddeden en a z a ltısını ve bu zorunlu maddeler dâhil toplam en az 16 maddenin veya numaralandırılmış fıkralardan 63’ünü kabul etmek zorundadır. Kuşkusuz isteyen ülkeler Sosyal Şartın tümünü onaylayabilmektedir. Nitekim Fransa böyle yapmıştır, Çelik, Türkiye’nin Uyumsuzluğu, s. 22.

132 Sur, Toplu İlişkiler, s. 40. 133 Gülmez, Sosyal Haklar, s. 150. 134 Sur, Toplu İlişkiler, s. 40.

33 yönelik zedeleyici şekilde uygulanmasını engellemek ve böylece ulusal anlamda da sendika özgürlüğünü garanti altına almak istediği anlaşılmaktadır135.

Sosyal Şartın sendika özgürlüğüne ilişkin istisnai olarak adlandırabileceğimiz düzenlemesi ise, “Bu maddede öngörülen güvencelerin, güvenlik güçleri bakımından

hangi ölçüde uygulanacağı ulusal yasalarla ya da yönetmeliklerle belirlenir. Bu güvencelerin silahlı kuvvetler mensuplarına uygulanmasına ilişkin ilke ile bu kesime hangi düzeyde uygulanacağı, yine ulusal yasalar ya da yönetmeliklerle saptanır”

hükmüdür. Böylece sendika hakkına ilişkin güvenlik güçleri bakımından sınırlama getirilmesine imkân verilmiş olup, ayrıca güvencenin ilgili kesime hangi ölçüde tanınıp tanınmayacağına ilişkin inisiyatif ulusal mevzuata bırakılmıştır136.

Şartın diğer dikkat çekici yanı ise, grevin güvence altına alındığı ve açıkça düzenlenerek bağlayıcılık kazandığı ilk uluslararası belge olmasıdır137. Toplu pazarlık ve

grev hakkını tanıyan 6. madde hükmünde, “Tüm işçiler ve işverenler toplu pazarlık

hakkına sahiptir”. Yine 6. maddenin 4. fıkrasına göre; taraflar toplu pazarlık hakkının

etkin kullanılmasını temin etmek amacıyla “menfaat uyuşmazlıkları halinde, işçilerin ve

işverenlerin daha önce yürürlüğe giren toplu sözleşmelerden ortaya çıkmış olabilecek yükümlülükler saklı kalarak, grev hakkı dahil, toplu eylemde bulunma hakkını tanırlar”.

Bu düzenlemeye ilişkin belirtmek gerekir ki, Sosyal Şartın m. 6/4’de grev hakkı da dahil olmak üzere toplu eylem hakkına ilişkin düzenlemenin kapsamı dar olarak ifade edilmiş olmakla birlikte, Avrupa Sosyal Haklar Komitesi maddeyi geniş yorumlamaktadır138. Komite kararlarına bakıldığında, toplu iş sözleşmesi dışında,

işçilerin iş sözleşmelerinin feshedilmesinin planlandığı veya feshin bildirildiği dönemde bunu önlemek için bir grup işçinin yaptığı eylemlerin ve yine toplu sözleşme kapsamı dışında kalmasına rağmen ortak bir çıkarın varlığının bulunması halinde bu sorunun

135 Çelik, Türkiye’nin uyumsuzluğu, s. 22.

136 Akta y, s. 77; Sur, Toplu İlişkiler, s. 41; Eyrenci, 1984, s. 39.

137 Işıklı, Alpa sla n, “Sendika Hakkı ve Türkiye”, Avrupa Sosyal Şa rtı ve Türkiye Kolokyumu,

Yayına Hazırlayan: Mesut Gülmez, TODAİE, Ankara, 1993, s.107; Sur, Toplu İlişkiler, s. 39.

138 Alpa gut, Gülsevil, “6356 Sa yılı Ka nun’un Avrupa Konseyi, AB ve ILO Normla rına Uyumu

Açısından Değerlendirilmesi”, Kadir Has Üniversitesi, İş Hukukunda Güncel Sorunlar Semineri 3, 2013, s. 143.

34 çözümüne ilişkin işçiler ile işveren arasındaki herhangi bir müzakerenin de niteliğine bakılmaksızın bu madde kapsamında değerlendirildiği görülmektedir139.

Görüldüğü üzere Şartın sendikal haklara ilişkin düzenlediği hükümler doğrultusunda toplu haklar serbestlik esasına göre ele alınmakta, uygulama alanı geniş yorumlanmaktadır.