• Sonuç bulunamadı

AHİLER, DEVLET VE TOPLUM

4.1. SELÇUKLU DÖNEMİ

İbn Bibi Tarihi’nde Ahiler adı ilk defa Sultan I. Gıyaseddin Keyhüsrev ile kardeşi Rükneddin Süleyman Şah arasında gerçekleşen taht kavgaları sırasında geçmektedir. Kardeşi Gıyaseddin’in hükümdarlığını tanımayan Rükneddin Süleyman Şah, Konya’yı

577 Bkz. Cahen, a.g.e., s. 158.

kuşatır, dört ay süren kuşatma sonunda578 şehir halkı büyük sıkıntılar yaşamaya başlar. Her ne kadar Ahiler ve yiğitler579 verdikleri sözü tutup, ölene dek Sultan Gıyaseddin’in yanında olacaklarını söyleseler de, durumun vahâmetini gören devlet adamları ve şehrin ileri gelenleri bir çıkış yolu bulmaya başlarlar. Kuşatmayı sonlardırmak için yüklü miktarda para ve hediyeler teklifini kabul etmeyen Rükneddin Süleyman Şah, kardeşinin şehri terk etmesi halinde ona zarar vermeyeceğine dair bir sözleşme/antlaşmaya imza atar. Söz konusu sözleşmeyi devletin emirleri, ileri gelenleri ve büyüklerinin yanı sıra Ahiler de imzalarlar. Böylelikle Gıyasedin Keyhüsrev Konya’yı terkedip, İstanbul’a giderken, kardeşi de şehre girerek tahta çıkar.580

Babası I. Gıyaseddin Keyhüsrev’in ölümü üzerine tahta çıkarılan I. İzzeddin Keykavus581, kardeşi Alaaddin Keykubad’ı yendikten sonra Konya’ya gelir. Konya’nın hocaları, büyükleri ve Ahileri, müzisyenler, mehter takımı ve seyyar köşkler ile Obruk’a kadar gelip, Sultan’ı Konya’ya götürürler.582

Sultan İzzeddin Keykavus’un (ç. 1220) ölümü üzerine tahta çıkarılan I. Alaaddin Keykubad’ı Konya halkı büyük bir coşkuyla karşılamıştır. Yeni sultanı karşılayanlar arasında şehrin büyükleri ve iğdişlerin yanı sıra Ahilerin de adı geçmektedir.583 Burada dikkatimizi çeken husus, İbn Bibi’nin Konya Fityanının Sultan’ı nasıl karşılayıp şehre kadar ona yoldaşlık ettiklerni anlatmasıdır: Konya Fityanından bazıları yaya, bazıları atlı bin kişilik silahlı bir grup halinde saltanat alayının etrafını üç fersah uzunluğunda ve genişliğinde büyük bir çember içine almışlardı. Burada İbn Bibi Fityanın gürz gibi silahlarla birlikte “Nacak”584 (balta) taşıdıklarına da işaret etmektedir.585

578 Şehir kuşatıldığında her gün altmış bin kişilik bir ordu şehri koruyarak, Rükneddin’e karşı direniyordu. Bkz. İbn Bibi, a.g.e., s. 32.

579 ناگشیپانرُب و ناوخا 580 A.g.e., ss. 32-35. 581 6 sefer 608/21 Temmuz 1211 582 دندش هریذپ قوربا لزنم ات نایتبون و نابرطم و اه کشوک اب هینوق ناوخا و نایعا و ناربتعم و ناگجاوخ

A.g.e., s. 118; Turan, Selçuklular Zamanında..., s. 319.

583

İbn Bibi, a.g.e., s. 205. 584

Abbasi halifesi Nâsır’ın I. Alaaddin Keykubad’a gönderdiği elçi Şeyh Şihabeddin Ömer Sühreverdi’yi karşılama ve ağırlama törenlerinde de Konya ileri gelenleri arasında Ahileri görmekteyiz.586

641/1243 Kösedağ yenilgisinin ardından Moğol ordusu Anadolu’nun birçok yaşam merkezine saldırdı, ancak Kayseri şehrinde hiç beklemedikleri bir direnişle karşılaştılar. Direnişin en önemli kahramanları askerler ve “Fityan”dı. 15 gün süren direnişin sonu, şehrin iğdişbaşısı olan Hajukm oğlu Hüsam’ın ihaneti sonucu çok acı ve kanlıydı. Şehir düştü ve herkes kılıçtan geçirildi.587

II. Gıyaseddin Keyhüsrev’in ölümü üzerine oğlu II. İzzeddin Keykavus Konya’da saltanat tahtına çıkarıldı (644/1246). Ancak çok geçmeden bu girişimde bulunan devlet adamlarının arasında ihtilaflar başladı. Sonunda Vezir Şemseddin İsfahanî’nin bilgisi dahilinde Pervane Fahreddin Ebubekir ve Emir-i Dâd Nusret, Akşehir ve Ab-ı germ (Ilgın) beldelerinde bulunan ayak takımı (runûd) davet edip, onları büyük vaatlerle kendilerine bağladılar. Kurulan pusuda, Şemseddin Has Oğuz ve Esededdin Rûzbe/Rûzbih rintler tarafından öldürüldüler.588

Yine II. İzzeddin Keykavus döneminde ve bu sefer Sahib Şemseddin İsfahanî Fahreddin Ebubekir Pervane’yi öldürmek istediğinde Ahilerin adı İbn Bibi eserinde geçmektedir. Fahreddin Pervane öldürüleceğini anlayınca, gizli bir şekilde Konya Fityanının Ahileri 585 A.g.e., s. 206.

586

Bkz. 2. bölüm 587

İbn Bibi, a.g.e., ss. 463-465. İbn Bibi (s. 464) kalenin Moğollar tarafından nasıl kuşatıldığını anlatırken, Baycu Noyan “şehir halkının sağlamlığına çok güvendiği ve inandığı Sivas kapısı burcuna karşı, Debbağlar tarafına üç mancınık kurdu” demektedir. Burada “Debbağlar ناغابد“-ın tam ne olduğu belli değildir. Mahalle veya çarşı olduğu düşünülmektedir. Bir sonraki dönemlerde Ahi ünvanının çoğu zaman debbağlara verildiğini dikkate alırsak, bu bilgi ilginç olabilir. Bkz. Turan, a.g.e., s. 460.

588

İbn Bibi, a.g.e., ss. 484-486; Turan, a.g.e., s. 479. Burada iki husus dikkatimizi çekmektedir: birincisi İbn Bibi, rintlerin şahne çavuşlarından çok kotuklarını ve hep onlardan kaçtıklarını kaydetmektedir. (s. 484). Fütüvvet/Ahilik teşkilatına mensup ve Ahilerin denetim ve yönetiminde hareket eden rintler, eskiden beri şehir düzenini korumakla görevli olan şahnelerle hep kavga ve çekişme içinde olmuşlardı. İkinci husus ise, rintlerin Has Oğuz ve Rûzbe’yi öldürmek için Nacak ve kılıç kullanmalarıdır. (s. 486)

Anonim Selçukname’nin yazarı da bu olayı anlatmıştır, ancak orada her şey Sultan’ın denetimi

ve liderleriyle görüşüp, Sultan’a karşı birlikte isyan etmelerini istediyse de589 ancak Ahiler, Sahib Şemseddin’in Sultan Gıyaseddin’in vasiyeti üzere ülkenin sahibi ve Sultan İzzeddin’in danışmanı olduğunu hatırlatarak, Sultan’a karşı nankörlük edip, isyan edemeyeceklerini söylediler.590 Olayların devamında Konya ser-askeri olarak atanan Emir Şemseddin Yavtaş’ı Konya Ahileri ve büyükleri karşılayıp, saygı ile şehre getirdiler ve Pervane’yi yakalama teşebbüsünde ona her türlü desteği sağladılar.591 646/1249 yılında, Rükneddin Kılıçarslan Moğollardan saltanat hükmünü aldıktan sonra, Vezir Şemseddin İsfahanî’nin öldürülmesine karar verdi. Konya’daki evinden dışarı çıkmayan veziri korumak için Celaleddin Karatay’ın talimatıyla Necmeddin Veled-i Tûsî, Konya Ahilerini çağrdı ve Fityanıyla birlikte silahlanarak vezirin evini muhafaza etmelerini emretti. Gerçi sonunda vezir tutuklanıp infaz edildi.592

1277 tarihli Cimri olayında Konya Ahilerinin iki farklı tutum sergilediklerini görmekteyiz. Sultan II. İzzeddin Keykavus’un oğlu olduğunu iddia eden Siyavuş ve ona yardımda bulunan Karamanoğlu Mehmed Bek, Konya’yı ele geçirmek istediklerinde Ahilerin de dahil olduğu şehrin ileri gelenleri Emineddin Nâib’e gelip savaş tekifinde bulunsalar da, Nâib düşmanı pek kale almadığı için bu teklifi reddetti.593 Buna karşın Karamanlılar (Ermenek Türkmenleri) Konya’ya saldırdıklarında, bazı Ahi ve rintlerden oluşan bir grup, onların kale kapısını yakmalarına yardım ettiler ve bu vesileyle şehrin düşmesine yol açtılar.594 Konya’yı ele geçiren Karamanlılar, şehrin bütün ileri gelenlerini ve o cümleden Ahileri Cimri’nin saltanatını tanımaya ve ona tâbi olacaklarına dair ant içmeye mecbur ettiler.595 Birkaç gün sonra ise Fahreddin Sahip

589 İbn Bibi burada Fityanın fitne ve rezillik menşei olduğunu, ama aynı zamanda bazen şerirlerin çıkardığı kavga ve kargaşanın da bu Fityanın sayesinde yatıştırmanın mümkün olduğunu kaydetmektedir. bkz. s. 491 590 İbn Bibi, a.g.e., ss. 491-492. 591 A.g.e., s. 492. 592

A.g.e., s. 510; Tarih-i Al-i Selçuk, s. 96; Turan, a.g.e., s. 485. 593

Tarih-i Al-i Selçuk, s. 104. 594

Bkz. İbn Bibi, a.g.e., s. 593. 595

Ata’nın oğullarıyla savaşmak için Akşehir’e giden Karamanlıların yanında çok sayıda Konya iğdişleri ve Ahileri bulunmaktaydı.596

37 günlük Cimri olayının son günleri geldiğinde durum yine değişti. Konya dışında bulunan Cimri ve Karamanoğulları, Moğol ordusunun gelmek üzere olduğu haberini alır almaz Konya’ya girmek istediler, ama kentin kadısı Siraceddin Urmevî’nin fetvası ve halkı direnişe daveti üzerine Karamanlılara karşı Ahilerin de katıldığı bir halk direnişi oluştu ve böylelikle Karamanlılar şehre giremediler. Sadece kentin etrafındaki binaları ve bağları tahrip edip, Ermenek’e çekildiler.597

Anonim Selçukname’nin yazarı bu olayda Ahi Ahmed Şah, Ahi Ahmed/Hamid ve İğdişbaşı598 Fahreddin’in kalede mancınık gibi savaş aletleri kurarak kaleyi savunduklarını ve Karamanlılara karşı savaştıklarını kaydetmiştir.599

Sultan Gıyaseddin, Sahib Ata ve Göhürge Noyan kumandasında Moğol ve Selçuklu kuvvetleri, Karamanlıları hezimete uğratmak için harekete geçtiler. Bu kuvvetler içinde Konya Ahileri ve Fityannın da bulunduğunu İbn Bibi kaydetmiştir.600

XIV. yy’ın son çeyreğinde Ahilerle iktidar ilişkilerinde öne çıkan şahıs Konya Ahilerinin lideri Ahi Ahmed Şah’tır. Eflaki’nin “Melikü’l-Fityan” ve “Nadiretü’z-Zaman”601 diye tanıttığı ve emrinde birkaç bin rint ve savaşçının bulunduğu zengin bir zat olduğunu belirttiği Ahi Ahmed Şah’ın Cimri olayından sonra da Konya’daki siyasi olaylarda adının geçtiğini görmekteyiz.

684/1285 tarihinde III. Gıyaseddin Keyhüsrev’in annesi ile Sahib Ata arasında çıkan çatışmayı Ahi Ahmed Şah, Ahi Ahmed ve Konya kadısı araya girerek yatıştırdılar.602

596 A.g.e., s. 598. 597 A.g.e., ss. 600-601. 598 هشداکلااریما

599

Tarih-i Al-i Selçuk, s. 105.

600 هینوق نایتف و ناوخا, İbn Bibi, a.g.e., s. 603. 601 Eflaki, a.g.e., C. 2, s. 611.

Eflaki’ye göre İlhanlı şehzadesi Geyhatu603, Mevlana’nın (ö. 672/1273) ölümünden sonra 50 bin kişilik bir orduyla Konya’ya gelir, ancak rüyasında Mevlana şehre saldırmasına mâni olunca, iki-üç bin kişilik bir kuvvetle şehri ziyaret eder. Başta Ahi Ahmed Şah olmak üzere, şehrin ileri gelenleri değerli hediyeler götürüp şehzadeye takdim ederler. Geyhatu, Ahi Ahmed Şah’la yalnız görüşmek ister. Görüşmede onu “Ahi Ata” diye hitap edip, onu kendisine “peder” (baba) seçtiğini söyler.604

Anonim Selçukname’nin yazarı, 689 yılında Ahi Ahmed Şah ile Sahib Kazvinî arasında gerçekleşen bir ziyareti ve ziyaret esnasında çıkan tartışmayı nakletmiştir.605 Ayrıca Ahi Ahmed Şah’ın yüce gönüllülüğünü okuyucusuna göstermek için Ahi Emir Ahmed adlı Konyalı birisinin 12 binlik borcunu bağışladığı hikayesini de kaydetmiştir.606 Aynı kaynağın yazdığına göre Ahi Ahmed Şah’ın kardeşinin 694’te ölümü üzerine Konya’da kırk gün kimse dükkanını açmadı ve cenazede 15 bin kişi baş açık yürüdü.607

Yine anonim Selçukname 699/1299608 yılında Ahi Ahmed Şah’ın Gazan Han’ın (hük. 1295-1304) Konya’da zulümler yapan elçisini şehirden ihraç ettiğini de zikretmiştir.609 17 Şevval 697/28 Temmuz 1298’de Şarab-Sâlâr, muhtemelen Gazan Han’a yaranmak için, Ahi Ahmed Şah’ı öldürdü. Birkaç ay sonar da yeni sultan, Alaaddin Ferâmerz’in emriyle Ahi Caruk, Ahi Ahmed Şah’ın katilini öldürdü (6 Muharrem 698/14 Ekim 1298).610

603

Geyhatu 685/1286 yılında ordusuyla Anadolu’ya gelmiştir, ancak tarihî kaynaklarda Konya’ya geldiğine dair bir bilgi bulunmamaktadır. bkz. Aksarayî, a.g.e., ss. 145-147.

604

Eflaki, a.g.e., C. 2, s. 612.

605 Tarih-i Al-i Selçuk, s. 118; Turan, a.g.e., ss. 609-610. 606 Tarih-i Al-i Selçuk, s. 130.

607 A.g.e., s. 131. Bu olay Ahi Ahmed şah’ın ne kadar saygı ve sevgi duyulan birisi olduğunu göstermektedir. Elbette yazarın “kırk gün kimse dükkanını açmadı” sözüne katılmak pek mümkün değildir. Zaten eserinde böyle mübalağa ve abartmalar hep görülmektedir. Örneğin bir yerde Sultan Alaaddin’in Moğollarla yirmi bin kere savaşıp, onları yendiğini yazmaktadır! bkz. ss. 90-91.

608 Muhtemelen 697/1297’dir. 609 A.g.e., s. 132.