• Sonuç bulunamadı

Sektörel Bazda Yatırım Konularının Değerlendirilmesi

3. ALT YAPI

5.4. TR52 Bölgesi İktisadi Yapı ve Performans Analizi 5

5.4.1. TR52 Bölgesi Sanayi Yoğunlaşması ve Kümelenmesi

5.4.2.4. Sektörel Bazda Yatırım Konularının Değerlendirilmesi

TR52 bölgesinde kümelenme özelliği gösteren sektörleri, olgun küme, potansiyel küme ve aday küme olarak tekrar hatırlarsak, bunlar;

Olgun Küme: Gıda, Makine Teçhizat ve Motorlu Kara Taşıtları sektörleri, Potansiyel Küme: Kauçuk ve Plastik, Ana Metal ve Metal ürünleri sektörleri,

Aday Küme: Mineral Ürünler, Metal, Motorlu Kara Taşıtı, Deri ve Deri Ürünleri, Giyim Eşyası ile Ağaç ve Ağaç ürünleri sektörleridir.

Bu sektörlerin 2005-2010 dönemi performanslarını ve I/O tablolarından elde edilen bağlantı katsayılarını toplu halde göstermek için Tablo 78 hazırlanmıştır.

148 Tablo 78: TR52 Bölgesinde Potansiyel Gösteren İmalat Sanayi Sektörlerinin Değerlendirilmesi

Sektör Adı Küme Düzeyi

2006-2010 Dönemi Kriter Bazında Performans Sırası (*) Girdi/Çıktı Tablosu Katsayıları (**) Üretim

Endeksi KKO İhracat RCA İstihdam Verimlilik ÜFE Genel DGB DİB TGB TİB

Değer Sıra Değer Sıra Değer Sıra Değer Sıra

Gıda ve İçecek Olgun 13 5 14 5 3 21 4 5 0.739 6 0.251 17 2.441 16 1.870 9

Makine ve Teçhizat Olgun 9 11 12 14 5 11 12 12 0.622 17 0.272 16 2.545 15 1.943 8

Motorlu Kara Taşıtı. Olgun 7 8 15 9 8 14 16 7 0.757 3 0.342 14 2.961 2 1.631 12

Plastik ve Kauçuk Potansiyel 16 16 9 8 2 19 7 6 0.727 10 0.767 5 2.716 11 2.178 6

Ana Metal Potansiyel 7 10 11 13 9 18 3 8 0.757 2 0.852 2 2.923 3 5.894 1

Metal Eşya Potansiyel 10 12 10 6 4 17 6 4 0.694 15 0.698 8 2.774 7 1.853 10

Giyim Eşyası Aday 20 17 21 1 22 16 14 20 0.722 11 0.090 20 2.833 5 1.174 17

Deri Mamulleri Aday 12 5 17 16 7 9 7 13 0.731 8 0.447 12 2.819 6 1.475 13

Ağaç, Ağaç Ürünleri Aday 1 4 7 10 11 1 19 2 0.741 5 0.731 7 2.654 13 1.442 14

Mineral Ürünler Aday 16 18 16 2 16 13 10 10 0.628 16 0.836 3 2.334 18 2.043 7

Mobilya Aday 4 22 13 7 15 2 16 8 0.751 4 0.139 19 2.914 4 1.146 18

Kaynak: Kendi Hesaplamalarımız

(*) : Performans için değerlendirme dönemi 2005-2010 olmasına rağmen, yüzde değişmeler alındığı için dönem 2006-2010 olmuştur. Bu sütunlardaki sıra değerleri NACE Rev. 1.1.’e göre 22 ana sektör içindeki sıralamasını göstermektedir. “Genel” sütunu sektörün dönemin tamamı için tüm kriterler bazındaki genel performans sırasını göstermektedir (1: en üst sırada, 22: en alt sırada).

(**) “Değer”, NACE Rev. 1.1.’e göre toplulaştırma yapılan 33 sektörlü I/O tablosundan elde edilen katsayı değerleridir. “Sıra” toplulaştırma nedeniyle imalat sanayi sektör sayısı 20’ye düştüğü için sektörün 20 sektör içinde katsayısının büyüklük olarak kaçıncı sırada yer aldığını göstermektedir (1: en üst sırada, 20: en alt sırada)

149 Tablo 78 verilerinden harekete önerilebilecek yatırım konularında “olgun küme” özelliği gösteren sektörler içinde genel yaklaşımımız bu sektörlerde daha fazla kapasite yaratılarak mevcut tesislerin de rekabet gücünü olumsuz yönde etkileyebilecek yeni yatırımlardan ziyade, bu küme grubunda yer alan yatırımların ileri ve geri bağlantısı kuvvetli olan sektörlerin ön plana çıkarılmasıdır. Bu kapsamda bakıldığında;

Gıda sektörü; 22 imalat sanayi sektörü içinde performans olarak 5. sırada yer almaktadır. Bu anlamda iyi performans gösteren sektörlerden birisi olarak göze çarpmaktadır. Sektörün yüksek geri bağlantı katsayısına sahip olması (0.739’luk katsayı ile 6. sıradadır) bu sektörün bilhassa tarımsal sanayi niteliğinin ön planda olduğu düşünüldüğünde, yörenin tarımsal potansiyelinin değerlendirilmesi ve tarımsal ürün desenine uygun olarak üretilecek gıda ve içki sektörüne dahil ürünlerin gerek hammadde temini açısından bir avantajı, gerekse de yöredeki tarımsal üretimi destekleyerek sürekliliğini sağlayan bir sektör olma özelliklerini taşıdığı düşünülmektedir. Sektörün toplam geri bağlantı katsayısının (2.441) değerlendirilen diğer sektörlerle kıyaslandığında ortalamanın üzerinde olduğu, sektör ürünlerinin ağırlıklı olarak nihai tüketiciler tarafından kullanıldığı (doğrudan ileri bağlantı katsayısı 0.179’dur) görülmektedir. Gıda sektörünün en fazla girdi kullandığı sektörler sırasıyla; Tarım ve Hayvancılık, Ticaret, Ulaştırma, Depolama, Haberleşme (Lojistik) sektörleridir. Bu anlamda, bilhassa mevcut gıda sektörü işletmelerinin girdi sağladığı bu sektörlerde yapılacak yatırımların sektörün gelişmesi için gerekli olduğu düşünülmektedir. Gıda sektörünün performans sıralamasında verimlilik açısından 21. sırada yer alması sektörde verimlilik arttırıcı ve inovasyon sağlayıcı yatırımların gerektiğini göstermektedir. Ayrıca imalat sanayi geneli içinde KKO artışı açısından 5. sırada yer alması bu sektöre yönelik canlı bir talep olduğunu da göstermektedir.

Makine ve Teçhizat Sektörü; TR52 bölgesinde olgun küme özelliği gösteren bir diğer sektörüdür. Performans açısından imalat sanayiinin orta sıralarında (12. sıra) yer almaktadır.

Sektörün bağlantı katsayıları ve performans sıralamasına esas kriterleri dikkate alındığında, bu haliyle sektöre yeni bir firma girişi beklenen faydayı sağlamayacaktır. Zira sektör üretim endeksi açısından 9., KKO açısından 11. sırada yer almaktadır. Diğer yandan, bu sektörün en fazla girdi kullandığı sektör olan Ana Metal sektörünün de bölgede potansiyel küme olarak yer alması bir avantaj olarak düşünülebilir.

150 Motorlu Kara Taşıtları Sektörü; Olgun küme kategorisinde yer alan bu sektör, performans sıralamasında 7. olmuştur. Performansı belirleyen kriterlerden fiyat artışları, verimlilik ve ihracat artış potansiyelinin diğer imalat sanayi sektörleri ile kıyasladığında düşük olduğu görülmektedir. Buna karşın bu sektör yüksek doğrudan ve toplam geri bağlantı katsayısına sahip olması nedeniyle, geniş bir tedarikçi sektör kümesine hitap etmektedir.

Yukarıda belirtilen üç sektör de ürünlerinin önemli bir bölümünü nihai tüketiciye satmaktadır (üç sektörün de doğrudan ileri bağlantı katsayıları düşüktür).

Potansiyel küme kategorisinde yer alan Plastik ve Kauçuk, Ana Metal ve Metal Eşya sektörleri performans açısından benzer bir tablo sergilemektedir. Bu üç sektörün dikkat çeken diğer özelliği de verimlilik açısından imalat sanayiinde en düşük artışların yaşandığı sektörler olmasıdır. Bu anlamda her üç sektör için de kalite artırıcı, darboğaz giderici ve teknolojik gelişme sağlayıcı yatırımların gerekli olduğu anlaşılmaktadır. Bu sektörler içinde Ana Metal sektörü yüksek bağlantı katsayıları nedeniyle Plastik ve Kauçuk ile Metal Eşya sektörlerinden ayrışmaktadır. Bu nedenle üç sektör içinde üretimi arttırıcı ve hızlandıran mekanizmasının en fazla geçerli olduğu bu sektör az önce değinilen türdeki yatırımlar için cazip görünmektedir.

Aday kümeler için bakıldığında ise düşük performansları nedeniyle bilhassa Mineral Ürünler ve Giyim Eşyası sektörlerinde yeni bir yatırım yapılmasının çok rekabetçi olmayacağı düşünülmektedir. Bunun yanında Ağaç ve Ağaç Ürünleri sektörü ülke genelinde son dönemde yükselen performansı (22 sektör içinde 2. sıradadır) ve (toplam geri bağlantı dışında) yüksek bağlantı katsayıları nedeniyle yeni yatırımların yönelebileceği bir sektör olarak görülmektedir. Mobilya sektörü ise, her ne kadar performansta 8. sırada yer alsa da dönemsel olarak çok düşük gerçekleşen KKO artışı nedeniyle bu kategoride imalat sanayi içinde son sırada yer alması nedeniyle yeni yatırımlar için risk arz etmektedir.

Sonuç olarak, sektörlerin kümelenme özellikleri ve performansların yeni yatırımlar için çok önemli kriterler olduğu açıksa da, daha orta ve uzun vadede ve bölgesel kalkınma perspektifinden bakıldığında üretim yapısı ve sektörlerarası etkileşim faktörlerinin de en az bu kriterler kadar belirleyici olduğu düşünülmektedir. Bölgede katma değer yaratılması ya da mevcut katma değer yapısının yükseltilmesi düşünüldüğünde, “katma değer” kavramına daha geniş bir perspektifle bakılması kaçınılmaz olacaktır. Dar anlamda bakıldığında, üretim

151 faktörlerine ödenen tutarı ifade eden katma değer kavramını, geniş anlamda sektördeki bir birim üretim neticesinde ekonomide yaratılan toplam ek hasıla olarak (başlangıçta var olmayan ancak belli bir sektörün üretimindeki artış neticesinde ortaya çıkan değer) olarak düşünürsek, sektörel katma değer yaratma kapasitesinin, ekonomik büyümeye ve üretim artışına hızlandıran mekanizması ile taşınmasını ifade edecek değişken, Toplam Geri Bağlantı Katsayısı (TGBK) olacaktır. Elbette, burada Toplam Geri Bağlantı Katsayısının ifade ettiği büyüklüğün ulusal gelir hesaplarında kullanılan anlamda bir “katma değer” olmadığı, dolayısıyla da ortaya çıkan üretim artışının aynı miktarda bir ulusal hasıla yaratılması demek olmadığı belirtilmelidir. Ancak, TGBK yardımıyla ekonomide canlandırmanın hangi sektörlerde başlatılabileceği (hangi sektör üretimine öncelik verilirse hızlandıran mekanizmasının daha etkin çalışabileceği) ve yörenin demografik, lojistik, hammadde (geniş anlamda tüm üretim girdileri) temini, ekonomik gelişmişlik düzeyi gibi faktörler de dikkate alınarak hangi sektörlerin “öncü sektör” olabilme potansiyeline daha fazla sahip olduğu görülebilecektir. Bunun yanı sıra, herhangi bir sektörün “öncü sektör” olarak seçilmesi durumunda da (kısmî TGBK kullanılarak) bu sektöre girdi sağlayan sektörlerin mevcut olup olmadığı, mevcutsa etkin çalışması için gerekli tüm etkenlerin varlığı araştırılarak gelecek dönem üretim deseni hakkında karar vermek ve önlem almak mümkün olabilecektir.

Diğer önemli ve dikkate alınması gereken katsayı da Toplam İleri Bağlantı Katsayısı (TİBK)’dır.

Bu katsayının yüksekliği de, sektörün önemli bir “tedarikçi” sektör olduğunu, diğer sektörlere önemli oranda girdi temin ettiğini göstermektedir. Kısmî TİBK’den çok sayıda sektöre girdi tedarik edildiğinin görülmesi halinde de, girdi temin eden sektörlerin üretimlerini devam ettirebilmesi açısından, ilgili sektörün bir anlamda “vazgeçilmez ve üretimini mutlaka devam ettirmesi gereken” sektör olduğu anlaşılacaktır.

Yöresel bazda üretim konularının belirlenmesi anlamında, bilhassa emek faktörüne doğrudan bir gelir transferi amaçlı düzenlenecek politikalarda sektörel katma değer paylarının, belli bir sektörün üretimi baz alınarak bu sektörün bağlantılı olduğu sektörlerin hangileri olduğunun ve mevcut/gelecek dönem kapasitelerinin ve üretim kalitesinin yeterli olup olmadığını belirlenmesi anlamında Doğrudan Geri Bağlantı Katsayılarının; bölgesel üretimi ençoklamak ve mümkün olduğunca daha fazla sektörü kapsayacak toptan bir ekonomik kalkınma tercihlerinde Toplam Geri Bağlantı Katsayılarının, sektörel üretimin ağırlıklı olarak kimler

152 (nihai tüketici ya da diğer sektörler) tarafından kullanıldığını görebilmek ve buna göre satış, pazarlama ve dağıtım kanallarının geliştirilmesi, reklam ve tutundurma faaliyetlerinin tasarlanması anlamında Doğrudan İleri Bağlantı katsayılarının, ekonomik canlanma neticesinde toplam gelirde meydana gelecek bir birimlik artış neticesinde (ya da nihai tüketicilere yapılacak ek bir gelir transferi neticesinde) hangi sektörlerde ne büyüklükte bir üretim artışı olabileceğini kestirmek anlamında da Toplam İleri bağlantı Katsayılarının kullanılması karar verme ve tercih belirtme anlamında yararlı olabilecektir.

6. TICARET 6.1. İç Ticaret

Konya ilinde ticaret sektörü, coğrafi konumu itibariyle eski dönemlerden itibaren gelişmiş olup, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde de önemli kervan yollarının geçtiği bir il olarak Konya, yoğun ticari faaliyetlere sahne olmuştur. Konya ilinin o dönemlerde en gelişmiş ekonomik faaliyet alanı ticaret sektörü olmuştur.

Tarıma elverişli arazileri ile geniş bir alana yayılan Konya ili, ürettiği tarımsal ürünler, özellikle tahıl ürünleri ile günümüzde de birçok ile tarımsal ürün satma konumundadır. Konya ilinin sanayi ve ticaretinin gelişiminde ilin sahip olduğu bu tarımsal potansiyelin çok büyük etkisi olmuştur. Konya’da ticarete konu olan mallar açısından, tarımsal ve hayvansal ürünler önemini devam ettirmektedir. İmalat sanayinde sağlanan gelişme ve ürün çeşitliliği ile sanayi ürünlerinde de Konya, Türkiye iç ticaretinde önemli illerden biri olmuştur. Tarımsal makinalar, otomotiv yan sanayii, lastik-plastik ürünleri, tarıma dayalı işlenmiş ürünler, demir-çelik ürünleri, imalat makinaları, dokuma-giyim, tuz, alüminyum, mermer ilde ticarete konu olan bazı sanayi ürünleridir. Konya-Kayacık Lojistik Merkezi’nin faaliyete geçmesi ile birlikte Konya’da ticari faaliyetler daha fazla ivme kazanacaktır. İlde ticaret, il merkezinde yoğunlaşmış olmakla birlikte, Akşehir, Ereğli, Seydişehir gibi büyük ilçelerde de ticaret sektörü gelişmiş durumdadır.

Konya’da ticaret sektörü hasılası, 2001 yılı itibariyle %15.8’lik payla ulaştırma ve haberleşme, tarım ve sanayi sektörlerinin ardından il hasılasında dördüncü sırada yer almıştır. İl ticaret hasılasında toptan ve perakende ticaretin payı ağırlıklıdır. 2001 yılı itibariyle il ticaret hâsılası içinde toptan ve perakende ticaretin payı %84 iken, oteller ve lokanta hizmetlerinin payı

%14’tür. Aynı yıl itibariyle TR52 Bölgesi ticaret hasılasında Konya’nın payı %94’tür.

153 Konya’da Ticaret Odası’na kayıtlı toplam 22,000 işyeri bulunmakta ve yaklaşık 11,265 işyeri de üretim ve hizmet faaliyetlerinin yanı sıra toptan ve perakende ticaret faaliyetleri ile uğraşmaktadır. İmalat, turizm, sağlık, hizmetler ve diğer sektörler kapsamında yer alan işyerleri, ticaret sektöründe de faaliyet göstermektedirler.

Türkiye, TR52 Bölgesi ve Konya için 2010 ve 2011 yıllarında kurulan, tasfiye edilen ve kapanan şirket sayıları da aşağıdaki tabloda verilmektedir:

Tablo 79: Kurulan, Tasfiye Edilen ve Kapanan Şirket Sayıları (Birikimli)

Kurulan Tasfiye Edilen Kapanan

Şirket Kooperatif Gerçek Kişi Şirket Kooperatif Şirket Kooperatif Gerçek Kişi 2010

Türkiye 50,423 1,547 50,943 16,560 3,004 11,400 2,042 29,921 TR52 1,280 99 785 254 117 179 92 735 Konya 1,182 89 646 238 113 164 84 480 2011

Türkiye 53,409 1,033 60,430 20,487 2,723 13,095 1,896 41,130 TR52 1,077 57 1,215 298 105 186 87 735 Konya 991 48 997 261 101 168 86 609 Kaynak: Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

Konya ilinde 2011 yılı itibariyle 991 adet şirket kurulmuş, 261 adet şirket tasfiye edilmiş ve 168 şirket kapanmıştır. Türkiye genelinde 53,409 adet şirket kurulmuş olup, kurulan şirket sayısı içinde Konya’nın aldığı pay %1.9’dur. Türkiye için tasfiye edilen ve kapanan şirket sayısı 33,582 olup, tasfiye edilen ve kapanan şirket sayısı içinde Konya’nın aldığı pay %1.3 olmuştur. Konya kurulan şirket sayısı açısından iller sıralamasında 8. sırada, tasfiye edilen şirket sayısı açısından 10. sırada ve kapanan şirket sayısı açısından 8. sırada yer almaktadır.

6.2. Dış Ticaret