• Sonuç bulunamadı

Listeli Tek Turlu Çoğunluk Sistemi

Belgede Seçim sistemleri ve Türkiye (sayfa 78-0)

A. TEK TURLU ÇOĞUNLUK SĠSTEMĠ

2. Listeli Tek Turlu Çoğunluk Sistemi

Tek isimli tek turlu çoğunluk sisteminin aksine bu sistemde ülke, her birinden birden fazla temsilci seçilecek Ģekilde seçim çevrelerine bölünür. Bu sebeple bu sisteme “geniĢ bölge çoğunluk sistemi” de denilmektedir278. Seçim çevrelerinde, seçimlere katılan aday sayısı tek isimli tek turlu çoğunluk sisteminden farklı olarak oldukça fazladır. Çünkü her parti seçim çevresinden seçilecek temsilci sayısı kadar aday belirler ve liste halinde seçmenlere sunar. Bu sistemde seçmen, çoğunlukla parti listelerinde yer alan adayları tanımaz bile. Bu sebeple, seçmenler oylarını kullanırken genellikle adaylara değil; parti programlarının içeriğine bakmaktadırlar279. Seçme yöntemlerine göre değiĢen farklı uygulamalar da söz konusu olabilir. Zira seçmenler sabit bir listeye, tercihli bir oy listesine veya karma bir Ģekilde kendilerince oluĢturacakları bir listeye oy verebilirler280. Sabit (bloke) liste uygulanan sistemlerde seçmenler, parti listesi üzerinde hiçbir değiĢiklik yapmadan oylarını kullanırlar. Bu durumda da, nitelikli bir çoğunluk Ģartı aranmaksızın her seçim çevresinden ilk turda en çok oy alan partinin listesinde yer

277 “Küp Kanunu (Cube Law)” ile ilgili daha geniĢ bilgi için bkz. Philip A. SCHRODT, “A Statistical Study of the Cube Law in Five Electoral Systems”, Political Methodology, c. 7, S. 2, Oxford, 1981, s. 31-53.

278 GÖZLER, s. 723.

279 ARMAOĞLU, s. 44.

280 BURAN, s. 60. Listeli tek turlu çoğunluk sisteminin mahiyeti gereği tercihli liste ile sabit liste arasında hiçbir fark olmayacaktır. Çünkü her ikisinde de bir seçim çevresinde oyların çoğunluğunu alan bir partinin tüm adayları seçilmiĢ olacaktır. Tek fark, tercihli liste yönteminde seçmenler listedeki adayların sıralamasını değiĢtirebilir.

56 alan tüm adaylar seçilecektir. Karma liste uygulanan sistemlerde ise durum biraz karıĢık ve zor olabilmektedir. Bu yöntemde seçmenler, önlerine gelen listede değiĢiklik yapabilmektedirler. Seçmenler, listede ismi bulunan adaylardan istediğinin ismini silip yerine baĢka partilerin listelerinden veya bağımsız adaylar arasından yeni isimler yazabilmektedirler281.

Bu sistemde seçimler tek turda yapılır. Bu turda oyların çoğunluğunu alan parti seçimi kazanır ve (sabit veya tercihli liste yöntemi uygulanıyorsa) listesindeki tüm adaylar seçilmiĢ olur. Örneğin, tablo 4‟de Aberconwy seçim çevresinden tek aday değil de, dört aday seçilecek olsaydı: Muhafazakâr Parti‟nin listesinde yer alan dört aday da seçilmiĢ olacaktı.

Bu sistem temsilde adalet ilkesiyle bağdaĢmayacak Ģekilde yapay çoğunluklar doğurmaktadır282. Sistemin eleĢtirilebilecek bir baĢka yönü de, seçim çevrelerinde temsilci sayısının çok olmasından dolayı, seçmenle temsilciler arasında seçimlerden sonra yakın bir iliĢki kurulamamasıdır. Bu sistemde seçmen adayları çok tanımaz;

seçilen temsilci ise seçmenlerini neredeyse hiç bilmez. Bu durumda da seçmen bir sıkıntısı olduğunda direkt partiyi muhatap almaktadır283. Sistemin amacı güçlü hükümetlerin kurulmasını kolaylaĢtırarak yönetimde istikrarı sağlamaktır.

Bu sistem Türkiye‟de 1946-1960 yılları arasında uygulanmıĢtır284. Buna göre her il bir seçim çevresi olarak kabul edilmiĢtir. Seçim çevrelerinde oyların çoğunluğunu alan parti, o ildeki milletvekilliklerinin tamamını almaya hak kazanıyordu. Bu durum adaletsiz seçim sonuçları doğmasına sebep olmuĢtur. Bu duruma gösterilebilecek en güzel örneklerden biri de, 2 Mayıs 1954 tarihinde yapılan 10‟uncu dönem TBMM seçimleridir285.

281 GÖZÜBÜYÜK, s. 90.

282 ATAR, 2013, s. 193.

283 ARMAOĞLU, s. 43-44.

284 Türkiye‟de uygulanan sistemde, seçim kanunları seçmenlere karma liste yapma hakkı tanımaktaydı (5.6.1946 tarih ve 4918 sayılı Milletvekilleri Seçimi Kanunu m. 24 ve 16.2.1950 tarih ve 5545 sayılı Milletvekilleri Seçimi Kanunu m. 89).

285 1946-2011 yılları arasında yapılan TBMM seçim sonuçları ve oy dağılımı için bkz.

http://global.tbmm.gov.tr/docs/secim_sonuclari/secim3_tr.pdf (E.T. 4.12.2014).

57 Tablo 5286: 10. Dönem TBMM Seçimleri Ulusal Düzeyde Parti Sonuçları

Partiler MV Sayısı Oy Oranı (%)

Demokrat Parti (DP) 503 58.4

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 31 35.1

Cumhuriyetçi Millet Partisi (CMP) 5 5.3

Köylü Partisi (KP) - 0.6

Türkiye ĠĢçi Partisi (TĠP) - 0.0

Bağımsızlar 2 0.6

TOPLAM 541 100

Tablo 5‟de de görüldüğü üzere, oyların %58.4‟ünü alan DP, TBMM‟deki milletvekilliklerin yaklaĢık %93‟ünü almıĢtır. Oyların %35.1‟ini alan CHP ise, sadece 31 milletvekili çıkarabilmiĢtir. Seçimlerde karma liste seçme yöntemi uygulandığı için, Bingöl ve MuĢ illerinden birer bağımsız aday da seçmenler tarafından DP listelerine eklenerek milletvekili seçilmiĢtir. Ayrıca Erzincan (1 CHP, 4 DP) ve Tunceli (2 CHP, 1 DP) illerinde seçmenler tarafından CHP ve DP listelerindeki adaylardan oluĢan karma listeler oyların çoğunluğunu almıĢtır287. B. ĠKĠ TURLU ÇOĞUNLUK SĠSTEMĠ

Bu sisteme göre, seçimlere katılan aday veya partilerin seçimi kazanabilmeleri için seçim çevrelerinde kullanılan geçerli oyların mutlak (salt) çoğunluğunu (en az yarısından bir fazlasını) alması gerekir. Bu çoğunluğu sağlayan aday veya parti çıkmaması durumunda seçim sonuçlarını belirli bir süre sonra yapılacak “ikinci tur seçimleri” belirleyecektir. Bu tura, ilk turda en çok oy almıĢ iki aday veya parti yahut ilk turda belirli oranın üzerinde oy alan aday veya partiler katılabilecektir. Ġkinci ve nihai turda mutlak çoğunluk aranmaz; en çok oy alan aday veya parti seçimi kazanır288.

286 Tablo tarafımızca, http://global.tbmm.gov.tr/docs/secim_sonuclari/secim3_tr.pdf adresindeki veriler esas alınarak hazırlanmıĢtır (E.T. 4.12.2014).

287 TUĠK, s. 10.

288 Sistemin açıklandığı farklı kaynaklar için bkz. GÖZLER, s. 724; GÖZÜBÜYÜK, s. 91; ÖZBUDUN, 2013, s. 278; SEZEN, s. 168; TEZĠÇ, 1967, s. 30-31.

58 Ġki turlu çoğunluk sistemleri 21‟inci yüzyılın ilk çeyreğinde Avusturya, Belçika, Almanya, Ġtalya, Hollanda, Norveç ve Ġspanya gibi büyük Avrupa ülkelerinde parlamento seçimlerinde uygulanmıĢtır289. Günümüzde ise daha çok Avrupa ve Latin Amerika ülkelerinde devlet baĢkanlığı seçimlerinde uygulanmaktadır290. Türkiye‟de 31.5.2007 tarih ve 5678 sayılı Kanunla yapılan Anayasa değiĢikliği ile CumhurbaĢkanı seçimlerinde bu sistemin uygulanması düzenlenmiĢtir291.

Bu sistemde aday veya partilerin seçimi kazanabilmeleri için seçim çevrelerinde kullanılan geçerli oyların mutlak çoğunluğunu almaları gerekmektedir.

Bu da, sistemi tek turlu çoğunluk sistemine nazaran temsilde adalet ilkesine daha uygun hale getirmektedir292. Bu sistem de kendi içinde “tek isimli iki turlu çoğunluk sistemi” ve “listeli iki turlu çoğunluk sistemi” olmak üzere ikiye ayrılmakta

1. Tek Ġsimli Ġki Turlu Çoğunluk Sistemi

Geleneksel Fransız seçim sistemi olarak da adlandırılan bu sistem Fransa‟da BeĢinci Cumhuriyet Dönemi‟nden (1958) beri uygulanmaktadır293. Bu durumun tek istisnası 1986 genel seçimlerinin nispi temsil sistemine göre yapılması olmuĢtur294.

Bu sistemde ülke öncelikle, her birinden bir temsilci seçilecek Ģekilde seçim çevrelerine bölünür. Seçimlere katılan adayların seçimi kazanabilmeleri için, o seçim çevresinde kullanılan geçerli oyların mutlak çoğunluğunu alması gerekir. Bu çoğunluğu sağlayan aday çıkmazsa, seçim sonuçlarını belirli bir süre sonra yapılacak ikinci (ve nihai) tur seçimleri belirleyecektir. Ġkinci tura kalacak adayları belirleme aĢamasında iki farklı yöntem uygulanmaktadır. Ġlk yönteme göre, ilk turda en çok oy alan iki aday ikinci tura kalır ve ikinci turda oyların mutlak çoğunluğunu alan aday

289 FARREL, s. 46.

290 Bu ülkelerden bazıları Ģunlardır: Avusturya, Bulgaristan, Ekvator, Fransa, Finlandiya, Kolombiya, Polonya, Portekiz, Rusya, ġili, Ukrayna. Andrew REYNOLDS/Ben REILLY/Andrew ELLIS, Electoral System Design: The New International IDEA Handbook, Uluslararası Demokrasi ve Seçim Yardımı Enstitüsü Yayınları, Stockholm, 2008, s. 133.

291 RG. 16.6.2007, S. 26554.

292 BURAN, s. 61.

293 TEZĠÇ, 2013, s. 338.

294 E. Ethem ATAY, s. 27.

59 seçimi kazanır. Diğer yöntemde ise, ilk turda belirli oranın üzerinde oy alan adaylar ikinci tura kalır ve ikinci turda adaylardan hangisi daha çok oy almıĢsa seçimin galibi o olur295.

Bu ikinci yöntem Fransa‟da parlamento seçimlerinde uygulanmaktadır296. Fransa‟da uygulanan bu sisteme göre, seçimlerin ilk turunda adayın seçilebilmesi için seçim çevresinde kullanılan oyların mutlak çoğunluğunu alması gerekmektedir.

Ancak birinci turda aranan bu oran, o seçim çevresindeki kayıtlı seçmen sayısının

%25‟inden fazla olmalıdır297. Ġlk turda bu Ģartları sağlayan bir aday çıkmazsa seçimleri takip eden hafta ikinci tura geçilir298. Adayların ikinci tur seçimlerine katılabilmeleri için, ilk turda seçim çevresindeki kayıtlı seçmen sayısının

%12.5‟inden fazla oy almaları gerekmektedir. Ġlk turda adaylardan sadece birisi bu oranı sağlamıĢsa, bu adayı takip eden ve en çok oy alan aday ikinci tura katılma hakkı elde eder. Ġlk turda hiçbir aday bu oranı sağlayamazsa, en çok oy alan iki aday ikinci tura kalacaktır299. Ġkinci tura katılamayan adaylar ve partileri ise, parlamentoda temsil edilme imkânını yakalayabilmek için ikinci tura kalan partilerle farklı ittifaklar içerisine girebilirler300. Ġkinci turda en fazla oy alan aday seçimin galibi olmaktadır. Bu sistem Fransa dıĢında, Cezayir, Ukrayna ve bazı Doğu Avrupa ülkelerinde genel seçimlerde; Ġtalya‟da ise yerel seçimlerde uygulanmaktadır301.

Fransa‟da 10-17 Haziran 2012 tarihlerinde yapılan Ulusal Meclis (Assemblée Nationale) seçimlerinde, Ain Bölgesi Balan Ģehri seçim sonuçları ile açıklamalarımızı örneklendirelim.

295 ATAR, 2013, s. 192.

296 FARREL, s. 46-47.

297 ELGIE, s. 122.

298 Ġlk turda koĢulları sağlayamayıp seçimlerin ikinci turuna katılamayan adaylara “balotaj‟da olanlar (en ballotage)” denilir. TEZĠÇ, 2013, s. 339.

299 ELGIE, s. 122.

300 ÖZBUDUN, 1995, s. 522.

301 GĠRGĠN, s. 34.

60 Tablo 6302: 2012 Fransa Ulusal Meclis Seçimleri Balan ġehri Sonuçları

Aday Ġlk Tur (%) Ġkinci Tur (%)

Vincent Goutagny %0.63 (4 oy) Katılamadı

Katia Philippe %2.51 (16 oy) Katılamadı

Michel Raymond %23.08 (147 oy) %35.37 (214 oy)

Paul Vernay %7.38 (47 oy) Katılamadı

Claire Darmedru %0.47 (3 oy) Katılamadı

Marie Jeanne Beguet %1.41 (9 oy) Katılamadı

Charles De La Verpilliere %37.83 (241 oy) %42.81 (259 oy)

Olivier Eyraud %26.69 (170 oy) %21.82 (132 oy)

8 farklı partiden, 8 adayın yarıĢtığı Balan Ģehrinde 1075 kayıtlı seçmen bulunmaktadır. 10 Haziran 2012 tarihinde yapılan ilk tura 637 seçmen katılmıĢtır (katılım: %59.81). Bu turda oyların mutlak çoğunluğunu alan herhangi bir aday çıkmadığı için seçimler 17 Haziran‟da yapılan ikinci tura kalmıĢtır. Ġlk turda kayıtlı seçmen sayısının %12,5‟inden fazla oy alan303 üç aday vardır: Michel Raymond (ÇeĢitli Sol), Charles De La Verpilliere (Halk Hareketi), Olivier Eyraud (Ulusal Cephe). Ġkinci turda katılım biraz daha düĢüktür (605 seçmen). Bunun sebebi, partileri ikinci tura kalamayan seçmenlerin ikinci tur seçimlerine katılmamasıdır.

Ġkinci turda oyların çoğunluğunu alan Charles De La Verpilliere (%42.81), Balan Ģehrinin temsilcisi olmaya hak kazanmıĢtır.

Sistem, büyük partilere avantaj sağlayarak hükümet istikrarının sağlanmasına katkı sağladığı gibi; benzer eğilimdeki siyasi partileri ikinci tur pazarlıkları için iĢbirliği yapmaya zorlayarak küçük partilerin de temsil edilebilmesine fırsat tanımaktadır304. Tek isimli tek turlu çoğunluk sisteminde olduğu gibi, bu sistemde de bir seçim çevresinden tek bir temsilci seçileceği için, siyasi parti ve adayları seçmenlere yönelik kampanyalarını sürekli geliĢtirmek zorundadırlar. Bunun yanı sıra seçimlerden sonra seçmenle temsilci arasında daha sıkı iliĢkilerin kurulmasına

302 Tablo tarafımızca http://www.conseil-general.com/elections/legislatives-deputes/mairies-villes-communes/balan-01360.htm adresindeki verilere göre hazırlanmıĢtır (E.T. 12.12.2014).

303 107512,5100=134,3. Yani en az 135 oy alan parti ve adaylar ikinci tura kalabilecektir.

304 BURAN, s. 64.

61 imkân tanıması bu sistemin olumlu karĢıladığımız yönlerinden bir diğeridir. Sistemin en tehlikeli yönü ise, ikinci tur aĢamasında siyasal ahlakla bağdaĢmayacak pazarlıkların ortaya çıkması ile toplumda kutuplaĢmaların oluĢabilmesidir305. Seçme iĢlemlerinin ve sonuçların açıklanmasının hayli uzun zaman alması, seçim maliyetinin fazla olması, özellikle ikinci turda seçimlere katılımı düĢürmesi ve adayları menfaatçi politikalar yapmaya yöneltmesi306 bu sistemin olumsuz karĢıladığımız yönleridir.

2. Listeli Ġki Turlu Çoğunluk Sistemi

Listeli tek turlu çoğunluk sisteminde olduğu gibi bu sistemde de ülke, her birinden birden fazla temsilci seçilecek seçim çevrelerine bölünür. Bu sebeple bu sisteme de “geniĢ bölge çoğunluk sistemi” denilmektedir. Teorik olarak listeli tek turlu çoğunluk sisteminde geçerli olan kuralların pek çoğu bu sistem için de geçerlidir. Farklı olarak, bu sistemde seçimlerin ikinci tura kalma ihtimali mevcuttur.

Ġlk turda seçime katılan partilerden oyların mutlak çoğunluğunu alan çıkarsa, seçimler ilk turda sonuçlanmıĢ olur ve o partinin listesinde bulunan bütün adaylar seçilmiĢ olur. Yani ikinci tura gerek kalmaz. Ancak ilk turda mutlak çoğunluğu sağlayan parti çıkmazsa (tek isimli iki turlu çoğunluk sisteminde olduğu gibi) iki farklı yöntem uygulanarak ikinci tura katılacak partiler belirlenir. Burada da, ya ilk turda en çok oy alan iki parti, ya da ilk turda belirli oranın üzerinde oy alan partiler ikinci tura kalacaktır307. Ġlk yöntemde ikinci turda oyların mutlak çoğunluğunu alan partinin listesinde bulunan adaylar seçilirken; diğer yönteme göre ikinci turda partilerden hangisi daha çok oy almıĢsa onun listesindeki adaylar seçilir.

Bu sistemde de, seçme yöntemlerine göre değiĢen farklı uygulamalar söz konusu olabilir. Zira seçmenler sabit bir listeye, tercihli bir oy listesine veya karma Ģekilde kendilerince oluĢturacakları bir listeye oy verebilirler308. Fransa‟da bu sistem, Üçüncü Cumhuriyet Dönemi‟nde 1885 seçimlerinde (16 Haziran 1885 tarihli

305 ATAR, 2013, s. 193.

306 BURAN, s. 65.

307 GÖZLER, s. 725.

308 BURAN, s. 60.

62 Kanunla) uygulanmıĢtır309. Fransa‟da uygulanan bu sisteme göre, bir seçim çevresinde seçime katılan partilerden birinin ilk turda seçimi kazanabilmesi için kullanılan geçerli oyların mutlak çoğunluğunu alması yetmiyordu; aynı zamanda o seçim çevresinde kayıtlı seçmen sayısının dörtte biri (%25) kadar da oy alması gerekiyordu. Aksi halde belirli bir süre sonra yapılacak ikinci turda en çok oy alan partinin listesindeki adaylar seçilirdi310. Fransa dıĢında birçok Avrupa ülkesi de, özellikle 19‟uncu yüzyılda bu sistemi uygulamıĢlardır311. Fransa‟da nüfusu az olan belediyelerde, belediye meclis üyelerinin seçiminde bu sistem uygulanmaktadır312.

Seçime katılan partilerin belirli bir oranın üzerinde oy almaları gerekliliği bu sistemi temsilde adaleti sağlamaya yöneltirken; seçimlerin ikinci tura kalması siyasal ahlakla bağdaĢmayacak pazarlıkların ortaya çıkmasına sebep olmakta, seçim sürelerini uzatmakta ve seçim maliyeti artmaktadır313.

III. NĠSPĠ (ORANTILI) TEMSĠL SĠSTEMĠ

Daha önce de belirttiğimiz üzere, seçim tarihinde ilk kullanılan sistem olma özelliğini taĢıyan çoğunluk sistemleri uygulamada oldukça basit bir düĢünceye dayanıp; yönetimde istikrar (fayda) ilkesini gözetmektedir. Bu durum, özellikle tek turlu çoğunluk sistemlerinde adil olmayan seçim sonuçları doğurmaktadır. Oy hakkının yaygınlaĢması, sınıfsal farklılaĢmanın artması ve çoğunluk sistemlerinin uygulandığı seçimlerde parlamentolarda temsil edilemeyen önemli bir kitlenin ortaya çıkması daha adil bir seçim sistemi arayıĢlarını da beraberinde getirmiĢtir314.

309 TEZĠÇ, 2013, s. 343.

310 SEZEN, s. 167.

311 ARMAOĞLU, s. 26.

312 Fransa Seçim Kanunu (Code électoral) nüfusu 3.500‟den daha az olan belediyelerde bu sistemin uygulanmasını öngörüyordu (m.252). 2013 yılında Kanunda yapılan değiĢiklikle bu rakam 1.000‟e indirilmiĢtir. Maddenin nihai haline göre; nüfusu 1.000‟in altında olan belediyelerde listeli iki turlu çoğunluk sistemi uygulanacaktır. Fransa Seçim Kanunu için bkz.

http://www.conseil-constitutionnel.fr/conseil-constitutionnel/root/bank_mm/dossiers_thematiques/presidentielle_2012/code_electoral_2012.pdf.

2013 yılında Kanunda yapılan değiĢiklikler için ayrıca bkz.

http://www.legifrance.gouv.fr/eli/loi/2013/5/17/INTX1238496L/jo/texte (E.T. 10.12.2014).

313 BURAN, s. 63.

314 SEZEN, s. 140.

63 Çoğunluk sistemlerinin adaletsiz sonuçlarını ortadan kaldırmak ve her siyasi partinin seçmenlerden aldığı oy oranına göre temsil edilmesini sağlamak amacıyla, 19‟uncu yüzyılda nispi temsil sistemleri geliĢtirilmiĢtir315. Kökeni Avrupa kıtasına dayanan bu sistemin öncülüğünü Fransız siyaset adamı Victor Considérant yapmıĢtır.

Considérant bu sistemin üzerinde 1830‟lu yıllarda çalıĢmaya baĢlamıĢ ve 1842 yılında Ġsviçre‟nin Cenevre Kanton Meclisi‟ne sistemi sunmuĢtur. 1846 yılında ise bu görüĢlerini daha kapsamlı bir Ģekilde Cenevre Büyük Kurucu Konsey üyelerine broĢür halinde sunarak geniĢ çapta yankı uyandırmıĢtır316. Bu tarihten sonra da Considérant‟ın görüĢleri ele alınmıĢ, hatta farklı yazarlar tarafından geliĢtirilerek Avrupa kıtasında yaygınlaĢtırılmıĢtır. 19‟uncu yüzyılın ikinci yarısından sonra baĢta Ġsviçre ve Belçika olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde de uygulanmaya baĢlanmıĢtır317. Birinci Dünya SavaĢı‟nı takip eden yıllarda ise, Ġngiltere, Sovyet Rusya ve Türkiye (1961 yılına kadar) hariç, Avrupa‟da nispi temsil sistemlerini uygulamayan hemen hiçbir ülke kalmamıĢtır318.

Nispi (orantılı) temsil sistemleri, siyasi partilerin seçimlerde aldıkları oy oranlarına göre parlamentoda temsil edilmelerine imkân tanıyan sistemler grubunun ortak adıdır319. Nispi temsil sistemleri, mahiyeti gereği ancak listeli seçme yöntemi ile uygulanabilir320. Seçim çevreleri iki veya daha fazla temsilci çıkaracak Ģekilde olmalıdır. Seçim çevrelerinden ne kadar fazla temsilci seçilirse, sistem o kadar adaletli olur ve çoğunluk sistemlerinin sakıncaları bertaraf edilmiĢ olur321. Bu sistemde seçimlerin tek turda yapılması öngörülmüĢtür. Bu da, birtakım siyasal pazarlıklar ve ittifakların oluĢmasına fırsat vermeksizin siyasetin olabildiğince ĢeffaflaĢmasını sağlar322.

Nispi temsil sistemleri, çoğunluk sistemlerine nazaran daha adaletli sonuçlar doğursa da; bu sistemlerin de birtakım olumsuz yönleri bulunmaktadır. ÇeĢitli

315 TEZĠÇ, 2013, s. 344.

316 Clarence Gilbert HOAG/George Hervey HALLETT, Proportional Representation, Macmillan, New York, 1926, s. 171.

317 TEZĠÇ, 2013, s. 344.

318 ARMAOĞLU, s. 91.

319 TÜRK, 2006, s. 84.

320 GÖZÜBÜYÜK, s. 92.

321 GÖZLER, s. 726.

322 GĠRGĠN, s. 42.

64 görüĢlerin temsil edilmesine kolaylık sağladığı için, parlamentolarda tek baĢına hükümet kurabilecek çoğunluğa sahip bir siyasi partinin bulunma ihtimali düĢüktür.

Bu sebeple çoğu zaman koalisyon hükümetlerinin kurulması zorunluluğu doğar.

Koalisyon hükümetlerinde ise uzlaĢma kültürü geliĢmedikçe uyumlu bir çalıĢma ortamı sağlanamaz. Koalisyon hükümetlerinin baĢarı ya da baĢarısızlıkları konusunda doktrinde farklı değerlendirmeler bulunmaktadır. Kuzu, koalisyon hükümetlerinin ülkeye fazlasıyla zarar verdiğini savunmaktadır323. Türkiye‟de 1960-1980 yılları arasında yapılan genel seçimlerde, çoğunlukla tek baĢına hükümeti kurabilecek bir partinin çıkamamasının en önemli sebebi olarak nispi temsil sistemi gösterilmektedir324. Kalaycıoğlu ise, koalisyon hükümetlerinde sorun yaĢandığında bunun parlamento içinde farklı koalisyonlar kurulmak suretiyle çözülebileceğini savunmaktadır325. Kalaycıoğlu, ayrıca koalisyon hükümetlerinin çok siyasi partiye hükümet olma imkânı sunmasını olumlu bulmaktadır326. Öder de, aynı Ģekilde, koalisyon hükümetlerinin uzlaĢmayı destekleyen hükümetler olduğunu belirtmekte ve savunmaktadır327. Bizim kanaatimiz ise Türkiye‟de uzlaĢı kültürünün henüz geliĢmediği ve bu sebeple koalisyon hükümetlerinin siyasi, ekonomik, sosyal ve toplumsal olarak ülkeye bir katkı sağlayamadığıdır. Bu düĢüncemizin oluĢmasına aktif tüm partilerin söylem ve politikaları sebep olmaktadır.

Koalisyon hükümetlerinin önüne geçebilmek ve yönetimde istikrarı sağlayabilmek için çoğu zaman seçim barajı uygulamalarına gidilir. Bu durum ise, adaletsiz seçim sonuçlarının önüne geçmek için türetilen nispi temsil sistemlerinin amacına ters düĢer. Sistem, çeĢitli görüĢlerin temsil edilmesine kolaylık sağladığı

325 Ersin KALAYCIOĞLU, “BaĢkanlık Rejimi: Türkiye‟nin Diktatörlük Tehdidiyle Sınavı”, (Yay. Haz.

Teoman Ergül), BaĢkanlık Sistemi, TBB Yayınları, No: 77, Ankara, 2005, s. 22.

326 KALAYCIOĞLU, s. 24.

327 Bertil Emrah ODER, “ Türkiye‟de BaĢkanlık ve Yarı BaĢkanlık Rejimi TartıĢmaları: 1991-2005 Yılları Arasında Basına Yansıyan Öneri ve Tepkilerden Kesitler”, (Yay. Haz. Teoman Ergül), BaĢkanlık Sistemi, TBB Yayınları, No: 77, Ankara, 2005, s. 52.

328 SEZEN, s. 205.

65 öngörüldüğü için, temsilciler ile seçmen arasında çoğunluk sisteminde olduğu gibi yakın bir iliĢki kurulması daha zordur.

Uygulamada birbirinden oldukça farklı nispi temsil sistemleri mevcuttur329. Bu sistemlerde temsilcilikler, seçime katılan listeler arasında parti ve bağımsız adayların aldıkları oy oranına göre paylaĢtırılır. Bu paylaĢım yapılırken ölçüt olarak seçim sayısı kullanılır.

A. SEÇĠM SAYISI

Nispi temsil sistemlerinde seçime katılan partilerin aldıkları oy oranına göre parlamentodaki temsilci sayısını belirleyebilmek için yapılması gereken ilk iĢlem seçim sayısının bulunmasıdır330. Seçim sayısı, bir seçim çevresinde bir temsilcinin seçilebilmesi için elde etmesi gereken asgari düzeydeki oy sayısıdır331. Seçim sayısı bulunduktan sonra, bir seçim çevresinde seçime katılan partilerin aldıkları geçerli oy sayıları hesaplanır. Her bir partinin aldığı geçerli oy sayısında, bu seçim sayısı kaç kez tekrar ederse, partiler o kadar temsilcilik kazanmıĢ olacaktır332. Söz konusu bu sayı üç Ģekilde belirlenebilir: “Çevre seçim sayısı”, “değiĢmez tek sayı Ģeklinde seçim sayısı” ve “ulusal seçim sayısı”.

1. Çevre Seçim Sayısı

Bir seçim çevresinde kullanılan geçerli oyların, o seçim çevresinden seçilecek temsilci sayısına bölünmesi ile elde edilir333. Elde edilen bu pay için, çevre seçim sayısı (basit seçim sayısı)334 veya seçim kotası (Hare kotası) da denilmektedir335.

329 300‟e yakın nispi temsil sistemi uygulamaları ve seçme yöntemleri olduğundan söz edilmektedir.

“Nispi Temsil Sistemi” baĢlıklı TBMM Bülteni, S. 65, Kasım, Aralık, Ocak, 1998-1999, s. 21.

330 ÖZBUDUN, 2013, s. 278.

331 ATAR, 2013, s. 195.

332 TEZĠÇ, 2013, s. 345.

333 SEZEN, s. 185.

334 TÜRK, 2006, s. 86.

335 Ġngiliz hukukçu Thomas Hare tarafından geliĢtirilen bu sistem Hare Quota (Hare Kotası) olarak da bilinmektedir. Vladimír DANČIŠIN, “Notes on the Misnomers Associated with Electoral Quotas”, European Electoral Studies, c. 8, S. 2, Köln, 2013(b), s. 161-162.

66 Formül 1: Çevre Seçim Sayısı

Bir seçim çevresinde kullanılan geçerli oylar † O seçim çevresinden seçilecek temsilci sayısı

Bu sistemde her bir seçim çevresi için birbirinden farklı seçim sayıları ortaya

Bu sistemde her bir seçim çevresi için birbirinden farklı seçim sayıları ortaya

Belgede Seçim sistemleri ve Türkiye (sayfa 78-0)