• Sonuç bulunamadı

Seçim Süreci ve Seçimlerin Sonuçları

A- II MEŞRUTİYETİN İLANI VE SONUÇLARI

3- Seçim Süreci ve Seçimlerin Sonuçları

1912 seçimlerinde İttihat ve Terakki Cemiyeti, iktidarda bulunmasından da yararlanarak muhalif adayların seçim şansını azaltmaya çalıştı. Ayrıca seçimlerde ordunun da İttihatçılara yardım etmesi için girişimlerde bulunuldu250.

İttihatçılar seçimlerde muhaliflerin en az sayıda mebus çıkarmasını sağlamaya çalışırken, Rum cemaati de Osmanlı ülkesindeki diğer unsurlarla seçimlerde birlikte hareket etmenin yollarını aradı. Rum gazetelerine göre, Rumeli’de Bulgarlar ile Anadolu’da ise Ermeniler ile seçim ittifakına gidilmeliydi251. Bu düşünce Rum siyasi çevrelerinde de kabul görmüş ve Rum Meşrutiyet Kulübü üyeleri, Ermeni Patrikhanesi’ne giderek seçimlerde Ermeniler ile Rumların birlikte hareket etmesini teklif

246 “Talat Bey Patrikhane’de” Nea Smirni gazetesinden akt. Anadolu, 30 Kanun-ı sani 1912, no 47, s.2-3. 247 “Patrik ve İttihat ve Terakki”, Anadolu, 31 Kanun-ı sani 1912, no 48, s.2. İttihatçılara göre,

Patrikhane’nin seçim işlerine karışmama kararı, Rumlar arasında çok fazla mebus adayı olmasından ve ruhani bir makam olan Patrikhane’nin tarafsızlığını korumak istemesinden kaynaklanıyordu. Babanzade İsmail Hakkı, “İntihabat ve Rum Cemaati”, Tanin, 25 Mart 1912, no 1280, s.1.

248 “Rum Patriki İle Mülakat”, Tanin, 30 Kanun-ı sani 1912, no 1225, s.3.

249 Açıklama metni şöyledir: “Osmanlı Rum Meşrutiyet Kulübü’yle itilaf teklifi için Patrikhane’ye gitmedik.

Meşrutiyet kulübünün bütün Rum unsurunu temsil etmediğine kani olduğumuzdan İttihat ve Terakki aleyhine olarak Hürriyet ve İtilaf Fırkası’yla birleştiğini ilan etmiş olan heyet-i mezkureye karşı masruf olacak mesaimizin kat’iyyen Rumluk aleyhinde bir hareket suretinde telakki edilmemesini rica ile fırkamız namına yine Rum vatandaşlarımızdan mebus çıkarmaya karar vermiş olduğumuzu Patrik Efendi hazretlerine tebliğ ettik. Sebeb-i ziyaretimiz bundan ibarettir. Bunun hilafında vuku bulan neşriyat kizb-i sarihtir”. “İzahname”, Anadolu, 6 Şubat 1912, no 53, s.2.

250 Enver Ziya Karal, a.g.e., s.161.

etmişlerdir252. Ayrıca, seçimlerde Bulgarlar ile ortak hareket etmek amacıyla da birçok heyetler oluşturulmuştur253.

1912 seçimlerinde Rum cemaatinin siyasal temsilciliğini Rum Patrikhanesi ile Rum Meşrutiyet Kulübü yaptı. Osmanlı ülkesinin değişik yörelerindeki güçlü ve etkili Rum gazeteleri, seçimlerde Rum unsurunun sesini duyurmakta etkili oldu. Başkentte yayınlanan Neologos, Tahidromos, Proodos, Foni gibi gazetelere ek olarak İzmir’de yayınlanan bir başka Proodos, Amalthia, Estiya, Armonya ve Amarisya gibi gazeteler, seçimler süresince Rum halkın bilgilenmesinde önemli rol oynadılar254. Ayrıca Patrikhane, yayınlamış olduğu beyannamelerle seçim cetvellerinde isimleri kayıtlı olmayan Rum seçmenlerin ilgili mercie müracaat etmelerini isteyerek Rum seçmenleri yönlendirdi255.

1912 seçimlerine ittifak yaparak girmiş olan Hürriyet ve İtilaf Fırkası ile Rum cemaati, seçimlerde başarılı olacaklarına inanmaktaydılar. Seçim öncesinde, Hürriyet ve İtilaf Fırkası’nın kurucularından Sadık Bey, “Bahusus Rumlar da bize muavenet

edince muvaffakiyetimize tereddüt bile caiz değildir” diyerek yaklaşan seçimler

hakkındaki beklentilerini ortaya koyuyordu256. Bu olumlu beklentilerin sonucunda Rum basını da, seçimlerde Rum cemaatinin tüm ülkede 45 mebus çıkarabileceğini düşünmekteydi257.

İttihatçılar ise, Rumların nüfus olarak belli bir bölgede yoğun olarak bulunmamaları nedeniyle Müslüman seçmenlerin oylarına muhtaç olduğunu düşünmekteydiler258. Yine İttihatçılara göre, Rum, Bulgar ve Ermenilerin bu seçimlerde mebus sayılarını artırmaları demek, Meclis-i Mebusan’daki Türk mebuslarının sayısının azalması demekti. Ayrıca onlara göre, “Meclis-i Mebusan’da farza yirmi Rum mebus

olmayıp da otuz tane olursa bundan Rum unsuru ne kazanacaktır? Rum unsurunun hukuk-ı tabiiyye ve müktesebesi, şerait-i iktisadiye ve ictimaiyesi, hasılı umumi bir tabir ile şerait-i hayatiyesi üzerinde bu tezayüdün ne tesiri olacaktır?”. “Biz İttihat ve Terakki

252 Recep Karacakaya, a.g.e., s.151.

253 “İntihabat Hakkında”, Amaltya gazetesinden akt. Anadolu, 26 Kanun-ı sani 1912, no 44, s.2. 254 Fevzi Demir, a.g.e., s.210.

255 “Patrik ve İntihabat”, Anadolu, 28 Kanun-ı sani 1912, no 45, s.3. 256 “Hürriyet ve İtilaf Fırkası”, Anadolu, 30 Kanun-ı sani 1912, no 47, s.3. 257 “Rumlar Kaç Mebus İstiyor?”, Tanin, 31 Kanun-ı sani 1912, no 1226, s.3. 258 G. B. “İntihabatta Rum Partisinin Vaziyeti”, Anadolu, 11 Şubat 1912, no 57, s.1.

siyaset-i umumiye-i devlette unsur bilmeyiz” diyen cemiyetin yayın organına göre, İttihat

ve Terakki Cemiyeti seçimlere, unsur namına değil, “… fikir ve meslek ve Osmanlılık

namına çıkıyor”du259.

Seçim sürecinde İttihatçılar ile Rum cemaati arasında gerginliğin artmasına neden olay, İstanbul eski mebusu Kozmidi Efendi’nin sahibi olduğu ve başyazarlığını da Serfice eski mebusu Boşo Efendi’nin yaptığı Foni gazetesinde Türkleri aşağılayan bir makalenin yayımlanması oldu. Bu yazı, Tanin’in öncülüğünde İttihatçılar tarafından Rum karşıtı milliyetçi bir kampanyanın başlatılmasına neden oldu260. Ayrıca Boşo Efendi’nin İzmir Rum Meşrutiyet Kulübü’nde yaptığı konuşmada Türkleri “barbar” olarak nitelendirerek Yunan propagandası yapması261, İttihatçıların tepkisine neden olmuş ve Boşo Efendi’yi protesto eden yazılar İzmir basınında günlerce yayımlanmıştır262. İttihatçılar bununla da yetinmemişler, İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne karşı muhalefetin gerçek dışı ithamlarını protesto etmek amacıyla İzmir’de bir miting düzenlemişlerdir. Miting programında, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin Rumları seçkin bir Osmanlı unsuru olarak gördüğü ve seçimlerde yalnızca Rum Meşrutiyet Kulübü’nü kendisine siyasi bir rakip olarak saydığı belirtilmekte ve “Türklüğü tahkir eden, Türk

düşmanlığını kendilerine bir düstur-ı esasi-i hareket ittihaz eyleyen bir şahsın harekat-ı menfuresi”nin protesto edileceği duyurulmaktaydı263.

1912 seçimlerinin başlamasıyla, Rumların bekledikleri sonuçları alamayacakları ortaya çıkmaya başladı. Sonuçların istenilen şekilde çıkmaması üzerine Rum cemaati içinde, Hürriyet ve İtilaf Fırkası’na ve muhalif fırka ile seçim işbirliğine girişen Rum Meşrutiyet Kulübü’ne karşı eleştiriler yüksek sesle dile getirilmeye başlandı264. İttihatçılar ise Yunan politikalarına alet olmakla suçladıkları Rum Meşrutiyet

259 “Fazla Mebus İsteriz!”, Tanin, 5 Şubat 1912, no 1231, s.1. 260 Fevzi Demir, a.g.e., s.213-214.

261 “Boşo’nun Konferansı”, Anadolu, 19 Mart 1912, no 89, s.2-3.

262 “Türklük Tahkir Edilemez”, Anadolu, 21 Mart 1912, no 91, s.2; “Yorgi Boşo Efendi Hakkında

Protestolar”, Ahenk, 21 Mart 1912, no 4768, s.3.

263 “İttihat ve Terakki Cemiyeti Tarafından Hükümete Verilen Beyanname”, Anadolu, 14 Mart 1912, no

85, s.1-2.

264 Tahidromos gazetesinin eleştirileri için bkz. “İntihabat ve Rumlar”, Tanin, 22 Mart 1912, no 1277, s.3;

Kulübü’nün seçimlerde başarısızlığa uğramasını Osmanlılık açısından olumlu bir gelişme olarak değerlendirmekteydiler265.

Rumların seçimlerden şikayetleri yalnızca Rum Meşrutiyet Kulübü’ne yönelik değildi. Rumlar ayrıca, seçim bölgelerinin kasıtlı olarak daha az Rum ikinci seçmen çıkaracak şekilde düzenlendiğini, listelere Rum seçmenlerin yazılmadığını, itirazlarının ise dikkate alınmadığını iddia ediyorlardı266. Rum Patrikhanesi’nin seçimlerde yaşanan haksızlıklar konusunda hükümete bir takrir vereceğinin anlaşılması üzerine Tanin gazetesi, “Anlaşılan bu takrir muharebesine yine başlayacaklar” yorumunu yaptı267.

Bunun yanında Rumlar, seçimlerdeki başarısız sonuçlar nedeniyle İttihat ve Terakki Cemiyeti’ni de suçlamaktaydılar. Seçimlerde İttihatçıların listelerinden aday olan Rum mebus adaylarını da İttihat ve Terakki’ye “satılmış” olmakla itham ettiler268. İzmir’de İttihat ve Terakki Cemiyeti listesinden aday olan Karolidi Efendi yalnızca Türkiye’deki Rumlar tarafından eleştirilmemiş, tarih profesörü olarak bir süre görev yaptığı Yunanistan’da da kendisine karşı tepki gösterilmiştir. Bu tepkiler sonucunda Karolidi Efendi, görev yaptığı üniversiteden uzaklaştırıldığı gibi Oryantalistler Konferansı’na katılması da yasaklanmıştır269.

Rumlar 1912 seçimlerinde, bir önceki seçimlere göre kendilerinden daha az müntehib-i sani seçilmesinin nedeni olarak İttihat ve Terakki Cemiyeti’ni görmekteydiler. İttihatçılar ise Rumların bu şikayetini anlamsız bulmaktaydı. Çünkü onlara göre bu, “Rumluk” veya “Türklük” meselesi değil, seçim meselesi idi: “Madem ki

Rumlar bugün bizim muhalifimiz fırka ile birliktedirler, o halde biz niçin Rum müntehib-i sanisi yani muhalif çıkaralım? Elimizden gelirse bir tane bile muhalif müntehib-i sani çıkarmayız... Bu arada bittabi muhalif Rum mebus çıkmamasına da gayret ederiz. Rumlar hem bizim muhaliflerimizle bizim aleyhimizde çalışsınlar hem de sonra bizden müntehib-i sani ve mebus istesinler buna aklımız ermez”270. Ayrıca, İttihat ve Terakki Cemiyeti yayınlamış olduğu beyannamelerle, tüm Osmanlı unsurları gibi Rumların da

265 “İnhilal”, Anadolu, 28 Mart 1912, no 98, s.1. 266 Fevzi Demir, a.g.e., s.215.

267 “Başladılar!”, Tanin, 10 Mart 1912, no 1265, s.3.

268 Babanzade İsmail Hakkı, “İntihabat ve Rum Cemaati”, Tanin, 25 Mart 1912, no 1280, s.1.

269 Vangelis Constantinos Kechriotis, a.g.t., s.280; “Karolidi Efendi’nin Azli!”, Tanin, 7 Nisan 1912, no

1293, s.4.

saygın bir unsur olarak görülmesine rağmen Rum Meşrutiyet Kulübü’nün cemiyetin “siyasi hasmı” olduğunu açıklamıştır271.

1912 seçimlerinde Rumların tepkisi yalnızca İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne yönelmedi. Seçimlerde İttihatçılarla işbirliği yapan Müslüman olmayan unsurlara karşı da tepki göstermekteydiler. Örneğin, Silivri’de yapılan seçimlerde İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne oy vermeleri nedeniyle Rumlar, Musevilere karşı boykot yapmaya başlamıştı272.

1912 seçimleri İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin büyük bir üstünlüğü ile sonuçlandı. İmparatorluğun birçok bölgesinde İttihatçı adaylar, muhalif adayları geride bırakarak seçildiler273. II. dönem Meclis-i Mebusan’ına sadece 6 muhalif mebus girebildi274. 1912 seçimlerinde İttihat ve Terakki’ye olan muhalefetleri nedeniyle Rumların sahip olduğu mebus sayısı 15’e düştü275. Seçilen Rum mebusların büyük bir kısmı da İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin listelerinden seçilebildi276. Yalnızca 4 Rum mebus, muhalefetin listesinden Meclis’e girebildi277. 1912 seçimlerinde Meclis-i Mebusan’a giren Rum mebusların isimleri şöyledir: Serfice/ Ligor Efendi, Yanya/Dimitraki Kingos, Yanya/Konstantin Surlas, Manastır/Trayan Nali, Selanik/Kiryako Koçuno, İstanbul/Yorgaki Artas, İstanbul/Vasilaki Orfanidis, İzmit/Anastas Efendi, Midilli/Dimitraki Sava, Sakız/Ehlefes Apodyoko, İzmir/Emanuel Emanualidi, İzmir/Pavlo Karolidi, Karesi/Konstantin Savapulos, Niğde/Ananyas Efendi, Trabzon/Matyos Kofidis278.

1912 seçimlerinden sonra Rum Patrikhanesi ile Bulgar Eksarhlığı, Adliye ve Mezahip Nezareti’ne, seçimlerde Hristiyan ahalinin seçim hakkından mahrum kalmalarına neden olan olaylar yaşandığını içeren ve seçim sürecini protesto eden bir takrir verdi. Söz konusu takrirde ayrıca, Hristiyan ahalinin seçim hakkını düzenleyecek

271 “İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin Beyannamesidir”, Ahenk, 31 Mart 1912, no 4776, s.3; Fevzi Demir,

“İzmir Sancağı’nda 1912 Meclis-i Mebusan Seçimleri”, ÇTTAD, I/1, 1991, s.180-182. Bu beyannamenin Rumlarla ilgili bölümü için bkz. EK II.

272 DH.SYS, 83-1/2-47.

273 İmparatorluğun değişik bölgelerindeki seçim sonuçları hakkında bkz. Aykut Kansu, Politics in Post- Revolutionary Turkey, 1908-1913, s.319-375.

274 Fevzi Demir, a.g.e., s.287; Ali Birinci, a.g.e., s.156-157. 275 Feroz Ahmad - Dankwart A. Rustow, a.g.m., s.254. 276 Fevzi Demir, a.g.e., s.216.

277 Catherine Boura, a.g.m., s.198. 278 Fevzi Demir, a.g.e., s.355-384.

yeni bir seçim kanunun düzenlenmesi de istenildi279. Patrikhane’nin takririnde adı geçen Edirne, Selanik, Manastır, Cezayir-i Bahr-i Sefid ve Yanya vilayetleriyle, Karesi ve Çatalca mutasarrıflıklarına seçimlerde Rum cemaatinin haklarını ihlal edecek bir durumun yaşanıp yaşanmadığı sorulmuş, ancak adı geçen seçim bölgelerinden gelen cevaplarda böyle bir durumun yaşanmadığı belirtilmiştir280.

Seçimlerin ardından Rum cemaati içinde Rum Meşrutiyet Kulübü’ne yönelik muhalefet arttı. Rum Meşrutiyet Kulübü, kendisine yönelik Rum basınında yapılan eleştiriler sonucunda 127 üyenin katıldığı bir kongre düzenlemiş ve seçimlerdeki başarısızlık nedeniyle kulübün idare heyeti istifa etmiştir. Kongrede Boşo Efendi ise Rum Meşrutiyet Kulübü başkanlığına seçilmiştir281.

Seçimlerin ardından yapılan eleştirilere Rum Patriki de katıldı. İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne üye mebusların kendisini ziyaretleri sırasında Rum Patriki yaptığı açıklamada, seçimlerden önce Halil ve Talat Beylerin kendilerine 40 mebus çıkarmayı vaat ettiklerini söyledi. Patrik, “Bu suretle kırk mebus temin etmeğe nail olduktan maada

mesail-i muallaka-i milliyeyi de suret-i hasenede hal etmeğe muvaffak olacaktı. Fakat salahiyyetdar olmayanların bilvasıta teşebbüsleri ihraz-ı galebe ederek bugün buhranını gördüğümüz ma’hud siyasetin terviç edildiğini kemal-i esefle beyan ederim” demiş ve

Rum Meşrutiyet Kulübü’nü eleştirmiştir282.

E- 1914 SEÇİMLERİNDE İTTİHAT TERAKKİ CEMİYETİ VE RUMLAR

1- Yaşanan Siyasal Gelişmeler

1912 seçimlerinin ardından Meclis-i Mebusan, 18 Nisan 1912 tarihinde yeni döneme girdi. Ancak oturuma başlamak için yeterli çoğunluğun sağlanamamasından

279 DH.SYS, 83-2/2-11. 280 DH.SYS, 83-1/2-34.

281 “Rum Meşrutiyet Kulübü’nde”, Tanin, 30 Nisan 1912, no 1316, s.3.

282 Tanin, Rum Patriki’nin Rum Meşrutiyet Kulübü’nü eleştirmesini olumlu karşılamış, ancak Halil ve

Talat Beylerin ziyaretleri sırasındaki konuşmaları iyice hatırlayamadığını belirtmiştir. Çünkü Tanin’e göre, “… Halil ve Talat Beyler müştereken neşr eyledikleri varakalarla müracaat-ı vakıanın bir teklif-i iştirak şeklinde değil, ita-yı teminat zımnında vuku bulmuş olduğunu yazmışlardı”. “Rum Patriki’nin Beyanatı”, Tanin, 25 Nisan 1912, no 1311, s.3.

dolayı ilk toplantı 15 Mayıs günü yapılabildi283. Seçimler sonucunda oluşturulan Meclis-i Mebusan, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin güvenebileceği bir Meclis’ti. Çünkü, 1912’de İttihat ve Terakki, kimin ne olduğunu çok daha iyi bilerek adaylarını seçmiş bulunuyordu284. Ancak yaşanan siyasal gelişmeler İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin çok şeyler beklediği Meclis-i Mebusan’ın çok kısa bir süre çalışabilmesine yol açtı.

Meclis-i Mebusan’ın açılmasından sonra İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin destek verdiği Sait Paşa Hükümeti’ni sarsan ve istifa etmesine yol açan gelişmeler meydana geldi. Bu konuda ilk gelişme, Arnavutluk’ta yeni bir isyan hareketinin başlaması oldu. 1912 seçimlerinde yaşananlar, Arnavutluk’ta bir süredir devam eden huzursuzluğu artırdı. Meclis-i Mebusan’a girememelerinin nedeni olarak İttihat ve Terakki Cemiyeti’ni gören Arnavut liderler, İttihatçı hükümeti bir ayaklanma ile düşürmeyi kararlaştırdılar. Hristiyan Arnavutların başlattığı isyana haziran ayında Müslüman Arnavutların katılması ile isyan büyüdü285. Osmanlı Hükümeti, uzlaşma girişimlerinden vazgeçerek ayaklanmayı güç kullanarak bastırma politikasını izlemeye başladı286. Arnavutluk’ta başlayan isyan, kısa bir süre sonra Osmanlı yönetimini ve İttihatçı hükümeti tehdit eden bir niteliğe kavuştu.

Arnavutluk’ta Osmanlı hükümetine karşı isyan devam ederken İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin muhalifleri de yeni bir örgütlenmeye gitmeye başladılar. “Halaskar Zabitan” adı verilen ve ordu içinde oluşturulan gizli bir grup, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin yönetimine son vermek için bir araya gelmişti. Bu grubun Makedonya’da isyan eden birliklerle ve Hürriyet ve İtilaf Fırkası ile ilişkileri vardı. Grup ayrıca, silahlı kuvvetlerin siyasetten çekilmesini ve hükümetin, siyaset adamlarıyla devlet memurlarına bırakılmasını istiyorlardı287.

1912 seçimlerinde İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin bazı yerlerde ordu mensuplarını kullanarak seçime müdahalesi, Halaskar Zabitan grubunun hareket noktalarından birisini oluşturuyordu. Seçimden ezici bir çoğunlukla galip çıkan İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin Meclis-i Mebusan’da hemen hemen tek başına kalması ve önceki

283 Feroz Ahmad, a.g.e., s.132.

284 Sina Akşin, Jön Türkler ve İttihat ve Terakki, s.295. 285 Bilgin Çelik, a.g.e., s.446-449.

286 Banu İşlet Sönmez, a.g.e., s.193. 287 Feroz Ahmad, a.g.e., s.134.

Meclis’te 100’ü aşkın üyeyle temsil edilmesine rağmen yeniden seçilememesi muhalefetin de Halaskarlara destek vermesini kolaylaştırmıştır288. Ordu içinde İttihat ve Terakki’ye karşı bir hareketin ortaya çıkışında, İttihatçı subayların imtiyazlı hallerine ve tavırlarına duyulan öfke de etkili oldu289.

Halaskar Zabitan hareketinin yarattığı sarsıntı sonucunda Harbiye Nazırı Mahmut Şevket Paşa görevinden ayrılmak zorunda kalmış, ancak bunalımın devam etmesi üzerine kısa bir süre önce Meclis’ten güvenoyu alan Sadrazam Sait Paşa da 17 Temmuz 1912 tarihinde istifa etmek zorunda kalmıştır. Sait Paşa’nın istifası ile İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin denetleme iktidarı son bulmuş, ancak cemiyet henüz tasfiye edilmemişti290.

Sait Paşa Hükümeti’nin istifa etmesi ile muhalifler ilk amaçlarına ulaşmış oldular. Sait Paşa Hükümeti’nin yerine 21 Temmuz 1912 tarihinde Gazi Ahmet Muhtar Paşa kabinesinin kurulması ile İttihat ve Terakki muhaliflerinin bir diğer amaçları da gerçekleştirilmiş oldu. “Büyük Kabine” adı verilen Gazi Ahmet Muhtar Paşa kabinesinin kurulması ile İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne iktidardan resmen el çektirildi291. Yeni hükümet, büyük bir çoğunluğunu İttihatçıların oluşturduğu Meclis-i Mebusan’ı dağıtmak için harekete geçti. Ayan Meclisi’nin uygun görmesi sonucu 4 Ağustos 1912 tarihinde Meclis-i Mebusan feshedildi292. Meclis-i Mebusan’ın feshi ile yeni bir seçimin yapılması gündeme gelmişti. Ancak, Balkan Savaşı’nın çıkması, İtilafçılarca büyük bir umutla beklenen seçimlerin yapılmasını engelledi293.

Balkan Savaşı’nın başlamasından kısa bir süre sonra istifa eden Gazi Ahmet Muhtar Paşa kabinesinin yerine, 29 Ekim 1912 tarihinde Kamil Paşa Hükümeti kurmakla görevlendirildi294. Balkan Savaşları’nda alınan yenilgiler ve Edirne’nin kayıp edilme olasılığının ortaya çıkması bir süredir geri plana çekilmiş olan İttihatçıların yeniden harekete geçmesine yol açtı. Bunun sonucunda İttihatçılar, 23 Ocak 1913 tarihinde

288 Ahmet Turan Alkan, İkinci Meşrutiyet Devrinde Ordu ve Siyaset, Ufuk Kitapları, İstanbul, 2001,

s.163-164.

289 Ali Birinci, a.g.e., s.167.

290 Sina Akşin, Jön Türkler ve İttihat ve Terakki, s.303. 291 Feroz Ahmad, a.g.e., s.134.

292 Ali Birinci, a.g.e., s.175. 293 Fevzi Demir, a.g.e., s.298.

gerçekleştirilen “Babıali Baskını” ile yönetimi ele geçirerek Mahmut Şevket Paşa’nın başkanlığında yeni bir hükümet kurdular295.

Ancak Balkan Savaşları’ndaki kayıpların devam etmesi ve Edirne’nin kaybına engel olunamaması İttihatçılara karşı yeni bir muhalefet hareketinin ortaya çıkmasına yol açtı. İttihatçı yönetimi iktidardan uzaklaştırmayı amaçlayan muhaliflerin komplosu gereğince 11 Haziran 1913 tarihinde Sadrazam Mahmut Şevket Paşa öldürülmüş, ancak muhaliflerin planı tam olarak başarıya ulaşamadan İttihatçılar komployu ortaya çıkarmışlardır296.

22 Temmuz 1913’te Edirne’nin geri alınması ve 29 Eylül 1913’te Osmanlı- Bulgar anlaşmasının imzalanması ile seçimlerin ertelenmesine yada Meclis-i Mebusan’ın tekrar toplanmasına yol açan savaş koşulları ortadan kalkmış oluyordu. Böylece yeni bir seçimin yapılması gündeme gelmiş ve seçim hazırlıklarına başlanmıştır297.

2- Seçim Süreci ve Seçimlerin Sonuçları

1914 seçimleri İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin tek başına iktidar olduğu bir dönemde yapıldı. Bununla birlikte, kısa bir süre önce yaşanan Başkan Savaşları’nın yaratmış olduğu iç ve dış sorunlar varlığını sürdürmekteydi. Dış politikada Yunanistan ile Ege adaları ve Yunanistan’da kalan Müslüman azınlığın durumu hakkında sorunlar yaşanırken, ülke içinde ise savaş sonrasında Osmanlı ülkesine göç eden Müslüman göçmenlerin yerleştirilmesi sorunu İttihatçı hükümeti meşgul etmekteydi.

Balkan Savaşları’nda yaşanan toprak kayıplarının İmparatorluğun nüfusu ve bu nüfusun bileşimi üzerinde önemli etkileri olduğu gibi, yönetimi elinde bulunduran İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin temel politikası üzerinde de belirgin etkileri oldu. İmparatorluğa çok uluslu niteliğini kazandıran Rumeli’deki toprakların kaybedilmesinin Jön Türklerin ideolojisi üzerindeki etkisi, ağırlık merkezinin Anadolu’ya kayması oldu. Ayrıca,

295 Sina Akşin, Jön Türkler ve İttihat ve Terakki, s.324-340. 296 Feroz Ahmad, a.g.e., s.161.

Türklerin sayıca İmparatorluğun en önemli öğesi haline gelmeleri, milliyetçiliğe daha fazla önem verilmesi zorunluluğunu ortaya çıkardı298.

1914 seçimlerine giren tek siyasal parti İttihat ve Terakki Cemiyeti idi. Hürriyet ve İtilaf Fırkası, resmen yasaklanmış veya dağıtılmış olmasa da ortadan silinmişti299. Cemiyet, iktidarı elinde bulundurmanın verdiği güçle Meclis-i Mebusan’ı istediği biçimde oluşturabilme imkanına sahipti. Buna rağmen cemiyet, seçimlerde Müslüman olmayan Osmanlı unsurları ile işbirliği yapılmasından yanaydı. Ancak, yaklaşan seçimler öncesinde gayrimüslimlerin kendi cemaatlerinin haklarını korumaya yönelik politikalarında bir değişikliğin olmadığı ortaya çıkmıştı.

Bu konuda ilk olarak Ermeni Patrikhanesi yaklaşan seçimler öncesinde Ermeni cemaatinin isteklerini bir takrir ile Adliye ve Mezahip Nezareti’ne iletti. Patrikhane’nin takririnde Osmanlı ülkesine iki milyonu aşkın Ermeni’nin yaşadığı belirtilmekte ve bu nüfusa göre Ermenilere 20’den fazla mebus verilmesi istenilmekteydi300. Ermeni Patrikhanesi’nin ardından Rum Patrikhanesi de seçimlerle ilgili olarak hükümete bir takrir verme hazırlığı içine girdi. Söz konusu takrirde seçimlerde Rumların nüfuslarına oranla mebus çıkarmaları talep edilmekte ve Rum mebus adaylarını belirleme hakkının Patrikhane’ye verilmesi istenilmekteydi301.

1914 seçimlerinde Rum cemaatinin siyasal temsilciliğini, Rum Patrikhanesi yaptı. Bu dönemde, Konstantinopolis Örgütü ve Helen Politik Birliği dağıtılmış durumdaydı. Ayrıca, Meclis-i Mebusan’da görev yapmış olan Kozmidi ve Boşo gibi eski mebuslar Yunanistan’a kaçmışlardı. Bununla birlikte, III. Yovakim’in ölümünün