• Sonuç bulunamadı

I.7. ĠKTĠSAT TEORĠSĠNDE TEKNOLOJĠK GELĠġME VE ĠNOVASYONUN

I.7.2. Schumpeteryen Ġnovasyon ve Ġktisadi Dalgalanmalar

Schumpeter, iktisadi büyümeyi uyaran bir araç olarak yeni ürünlerin önemine değinen ilk ekonomisttir. Schumpeter‘e göre yeni ürünlerin üretimi sonucu ortaya konulan rekabet, mevcut ürünlerin fiyatındaki marjinal değiĢikliklerden daha önemlidir. Örneğin, telefonlar ya da motorlu araçlar gibi mevcut ürünlerin fiyatlarını düĢürmekten ziyade, yeni

bilgisayar yazılımı ya da eczacılığa ait yeni ilaçlar gibi ürünlerin geliĢimi nedeniyle ekonomilerin büyüme deneyimini yaĢaması daha muhtemeldir (Trott, 2005:7). Schumpeter uzun döngüler teorisinde teknik inovasyonların geliĢimini açıklamıĢtır. ArdıĢık uzun dalgaların (büyüme tiplerinin) bazı temel özellikleri hakkında Tablo 2‘de geçici bir özetleme yapılmıĢtır. Schumpeter‘e göre ilk uzun döngülü iktisadi geliĢme buharlı makineler ve tekstil inovasyonunun 18. yüzyılın sonlarına doğru yayılımı üzerine; ikinci uzun döngü tren yolları, makine mühendisliği ve demir çelik endüstrisindeki ortak değiĢimler üzerine; üçüncü uzun döngü elektrik gücü, içten yanmalı motorlar ve kimya endüstrisi üzerinedir. Schumpeter‘e göre, giriĢimcilerin yetenek ve inisiyatifleri bilim adamları ve mucitlerin icatları sayesinde yatırım, istihdam ve geliĢme sağlar. Bu inovasyonlardan elde edilen kâr da yeni geliĢmeleri baĢlatan unsur olur. Söz konusu süreçte etkin bir rol üstlenen inovatif insanların yüksek kârlar elde etmesi, süreçte yürütülen inovasyon faaliyetlerini taklit edenlerin de kâr elde edeceği anlamına gelmez. Yatırımcıların çoğunluğu aynı yere yönlendiğinde normal olarak baĢarısız olanlar olur. Bundan dolayı durgunluk dönemi baĢlayana kadar kârlar kademeli olarak artar ve süreç bunalımla devam eder. Bunalım süreci genellikle yeni bir teknolojik inovasyon ya da organizasyonel ve sosyal değiĢiklik ile son bulur (Freeman, 1982:1-2).

Tablo 2: ArdıĢık Uzun Dalgaların (Büyüme Tiplerinin) Bazı Temel Özellikleri Hakkında Geçici Bir Özetleme

1 2 3 4 5 6 7 8

Sayı YaklaĢık Zamanlama Yukarı ÇıkıĢ AĢağıya ĠniĢ

Tanım Temel “TaĢıyıcı Kollar” Ġle UyarılmıĢ Büyüme Sektörleri Altyapı

DüĢen Fiyatla Bol Miktarda Mal Arz Eden Temel Sanayiler

Hızla Büyüyen Diğer Sektörler (Daha Küçük Temelde)

Bir Önceki Tekno-Ekonomik Paradigmanın Getirdiği Sınırlamalar ve Yeni Paradigmanın Sağladığı Bazı Çözüm Yolları

Firmaların Örgütlenme Yapıları, ĠĢbirliği ve Rekabet Biçimleri

Birinci Dalga 1770‘ler ve 1780‘lerden 1830‘lar ve 1840‘lara Erken MakineleĢmenin Kondratieff Dalgaları

Tekstil, tekstil kimyasalları, tekstil makineleri, demiĢ iĢleme ve demir döküm, su gücü, seramik

Pamuk, Pik demir

Buhar makineleri,

makine ve teçhizat Evlere götürü sisteminin ölçek, üretim, kontrol ve makineleĢme açısından getirdiği sınırlamalar, el aletlerinin ve el iĢlerinin getirdiği sınırlandırmalar, öncü sanayilerde makineleĢme ve fabrika örgütlenmesi yoluyla daha yüksek verimlilik ve kârlılık vadeden çözümler

Bireysel giriĢimciler ve küçük firmalar rekabeti. Ortaklık yapısı teknik mucitlerle finans yöneticileri iĢbirliğini kolaylaĢtırıyor. Yerel sermaye ve bireysel servet giriĢimlerin dayanağı oluyor. Ġkinci Dalga 1830‘lar ve 1840‘lardan 1880‘ler ve 1890‘lara Victoria dönemi zenginliği ―Büyük çöküntü‖ Buhar gücü ve demiryolları Kondratieff Dalgası

Buharlı makineler, buharlı gemiler, takım tezgahları, demir, demiryolu

Kömür, ulaĢtırma teçhizatı

Çelik, elektrik, gaz, sentetik boyalar, ağır sanayi mühendisliği

Yer seçiminde üretim ölçeği, güvenirlik ve uygulama alanı açısından su gücünün getirdiği sınırlama, makineleĢmenin ve fabrika organizasyonunun daha fazla geliĢtirilmesini engelliyor. Sorun büyük ölçüde buhar makinesi ve yeni ulaĢtırma sistemi ile çözülüyor.

Küçük firmalar arası rekabetin zirve noktası, ancak büyük firmalar artık yüzlerce değil binlerce kiĢi istihdam ediyor. Firmalar ve piyasalar büyüdükçe limited ve anonim Ģirket yapıları, yatırım riski alma ve sahiplik alanlarında yeni biçimler getiriyor. Üçüncü Dalga 1880‘ler ve 1890‘lardan 1930‘lar ve 1940‘lara- büyük buhran Elektrik ve ağır sanayi mühendisliği Kondratieff Dalgası Elektrik mühendisliği, elektrikli makineler, kablo ve tel, ağır sanayi mühendisliği, ağır silahlar, çelik gemiler, ağır kimya maddeleri, sentetik boyalar, elektrik üretim ve dağıtımı

Çelik Otomobiller, uçaklar, telekomünikasyon, radyo, alüminyum, dayanıklı tüketim malları, petrol, plastik maddeler

Demirin bir mühendislik malzemesi olarak sağlamlık, dayanıklılık ve hassasiyet gibi açılardan getirdiği sınırlamalar ucuz çelik ve alaĢımların varlığı ile ortadan kalkıyor. Bir büyük buharlı makine ile çalıĢan kayıĢ ve kasnakların getirdiği katı sınırlamaları kaldırarak, sermaye tasarruf eden elektrik motorlarıyla alet ve makinelerin, takım tezgahların, tavan vinçlerinin, istenen Ģekilde yerleĢtirilmesine imkan veren yeni tesisler. Dünya çapında faaliyetleri kolaylaĢtıran standartlaĢma.

Dev Ģirketler, tröstler, karteller ve Ģirket birleĢmelerinin ortaya çıkıĢı. Monopol ve oligopol piyasalar. Doğal tekellerin ve kamusal yaygın altyapı hizmetlerinin düzenlenmesi ya da kamu sahipliğine geçmesi. Bankacılığın ve finans kapitalinin büyük Ģirketlerde yoğunlaĢması. UzmanlaĢmıĢ orta düzey yöneticilerin ortaya çıkması.

Dördüncü Dalga

1930‘lar ve 1940‘lardan 1980‘ler ve 1990‘lara- büyümenin altın çağı ve tam istihdam Keynezyen yapısal uyum krizleri Fordist kitle üretiminin Kondratieff Dalgası Otomobiller, uçaklar, kamyonlar, traktörler, tanklar, motorize savaĢ silahları, dayanıklı tüketim malları, proses tesisleri, sentetik maddeler, petrokimya maddeleri, otoyollar, hava alanları, havayolu Ģirketleri

Enerji (özellikler petrol)

Bilgisayarlar, radar, NC takım tezgahları, ilaçlar, nükleer silahlar ve enerji, füzeler, mikroelektronik yazılım ürünleri

Kesikli üretimin getirdiği ölçek sınırlamaları, kesiksiz üretim ve montaj hattı üretim teknikleri, parçaların ve hammaddelerin tam standardizasyonu, bol ve ucuz enerji ile aĢılmıĢtır. Otomobil ve havayolunun sağladığı esneklikle yeni sanayi kuruluĢ yerleri ve kentsel geliĢmenin yeni biçimleri, kitle tüketim ürünlerinin daha da ucuzlaması

Oligopolcü rekabet. Yabancı sermaye yatırımlarına ve farklı üretim bölgelerine dayalı çok uluslu Ģirketler. Yakın bölgelerde rekabetçi taĢeronluk esası ya da dikey bütünleĢme. Artan yoğunlaĢma, bölümleĢme ve hiyerarĢik denetim. Büyük Ģirketlerde ―tekno yapılaĢma‖

BeĢinci Dalga 1980‘ler ve 1990‘lardan? Enformasyon ve haberleĢmenin Kondratieff Dalgası Bilgisayarlar, elektronik ve sermaye malları, yazılım ürünleri, haberleĢme, donanım, optik fibers, robot, esnek üretim sistemleri, seramikler, veri tabanları, enformasyon, sayısal haberleĢme ağları, uydular

Yongalar (çipler-mikro- elektronik) ―Üçüncü nesil Biyoteknoloji ürünleri ve prosesleri, uzay faaliyetleri, ilaçlar, SDI

Tek ürün veren katı montaj hattının getirdiği olumsuz ölçek ekonomileri, esnek üretim sistemleri ―ağlar‖ ve ―kapsam ekonomileri‖ tarafından kısmen aĢılmaktadır. Enerji ve ham madde yoğunluğu tarafından getirilen sınırlamalar elektronik kontrol sistemleri ve elemanları tarafından kısmen aĢılmaktadır. HiyerarĢik

bölümleĢmenin getirdiği sınırlamalar ―sistem‖ ve "ağlar‖ kurulması, tasarım, üretim ve pazarlamadaki bütünleĢme ile aĢılmaktadır.

Teknoloji, kalite kontrolü, eğitim, yatırım ve üretim planlaması gibi konularda yakın iĢbirliği yapan, bilgisayar ağlarına dayalı büyük ve küçük firma ağları. Ġçsel sermaye piyasalarının kurulmasını sağlayan Keiretsu (Japon) ve benzer yapılaĢmalar.

Schumpeter, teknik inovasyonun ardı arkası kesilmeyen dönüĢümlerden çok ani parlamalardan oluĢtuğunu iddia eder ve bunu kanıtlamak için üç dayanak noktası öne sürer. Ġlk olarak, inovasyonların dünya ekonomik sistemine, zamanı ve yeri bilinmeksizin rastgele dağılmadığını, aksine belli baĢlı birkaç sektörde ve bu sektörlerin çevresinde toplandığını söyler. Bu, dünya genelinde inovasyonun dengesiz dağıldığı anlamına gelir. Ġkinci olarak, Schumpeter yayılma sürecinin de doğasında eĢitsizlikler olduğunu savunur. Son olarak ürün kapasitesi geniĢlediğinden, bir noktadan sonra büyüme yavaĢlamaya baĢlar. Piyasa doygunluğu, teknik geliĢimin bir limite ulaĢma eğilimi ve ürün fiyatlarındaki rekabetçi değiĢimler kârlılık oranını ve yatırım miktarını azaltır. Sözkonusu süreç birkaç yıl sürdüğü gibi daha fazla da sürebilir. Schumpeter‘e göre inovasyonun bu özelliklerinden dolayı oluĢan dengesizliklerin mevcut sistemi dağıtmaya ve döngüsel bir modeli baĢlatmaya yeterli olduğu anlaĢılabilir (Freeman, 1982:2).

Schumpeter Mark I rejiminde, bir firma tarafından yapılan inovasyonlar sözkonusudur. Schumpeter, Mark I rejimini yaratıcı yıkım olarak adlandırmaktadır. Mark I modelinin anahtar kelimesi geniĢlemedir. GeniĢleyen inovatif faaliyetler, yeni giriĢimcilerin piyasaya giriĢiyle inovatif faaliyetlerin hız kazanmasına bağlı olarak küçük firmaların büyümeye devam etmeleri ve büyük firmaların teknolojik avantajlarını yitirmeye baĢlamalarını ifade etmektedir. Burada esas olan yeni bir sistemin üretilebilmesi için eski sistemin yok edilmesi gerektiğidir. Kapitalist sistemi harekete geçiren temel etken; kapitalist giriĢimin oluĢturduğu yeni tüketici mallarından, yeni üretim modellerinden, yeni üretim yöntemlerinden, yeni piyasalardan ve sınaî örgütlerin yeni biçimlerinden kaynaklanmaktadır. Mark I rejimi; iktisadi yapının içinde ardı arkası kesilmeyen devrimlere neden olan, sürekli olarak eski sistemi yok eden ve yeni sistemleri oluĢturan bir rejimdir. Burada yeni firmaların inovatif faaliyetler sergilemesi, giriĢimcilerin

önemli görevler üstlenmesi ve teknolojik olarak giriĢ kolaylığı vardır. Yeni giriĢimler endüstriye yeni fikirleri ve inovasyonları ile giriĢ yaparlar. Bu düĢünceyle açılan yeni firma var olan büyük firmalara meydan okumaya baĢlar. Schumpeter‘in yaratıcı birikim olarak adlandırdığı Mark II rejiminde ise yapılan inovasyonun iĢletmede tekrar yapılmaya baĢlanması esastır. Bu rejimdeki anahtar kelime derinleĢmedir. DerinleĢen inovatif faaliyetler, birkaç firmanın piyasaya hâkim olarak, birikimleriyle inovatif faaliyetler yürütmelerini ifade eder. Buradaki firmalar teknolojik ve inovatif kabiliyetleri sayesinde faaliyetlerine devam etmektedirler. Yaratıcı birikim rejimi; bir iĢletmenin kendine özgü inovasyon modeli, teknolojik fırsatlar, uygun görülen koĢullar ve bilgi birikimiyle açıklanabilir. Rejimde büyük ve piyasada tutunmuĢ iĢletmeler yaygındır. Özel teknolojik alanlar konusunda bilgi birikimine sahip, mevcut finans kaynaklarıyla üretim ve dağıtım yapan büyük iĢletmeler, yeni giriĢimcilerin ve küçük iĢletmelerin piyasaya nüfuz etmesini engellemektedirler (Breschi vd. 2000:388-391).