• Sonuç bulunamadı

Sayıca Eş Heceli İkilemeler

Belgede Eski Türkçede sıfatlar (sayfa 169-177)

ÜNSÜZ+ÜNLÜ+ÜNSÜZ+ÜNLÜ+ÜNSÜZ

2.2. Türemiş Sıfatlar

2.4.4. İkileme Biçimindeki Sıfatlar

2.4.4.1. Sayıca Eş Heceli İkilemeler

Sayıca eĢ heceli ikilemelerin sınıflandırılmasında Tuna (1986) tarafından ortaya konulan kurallar esas alınmıĢtır.

1. Önce üyelerin sonuna bakılır. Biri V biri K ile bitiyorsa, baĢa bakılır; K‟lar farklı ise, V ile biten üye sıralamada ilk olur:

Taradığımız metinlerde sıfat olarak kullanılan ve bu kurala göre sıralanmıĢ ikileme örneğine rastlamadık.

(2000:377). Eren (1949) birbirinden farklı unsurların oluĢturduğu öbekler için hendiadyoin karĢılığında

„ikiz kelime‟ terimini kullanır. Ağakay (1953a, 1953b) birbirinin aynı unsurlardan oluĢan yapılar için „ikizleme‟; birbirinden farklı unsurlardan oluĢan yapılar için „koşma‟ terimini kullanır (1954). Tuna

(1949) birbirinin aynı olan unsurlardan oluĢan yapılar için „tekrar‟; birbirinden farklı unsurlardan oluĢan yapılar için „ikileme‟ terimlerini kullanır (1986). Erdem, aynen tekrar edilenlerin, zıt anlamlıların ve olumsuz çekimli fiil ve isimlerin oluĢturduğu öbekler için yeniden „yineleme‟ terimini önerir (2005).

153

2. Üyelerin baĢına bakılır. Üyelerden biri V, öbürü K ile baĢlıyorsa, o zaman V ile baĢlayan üye sıralamada ilk olur:

alku kamag üç ödki burkanlarka… (ETġ 14A-1) “Her üç zamanki bütün burkanlara…”

ança munça (müni) yazukı bar erser arıtı örtmez (M 59-18) “Bunca günahı olsa hiç kapatmaz, (gizlemez).”

biĢ teŋrig bilmetin anıg yavlak biligin neçe sıdımız bırtımız erser (H-50) “BeĢiz tanrıyı, bilmeden kötü yaman düĢünüĢle nice kırdık, rencide ettik.”

yeme ök ökünmek yalbarmaklıg kĢanti kılmaklıg arıg silig suv üze... (AY 144-15) “...ayrıca da piĢman, yalvarmaklı, af dilemekli (olup), temiz pak su ile...”

arıg turug arhant dıntarlarıg ölürdüm erser... (AY 134-14) “arı duru aziz(leri), seçilmiĢleri öldürdüm ise...”

birük adın adın öge bilge atlıg yüzlüg er evçi körkin körü kurtulgu tınlıglar erser… (KĠP-136) “ÇeĢitli, meĢhur, hakîm, asîl, saygı değer erkek ve kadınların yüzünü görerek kurtulabilecek canlı varlık iseler…"

kin keligme üddeki ayıg yavız tüĢ birgüsinge artukrak korksar... (AY 141-6) “Ġlerde gelecek zamandaki kötü karĢılık vermesinden fazlasıyla korksa(lar)...”

burkan kutı kim kop ... kamag ayıg yavlak törülerig yıdı yokı birle üzmelemiĢ bolur (M 48-16) “Burkanlık ki bütün kötü ve fena unsurları, teferruatına kadar hepsini yok etmiĢ olur.”

erte öküş kalp öd öze sergürü tudalım (ETġ 13A-32) “sayısız çok devir ve zamanlar içinde önümüzde tutalım.”

tü türlüg kök sarıg kızıl yörüŋ yipün öŋlüg esri kusrı suvdakı kurgakd(ak)ı çeçekler yarılıp açılıp tö(külür) (M 54-25) “ÇeĢitli mavi, sarı, kırmızı, beyaz, menekĢe rengi – koyu kırmızı- renkte, alacalı, sudaki, karadaki çiçekler yarılıp dökülür.”

154

inçip yime agı baramka azlanmakın baĢsız közsüz ezük yalgan savın sini sökti (M 13-2) “Bunun üzerineyine mal ve servet yüzünden cimrileĢmek dolayısıyla baĢsız, gözsüz yalan yanlış sözlerle sana sövdü.”

...nom tözin tuyunu igid yaŋluk sakınçlarıg öçürü kĢanti kılsar... (AY 146-15) “...öğreti esasını kavrayıp, yalan yanlış düĢünceleri yok edip af dilese...”

... iglig kemlig bertük beçel tınlıglarıg açınsar... (M 52-52) “... hasta, bereli, sakat (?) yaratıklara ihtimam etseler...”

... irinç yarlıg tınlıglarıg yazuk yaŋlukka tüĢürgüçi erserler... (M 82-27) “... sefil, perişan (= zavallı) yaratıkları yanlıĢlığa ve kötü yola yöneltenler ise...”

…irtsiz birtsiz muŋsuz taksız telim taĢım bay barımlıg sansız öküĢ kötiĢvr bayagutlar… (M 3-17) “…vergisiz, müreffeh çok varlıklı, sayısız zenginlerin…”

...burkanlarnıŋ ulsuz tüpsüz edgüleri üze ülgü teŋ tutup... (AY 136-21) “...Budaların dipsiz, temelsiz (=sonsuz) iyilikleri ile denk eĢit tutup...”

…ol tözünler oglı tözünler kızı ertiŋü ulug bedük buyanlıg yükmekin… (AY 155-10) “…o soylular oğlu, soylular kızı, son derece ulu, büyük iyilik yığını ile iyilik toplamını…”

Ġkinci kuralın ters dizili örnekleri Ģunlardır:

ol kamag satıgçılar eĢidip tüzü bir ünin namo kuanĢi im pusar tip atamıĢta ol kamag satıgçılar ol kalın erüş yagı yavlakta ozar kurtulurlar (KĠP-57) “O bütün satıcılar (bu sözleri) iĢitip hepsi bir ağızdan „KuanĢi im pusar‟a saygı!‟ diye seslendiklerinde bu bütün satıcılar o kalabalık yol kesicilerden geçer kurtulurlar.”

…telim taĢım bay barımlıg sansız öküş kötiĢvr bayagutlar… (M 3-17) “…çok varlıklı, sayısız zenginlerin…”

kürlüg erserler telim öküş yazuklarıŋa korkunçsuz aymançsız erserler... (M 65-18) “Hilekar iseler, pek çok günahları yüzünden korkmaz, çekinmez iseler...”

turum ara erde kısga bir kĢan ödte... (ETġ 9-38) “derhal geçen, çok kısa bir an içinde...”

155

3. Bu durumda ya her iki üye V ile, veya her iki üye K ile baĢlıyor demektir. Eğer K-K ise, ilk üyenin hangisi olacağını (Ünsüz Dizisine1) bakarak tayin ederiz. „Ünsüz Dizisi‟nde, bu kelime baĢı K‟larından hangi üyeninki ilk geliyorsa o üye baĢta yer alır. Eğer V-V ise, ilk üyenin hangisi olacağını (Ünlü Dizisine2) bakarak tayin ederiz. Ünlü Dizisi‟nde bu, kelime baĢı V‟lerinden hangi üyeninki ilk geliyorsa, o üye baĢta yer alır: amtı ukıtmak üze bolar ikigüni adırur adın öŋi öçmeklertin (ÜĠ 100a-13) “Bu ikisini Ģimdi anlatmak ile, diğer sönmelerden ayırır.”

…Ģanki çkvirt ilig kanta ulatı erüş öküş balıklıg buduntın ayag çilteg aĢayu … (M 35-14) “…ġankha, dünya hükümdarı ve diğer sayısız Ģehirli halktan saygı ve tazim gördü.” …muŋsuz taksız telim taĢım bay barımlıg sansız öküĢ kötiĢvr bayagutlar… (M 3-17) “…dertsiz, hür müstakil, düĢmansız, minnetsiz, yardıma ihtitacı olmayan, vergisiz, müreffeh çok varlıklı, sayısız zenginlerin…”

…sansız tümen tınlıglarka asag tusu kılu yarlıgkadı (M 4-8) “…sayısız yaratıklara haĢmetle hizmet etti.”

…yagısız börisiz basınçsız unçsuz irtsiz birtsiz muŋsuz taksız telim taĢım bay barımlıg sansız öküĢ kötiĢvr bayagutlar… (M 3-17) “…düşmansız, minnetsiz, yardıma ihtitacı olmayan, vergisiz, müreffeh çok varlıklı, sayısız zenginlerin…”

yime yaşut batut kılınçlıg tsuy ayıg kılınç kılıp ökünç köŋül öritmegüçiler olar inçe tip sakınurlar (M 74-10) “Gizli amellerle günah iĢleyip piĢmanlık duyguları duymayanlar ise Ģöyle düĢünürler.”

Üçüncü kuralın ters dizili örnekleri Ģunlardır:

inçip yime agı baramka azlanmakın başsız közsüz ezük yalgan savın sini sökti (M 13-2) “Bunun üzerineyine mal ve servet yüzünden cimrileĢmek dolayısıyla başsız, gözsüz yalan yanlıĢ sözlerle sana sövdü.”

1 Ünsüz dizisi : ğ, h, l, r, n, m; v, y; k; z, s, Ģ, f; c, d, g, b; ç, t, p. 2

156

ol antag biĢ çöbik yavlak ödteki evdin barktın önmiĢ toyınlar antag körksüz kılınçlıg erserler... (M 58-9) “ġu beĢ kötü devirde evden barktan çıkmıĢ olan rahipler böyle çirkin amelli olurlarsa...”

…olar amarıları açsık kılınçlıg tevlig kürlüg köŋüllüg erdiler (M 75-37) “…bunlardan bazıları aç amelli hileli düĢüncelere sahip idiler.”

ulug agar ayamakın teŋri teŋrisi burkanka yükünüp inçe tip ötüntü (M 24-5) “...büyük bir hürmetle Tanrılar Tanrısı Burkan‟ın önünde eğilip hürmetle Ģöyle dedi.”

uzun ırak kalp öze ol yolça baralım (ETġ 13C-88) “Uzun, uzak devirler boyunca o yoldan yürüyelim.”

4. Eğer her iki üyenin de baĢ tarafları birbirinin aynı ise, karĢılıklı olarak baĢtan sona doğru, her iki üyenin fonemlerine bakılır. Bu ikisi arasında ilk farkın gösterdiği karĢıtlığa bakılır. Bu, ya V-K, ya da K-K‟dır. Eğer V-K ise, V‟lisi baĢa gelir. Eğer K-K ise (Ünsüz Dizisi‟ne) bakılır. Hangi üyedeki K, Ünsüz Dizisi‟nde öbüründen önce geliyorsa o üye baĢa gelir:

arış arıg nırvan ötzlüg ıduk nomka… (ETġ 14A-2) “temiz, arı nirvana köklü mübarek kanuna…”

…ol iĢiler sigiriyü tegip bars agzınta kençkiyesin suçulu alsar balıg başlıg kanlıg yinlig kençkiyesin iki emigi ikin ara kuçup sever amrayur erser… (M 33-20) “…bu kadın seğirterek varıp kaplanın ağzından yavrucuğunu çekip alsa; yaralı, üstü baĢı kan içinde olan yavrucuğunu bağrına basıp sevse…”

... iglig kemlig bertük beçel tınlıglarıg açınsar... (M 52-52) “... hasta, bereli, sakat (?) yaratıklara ihtimam etseler...”

bu yirtinçüde aŋsız öküĢ nomlug telim taşım çog yalın belgülüg bolmıĢ erür (M 7-13) “Bu dünyada fevkalade, büyük dinin gür ıĢığı belirmiĢtir.”

...ülgülençsiz teŋlençsiz tıdıgsız tutugsuz arıg süzük neçe buyan edgü kılınçlarım bar erser... (AY 169-22) “...ölçülemez, karĢılaĢtırılamaz, engelsiz, maniasız, temiz-pak ne kadar iyi davranıĢlarım var ise...”

157

içre aĢsız taĢra tonsuz yabız yablak bodunta üze olurtum (KT-D26) “Karnı aç, sırtı çıplak, yoksul ve sefil bir halk üzerine hükümdar oldum.”

...çın kirtü yaruk yaşuk közleri üze... (AY 137-10) “...gerçek doğru, parlak-ışıklı gözleri ile...”

… esriŋü yıdlıg yıparlıg tüĢler yemiĢler eltü … (HT-537) “… çok renkli, güzel kokulu, ıtırlı meyveler, yemiĢler taĢıyarak …”

Dördüncü kuralın ters dizili örnekleri Ģunlardır:

...korkınçıg kasınçıg Ģımnu kanın... (AY 172-17) “...korkunç Ģeytan hanını...”

köni kirtü nomug ayıgladım erser... (AY 134-11) “düzgün-doğru öğretiyi kötüledim, yadsıdım ise...”

inçip toga teglük kiĢi osuglug bu togmak ölmek ulug adadın ozgu kurtulgu buluŋ yıŋak arıtı ukmazlar (M 43-15) “Fakat kör bir insan gibi bu doğum ölüm (adlı) büyük tehlikeden kurtulacak hiçbir köĢe bucak bilemezler.”

…tütrüm tering nomlug tilgenig tutdaçılarka… (AY 132-5) “… keskin, derin öğreti tekerleğini tutacaklara…”

ayıg irinç yarlıg umugsuz ınagsız emgeklig tınlıglar öginte kaŋınta takı yegrek adasınta tudasınta ara kirür ozgurur (KĠP-185) “Sefil, acınacak halde olan, umutsuz, ızdırap çeken canlı varlıkların sıkıntıları arasına, ana ve babalarından daha iyi girer, kurtarır.” 2.4.4.2. Sayıca Farklı Heceli İkilemeler

Çağatay, Uygurcadaki ikilemeleri fonetik bakımdan değerlendirirken az hecelilerin ekseriyetle çok hecelinin önünde yer aldığını belirtir (1978:33). Ağakay da mantığın sıra göstermediği durumlarda, hece sayısı eĢit olmayan koĢuklardan hecesi az olanın baĢa geçirildiğini söyler (1954:101). Tuna ise tek doğru ve en eski kural olarak bilinen ve sırada ilk yeri alan „çok hecelinin sona getirilmesi kuralı‟nın bile düzeltilmeye muhtaç bulunması ihtimalinden söz eder (1986:188). AĢağıda tespit ettiğimiz örnekler sadece sıfat olarak kullanılan ikilemeleri göstermesi bakımından sınırlı bir kümeye iĢaret ettiği için bu konuya katkı yapabilecek nicelikte değildir. ġimdiye kadar Tuna‟nın

158

iĢaret ettiği konuda farklı bir kural da getirilmemiĢ olduğu için örneklerimizi sınıflandırırken halen geçerli olan hece sayısına göre tasnif yöntemine bağlı kalacağız. 2.4.4.2.1. Çok Heceli Sonda

…telim taĢım bay barımlıg sansız öküĢ kötiĢvr bayagutlar… (M 3-17) “…çok varlıklı, sayısız zenginlerin…”

(a)ntag türlüg alp erdemlig kanamlag yüreklig bek kat(ıg) köŋüllüg tınlıg bolur (M 9-33) “O derece yüksek faziletli istekleri yerine getirilmiĢ, cesur ve kararlı bir yaratık (mevcut)tur.”

topulup önünçsüz berk yigi arıgıg… (ETġ 10-57) “aĢılıp geçilmez sık kalın ormanını…”

bu muntag savlarag iĢidip ötrü aŋsız sözlep purnaki inçe tip tidi (M 8-47) “Bu türlü sözleri iĢittikten sonra kesin olarak Purnaka Ģöyle dedi.”

bu munça sav sözlep süzük köŋülin yinçürü töpün yüküntükte ötrü… (M 18-10) “Bunca sözleri söyleyip, temiz bir gönülle eğilerek secdeye vardıktan sonra…”

takı yeme kim kayu tınlıglar ajun ajunta üküĢ edlig tavarlıg bay barımlıg evte barakta tugayın tip küseser... (AY 141-15) “Hatta, eğer (o) canlılar varlık Ģeklinde “çok fazla mal-mülk sahibi (olarak), varlıklı (bir) evde-barkta doğayım” diye dileseler...”

çadısımarı bolgalı up kin öküş ajunta… (ETġ 13C-90) “Jatismara olmaya muktedir olup da sonra birçok âlemlerde…”

kop kamag dıntarlarda kutadmıĢ teŋri teŋrisi burkan yarlıkar (M 24-7) “Bütün rahipler tarafından taziz edilmiĢ Tanrılar Tanrısı Burkan buyurur.”

amtı ol antag kutlug yagışlıg törü alkıntı (M 10-3) “ġimdi bu saadet verici “kurban adeti” sona erdi.”

...kirtüdin kelmiĢ mensiz kişisiz tınlıgsız yaĢaglısız üze yarlıkançuçı belgü tözlüg nomlarta... (AY 145-16) “...gerçeklikten gelmiĢ, insansız, canlısız ve acıyıcı, belirti esaslı öğretilerde...”

159

amtı ol antag kutlug yagıĢlıg törü alkıntı (M 10-3) “ġimdi bu saadet verici “kurban adeti” sona erdi.”

…ol ança teŋlig sansız sakışsız arıg turug arhantlar kuvragıŋa… (AY 155-22) “…o, bu denli sayısız, hesapsız, arı-duru Arhantlar topluluğuna…”

...taŋ adınçıg erdini yençü kemike tükegüçe urup ... (ĠKP XXXIV-1) “...az rastlanır ve seçme inci ve mücevherleri gemiye yeterince yükledikleri zaman ...”

...taĢdın sıŋar ters azag nomluglarka... (ÜĠ 101b-5) “...dıĢarıdaki ters-sapık dinden olanlara,..”

…kamag ters tetrü tınlıglar birle katılıp… (AY 132-10) “…bütün yanlış, hatalı canlılar ile karıĢıp…”

...kirtüdin kelmiĢ mensiz kiĢisiz tınlıgsız yaşaglısız üze yarlıkançuçı belgü tözlüg nomlarta... (AY 145-16) “...gerçeklikten gelmiĢ, insansız, canlısız ve acıyıcı, belirti esaslı öğretilerde...”

…altı katunlar yirinçülüg bolup tod tolı savın utruntılar (M 5-6) “…altı kraliçe kötü olup fena sözlerle birbirlerine karĢı geldiler.”

balıkımnıŋ uluĢumnuŋ bu muntag tod ucuz savların körüp… (ÇB-31) “ġehirimin memleketimin bu derece acıklı vaziyetini gördükçe…”

...ol tüz arasız basutçı anın sözlemiĢ ol atkanu ürgürmetin tip (ÜĠ 119a-1) “...o düz-arasız yardımcı-sebep eksik olmak ile, bu yüzden “vaktinde yetiĢip algılayamadan” diye söylemiĢtir.”

yok çıgań bodunug koop kuubratdım (KT-G10) “Yoksul ve fakir halkı hep derleyip topladım.”

edgü kutlug yalaŋuklar üze yok kurug yala urup... (AY 135-6) “iyi, kutlu insanlar üzerine boş, kuru iftira atıp...”

2.4.4.2.2. Çok Heceli Başta

yime bir ogurda ... agarlag içlig udçı kızı ... (M 60-20) “Yine bir zamanda ... gebe bir çoban kızı ...”

160

…baĢlap yolçısı yirçisi bolup ertiŋü öküş agı barım agır yükler birle ol yagılar ara uduzup iltgeli sakınsar… (KĠP-46) “…baĢlarında, (onların) kılavuzu olarak birçok mal mülk (ve) ağır yükler ile bu yol kesiciler arasından geçirip götürmeyi düĢünse …” ötrü ol tözünler oglı tözünler kızı ülgülençsiz teŋlençsiz buyan edgü kılınçıg alırlar (AY 151-5) “Daha sonra o soylular oğlu, soylular kızı hadsiz hesapsız iyi davranıĢı alırlar.”

sen amtı ülgüsüz üküş tınlıglarıg ayıg kılınçlıg kikir tapçaların arıtıp… (AY 132-20) “Sen Ģimdi sayısız, pek çok canlıları, kötü davranıĢlı kir paslarını temzileyerek…” ...yazınçsız arıg çakĢapat küzetmek buyan edgü kılınçka yitmez (AY 178-18) “...saf (ve) temiz dinî öğreti(yi) gözetmek iyi davranıĢa yetmez.”

ança sav yarlıkaduk(ta) yitinçsiz yitiz yagız yir tebreyür (M 48-23) “Bunca sözleri buyurdukta erişilemeyecek kadar yüksek olan yağız yer titrer.”

Belgede Eski Türkçede sıfatlar (sayfa 169-177)