• Sonuç bulunamadı

Sıfat-fiil Grubu Biçimindeki Sıfatlar

Belgede Eski Türkçede sıfatlar (sayfa 164-168)

ÜNSÜZ+ÜNLÜ+ÜNSÜZ+ÜNLÜ+ÜNSÜZ

2.2. Türemiş Sıfatlar

2.4.3. Sıfat-fiil Grubu Biçimindeki Sıfatlar

AĢağıda gösterilen sıfat-fiil ekleriyle kurulmuĢ sıfat-fiil gruplarının, bir isim veya isim tamlaması önünde sıfat olarak kullanılmasıyla oluĢan yapılardır:

-DaçI Ekiyle

kaltı alku akıgsız ertmiş közünür üdki togdaçı törülüg nomlar erür tip (ÜĠ 123a-1) “ġöyle ki, bütün (dharma‟lar) asrava‟sız, geçmiş ve şimdiki zamanda doğan kaideli dharma‟lardır.”

…altı yigirmi ugurlarta bir bir kirtüke irdeçi öŋin öŋin öz ugurları üze adırıp bilir (ÜĠ 108b-3) “…on altı zihni aktivitede her bir gerçeğe vasıl olan ayrı ayrı kendi zihni aktiviteleri ile ayırıp bilirler.”

ol tınlıg(nıŋ) tayak bultaçı töz nom yene sözlegülüksüz titir (AY 146-5) “O canlı(nın) destek bulacağı asıl öğreti yine söylenemez.”

mini üçün emgenteçi kim erser yok (DB-152) “Benim için ıstırap çekecek kimse yok!” -dUk Ekiyle

...ötüken ortusınta aĢ öŋüz baĢ kan ıduk baĢ kidinin örgin bunta etitdim (Ta-G6) “...Ötüken ortasında, As Öngüz BaĢı‟nın, Kan Iduk BaĢı‟nın batısında, hükümdarlık otağını burada kurdurdum.”

148 -(I)g Ekiyle

kuut yaratıg tugın ebim … (ġU-B3) “Kut sağlayacak tuğunu evim …”

üçünç manoçap atlıg kü kelig erdemin asag tusu kılmakı antag erti (M 4-38) “Üçüncüsü: Manojalpa adlı meşhur zuhur kabiliyeti ile hizmet etmesi Ģöyledir:…” -(I)gmA Ekiyle

iki yigirmi tıltagtın turugma nomlar erür itigsiz tip (ÜĠ 99b-14) “On iki sebepten çıkan dharma‟lar Ģartsız durumdur.”

kin keligme burkanlar yime inçe ök nomlayurlar (M 50-34) “İleride gelecek olan burkanlar da aynen böyle vaaz edeceklerdir.”

-gU Ekiyle

...(i)glig yatgu evler itip buĢı birser ... (M 52-50) “...hastahaneler inĢa edip sadaka olarak verseler ...”

bu yirtinçü yir suvdakı tınlıglar … birük burkanlar körkin körü kurtulgu tınlıglar erser… (KĠP-102) “Bu dünyadaki canlı varlıklar, burkanların yüzünü görerek kurtulabilecek canlı varlık iseler…”

-gUçI Ekiyle

kavĢikiya kutlug tınlıg aŋ yig üstünki teŋrilerke yme korkunç öritgüçi alp kılguluk iĢ … (ÇB-211) “Ya KauĢika, kutlu canlı(ların) en fevkinde olan tanrılara, keza korku uyandırıcı, kılınması güç olan iĢ …”

biz ilkide amarı koyun ölürgüçi etçiler erdimiz (M 78-12) “Vaktiyle bazılarımız koyun öldüren kasaplar idik.”

-gUlUg Ekiyle AĢağıdaki cümlelerde geçen –gUlUg ekinin, –gUlUk eki gibi birleĢik yapıda, ancak iĢlev olarak ondan farklı olduğu görülür.

… ta tükellig alp bulgulug kiĢi etüzin bultum (M 1-8) “… kudretli, bulunması güç insan vücuduna ulaĢtım.”

149

brahma-purohit atlıg ezrua buryukları ergülüg teŋri yirinte... (AY 142-23) “Brahmapurohita adlı Brahma maiyetinin durduğu tanrı yerinde...”

-gUlUk Ekiyle Gabain -gusuz ve -guka ile birlikte -guluk biçiminini, -gU ekinin geniĢletilmiĢ Ģekli olarak kabul eder (2007:52). Gemalmaz da -gUlUk ve -gUsUz biçimlerinin karĢılaĢtırılması gerektiğini belirtir (1980:37, 70).

...keligme üddeki bodisatavlarnıŋ kılguluk buyanlarıŋa... (AY 153-13) “...gelecek zamandaki Bodhisattvaların yapmaları olası iyiliklerine...”

-(I)nçsIz Ekiyle

...kuĢ kuzgu(n)larnıŋ işidü kanınçsız seviglig ünleri iĢtilür (M 54-20) “...kuĢ ve kuzgunların işitmeye doyulamayan sevimli sesleri iĢitilir.”

anta ötrü purnabtri tükel bilge teŋri teŋrisi burkannıŋ sakınu yitinçsiz edgüsin öp sakınıp inçe tip tidi (M 13-12) “Bunun üzerine Purnabhadra mükemmel hikmetli Tanrılar Tanrısı Burkan‟ın düşünmekle erişilmeyen meziyetlerini düĢünüp idrak etti ve Ģöyle dedi.”

katıg köŋül öritip korkunçsuz ayınçsız köŋülin sizlerni birle söŋüĢgeli kelyük-mn (ÇB-80) “Gönlü(mü) kuvvetlendirip, korkusuz ihtirassız gönülle sizler ile savaĢmaya geldim.”

-mAklIg Ekiyle

bo bilip sönmeniŋ bar erür ol okşatı tıltagtın togmamaklıg yörügi (ÜĠ 114b-13) “Bu bilip sönmenin benzer sebepten doğmama manası vardır.”

-mAz Ekiyle

kün ay teŋri taplamaz iĢig neçe iĢledimiz erser… (H-114) “Güneş ay tanrının razı olmadığı iĢ(ler)i nice iĢledik ise…”

bilig bilmez kiĢi ol sabıg alıp yagru barıp öküĢ kiĢi öltüg (KT-G7) “(Ey) cahil kiĢiler, bu sözlere kanıp, (Çinlilere) yakın gidip, çok sayıda öldünüz.”

150 –mIş Ekiyle

aĢnu tam turgurmuş üdte bar üçün kök kalık sıgurdaçı tam timin bolur turgalı (ÜĠ 103b-7) “Daha önce duvar inşa ettiği vakitte gök-sığdıran var olduğu için, duvar ancak o zaman durabilir.”

nızvanılag agar uvın udımış tınlıglar ara yalıŋuz odugsak ol ermiĢ (M 13-33) “Ağır ihtiras uykusuna dalmış yaratıklar arasında yalnız o uyanık idi.”

zarf-fiil + …-mIĢ yapısındaki sıfatlar

bilü tüketmiş yörügüg kim anı otgurakla kalır üçün anın kergek katnayu sözlemek (ÜĠ 98a-17) “İyice bilinen izahı kesinleĢtirmek için, bu yüzden tekrardan söylemek gerek.” bu ikinti bilmetin yazınmış yazukug boĢunu ötünür biz (H-29) “Bu ikinci, bilmeden işlenmiş günahtan fariğ olarak yalvarırız.”

...+hal eki + ...-mIĢ yapısındaki tamlamalar:

bilmek tigüçi savta ne yörüg ol tiptiser kaltı köni katıglanmak tıltagında tükellig bolmış bilge bilig erür (ÜĠ 117b-16) “Bilmek denen Ģeyde ne mana var? diye dersen, Ģöyle ki doğru gayret etme sebebinden sahip olunmuş idraktir.”

…yaruklar içinte közünmiş burkanlarıg körgeli udılar (AY 131-3) “...ışıklar içinde görünmüş budaları görebildiler.”

anıŋ ara bir kuşlagu kuşka kovıtmış kögürçgün muŋka tarkka tegip Ģariputri arhantnıŋ köligesiŋe sıkıntı (M 5-25) “Bu arada bir yırtıcı kuş tarafından takip edilen bir güvercin yorgun ve bitkin bir halde ġariputranın gölgesine sığındı.”

nızvanılag agar uvın udımış tınlıglar ara yalıŋuz odugsak ol ermiĢ (M 13-33) “Ağır ihtiras uykusuna dalmış yaratıklar arasında yalnız o uyanık idi.”

tag töpüsinte mrkt erdni öŋlüg yılınçga yumşak erdnilerig töşep urmış teg öleŋ çimgenleri erür (M 54-22) “Dağ tepesinde, marakata ve ratna-renkli yumuşak mücevherleri döşemiş, koymuş gibi ıslak çayırları vardır.”

burkanlarka yazmış yaŋılmış tınlıglar ... anta togup irinçler (M 81-50) “Burkanlara karşı günah işlemiş yaratıklar ... hep Sanjava cehenneminde doğarlar.”

151 -sIk Ekiyle

il tutsık yir ötüken yıĢ ermiĢ (KT-G4) “(Türk halkının yurt edineceği ve) yönetileceği yer Ötüken dağları imiĢ.”

...etöz kodgaysuk üdde ol teŋri teŋrisi burkanıg körgeli bolgaylar (AY 190-23) “...vücudun bırakılacağı anda, o, tanrılar tanrısı Budayı görebilecekler.”

biz adruk adruk itip yaratıp nomka keygürsük törü bar erti (H-229) “Bizim ayrı ayrı süslenip donanıp şeriat mucibince (kendimizi) giydirmek töresi var idi.”

–(y)Ir Ekiyle

yeme bir bilge nom bilir er inçe tep tedi (ĠKP XIV-2) “yine, bilge ve yasa bilir bir adam Ģöyle dedi:”

maytrı bodisvt ol yalınayu turur altun öŋlüg bözüg tuta ornınta turup (M 24-3) “Maytrı bodhisattva, o pırıl pırıl parlayan altın renkli kumaĢı tutup yerinden kalktı.”

bu kuanĢi im pusar neçükin ne alın çeviĢin bu çambudvip yir suvda yorıyur tınlıglarka asıg tusu kılur nom nomlayur (KĠP-99) “Tanrım bu kuanĢi im pusar nasıl ve ne gibi usullere, çarelere baĢ vurarak, bu Jambudvîpa (denen) dünyada yaşayan canlı varlıklara fayda sağlar.”

…sekiz on yaşayur karı erti (ĠKP XXIV-4) “…seksen yaşında yaĢlı bir adamdı” sidarşa atlıg uz körür teŋri yirinte... (AY 143-18) “Sudrsa adlı “iyi görür” tanrı yerinde...”

Belgede Eski Türkçede sıfatlar (sayfa 164-168)