• Sonuç bulunamadı

Niteleme Sıfatları

Belgede Eski Türkçede sıfatlar (sayfa 197-200)

ÜNSÜZ+ÜNLÜ+ÜNSÜZ+ÜNLÜ+ÜNSÜZ

3.1. Niteleme Sıfatları

Niteleme; bir adı, belli özelliklerini göz önüne alarak, aynı kümede yer alan öteki adlardan ayırmaya (yeni bir alt küme oluĢturmaya, küme daraltmaya) ya da bu ad hakkında ek bilgiler vermeye (söz konusu adı yeni bilgilerle donatmaya) yarar (Erkman, 1998:93). Bir dilde var olan soyut ve somut kavramlar adlarla dile getirilir. Ancak bazen bu adları da türlü yönleriyle, özellikleriyle belirtmek ve diğer benzerlerinden ayırmak gerekir. Bu durumda baĢka adların niteleyici olarak görevlendirilmesi gerekir. Adla ad arasındaki etkileĢim söz konusu olduğu için bu süreçte anlamın da katkısı olduğu bilinmektedir.

Nesnelerin ne kadar vasfı varsa o kadar da vasıflandırma sıfatı vardır. Bu sıfatların çeĢitleri de renk, biçim, boy, yapı, ağırlık v.s. gibi vasıf çeĢitleri kadardır. Fonksiyonları arasında hiçbir fark olmadığı, hepsi aynı Ģekilde nesne vasfı bildirdiği için bu sıfatları karĢıladıkları vasıf çeĢitlerine göre çeĢitlere ayırmaya lüzum da, imkân da yoktur. Fonksiyonları aynı olduğu için Ģu veya bu vasfı karĢılıyor diye vasıflandırma sıfatlarını çeĢitlere ayırmanın gramer bakımından hiçbir faydası olmayacağı Ģüphesizdir (Ergin, 2000b:247). Bu açıklamaların aksi yönde görüĢe sahip araĢtırmacılar, niteleme sıfatlarını anlamları ve görevleri bakımından sınıflandırma denemelerinde bulunmuĢlardır.

Kononov, yalın sıfatların sözlük anlamlarını dikkate alarak, bunları; renklerine, en belirgin niteliklerine, duyularla anlaĢılan özelliklerine, yüzölçümü ve zaman niteliği taĢımasına ve fiziksel görünüĢlerine göre beĢe ayırmıĢtır (1956:§ 225). Cüceloğlu konuya farklı bir pencereden yaklaĢtığı yazısında niteleme sıfatlarını, olumlu duygusal nitelikleri, olumsuz duygusal nitelikleri, insanların kiĢisel özelliklerini, renkleri ve genel

181

nitelikleri bildirenler olmak üzere beĢe ayırmıĢtır (1971:81). Özünlü, nitelik sıfatlarını: ölçü ya da büyüklük sıfatları, yaĢ bildiren sıfatlar, nitelik bildiren sıfatlar, biçim / Ģekil bildiren sıfatlar, renk sıfatları, durum / yer bildiren sıfatlar olmak üzere altıya ayırır (1978:179-182). Zeynalov, kök veya gövde halindeki sıfatları: nitelik, renk, ölçü – hacim, tat, insan ve hayvanlara ait dıĢ özellik ve nitelikler, insanların karakter özellikleri ve soyut özellik ve nitelikleri bildirmeleri bakımından yediye ayırır (1993:127). Bozkurt‟a göre niteleme sıfatları adların, özellik, renk, durum veya biçimlerini gösterirler (1995:276). Korkmaz, niteleme sıfatlarının renkleri, duyularla anlaĢılan nitelikleri, mekân ve zaman bakımından mesafeyi, varlıkların bedensel ve fiziksel özelliklerini ve soyut nitelikleri belirtmeleri bakımından genel bir sınıflandırmasının yapılabileceğini (2009:362-366); türemiĢ, birleĢik ve kelime grupları biçimindeki sıfatların daha dar kapsamlı türleri de ortaya çıkarttığını belirtir (2009:366-369). Yılmaz, ise niteleme sıfatlarını semantik içerikleri bakımından iki gruba ayırır: Duyulara/algılara dayalı niteleme sıfatları ve Bilince/Sezgiye dayalı niteleme sıfatları (2004:69-71).

AraĢtırmacılar tarafından niteleme sıfatlarının sınıflandırılmasında kullanılan ölçüleri Ģu tabloda daha açık görebiliriz:

182

TABLO 1. Niteleme sıfatlarını sınıflandırma yöntemleri

Niteleme Sıfatlarını Sınıflandıran Araştırmacılar Tarafından Oluşturulan Gruplar A.N. Kononov Renk Nitelik Duyularla AnlaĢılan Nitelikler Yüzölçümü ve Zaman Türlü Anlamda Sözcükler Fiziksel ya da Bedensel Nitelikler Doğan Cüceloğlu Renk Nitelik Ġnsanların KiĢisel Özellikleri Olumlu Duygusal Nitelikler Olumsuz Duygusal Nitelikler Ünsal Özünlü Renk Nitelik Ölçü ve Büyüklük

YaĢ Biçim ve ġekil

Durum ve Yer

Ferhat Zeynalov

Renk Nitelik Tat Duyusu Ölçü ve Hacim Ġnsan ve Hayvanlara Ait DıĢ Özellikler Ġnsanlara Özgü Karakter Özellikleri Soyut Özellik ve Nitelik. Fuat Bozkurt

Renk Nitelik Biçim Durum

Zeynep Korkmaz Renk Duyularla AnlaĢılan Nitelikler Mekân ve Zaman Bakımından Mesafe Varlıkların Bedensel ve Fiziksel Özellikleri Soyut Nitelik. Engin Yılmaz Duyu ve Algıya Dayalı Nitelikler Bilinç ve Sezgiye Dayalı Nitelikler

183

Bu tabloya göre araĢtırmacıların genellikle renk bildiren sıfatları diğer niteleyicilerden ayırdıkları görülür. Bu araĢtırmacıların bir kısmının duyu organlarıyla algılanan sıfatları diğerlerinden ayırdığı; birinin ise tat duyusu ile ilgili olan sıfatları ayırdığı görülür. Duyu organları tarafından algılanan niteliklerin neden birbirinden ayrıldığı anlaĢılamamıĢtır. Yine bu araĢtırmacıların bir kısmı, bazı kelimeleri genel anlamda nitelik bildirdikleri için ayırmıĢtır. Hâlbuki niteleme sıfatlarının genel özelliği zaten nitelik bildirmektir. Kononov‟un sınıflandırma içinde “türlü anlamda sözcükler” adlı bir sınıf oluĢturması da bizce kabul edilebilir değildir. Cüceloğlu (1971)‟nun yazısı, gramer anlamında bir sınıflandırma iddiası taĢımamakla beraber “olumlu duygusal nitelik bildirenler” ve “olumsuz duygusal nitelik bildirenler” olmak üzere, iki ana baĢlık oluĢturması bakımından dikkat çekicidir. Yılmaz (2004) bu tasniflerdeki çeliĢkili tarafları görmüĢ olacak ki yeni bir tasnif denemesinde bulunmuĢtur ve bütün sıfatları iki ana baĢlıkta toplamıĢtır. Ancak bu tasnifin de sıfatları, tam bir karĢıtlık oluĢturacak Ģekilde birbirinden ayıramadığı görülmektedir. Örneğin, duyularımıza/algılarımıza dayalı nitelikleri bildiren niteleme sıfatları, “çevremizdeki nesneler, kiĢiler, varlıklar vb. ile ilgili duyularımız aracılığıyla edindiğimiz “dolaysız veri”lerin kavranmasına, duyusal niteliklerin ifade edilmesine yarar”, denmiĢtir. Ancak bu açıklamaya göre verilen örnekler arasında “keskin sirke küpüne zarar” cümlesindeki “keskin” de koku alma duyusuyla ilgili nitelikleri bildiren niteleme sıfatları arasında sayılmıĢtır. Veya

“özgülük (tahsis) bildiren niteleme sıfatları” baĢlığı altında verilen örnekler (böreklik

un, dolmalık biber vd.) semantik içerik bakımından tasnif yapıldığı belirtilmesine rağmen Ģekle dayalı bir tasnif izlenimi vermektedir. Korkmaz‟ın tasnifinde de iĢlevle anlamın birbirine karıĢtırıldığı görülür. Nitekim Ģu örnek varlıkların soyut niteliklerini

bildiren sıfatlar bölümünde verilir: “Teyze o ovulmuş temiz, gergin yüzüyle,…”. Ancak

Ģu örnek yapılmış bitmiş bir oluş ve kılışı bir varlığa bir nesneye nitelik olarak veren

sıfatlar baĢlığında verilmiĢtir: “…çatık kaşlarla, kıvılcımlı gözlerle baktı.” Bizce

buradaki fark sıfatın iĢleviyle ilgili fark değil sıfatın anlamıyla ilgili farkdır.

Niteleme sıfatının sınıflandırılmasında karĢılaĢılan bu zorluklar bize Ergin‟in Ģu açıklamasını hatırlatır: “Nesnelerin ne kadar vasfı varsa o kadar da vasıflandırma sıfatı vardır” (2000b:246). Bu durum sıfat olma yeterliliğine sahip, aslen ad olan çok sayıda kelime olmasından kaynaklanmaktadır. Bu kelimeler yan yana gelip niteleyen nitelenen iliĢkisi kurduklarında çok çeĢitli soyut anlamlara da bürünebilmektedirler. Özellikle

Belgede Eski Türkçede sıfatlar (sayfa 197-200)