• Sonuç bulunamadı

Çok Sıfatlı Tamlamalar

Belgede Eski Türkçede sıfatlar (sayfa 187-193)

ÜNSÜZ+ÜNLÜ+ÜNSÜZ+ÜNLÜ+ÜNSÜZ

2.6. Çok Sıfatlı Tamlamalar

Birden fazla sıfat kullanmak suretiyle tamlanan hakkında verilen ve/veya anlaĢılması istenen bilgi arttırılabilir. Kullanılan sıfatlar yakın anlamlı veya zıt anlamlı kelimeler olabilir. Bu Ģekildeki yapılarda çoğu kez, sıfatları birbirinden ayıran gramerlik bir unsur olmadığı görülür. Bu durum bazen ayrı kelimelerin ikileme gibi algılanmasına veya ikileme yapısındaki kelimelerin ayrı kelimeler gibi algılanmasına sebep olabilir. Örneğin, ĠKP I-5‟deki “sansız tümen özlüg ölürür” cümlesindeki sansız tümen kelimeleri ve bağlacıyla ayrı kelimeler gibi aktarılmıĢtır: “binlerce ve onbinlerce

yaratığı öldürüyorlar”. Fakat aynı yapı bir baĢka eserde Ģöyle aktarılmıĢtır: “…sansız tümen tınlıglarka asag tusu kılu yarlıgkadı” (M 4-8) “…sayısız yaratıklara haşmetle hizmet etti.”

AĢağıda birden çok sıfatın niteleme görevi gördüğü yapılara örnekler verilmiĢtir:

ertmiş közünür üdki nomlarıg bo ok inçip tıdmaz (ÜĠ 117b-1) “Geçmiş ve görünen zamandaki dharma‟ları tam bu, o halde engellemez.”

içre aşsız taşra tonsuz yabız yablak bodunta üze olurtum (BK-D21) “Karnı aç, sırtı çıplak, yoksul ve sefil bir halk üzerine hükümdar oldum.”

bu muntag biş çöbik bulganyuk iritmiş kısga özte yaĢta burkanlar yirtinçüde belgürdi (M 9-24) “Bu böyle beş kötü, iğrenç, kısa hayatta burkanlar dünyada belirdi.”

171

…ulug bedük ud iŋek bogalar kuduz öküzler… (M 12-2) “…büyük, iri sığırlar, inekler boğalar yabani öküzler…”

ol meniŋ etlig terlig kanlıg etüzümin igidti beltürtti erser … men … nomlug etüzin igidtim bel(türttüm) (M 22-14) “Obenim etten, terden ve kandan ibaret olan vücudumu yetiĢtirdi ise ben (de) … din vücudunu yetiĢtirdim.

…ol iĢiler sigiriyü tegip bars agzınta kençkiyesin suçulu alsar balıg başlıg kanlıg yinlig kençkiyesin iki emigi ikin ara kuçup sever amrayur erser… (M 33-20) “…bu kadın seğirterek varıp kaplanın ağzından yavrucuğunu çekip alsa; yaralı, üstü başı kan içinde olan yavrucuğunu bağrına basıp sevse…”

amarıları örtlüg yalınlıg kızıl bakırlag naralar içinte beklenmiĢ...” (M 68-19) “Bazıları kızgın, alevli, kızıl bakırlı cehennemler içinde bağlanmıĢ...”

biz öŋre kız kısga ödte Ģakimun burkan Ģazanınta ayıg yavlak körksüz kılınçlar kıltımız (M 74-34) “Biz vaktiyle kısa bir zamanda ġakyamuni Burkan‟ın dininde kötü, fena ve çirkin ameller iĢledik.”

turum ara erde kısga bir kşan ödte... (ETġ 9-38) “derhal geçen, çok kısa bir an içinde...”

Bir anlatım tekniği olarak birçok sıfatla tanımlanabilen bir kavram, her bir sıfattan sonra tekrar edilmek suretiyle, niteleme için kullanılan her bir özelliğiyle tekrar tekrar anılmak istendiği anda karĢımıza aĢağıdaki gibi bir cümle çıkar:

tükel bilge biligke arıg süzük bilge biligke sakınguluksuz sözlegülüksüz bilge biligke teprençsiz bilge biligke köni tüz tuymak bilge biligke tegeyin tip küseserler... (AY 144-4) “mükemmel bilge bilgiye, temiz-pak bilge bilgiye, düşünülemeyecek, söylenemeyecek bilge bilgiye, sarsılmaz bilge bilgiye, doğru düz sezmek (adlı) bilge bilgiye varayım, diye dileseler...”

AĢağıdaki cümlelerde +sız ekiyle türetilmiĢ sıfatlarla tekrar gruplarından oluĢan sıfatlar iç içe girmiĢ, kafiyeyle birlikte anlatımı güçlendirmiĢtir:

…açsız kızsız kısıgsız kavrıgsız yagısız börisiz basınçsız unçsuz irtsiz birtsiz muŋsuz taksız telim taşım bay barımlıg sansız öküş kötiĢvr bayagutlar… (M 3-17)

172

“…tok, dertsiz, hür müstakil, düşmansız, minnetsiz, yardıma ihtitacı olmayan, vergisiz, müreffeh çok varlıklı, sayısız zenginlerin…”

inçip yime agı baramka azlanmakın başsız közsüz ezük yalgan savın sini sökti (M 13-2) “Bunun üzerine yine mal ve servet yüzünden cimrileĢmek dolayısıyla başsız, gözsüz yalan yanlış sözlerle sana sövdü.”

körüŋler bilgelerim başsız boyunsuz kögüzte yüzlüg meŋizlig etüzümüz erür (M 78-58) “Bakın hakîmlerim! Başsız boyunsuz göğüste yüzümüz vardır; bu kılıktayız.”

yme todunçsuz ovutsuz sok yek üçün... (H-252) “Yine doymaz utanmaz Hased Ģeytanı yüzünden...”

Tamlananlardan biri tamlanandan sonraya bırakılmak suretiyle dikkat, öndeki tamlananda toplanabilir:

kaltı nomug adırtlamakta öngi yok yig adruk al altag tarkardaçı alku nizvanilarıg (ÜĠ 100a-15) “ġöyle ki, dharma‟yı ayırt etmekten baĢka bütün klesa‟ları uzaklaştıracak daha iyi, üstün çare-yol yok.”

Aynı eylemi zamanın farklı boyutlarıyla sınırlandırarak tekrar kullanmak suretiyle sonraki tamlananın nitelenmesi güçlendirilebilir:

tıdguluk tıddaçı alku öŋler yokınıng ugrında kök kalık anın uyur ermez tıdgalı (ÜĠ 103b-10) “Engelleyecek ve engelleyen hiçbir maddesinin olmaması sebebiyle, gök bu yüzden engelemeye muktedir değildir.”

Farklı eylemleri zamanın aynı boyutuyla sınırlandırarak yan yana kullanmak suretiyle sonraki tamlananın nitelenmesi güçlendirilebilir:

alku kedgü tonangu böz ara bu böz erdni yig erür (M 24-9) “Bütün giyilecek kuşanılacak pamuklu kumaĢlar arasında bu pamuklu kumaĢ cevheri en iyisidir.”

aya yavaĢım kim meniŋ kiçigde berü yıgmış kazganmı(ş) edim tavarım erdi erser … (M 10-28) “Ey azizim! Benim küçüklüğümden beri biriktirdiğim, kazandığım ne malım mülküm var ise …”

173

AĢağıdaki tamlamada bolmaklıg kelimesi sadece ikinci tamlayandan sonra kullanılarak ifadede tasarruf sağlanmıĢtır:

anın bo iki bahĢılarnıŋ kayu sözlemiĢ abipirayı üze adırtlıg otgurak bililmeti bo kök kalıknıŋ tözlüg tözsüz bolmaklıg yörügi (ÜĠ 102b-7) “Bu yüzden bu iki hocanın söyledikleri abhipraya ile bu göğün köklü veya köksüz olma manası net ve kesin olarak anlaĢılmadı.”

AĢağıdaki cümlede geçen tamlananlardan ikincisinde kullanılan +kI eki, birinci tamlayanda kullanılmamıĢ olmakla tasarruf yoluna gidilmiĢtir:

ötrü tükel bilge maytrı burkan öŋre kisreki ödlerig bilge biligin koduru kolulap Ģanki toyınka inçe tip yarlıkayur (M 48-5) “Bunun üzerine mükemmel hikmetli Maytrı burkan, evvelki ve sonraki zamanları, hikmeti ile tamamiyle mülahaza ettikten sonra rahip ġankha‟ya haĢmetle Ģöyle der.”

AĢağıdaki cümlede geçen sıfatlardan ikincisinde kullanılan +lIg eki, birinci tamlayanda kullanılmamıĢ olmakla tasarruf yoluna gidilmiĢtir:

kök kalıknıŋ bar erür sıgurmak içkermeklig yörügi (ÜĠ 104b-9) “Göğün sığdırmak-içermek manası vardır.”

Bir Ģeyi kendi içinde ayrıntılandırma ihtiyacı, tamlananın aynı özellikten bahseden birden fazla sıfatla nitelenmesini gerektirebilir.

…birtinki oŋ eŋnindeki tonın açınıp oŋ tizin çöketip (AY 132-1) “… sağdaki, sağ omuzundaki giysisini açıp, sağ dizini çökertip…”

Çok sıfatlı tamlamalarda tamlayan unsurların sıralaması günümüz Türkçesinden farklı olabilmektedir. Örneğin, niteleme ve belirtme görevli sıfatların birlikte yer aldığı tamlamalarda bu sıralama farklılıkları dikkat çeker:

ol ödün baranas uluĢta bir edgü alp yerçi suvçı bar erti (ĠKP XXIII-8) “o sıralarda Benares ülkesinde iyi, cesur bir rehber-gemici vardı”

ak bir saçlıg karı anam açıyu mu yaĢların akıdur (ETġ 28-3) “Ak saçlı o ihtiyar annem acılar içinde mi göz yaĢlarını akıtır.”

174 2.7. Unsurları Yer Değiştirmiş Sıfat Tamlamaları

Metinlerde tamlayan – tamlanan sırasının yer değiĢtirdiği örnekler vardır. AĢağıdaki örneklerin alındığı tercüme eserlerden Üç İtigsizler‟in ön sözünde Özönder‟in yaptığı Ģu açıklamayı diğerleri için de kabul etmek mümkündür: “Çevirenin cümlelerindeki unsurların rahatça yer değiĢtirebilmesi eserin Çinceden kelimesi kelimesine tercüme bir eser olması dıĢında, çevirenin üslubuna da bağlanabilir” (1998:9). Eğer üslup ihtimali geçerli olursa –ki ancak kaynak metinle tercüme metnin karĢılaĢtırılmasıyla anlaĢılabilir- bu durumda konunun yer ödünçlemesi1

temelinde yeniden incelenmesi gerekir.

kaltı nomug adırtlamakta öngi yok yig adruk al altag tarkardaçı alku nizvanilarıg (ÜĠ 100a-15) “ġöyle ki, dharma‟yı ayırt etmekten baĢka bütün klesa‟ları uzaklaĢtıracak daha iyi, üstün çare-yol yok.”

al altag tarkardaçı alku nizvanilarıg < alku nizvanilarıg tarkardaçı + al altag

inçip yme ök bar üçün tıltagı tutuldurup turgurguluk akıgsız nomta kergeklep sözlemiĢ erür öçmek kirtüg (ÜĠ 100b-6) “Bu durumda da asrava‟sız dharma‟da alıkondurup durduracak sebebi var olduğu için, sönme gerçeğini gerek görüp söylemiĢtir.”

tıltagı tutuldurup turgurguluk akıgsız nomta < akıgsız nomta tutuldurup turgurguluk + nom

bulmış orunda bilip öçmekig atkanguluk atkangularta öngi üdrülür nizvanilıg badaçı bagındın atkangusı erür üçün… (ÜĠ 107b-1) “Bilip sönmeyi bulduğu durumda, algılanan duyu objelerinde klesa‟nın bağlayan bağından ayrılan duyu objesi klesa‟ların mesnedi olduğu için...”

bulmıĢ orunda bilip öçmekig < bilip öçmekig bulmıĢ + orun

turmış üdte emgekig birgerü tarıkur alkınur üçün (ÜĠ 112b-4) “Çünkü ıstırabı durduğu vakitte (bu klesa‟ları) birlikte uzaklaĢır-kaybolur.”

1 Yer Ödünçlemesi için bk. Zikri Turan, “Türk Dilinin Söz Diziminde Yer Ödünçlemesi”, III. Uluslararası Dünya Dili Türkçe Sempozyumu, 16-18 Aralık 2010, Ġzmir.

175 turmıĢ üdte emgekig < emgekig turmıĢ + üd

Yine özellikle +tIn ekinde gözlenen, tamlayan veya tamlanana eklenme bakımından ikili kullanımlar dikkat çeker. Gabain‟e göre bu ek tamlayandan sonra gelirse üleĢtirme veya toplama anlamında vasıflık bildirir (2007:114), aksi halde yüklem belirleyicisidir (2007:111). ġanlı‟ya göre kelime gurubu olan yapılar, birer kelime kabul edilip, üzerlerine ek alacaksa, bu ikinci unsurdan sonra gelmesi gerekir. Dolayısıyla “törttin

sıŋar” aslında “tört sıŋartın” olması gerekir. Ancak ġanlı, tenakuz olarak nitelendirdiği

bu ve benzeri durumların, devri için mutlaka bazı ayrıntıları ifade ettiğini de belirterek ihtiyatı elden bırakmaz (1992:II-III).

…üç yolı ongarula tegzinip kitip birtin sıŋar olurdılar (AY 131-16) “…üç kere sağa doğru dönüp, gidip sağ tarafa oturdular.”

birtin sıŋar : bir + sıŋartın

...bar ikidin sıŋar ülüĢin kutrulmıĢ atlıg boĢgutsuz tözün tınlıg… (M 2-43) ...“her iki taraftaki kısmı sayesinde kurtulmuĢ” adlı öğrenmeyen bir asil yaratık vardır…”

ikidin sıŋar ülüĢ : iki sıŋardın + ülüĢ

ontun sıŋar etüz körtgürür (KĠP-189) “On yönde (yani her yerde) görünür.” ontun sıŋar : on + sıŋartın

EDPT‟deki kuş (1972:670) maddesinde yer alan örneklere bakılırsa, içinde kuş kelimesinin de geçtiği bir kuş adı söz konusuysa bu örnek dıĢında, kuş kelimesi daima tamlanan olarak yer almaktadır: ögüz kuşı, toğan kuş, takığu kuş, tevey kuş, yo:n kuş,.. Bu durumda aĢağıdaki örnekteki kuĢ sıfat olmaya daha yakın gözükmektedir.

kuş kuzgun sukar yorıyur (ĠKP I-4) “kuzgun (gibi) kuĢlar gagalayarak geliyor” kuĢ kuzgun : kuzgun + kuĢ

Gabain, isimlerde çokluk bahsinde sıfatlara eklenen +lar ekini istisna olarak adlandırır: “ġiirlerde +lar Moğolcada olduğu gibi, isim yerine, vasıflığa gelir: ak+lar bulıt “ak bulutlar” ve kara+lar bulut “kara bulutlar”. Belki de bu vasıflıklar, ak-l-ar “dökülen, (dökülür)”, yahut ak+la-r “aklayan, aklayıcı” olarak açıklanabilir (2007:62)”. Ancak bu

176

örneğin geçtiği bağlama bakıldığında anlamın bu açıklamayı onaylamadığı kanaatindeyiz.

aklar bulıt örlep kükirep (ETġ 28-1) “Ak bulutlar yükselip, gürleyerek…” karalar bulut örlep kükirep (ETġ 28-5) “Kara bulutlar yükselip, gürleyerek…”

M 5-9‟daki örnek ise yukarıdaki açıklamayla iliĢkilendirilebilir: yagıla- fiili sözlükte

„(birine) düşmanlık göstermek, düşmanla çarpışmak‟ anlamında kayıtlıdır (Clauson,

1972:903). AĢağıdaki cümlenin geçtiği bölümde birbirlerine düĢmanlık eden altı kraliçeden bahsedilmektedir (Tekin, 1976:192). Metin bu Ģekilde yorumlanırsa özgün metindeki sıfatta çokluk eki aramaya gerek kalmayacaktır.

bu yagılar kız … yiti öŋi etüzlerin bıçıp … (s)uburganlar ara kemiĢiŋler (M 5-9) “Bu düşman olan kızların vücutlarını yedi parçaya ayırıp … mezarlar arasına atın.”

Belgede Eski Türkçede sıfatlar (sayfa 187-193)