• Sonuç bulunamadı

2.1. SAVAŞ, BARIŞ VE TARİH EĞİTİMİ 9 

2.1.4. Savaş ve Oyun 21 

Savaşların sonuçları geniş kitleleri ve gelecek kuşakları etkiler. Savaşların geri döndürülemez yapıcı ve yıkıcı sonuçları olabilir. Bu nedenle savaşlar anlaşılmaya ve incelenmeye ihtiyaç duyarlar. Savaş oyunlarının doğmasının en önemli nedenlerinden birisi de budur. Genç kuşaklar savaş oyunları vasıtasıyla geçmişteki savaşları yorumlayabilirler. Savaş oyunu, savaşın bir provası ve tekrar canlandırılması anlamına gelir. Savaş oyunlarının tarihi, savaşların tarihi kadar eskiye gider. Muharebe öncesi komutanlar, tahta sembollerle kum üzerinde gerçek muharebede güçlerini nasıl kullanacaklarını öğrenirler. Satranç bilinen en eski savaş oyunudur. On dokuzuncu yüzyıldan itibaren savaş oyunlarını siviller de sıklıkla oynamaya başlamışlardır. Kurşun askerlerle yapılan savaş oyunları alanında Wells, bilinen en önemli öncüdür. 1950’li yıllardan itibaren insanları etkileyen savaş oyunlarının da babası sayılmaktadır. Wells 1890’ların sonlarından itibaren kurşun askerlerle savaş oyunu oynamaktaydı. Wells kurşun askerlerle maketten yaptığı şehirlerde savaş oyunlarını yaygınlaştırdı. 1911 ve 1913 yıllarında da yazdığı makalelerle savaş oyunlarını kamuoyuna tanıtmıştır. Tarihin pek çok zamanında teneke, kurşun veya tahta askerlerle; sapan elastik yuvarlak çorap

bağı ve kurutulmuş bezelyelerin mermi olarak kullanıldığı savaş oyunları oynanmıştır. Fakat Birinci Dünya Savaşı’nın yıkıcılığı bu tür savaş oyunlarının ortadan kaldırılmasına neden olmuştur (Turhal, 2011: 114).

Atatürk 1934 yılında Ankara’da, öğrencilerden tarih derslerinde okudukları savaşları oynamalarını rica eder. Öğrenciler de Ankara Savaşı’nı canlandırırlar. Öğrencilerin, Timur’u esir alarak bitirdikleri oyunu, Atatürk şöyle değerlendirmiştir: “Çocuklar tarihin gerçeklerini değiştiremezsiniz. Ankara savaşında yenen Timurlenk, yenilen ise Beyazıt’tır. Yapacağımız şey gerçeği kabul etmek ve gerçeklerden ders çıkarmaktır” (Turhal, 2011: 119).

Savaş oyunları, sembolik oyunların bir şeklidir. Oyunlar aracılığıyla çocuklar bizlere ne istedikleri fikrini verirler. Eğer çocuklar savaş oyunlarına yöneliyorlarsa, demek ki savaş oyunu onların bir ihtiyacını karşılamaktadır. Gerçek dünyada kendini güçsüz ve yardıma muhtaç hisseden çocuklar savaş oyunları ile güç kazanırlar. Gerçek dünyada var olan güç ve egemenlik savaş oyunları yolu ile çocuklara geçmiş olur. Çocuklar bu oyunlar ile dünyanın kendi çevreleri etrafında dönüğünü hissederler. Savaş oyunları, çocukların iyi –kötü, savaş-barış, dostluk-düşmanlık ve çatışma çözümleri hakkında çocukları bilgi sahibi yapar (Levin, Paige ve College: 1989). Video oyunları, filmler, internet, diğer iletişim araçları çocukların savaşı anlamlandırmasında çok önemlidir. Video oyunlarında çocuklar savaş sahneleri ile karşılaşırken, bu kaynaklar barışla ilgili çok az vurgu yapmaktadır (Wakler ve diğerleri: 199). Çocuklar kendi aralarındaki kavgaları da savaş olarak adlandırabilirler. Bir çocuk kendi aralarındaki çatışmanın büyüyüp bir savaşa dönüştüğünü dile getirmiştir (Preston, 1942: 66). Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan araştırmada ailelerinin hemen hemen yarısı çocuklarının savaş oyunu oynamasına karşı çıkmıştır (Preston, 1942: 86). Bazı çocuklar ise arkadaşlarının savaş oyunu oynadıklarını ve bu oyunları, sevmediklerini söylemişlerdir. Bir kız çocuğu arkadaşlarının kahraman olmak için kendi aralarında oyun oynadıklarını fakat bunun hiç de güzel olmadığını çünkü kavgaların gerçek savaşı andırdığını dile getirmiştir (Preston, 1942: 75). Rağde Gündüzöz adlı bir ilköğretim öğrencisi ise savaş oyunlarının çocukları olumsuz etkileyeceğini basit bir dille şöyle anlatmıştır:

Çevremizdeki erkek çocukların oyuncak silahlarla oynamaktan çok hoşlandıklarını görüyoruz. Hiçbir çocuk ileride kötü bir insan olmak istemez. Fakat küçükken alıştığı bu tip oyunlar ve oyuncaklar onu iyi bir yere ulaştırmaz. Küçükken çok hoşlandığı bu oyuncağın gerçeğine sahip olmak ister. Biz silah mermilerinin nelere yol açtığını çok iyi biliyoruz (Gündüzöz, 2008: 12).

Çocukların hafızalarında savaşlarla ilgili imgeler mevcuttur. Oyun zamanlarında bu imgeler açığa çıkarılır. Çocuklara göre savaş büyük bir oyundur ve bu oyunla herkes onları tanıyacaktır. Çocukluklar savaşlarla ilgili duyduklarının gördüklerinin ve okuduklarının etkisinde kalırlar. On bir yaşına kadarki çocuklarda savaş algısı hayali imgelerle dolu iken, on bir yaşından sonra çocuklardaki savaş algısı gerçeklerle örtüşmeye başlar. Artık çocuklar savaşları, tarihle coğrafyayla ve televizyonlarda gördükleri savaş sahneleri ile algılamaya başlarlar (Cooper, 1965: 8). Televizyonlar çocukların savaşlar ile ilgili bilgilerinde önemli bir yere sahiptir. Örneğin İsrail televizyon kanalları, Arapları yolları kapatan, ağaçları yıkan, molotof kokteyli fırlatan insanlar olarak göstererek, yürüttüğü savaşta kendi kamuoyundan destek sağlamaya çalıştı (Covell, 1999: 112). ABD televizonları da Libya ile ilgili yayınlar yaparak, ABD’nin bu ülkeye müdahalesini teşvik etmeye çalıştı. Kuzey Amerikalı çocuklar televizyonda gösterilen savaşları, kendi ülkelerinin kazanması gereken savaş oyunu olarak algıladılar (Covell, 1999: 117). Cooper şekil 1’de savaş oyunlarının içeriğini şu şekilde ifade etmiştir:

Şekil 1. Cooper’ın Çatışma Şeması Ve Oyunlar

Yapılan araştırmalar, savaş oyunlarının çocukları dramatik bir şekilde etkilediğini göstermiştir. Özellikle 1983 yılında bu etki televizyonlarda görülmüştür. Bu tarihte Amerika Birleşik Devletlerinde televizyon programları ile savaş oyunları ekranlara taşındı. Bu programlar hemen reklam almaya başladı. Bu dönemde ünlü programlar ve oyuncaklar şiddet ve askerlik konularına ayrılmıştı. Bu dönemde savaş karikatürlerinin sayısı ondan yirmi dokuza yükseldi. Savaş oyuncakları üç yıl içinde yüzde 500 ile 600 oranında arttı (Levin ve diğerleri, 1989). ABD’nin Irak ve Afganistan’a düzenlediği

Kavga Oyunları

Sosyal ve kişiler arası çatışma deneyimleri

Savaş Oyunları

Çatışma şeması

Kişisel Sosyal Uluslararası

Savaş ile ilgili bilgiler, öğretilenler, literatür, basın, söylentiler

operasyonlardan sonra bilgisayar savaş oyunları rekor kırmaya başlamıştır. ABD’nin Saddam Hüseyin’i yakaladığı operasyon, bilgisayar oyununa dönüştürüldü. Saddam Hüseyin’in bilgisayar oyununu yapan firma daha sonra Usame Bin Laden’in öldürüldüğü bir oyun piyasaya sürdü. “Kuma War Episode 107: Osama 2011” bilgisayar oyunu piyasada rekor kırdı. Bu durum bilgisayar savaş oyunlarının ne kadar talep gördüğünün en açık kanıtıdır (Hürriyet, 9 Mayıs 2011). Türkiye’de ise “Tüm Airsoft Derneği” adlı gruba üye olan 400 kişilik grup orijinallerinin kopyası olan oyuncak silahlarla savaş oyunları oynamaktadırlar. Grup; Almanya, Amerika, İngiltere ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin birebir kopyası olan oyuncak silahları kullanmaktadır. Teröristleri etkisiz hâle getirmek ya da birinin karargâhını ele geçirmek amacı güden grup üyeleri, İkinci Dünya Savaşı’nı bile canlandırmaktadır. İstanbul, Almanya, Bursa ve Gaziantep’te bir araya gelen gruplar terk edilmiş askeri üsleri, tatil köylerini, dağlık ve ormanlık alanları, tercih etmektedirler. “Savaşçılar” siyaset, futbol konuşan grup üyelerini gruptan atmaktadırlar. Grup üyelerinin birbirlerine on metreden yakın ateş etmeleri yasaktır. Bu savaş oyunu Japonya’dan çıkmıştır ve dünyaya yayılmaktadır (Sabah, 24 Ekim 2011: 7).