• Sonuç bulunamadı

Satış Bedelinin Birden Fazla Vade ile Satıcı-Sağlayıcıya Kısım Kısım

E. Taksitle Satış Sözleşmesinin Unsurları

3. Satış Bedelinin Birden Fazla Vade ile Satıcı-Sağlayıcıya Kısım Kısım

Tüketicinin satış bedelini birden fazla vade ile kısım kısım ödemesi,

taksitle satış sözleşmesinin belirleyici unsurudur. Hem TKHK hem TBK anlamında taksitle satış sözleşmesinin varlığından söz edebilmek için satış bedelinin bölünmüş olması gerekir.

Taksitle satış sözleşmesinde satış bedelinin bir defada ödenmesine değil, birden fazla birbirini takip eden değişik tarihlerde kısım kısım yani taksiler halinde ödenmesine karar verilmesi onu diğer sözleşmelerden ayıran unsurdur196

. Bu unsur ile taksitle satış sözleşmesi, ödemenin satış konusunun tesliminden sonraki bir tarihte tek seferde yapıldığı veresiye satış sözleşmesinden ve ödemenin satış konusunun teslimi anında yapıldığı peşin satış sözleşmesinden ayrılır197. Fakat veresiye satış sözleşmesinde daha sonra taraflar tek seferde

ödenecek olan semenin taksiler halinde ödenmesine karar verirlerse, yine taksitle satış sözleşmesinin varlığından söz etmek gerekecektir198

.

Taksitle satış sözleşmesi ile kısım kısım ödenmesine kararlaştırılan bedel, satış bedeli olmalıdır. Faiz, masraf, komisyon gibi yan edimlerin kısım kısım ödenmesinin kararlaştırıldığı hallerde taksitle satış sözleşmesinden söz edilemez199.

Taksitle satış sözleşmesi ile kararlaştırılan taksitlerin eşit miktarlar içermesi, taksitler arasındaki vadelerin eşit olması zorunlu değildir200

. Taksit tutarlarının azalan veya artan oranlarda kararlaştırılması mümkündür201

. Birden

194 Ozanoğu, a.g.e., s. 62; Bkz: Yavuz, a.g.e., s. 279, d.n. 18 195

“Kısa elden teslim, fer’i zilyedin yeni bir teslime gerek kalmaksızın asli zilyed olması halinde söz konusu olur. Eiyayı fer’i zilyed veya zilyed yardımcısı sıfatı ile fiili hakimiyeti altında bulundura şahsın, karşılıklı irade beyanlarıyla bir başka çeşit zilyetliği kazanması veya zilyetlik sebebinin değişmesi halidir.” a.g.e., Erman, s. 14

196

Ünlütepe, a.g.e., s. 65

197

Zevkliler, Özel, “Tüketicinin Korunması”, s. 208,

198

Ünlütepe, a.g.e., s. 54

199 Ozanoğlu, a.g.e., s. 66; Ünlütepe, a.g.e., s. 54, 200 Atasoy, Taşkın, Acar, a.g.e., s. 134

201

Yavuz, a.g.e., s. 278

fazla vade yani en az iki vade kararlaştırılmış olması taksitle satış sözleşmesinin varlığından söz edebilmek için zorunludur202

.

TBK, peşinat ve taksit kavramlarını birbirinden ayırarak farklı sonuçlara bağlamıştır. TBK md. 256 hükmüne göre, alıcı peşin satış bedelinin en az onda birini peşin şekilde en geç teslim anında, geri kalan satış bedelinin ise sözleşmenin kurulması tarihinden itibaren üç yıl içinde ödemek zorundadır. Bu düzenleme ile TBK, alıcı için peşinat ödeme borcu getirmiştir. Ayrıca TBK md. 253/III hükmünde malın satıcının ticari faaliyetini kapsaması halinde sözleşmede bulunması gereken zorunlu unsurlar düzenlenmiş, bu unsurlar arasında “peşinat ve taksitlerin tutarı ile vadesi ve ikiden az olmamak üzere taksit sayısı” sayılmıştır. Devam maddelerde de alıcının peşinatı ve taksitleri ödemede temerrüde düşmesi farklı sonuçlara bağlanmıştır203. TKHK’da ise peşinat ödeme

yükümlülüğüne yer verilmemiştir. Öğretide bir kısım yazar204

, TKHK md. 21 hükmünde ön ödemeli satışların taksitle satış hükümlerine tabi olacağı düzenlendiğinden, tüketici işlemi niteliğindeki taksitle satış sözleşmelerinde peşinat ödeme yükümlülüğü bulunmadığını savunmaktadır.

4077 sayılı TKHK md. 6/A hükmünde bulunan “bedelin en az iki taksitte ödeneceği” kısma 6502 sayılı kanunda yer verilmemiş, her ne kadar gerekçede bu değişikliğin amacı belirtilmemişse de böylece peşinat ödenmesine karar verilen sözleşmelerde peşinat yanında iki taksitin bulunmasına gerek olup olmadığı, peşinatın taksit sayısına dâhil olup olmadığı tartışmalarına son verilmiştir205

. Bu durumda TKHK kapsamında tüketici işlemi niteliğindeki taksitle satış sözleşmelerinde bedelin kısım kısım ödenmesine karar verilmiş olmasının yeterli olduğunun, peşinat ödenmesine karar verilmiş olması halinde taksitlerin peşinatı da kapsayacak şekilde iki parça olarak kabul edilmesi tüketici lehine olacaktır, çünkü bu durumda tüketici çalışmanın ilerleyen bölümlerinde inceleyeceğimiz erken ödemede faiz indirimi, cayma hakkı, muacceliyet ihbarı gibi haklardan

202

Yavuz, a.g.e., s. 278

203

Öksüz, a.g.e., s. 51

204 Çabri, a.g.e., s. 338; İnceoğlu, a.g.e., s. 17; Ozanoğlu, a.g.e., s. 48

205 Çağlar Özel, Utku Topcan, “Tüketicinin Korunması Açısından Mevzuatta Getirilen Son

Değişiklikler Çerçevesinde Taksitle Satış Sözleşmeleri”, Terazi Hukuk Dergisi, C.9, S. 99, Kasım, 2014, s. 47-56, s. 49; Zevkliler, Özel, s. 209

faydalanabilecektir206. TBK’da ise farklı bir durum mevcuttur. TBK md. 253/III hükmünde, malın satıcının ticari faaliyetini kapsaması halinde sözleşmede bulunması gereken zorunlu unsurlar sayılırken b.7 hükmünde “Peşinat ve taksitlerin tutarı ile vadesi ve ikiden az olmamak üzere taksit sayısı” ifadesi kullanılmıştır. Buradan hareketle TBK’nın peşinatı taksit olarak değerlendirmediğini ve peşinatla birlikte en az iki taksit ödenmesinin kararlaştırılması gerektiğini düzenlediğini söylemek mümkündür207

.

TBK md. 256 hükmüne göre, “Alıcı, peşin satış bedelinin en az onda birini en geç teslim anında peşin olarak, satış bedelinin geri kalan kısmını da sözleşmenin kurulmasını izleyen üç yıl içinde ödemekle yükümlüdür.” Bu düzenleme ile getirilen taksitlerin sözleşmenin kurulması anından itibaren üç yıl içinde ödenmesi kuralının, TKHK md. 83/I hükmünde, TKHK’da düzenlenmemiş durumlarda genel hükümlerin uygulanacağı düzenlenmiş olduğundan TKHK kapsamında tüketici işlemi niteliğinde olan taksitle satış sözleşmelerinde de uygulanacağı kabul edilmektedir208

.

Taksitle satış sözleşmelerinde, satış konusunun kısım kısım ödenmesinin kısmi ifa niteliğinde olup olmadığının da üzerinde durulması gerekir. Kısmi ifa, TBK md. 84209 hükmünde düzenlenmiştir. Belirli ve muaccel bir alacağın bir kısmının ifa edilmesi halinde kısmi ifa söz konusu olur. Alacaklının kısmi ifayı kabul etme zorunluluğu yoktur. Taksitle satış sözleşmesinde taraflar ödemenin miktar ve vadelerini ayrı ayrı kararlaştırırlar. Bu şekilde sözleşmeden doğan edimlerin farklı zamanlarda ifa edilmesinin kararlaştırıldığı sözleşmelere, her bir edimin ifası bütün bir borcun kısmen ifası değil, başlı başına varlığı olan bir borcun ifası olduğundan, TBK md. 84 hükmünün uygulanması mümkün değildir210

.

206 Hakan Acar, “6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu İle 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında

Kanunun Taksitle Satışlara İlişkin Hükümlerinin Değerlendirilmesi”, Erciyes Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi 2013, S.2, s. 825-843, s. 831

207

Öksüz, a.g.e., s. 55; Eren, a.g.e., s. 240

208

Çabri, a.g.e., s. 338

209

TBK md. 84: “Borcun tamamı belli ve muaccel ise, alacaklı kısmen ifayı reddedebilir. Alacaklı kısmen ifayı kabul ederse borçlu, borcun kendisi tarafından ikrar olunan kısmını ifadan kaçınamaz.”

210 Yavuz, a.g.e., s. 278; Ozanoğlu, a.g.e., s. 65; Ünlütepe, a.g.e., s. 55,

Taksitle satış sözleşmelerinde tüketici satış bedeli kısım kısım ifa eder, bir diğer deyişle, ani bir edim söz konusu değildir211. Ancak taksitle satış

sözleşmesinin bu özelliği sebebiyle devamlı edimli bir sözleşme olduğunu söylemek mümkün değildir. Borçlunun borcunu zaman içinde devamlı nitelikteki bir davranışla yerine getirebildiği hallerde sürekli edim söz konusu olup, bir borç ilişkisinde asli borçlardan en az biri sürekli nitelikteki bir edimi gerektiriyorsa o borç ilişkisinin sürekli borç ilişkisi olduğundan söz edilir212. Taksitle satış

sözleşmesinde tüketicinin taksitleri ödeme borcu sürekli borç ilişkisi doğuran sözleşmelerde olduğu gibi, belirli ya da belirli olmayan bir zaman sürecine yayılmamış, taraflar taksitlerin miktarını belirli bir şekilde kararlaştırılmıştır213

. Tüketici, satış bedelini kısım kısım ödeyerek satış bedelini tek bir ifada değil vadeye bağlayarak zamana yayar yani tüketicinin bir bütünün parçalarını oluşturan birden fazla borcu bulunur214. Dolayısıyla borçlunun zaman içinde

düzenli veya düzenli olmayan aralıklarla borcunu ifa etmesi gereken durumlarda dönemsel edim söz konusu olduğundan, taksitle satış sözleşmeleri de dönemsel edimli sözleşmelerdendir215

.

Taksitli satış sözleşmelerinde taksitler için teminat gösterme zorunluluğu yoktur ancak taksitler için kıymetli evrak alınacaksa, TKHK md. 4 gereği alınan kıymetli evrakın her bir taksit için ayrı ayrı ve nama yazılı olarak düzenlenmesi gerekmektedir aksi halde senetler tüketici yönünden geçersiz nitelikte olacaktır216

.