• Sonuç bulunamadı

2. KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE ĠLGĠLĠ LĠTERATÜR

2.2. Sanat Eğitiminin Gerekliliği

Sanat eğitiminin gerekliliği konusunda birçok düĢünce ortaya çıkmaktadır. Bu gerekliliğin ilk temel taĢı ise sanatın gerekliliğinden kaynaklanmaktadır. Sanatın gerekliliği hakkında toplumumuz yeterince bilinçlendirilirse, sanat eğitiminin uygulanmasında oluĢan problemler ortadan kalkacaktır.

Sanatın bireysel ve toplumsal anlamda ne kadar gerekli olup olmadığının sorgulanması, sanat üzerine yapılacak her türlü tartıĢmanın önkoĢulu olmaktadır.

BaĢka bir deyiĢle „sanatın gerekliliği‟ düĢüncesi benimsenmeden, „sanat eğitiminin gerekliliği‟...üzerine yapılacak her türlü tartıĢma anlamsız olacak ve boĢta kalacaktır. O halde sanatın gerekliliğini ortaya koyan düĢünceler aynı zamanda sanat eğitiminin gerekliliğinin de düĢünsel temellerini oluĢturacaktır (Çetin,2002: 205)

Sanat eğitimi tek bir alanda, tek bir insan grubuna ya da sadece yetenekli insanlara verilen bir eğitim değildir. Sanat eğitimi evrensel bir eğitim sistemidir.

Sanat eğitimi genel düzeyleri nasıl olursa olsun tüm toplum ve ülkeler için kaçınılmaz bir gereksinimdir. Hızla geliĢen, sanayileĢen, kentleĢen toplumların bireylerinde görülen ruhsal rahatsızlıkların arttığı ve bunların kökeninde makineleĢmenin yarattığı, tekdüze hızlı yaĢam ve elektronik cihazların egemen oluĢu, dolayısıyla kiĢilerin deĢarj olma olanaklarının bulamaması etken olmaktadır. SanayileĢmenin kiĢiler üzerindeki etkisi sadece fabrikalarda çalıĢarak düĢünülemez. En belirgin sorun kiĢisel yaratma çabalarından yoksun olmalarıdır (Artut, 2001: 94)

Sanat eğitimi sanıldığı gibi soyut anlamda salt bir duygu eğitimi ya da estetik eğitimi değil, aynı zamanda zihinsel düĢünce süreçlerinin zenginleĢtirilmesi ve doğa-doğa, doğa-insan, insan-insan ve insan- toplum arasındaki iliĢkiler bütünün sezilmesi ya da kavranmasına iliĢkin çok yönlü bir yöntemler bütünüdür (BüyükiĢleyen, 1990: 45)

Zihinsel düĢünce süreçleri olarak anlatılmak istenen, insanların dünyada varolan herĢeye karĢı nasıl davranması gerektiğini öğretmesidir. Sanat eğitimi sanıldığı gibi basit bir eğitim değil, aslında toplumu uygar toplumlar arasına yükseltecek güçlü bir eğitim yöntemidir.

Sanat eğitimi ile birey içinde yaĢadığı toplumun kültürünü öğrenir.

Kültürel değerlerine, geleneğine, sanatına, tarihine saygı duyan, onu koruyan bireyler kültürün gelecek nesillere taĢıyıcısı olurlar. Bir milletin oluĢumunda, varlığını sürdürmesinde ve sağlam temellerle ilerlemesinde maddi ve manevi değerlerinin önemi büyüktür. Sanat eğitimi de...gence kültürünü tanıtır, öğretir, sevdirir ve onu bu değerleri koruyacak ve yaĢatacak bireyler olarak yetiĢtirir (Buyurgan, 2007: 24)

Her sanatçı kendi kültüründen yararlanmaktadır. Anadolu‟nun bir kültür beĢiği olması nedeniyle Türk sanatçılarının yararlandığı birçok kültürel iz bulunmaktadır. Sanat eğitimi alan gençler ise sahip oldukları bu değerlerin ne kadar kıymetli olduğunu bilmektedir. Gençlerin yaĢamları boyunca sadece kültürel açıdan değil, kliĢe olan davranıĢlarını, konuĢma tarzlarını, arkadaĢlık iliĢkilerini ve hayatının tüm alanında

standartlarını yükseltmesi için gereklidir. Sanat eğitimi gereklidir çünkü; insanların çevresinde oluĢan güzellikleri ve çirkinlikleri artık görmesi gerekmektedir. Ġnsanlar gözlerini bu oluĢan bilinçsizce yaĢama ne kadar daha kapatabilir?

Bilim ve teknikte yoğun geliĢmelerin yaĢandığı, teknolojinin günlük hayatımıza girdiği günümüzde çocuklarımızın ruhsal açıdan dengeli, paylaĢımcı yetiĢebilmeleri için sanat eğitimi vazgeçilmezdir. YaĢadığımız çevredeki bilinçsiz betonlaĢma, geliĢme adına yaĢanan düzensiz ve zevksiz oluĢumla ancak sanat eğitimi derslerinde kazandırılacak estetik çevre bilinci ile güzelliklere dönüĢtürülebilir. Sanat eğitimi çocuklarımıza önce kendisine, sonra çevresine saygı duymayı öğretir (Buyurgan, 2007: 24)

Örneğin; ġehrin en kalabalık caddesine çıkıp, binaların dıĢ cephelerine bakıldığında iĢletmelerin, geliĢigüzel asmıĢ oldukları tabela ve afiĢleri ile karĢılaĢılacaktır. Bu sorunu farkedip gündeme getiren insan sayısı çok az olmaktadır. Bu görüntü kirliliğini farkedebilmek bile sanat eğitiminin verdiği estetik bakıĢ açısı ile ilgilidir. Toplum olarak bu gibi durumlara müdahale edilmesi gerekmektedir. Sanat eğitimi de kiĢisel bir çaba gibi görünse de özünde, toplumsal bir kalkınmayı hedeflemektedir.

Sanat eğitimi ve toplum açısından bakıldığında, sanat eğitiminin gerekliliğini, gerek kendi ülkemiz ve gerekse öteki ülkelerin toplumlarını içerir biçimde en mantıklı bir baĢka yorumu da güzel sanatlara, sanatçılara ve bu iki unsurun bir ülke için gerekliliğine büyük önem veren Atatürk‟ten aktarmak isteriz. Sanat ve sanatçıdan yoksun milletlerin hayat damarlarından birisi kopmuĢ demektir. Sözleri ve gene “sanat ve sanatçıdan yoksun milletler, öteki milletlerin ayakları altında ezilmeye mahkumdur.” ÖzdeyiĢleri, sanat, sanatçı ve sanat eğitimi gereksinimi için uygar bir ölçüt sayılması gerekir (Türkdoğan, 1981: 15)

Sanat eğitimi günden güne toplumda gerekliliğini hissettirmeye baĢlamıĢtır. Ancak önemli olan geri dönüĢü olmayan bir noktaya götürmeden bunu uygulamaya koymaktır.

Sanatı günlük yaĢantının içine yerleĢtirmek sanat eğitiminin gereklerinden birisidir.

Ġnsanlar evlerini dekor ederken estetik beğenileri ile oluĢturmaya çalıĢmaktadırlar. Yani göz eğitimi gerekmektedir. Yer- mekan iliĢkisini bilmeyen bir insanın dekor tasarımı yapması beklenemez. Ġnsanlar bir kıyafet alırken sadece bedene göre değil, aynı zamanda yakıĢtığını düĢünerek almak istemektedirler. Bu gibi küçük ayrıntılar insanların estetik beğenilerini ortaya koymaktadır.

Sanat, tek doğru yanıtı olan bir olgu değildir. Öğrenci, sorunlar karĢısında, yargılayarak, hayal gücünü kullanarak, diğer bilgilerini birleĢtirerek yanıtlardan birini seçerek, kendine özgü problemi çözme yolunu bulacaktır. Bu çalıĢma, bireye, çağımızda, bir takımın diğerlerine bağlı elemanları gibi çalıĢması gerektiğini kavratacaktır. Ġlgililerle iliĢki, iĢbirliği ve en önemlisi, bireye tam olarak görevini benimsemesi ve yapması gerektiğini öğretecektir. Böyle bir eğitim her meslekte geçerlidir. Onun için sanat eğitimi, herkes için gereklidir (Telli,1990:

6.7.8)

Sanat eğitimi bireyin kendini gerçekleĢtirmesinde için en büyük yardımcılardan birisidir. Çünkü sanat eğitimi, kiĢinin kendine olan güvenini artırmaktadır. Bunun nedeni ise, insanlar yeni bir Ģeyler yapmak istemektedirler, yani dünyada varolmayan bir çizim, bir fikir, bir tasarım onu diğer tüm insanlardan özgün yapmaktadır. Böylece kiĢinin kendine olan güveni geliĢmektedir. Dünyada yapabileceklerinin farkına varmaktadır. Yani sanat eğitimi, kiĢinin kendisine ve dünyaya karĢı farkındalık kazanmasını sağlamaktadır. Çevresinde olup bitenlerden habersiz bir insanın ne topluma ne de kendine faydası olmaktadır. Bu nedenle farkındalık algısı çok önemlidir.

Sanat eğitimi ruhu da eğitir. Güzeli görmeyi, güzele bakmayı öğretir. Ve güzelin değerini bilmeyi de öğretmektedir. Örn; Sanatçı olanla, olmayan arasındaki en büyük fark dünyaya olan bakıĢ açılarıdır.

Aslında yaĢam da böyledir. Sanat eğitimi almıĢ kiĢi ve kiĢiler görünmeyeni hissederek topluma hizmet ederler. Görünenle değil, görünenin arkasındaki gerçeklerle ilgilenirler. ĠĢte sanat eğitimi bu yüzden herkes için gereklidir. Aynı zamanda her yaĢta ki insana da verilmesi gerekmektedir. Ancak sanat eğitimi kiĢiye küçük yaĢta verilmeye baĢlanmalıdır ki ondan daha fazla verim alınabilsin.

Sanat eğitimi yaratıcı bir süreç olarak çocuğu özgür düĢünmeye, özgür çalıĢmaya yöneltmeye çalıĢmaktadır. Üreten, seçen, beğenen çocuk, içinde yaĢadığı topluma, çevresine yabancılaĢmaktan kurtulduğu ve sanatsal, kültürel, toplumsal geliĢmede aktif roller üstlenebileceği söylenebilir. Sanat eğitiminin çağdaĢ insan yaĢamındaki öneminin, insanın özünü ve güzeli bulma ihtiyacının yanı sıra, onun çağdaĢ insan yaĢamının değiĢik boyutlarındaki çok yönlü iĢlevlerinden kaynaklandığı görülmektedir. Bu iĢlevler bireysel, toplumsal, kültürel, ekonomik, ve eğitimsel nitelikler taĢımaktadır (Buyurgan, 1996: 22)

Sanat eğitimi sadece kendi içerisinde geliĢme gösterme ya da yan dalları ile etkileĢim içinde değildir. Birçok bilim dalı ile iĢbirliği yaparak geliĢim göstermektedir.

Birçok alan sanat eğitimi için kaynak olmaktadır.

Arkeoloji insanlık tarihindeki sanatın baĢlangıcını ve geliĢimini ortaya çıkarmaktadır.

Felsefe ve sosyoloji geçmiĢte yapılan sanat eserlerini dönem içinde doğru algılayabilmemize ve eleĢtirmemize olanak vermektedir. DüĢünüldüğünde birçok bilim dalı kendi alanı dıĢında sanata da hizmet etmektedir. Bu Ģekilde insanlık tarihine de büyük katkıda bulunmaktadır.

Günümüzde ise sanat eğitimine katkısı olmaktadır. Sanat eğitimi alan öğrencilere yol gösterici konumundadır. Sanat eğitimi ile ilgili geçmiĢte ve günümüzde birçok araĢtırma yapılmıĢtır ve gelecekte de bu araĢtırmalara devam edilecektir. Sanat eğitimi araĢtırmaları birçok konuda insanlara bilgi vermektedir. GeçmiĢimizi öğrenmek ve geleceğe olan bakıĢ açımızı düzenlemek bunlardan sadece bazılarıdır.

Benzer Belgeler