• Sonuç bulunamadı

Sanal Ortamlarda Sivil İtiaatsizlik Yöntemler

2. LİTERATÜR TARAMAS

2.7. Küreselleşme Karşıtı Hareketler ve Sanal İletişim Ortamları

2.7.1. Sanal Ortamlarda Sivil İtiaatsizlik Yöntemler

Sanal iletişim ortamları hem alternatif bir iletişim ağı özelliğine sahiptir hem de yeni türde eylemlere konu olmaktadır. Bu eylemlerin içerisinde kullanım sıklığı açısından; korsanlık, virüs ve solucanlar, sanal oturma eylemleri, sahte web siteleri, e-posta bombardımanı ve çevrimiçi imza kampanyaları dikkatleri çekmektedir.

2.7.1.1. Korsanlar

Sanal ortamdaki eylemleri düzenleyenler genellikle korsanlar-hacker olarak adlandırılan kişilerdir. Himanen (2001) korsanları “hevesli bir şekilde program yapan” ve “bilgi paylaşımının güçlü pozitif bir doğru” olduğuna inanan insanlar olarak tanımlamaktadır. Bir başka tanımlamaya göre; bilgilerini, korunmakta olan bilgisayar sistemlerini ihlal etmekte kullanan bireyler korsan olarak adlandırılmaktadır. Korsan ve eylemci sözcüklerinden hacktivist üretilmiştir. Hacktivist, eylemci amaçları için İnternet yazılımı geliştiren ve kullanan bir kişiyi tarif etmektedir (Bell, Loader, Pleace ve Schuler, 2004, s.103).

Korsanlar İnternet üzerinden elektronik dergiler yayınlamakta ve yazılım araçlarını içeren web siteleri kurmaktadırlar. Bu sitelerde korsan saldırıya ilişkin bilgiler, popüler sistemlerdeki zayıf noktalar ve bunlardan nasıl yararlanılacağı, şifre kırmak için programlar yer almaktadır. Bilgisayar virüsleri oluşturmak için yazılım paketleri, bilgisayar ağlarına ve web sitelerine zarar vermeye ilişkin ayrıntıları da içerecek şekilde verilmektedir. The New York Times’daki bir makalede, korsan saldırılarda bulunmaya ilişkin ipuçları ve araçları sağlayan yaklaşık 1900 web sitesi ve 30 kadar korsan yayın olduğu belirtilmektedir (Denning, 2001, s.251).

Medya korsanların web sitelerine girerek içerikten bir kısmını kendilerininkileriyle değiştirdiklerine ilişkin haberlerle doludur. Örneğin, kendilerini MilwOrm olarak adlandıran uluslararası korsanlar, Hindistan’ın nükleer silah denemelerini Hindistan’ın

Bhabba Atomic Research Center’ın web sitesine saldırıda bulunarak protesto etmişlerdir. Oluşturdukları web sayfasında, bir mantar bulutu resmiyle birlikte “Eğer bir nükleer savaş başlarsa, ilk çığlık atan siz olacaksınız” yazılıdır. Korsanların hedefleri içerisinde hükümet web sitelerinin yanı sıra ticari ve eğitsel siteler de bulunmaktadır. Information Security dergisinin 1999 yılı endüstri araştırması, şirketlerin bilgisayar sistemlerine sızmaların 1997’de %12, 1998’de ise %23 oranında arttığını belirtmektedir (Denning, 2001, s.272).

2.7.1.2. Solucanlar ve Virüsler

Hactivistler bilgisayar virüslerini ve solucanları protesto mesajlarını yaymak ve hedeflenen bilgisayar sistemlerine zarar vermekte kullanmaktadırlar. Bunların ikisi de bilgisayarları etkileyen ve bilgisayar ağında yayılan zarar verici kodlardır. Aralarındaki fark; solucanın kendi başına yayılabilen bağımsız bir yazılım olması; virüslerinse başka dosyalar ve kod parçalarında ekli olması ve bunlarla yayılmasıdır. Bu genellikle, e-posta ile gelen ekli dosyanın açılması gibi, kullanıcıların eylemleri sonucunda olmaktadır. Ancak aralarındaki sınırın belirsiz olduğu ifade edilmektedir (Denning, 2001, s.278).

İlk kez bir solucanın protesto için kullanımı 1989’da gerçekleşmiştir. Anti-nükleer korsanlar, U.S. National Aeronaoutics and Space Administration’ın (NASA) ağına solucan yaymışlardır. 16 Ekim 1989’da bilim adamları NASA’nın Goddard Space Flight Merkezi’nde bilgisayarlarına giriş yaptıklarında WANK solucanı tarafından yayılmış olan büyük bir başlıkla karşılaşmışlardır: “Solucanlar Nükleer Katillere Karşı,” “Sisteminiz Resmi Olarak WANKlandı” (Denning, 2001, s.278).

2.7.1.3. Sanal Oturma Eylemleri

Sanal oturma (virtual sit-in) eylemleri sanal ortamda düzenlenen protesto çeşitlerinden biridir. Britanyalı Electronic Hippies Collective (Elektronik Hippilerin Topluluğu) tarafından koordine edilen ve dünyanın çeşitli yerlerinden korsanlarca desteklenen bu yeni

protesto şekli, DTÖ’nün resmi web sitesinin binlerce kez ziyaret edilmesiyle kilitlenmesine neden olmuştur. Bu protesto şekli klasik oturma eylemiyle ortak bir noktaya sahiptir. Klasik oturma eylemlerinde, bir girişin kapatılması ya da bir kişinin ofisinin işgal edilmesi söz konusudur. Sanal oturma eylemleri de buna benzer bir işlev görmekte olup, işgal edilen yer iletişime ve erişime kapatılmaktadır. Electronic Disturbance Theater (EDT-

Elektronik Kargaşa Tiyatrosu) gibi grupların öncülüğünü yaptığı sanal oturma eylemleri

başka elektronik sivil itaatsizlik türleriyle pek çok hareketi birleştiren bir konuma gelmiştir (Reed, 2005, s.272).

Strano Network isimli grup bu türde ilk gösterilerden birini Fransız hükümetinin nükleer ve toplumsal konulardaki siyasal tutumunu protesto etmekte kullanmıştır. 21 Aralık 1995’te hükümet makamına ait olan çeşitli web sitelerine bir saatlik net grevi düzenlemiştir. Belirlenen saatte dünyanın çeşitli yerlerinden olan katılımcılar hükümet web sitelerini ziyaret etmiştir. Raporlara göre, sitelerden bazıları etkili bir şekilde belirlenen periyotta devre dışı kalmıştır (Denning, 2001, s.264).

1998’de EDT elektronik sivil itaatsizlik konseptini bir adım öteye taşımıştır. White House, Pentagon, School of Americas, Frankfurt Stock Exchange ve Mexican Exchange’in web sitelerine yönelik eylemlerde bulunmuştur. Eylemlerin amacı Meksika’daki Zapatistalarla dayanışma içinde olunduğunu göstermektir. EDT’den Brett Stalbaum’a göre Pentagon’un seçilme nedeni “Birleşik Devletler ordusunun, insan hakları ihlallerini gerçekleştiren askerleri eğitmesidir.” Aynı nedenler School of Americas’ın seçiminde etkili olmuştur. Frankfurt Stock Exchange ise “soykırım ve etnik temizlikte kapitalizmin rolünü temsil ettiği” gerekçesiyle seçilmiştir (Denning, 2001, s.264).

Web oturma eylemlerinin yasal olup olmadığı çok açık değildir. Department of Justice’in bilgisayar suç biriminin başı Mark Rasch, bu türde saldırıların federal yasayı ihlal etme riski taşıdığını, bir başka siteye zarar vermek amacındaki bir programı, yazılım kodunu ya da emri yaymanın suç teşkil ettiğini ifade etmektedir. “Bu bir elektronik oturma eylemi

olabilir, ancak insanlar oturma eylemlerinde tutuklanmaktalar” demektedir (Denning, 2001, s.267).

2.7.1.4. Sahte Web Siteleri

Eylemciler özgün sitelerin içeriklerini değiştirerek sahte ya da ‘gölge’ web siteleri oluşturmaktadırlar. Bu siteler özgün sitelerin taklitleri olup, adları http://www.worldbunk.org, http://www.whirledbank.org, http://www.gatt.org, http://www.seattleWTO.org ve http://www.genoa-g8.org gibidir. Bu siteler, uluslararası örgütleri ve etkinliklerini taklit etmektedir (della Porta ve diğerleri. 2006, s. 105).

Bu uygulama sıklıkla eylemlerine karşı olunan şirketler için de kullanılmaktadır. Örneğin Nike’ın logosunun üstüne tıklandığında şirketin düşük ücretli işçileri çalıştırmalarına yönelik eleştirilerin yer aldığı web sitelerine bağlantı konulmaktadır. Ancak sahte web siteleriyle ilgili sorun, küresel şirketlerle ilgili bilgilerin bozulmasının, protestocuların kendileriyle ilgili bilgilerin güvenirliğini de etkileyebilecek olmasıdır (Reed, 2005, s.273).

2.7.1.5. E-Posta Bombardımanı

Sanal ablukanın bir başka eylem çeşidi de e-posta bombardımanıdır. E-posta bombardımanı, belirlenen adrese yoğun bir şekilde e-posta gönderilmesini içermektedir. Alıcının gelen kutusunu posta ile doldurmak e-posta bombardımanın etkisi olup, bu eylem sanal ablukanın bir başka biçimidir. E-posta bombardımanları sıklıkla öç almak ve rahatsız etmek amacıyla kullanılırken, hükümetin yönetim uygulamalarının protestolarında da kullanılmaktadır (Denning, 2001, s.268). Bu çevrimiçi eylem türü eleştirilere de konu olmaktadır. Bunun nedeni başarısının çatışmaların şiddetine değil de saldırganlarla kurbanlarının bilgisayarlarının band genişliğinin üstünlüğüne bağlı olmasıdır (della Porta ve diğerleri. 2006, s. 106).

2.7.1.6. Çevrimiçi İmza Kampanyaları

Sanal iletişim ortamlarında kullanılan bir başka protesto yöntemi de çevrimiçi imza toplamaktır. Bilgisayar dolayımlı iletişim sınırların ötesinde çokuluslu şirketlere karşı - DeBeers, Microsoft, Monsanto, Nike gibi- özellikle çevrimiçi imza kampanyaları aracılığıyla tepkilerin ortaya konulmasına olanak sağlamaktadır. Çevrimiçi imza toplamayla gerçekleştirilen uluslararası mobilizasyon insan hakları ihlallerini ve ölüm cezalarını ihbar etmekte ve hükümetleri baskı altına almaktadır (della Porta ve diğerleri. 2006, s. 105).

Özetl olarak, sanal ortamlarda gerçekleştirilen elektronik sivil itiaatsilik yöntemleri arasında korsanlık, solucanlar-virüsler, sanal oturma eylemleri, sahte web siteleri, e-posta bombardımanı ve çevrimiçi imza kampanyaları yer almaktadır. Siyasal tutumların değiştirilmesi amacıyla sorunlara dikkat çekmeye çalışan eylemciler, sanal iletişim ortamlarının kullanımına yönelebilmektedirler (Denning, 2001, s.288).

Sanal iletişim ortamları, küreselleşme karşıtı hareketlere neo-liberal uygulamaların demokratikleştirilmesi ve küreselleşmenin aşağıdan gerçekleştirilmesi yönünde sürdürdükleri mücadelelerinde yeni iletişim yolları sağlamaktadır. Bu iletişim ortamlarında hem örgütlenmeleri ve eşgüdümü gerçekleştirmeleri hem de yeni eylem türleri geliştirmeleri kolaylaşmaktadır. İzleyen bölümlerde sanal iletişim ortamlarının küreselleşme karşıtı hareketler tarafından nasıl kullanıldığı ve bunlardan sağladıkları avantajların neler olduğu; hareketlerin web sitelerinden, harekette yer alan örgütlerin iletişim sorumlularıyla yapılan yarı yapılandırılmış görüşmelerden ve hareketin gerçekleştirdiği çeşitli etkinliklerde yapılan gözlemlerden elde edilen verilerle aydınlatılmaya çalışılmaktadır.

3. YÖNTEM

Çalışmanın bu bölümünde çalışmanın modeli, evren ve örneklem, verilerin toplanması ve verilerin çözümlenmesi konuları ayrı başlıklar altında ele alınmaktadır.