• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM

2.6.3. Sanal Müzelerin Katkıları

Günümüzde toplumlar, ortak teknolojilerinin ortak/paralel kullanımları sonucu, ortak bir kültür mirasına doğru gitmektedir. Bu gelişimlerin etkisi ile dünya kültür varlıklarından olan müzelerdeki kültürel miras ürünleri, yeni teknolojilerin de yardımıyla zenginleştirilmiş görsel yapıda, insanlığın ortak kullanım ve paylaşımına sunulmaktadır. Böylece müzeler sanal bir ortamda evrensel sergi salonlarına dönüşmektedir (Alav, Altıngövde ve Kaplan,2006:124).

Çolak (2006:5) sanal müzelerin faydalarını şöyle sıralamıştır:

● Sanal müzeler, dünya çapında erişim sağlarlar;

Bugün bir müzenin sahip olduğu birikiminin sadece içinde bulunduğu toplumun değil dünyanın mirası olduğu kabul edilmiştir. Bu nedenle günümüzde müzeler hızla sayısallaşmaktadır. Benzer tür müzeler ve benzer koleksiyona sahip müzeler portallar oluşturmaktadırlar. Buna Avrupa saray müzelerini ve sınırları olmayan müzeleri örnek gösterebiliriz.

İletişimin ön plana çıktığı dönemlerde müzeler geleneksel medya araçlarını kullanmışlardır. Ancak bu medya yapılarının sağladığı imkânlar kısıtlı ve yavaş olmasından dolayı müzelerin ihtiyaçlarını tam olarak karşılayamıyorlardı. İnternet ile müzeler ziyaretçileri ile kesintisiz ve hızlı iletişime geçmişlerdir.

● Sanal müzeler, doğru tasarlandıklarında uzaktan eğitim, hayat boyu eğitim amacıyla kullanılabilirler;

20. yüzyılın başından itibaren müzeler eğitim kurumları olarak kabul görmektedir. Sanal müzeler gerek müze içi gerekse müze dışı eğitim etkinliklerinde etkin rol oynamaktadırlar. Bugün birçok müzenin İnternet uygulamalarında değişik yaş gruplarına göre tasarlanmış eğitim paketlerine erişim sağlanmaktadır.

● Sanal müzeler, doğru ve güvenilir bilgi kaynaklarıdırlar;

İnternetin sağladığı olanaklar herkesin istediği bilgiye ulaşmasını sağladığı gibi, yine herkesin bilgi havuzuna eklemeler yapmasına olanak sağlar. Bu nedenle internette yer alan bilgilerin güvenilirliği her geçen gün biraz daha azalmaktadır. Buna rağmen sanal müzelerin güvenilir olduğu söylenebilir.

İnel’e (1998:29) göre sanal müzelerin bir faydası da eserleri değişik açılardan görme fırsatını yaratarak herkese adil şekilde müze eserlerinden faydalanma imkanını sağlamasıdır.

Sanal müzelerin yararlı kabul edilebilecek bir diğer yönü ise; gerçek müze gezilerinde yaşanabilecek bir takım zorlukların sanal müze gezilerinde olmayacağı şeklindeki görüşlerdir. Thorpe (1987) tarafından ifade edilen gerçek müze gezilerinde yaşanabilecek sıkıntıları Hooper- Greenhill (1999:151) şöyle aktarmaktadır:

Müzeler; aktif, yetkin ve sağlığı yerinde olan kişiler için bile ziyaret edilmesi güç yerler olabilir. Müzeler çok yorucudur ve hem fiziksel hem zihinsel olarak çaba gerektirir. Engeli olan bireyler için müze ve galeriler çoğunlukla aşılması olanaksız bariyerlerle doludur; bu bariyerler park etmek ve içeriye girmekten,

nasıl yardım edeceğini bilmeyen personele … eğer merdivenler varsa belki hiç içeriye girememeye kadar değişebilir.

Yukarıda ifade edilen durumu Uslu da (2008:11) ‘‘Türkiye’deki çoğu müzemiz fiziksel engelliler için yeterli donanıma sahip değildir. Fiziksel engelli çocuklar müze ziyaretlerine katıldıkları takdirde sıkıntı çekmektedirler.’’ diyerek onaylamaktadır.

Bu noktada sanal müze gezileri gerçek müze gezileri ile karşılaştırıldığında; sağlıklı ya da engelli birey, öğrenci fark etmeksizin sanal müzelerin herkesin kolaylıkla erişebileceği, kullanabileceği bir gezi türü sunarak kişilere fırsat eşitliği sağladığı söylenebilir. Örneğin, sınıfında engelli bir öğrenci olan öğretmenin, bir müzeye gerçek bir gezi düzenlemesi durumunda engelli öğrencinin geziye katılamaması ya da geziden beklenilen verimi elde edememesi ihtimali yüksektir. Bu hem engelli öğrencinin psikolojik olarak hem de eğitsel olarak zorlanmasına sebebiyet verebilir. Fakat sınıf ortamında bütün öğrencilere eşit gezi imkânı tanıyacak olan sanal müze gezisinin tercih edilmesinin, engelli öğrencide dâhil tüm öğrenciler için eşit verim de sağlayabileceği söylenebilir.

Ayrıca müzedeki bütün eserlerin bir seansta gezilmesi yerine belli bir program ve plan içerisinde, belli temalarda çalışmalar yapılarak bölümler halinde gezilmesi gerekliliği (İlhan ve Okvuran,2001:87) konusunda da sanal müzelerin büyük kolaylık sağlayacağı kabul edilebilir. Çünkü bir günlük müze gezisine bile sıcak bakılmayan bir ortamda, gezilecek olan müzeye birkaç gün değişik amaçlarla, öğretmenlerin gezi düzenlemek istemeleri olanaksız görünmektedir. Öğrencilerin müzeyi büyük gruplar halinde, alelacele, hiçbir şey anlamadan gezmeleri yerine (Bayam,2009:103) müze koleksiyonun hangi müfredat konularına hitap ettiğinin sanal ortamda öğretmen tarafından yapılabilecek kısa bir ziyaretle belirlenmesi neticesinde, türlü amaçlarla birkaç kez ziyaret yapılabilmesi daha mümkün olan sanal müze gezilerinden daha iyi verim alınacağı söylenebilir.

Sanal müzeleri önemli ve yararlı kılan bir diğer özellik ise; öğretmenlere gezi kurallarını dilediği gibi belirleyebilme imkânını tanımasıdır. Gerçek müze gezilerinde öğretmen ve öğrencilere istedikleri an geziyi başlatma ve bitirme serbestliğinin tanınması imkânsızdır. Bunun yanı sıra o an müzeyi gezen pek çok ziyaretçinin

olabileceği ihtimalinden dolayı incelenen eser karşısında uzun süre kalabilme kolaylığı da tanınamaz. Bu noktada sanal müzelerin sahip olduğu özellikler neticesinde bu tür konularda oluşabilecek engelleri aşmanın sanal müze gezileri aracılığı ile daha mümkün olacağı söylenebilir.

Sanal müzelerin ayrıca kültür varlıklarının korunması ve tarihi eser kaçakçılığını engelleme gibi dünya çapında önemli kabul edilen sorunlar içinde yararlı olacağını düşünmekteyiz. Örneğin; Yakın gelecekte Marmara ve Ege bölgelerinde büyük ve yıkıcı bir depremin olacağı ileri sürülmektedir. Bu durumda tüm kültür varlıklarının yanı sıra müzeler ve müzelerde sergilenen ve depolanan eserlerin ciddi bir tehdit altında olduğu söylenebilir (Ertürk ve Sungay,2004:46). Teknolojinin yardımıyla sanal ortama aktarılan müze eserlerinin herhangi bir doğal afet, yangın vb. durumlarda yok olma ihtimalleri olmasına karşın sanal müzelerin türlü şekillerde kalıcılıklarının mümkün olabileceği söylenebilir. Böylece değerli eserlerin orijinalleri korunamamış olsa bile gelecek nesillerinde bir şekilde sahip olunan kültürel mirasa sanal müze görüntüleri ile erişimleri sağlanabilir.

Ayrıca bugün dünyada bulunan müzeler içinde eserlerin pek çoğu sigortalı değil. Bu durumda tarihi eser kaçakçılığına neden olmaktadır (M.Erbay,2002:56). Bu noktada sanal müzeler yoluyla bir nevi kayıt altına da alınmış olunan eserlerin, kaçakçılık durumunda ait oldukları ülkelere ve müzelere dönüşlerinde sanal müze görüntülerinin delil niteliği taşıyabileceği de söylenebilir.

2.7. Sanal Müzelerin Tarihi Gelişimi

Benzer Belgeler