• Sonuç bulunamadı

UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

2.DÖVİZ KURU SİSTEMLERİ

2.2. Sabit Kur Sistemi

Döviz kurunun, döviz piyasasındaki arz ve talebe göre belirlenmesine izin verilmeyip kurların belirli bir seviyede sabit kalmasının sağlandığı sistemdir. Sabit kur sisteminde kurlar Merkez Bankası tarafından belirlenmekte ve belirlenen kurlar bir süre korunmaktadır. Ülkelerin döviz gelirlerinin yetersiz olması dolayısıyla döviz rezervlerinde meydana gelecek azalma sonucunda döviz arz ve talebi sabit kur sisteminin uygulanması ile denkleştirilir.

Sabit kur sisteminde Merkez Bankaları kamuoyuna duyurdukları kur seviyesinden döviz alım ve satımını gerçekleştirmek zorundadırlar. Örneğin döviz arzında meydana gelen bir artış durumunda döviz kurunun düşmemesi için Merkez Bankası döviz alımı yaparak piyasaya müdahale etmektedir. Bunun yanısıra eğer döviz talebinde aşırı bir artış olursa döviz fiyatları yükseleceğinden Merkez Bankası döviz kurunu yine belirlediği seviyede tutmak için piyasaya döviz satma yoluyla müdahale etmektedir. Bu anlatılanlar ışığında aşağıdaki şeklin çizilmesi uygun olacaktır.

E denge noktasında döviz arz ve talebi dengeye gelmektedir. Aynı zamanda E noktası Merkez Bankası tarafından ilan edilen denge kuru olduğu varsayımı altında eğer herhangi bir nedenle

m

döviz talebi artarsa D1 döviz talep eğrisi bütünü ile sağa kayacak ve D2 konumunu alacaktır.

Fakat sabit döviz kuru uygulandığından dolayı Merkez Bankası döviz kurunun yükselmesine izin vermemek amacıyla piyasaya döviz satma yönünde müdahalede bulunur. Merkez Bankası müdahalesi sonrası yeni döviz talebi q3 seviyesinde olacaktır. burada dikkat edilmesi gereken konu esnek kur rejiminde döviz talebi artışı dolayısıyla döviz kurunun yükselmesi sonucunda yeni denge k fiyat ve q2 döviz miktarında oluşmasıdır. Fakat sabit kur rejiminde talep edilen döviz miktarı q3 seviyesine yükselmektedir. Yani esnek kur uygulandığı durumdan q3-q2 aralığı kadar daha fazla bir döviz talebi vardır.

Yukarıdaki şekilde sabit kur rejimi uygulanması ile döviz kuru baskı altında tutulmuştur.

Böyle bir durumda ithalat harcamaları artmakta ve ihracat ise azalmaktadır. Diğer yandan sabit kur sisteminde döviz arzının arttığı durumda ise aşağıdaki gibi bir durum ortaya

Yukarıdaki şekilde başlangıç denge döviz kuru, döviz talep eğrisi D1 ile döviz arz eğrisi S1 in kesiştiği nokta olan E noktasında sağlanmıştır. Örneğin yabancı ülkelerin örnek ülkenin mallarına talebinin arttığını varsayalım. Böyle bir durumda döviz arzı artacak ve S1 döviz arz eğrisi S2 konumunu alacaktır. Eğer serbest kur rejimi uygulanmış olsaydı yeni denge G noktasında sağlanacaktı. Fakat sabit kur sistemi uygulandığından dolayı Merkez Bankası döviz kurunun m seviyesine düşmesine izin vermemekte ve döviz piyasasına müdahale ederek kurun F noktasında dengeye gelmesini sağlamıştır. Döviz kurunun müdahale ile değerli tutulması yerel paranın değerinin düşmesine ve böylece ihracatın artmasına neden olmaktadır.

Sabit kur rejiminde döviz kurunun değerli tutulması ihracatı arttırmasının yanı sıra ülkedeki üretim düzeyini de arttırarak işsizlik sorununun giderilmesine katkıda bulunmaktadır.

Sabit kur sistemi, altın para standardı ve ayarlanabilir kur sistemi olmak üzere iki başlık altında incelenmektedir.

2.2.1. Altın Para Standardı

Altın para standardı sistemi 19. y.y.’da uygulanmaya başlanmış ve Birinci Dünya Savaşı’na kadar geçerliliğini korumuştur. Bu sistemde ülkelerin milli paralarının değeri belirli bir ağırlıktaki altına endekslenmiştir. Ülke paralarının altına endekslenmesi aynı zamanda ülkeler arasında da sabit bir döviz kurunun oluşmasını sağlamıştır. Örneğin 1 TL= 1 gram altın ve 1 Dolar = 1.5 gram altın ise 1 TL = 0.66 Dolara denk gelmektedir.

Altın para standardı rejiminde ülkenin yerel parası kadar altın ayrılması gerekmektedir. Böyle bir ülkede dış ticaret açığı veya fazlası verilmesi ülkenin yerel para miktarına yansımaktadır.

Ülkenin yerel parasında meydana gelen artış ve azalışlar ise dış ticaret dengesinin kendiliğinden yeniden kurulmasına imkan sağlamaktadır. Örneğin herhangi bir nedenle Türkiye’nin dış ticaret fazlası verdiği yani ihracatında bir artış olduğu varsayılırsa, ihracatın artması ile ülkeye altın girişi hızlanacaktır. Altın girişi ise ülke içerisinde para arzının artmasına yol açacaktır. Para arzı artışı ise fiyatlar genel seviyesini yükseltecektir. Bu durum ithalatçı ülke açısından ele alındığında ise farklı bir sonuç doğurmaktadır. İthalatın artması ülkeden altın çıkışına neden olacağından para arzı

azalacaktır. Para arzının azalması ise fiyatlar genel düzeyinin gerilemesine neden olacaktır.

Altın para standardının sabit kur sistemi olması dolayısıyla bu sistemde Merkez Bankası2nın altın alım ve satımında bulunması ve altın ithal ve ihracının serbest bırakılması kurların sabit kalmasını sağlamaktadır. Yine altın standardı

sisteminde bütün yerel paraların altına endekslenmiş olması karmaşık döviz piyasalarının oluşmasını da engellemektedir.

2.2.2.Ayarlanabilir Sabit Kur Sistemi

Altın para standardı modelinde bütün ülkelerin para birimleri altına endekslenmekte iken ayarlanabilir sabit kur modelinde yerli para bir başka ülkenin parasına bağlanmaktadır. Ülke paralarının belirli bir paraya endekslenmesi yanında yine yerli paranın belirli bir aralıkta dalgalanmasına da izin verilmektedir. Bretton Woods sistemi olarak adlandırılan bu sistemde Amerikan Doları altına endekslenmiş ve 35 Amerikan Doları = 1 ons altın olarak belirlenmiştir. Diğer ülkelerin paraları da Amerikan dolarına bağlanmıştır. Amerikan dolarının altına bağlanmasının nedeni hiç şüphesiz ABD’nin sahip olduğu yüksek altın rezervlerindendir. Ayarlanabilir sabit kur rejiminde ülke paralarının endekslendikleri ülke paralarına karşın ancak %1 oranında aşağı ve yukarı şekilde dalgalanmasına izin

verilmektedir. Yine bu sistemde Merkez Bankaları döviz piyasasının istikrarının sağlanması amacıyla piyasada alım ve satım yaparak döviz kurunun aşırı düşmesine ve yükselmesine engel olmaktadırlar.

Örneğin ayarlanabilir sabit kur sistemine örnek vermek gerekirse 1 £ = 3 TL olarak belirlendiği varsayımı altında kur %1 aşağı ve yukarı şekilde dalgalanacaktır. Yani 1 £= 3.03 ve 2.97 TL arasında bir değer alacaktır. Bu durum bir grafik yardımıyla açıklanacak olursa

£/ TL £ / TL İngiliz mallarına olan talep artarsa bunun sonucunda İngiltere’den ithalat artacağından sterlin talebi de artacaktır. Sterlin talebinin artması sterlin fiyatlarının yükselmesine neden olacaktır.

fakat ayarlanabilir sabit kur sisteminde fiyatların ancak 3.03 miktarına kadar yükselmesine izin verilmektedir. Böyle bir durumda Merkez Bankası piyasaya müdahale ederek sterlin satmaya başlar.

Diğer yandan eğer İngiltere’de Türk mallarına olan rağbet artarsa sterlin arz eğrisi sağa doğru kayarak S1 konumunu alacaktır. Böylece artan sterlin sonucunda fiyat düşmekte ve sterlin fiyatı alt seviye olan 2.97 nin de altına inme eğilimi göstermektedir. Böyle bir durumda ise Merkez Bankası piyasaya alım yönünde müdahale ederek sterlinin daha fazla aşağı inmesini engellemektedir. Ayarlanabilir sabit kur sisteminde döviz kuru ancak Merkez Bankası’nın müdahaleleri ile belirlenen aralıkta kalabilmektedir.

Yukarıda açıklandığı üzere Merkez Bankası kurları istenen seviyede tutmak için piyasaya dolaysız şekilde müdahale etmektedir. Piyasaya müdahale etmenin bir başka yolu ise faiz oranlarının kullanılmasıdır. Bu şekilde müdahale dolaylı müdahale olarak adlandırılır. Eğer döviz talebinde artış olması nedeniyle döviz kurlarında yükselme eğilimi görülürse faiz oranlarının arttırılması yoluyla kurlardaki yükselme eğilimi frenlenebilir. Faiz oranlarının arttırılması faiz geliri elde etmek isteyen yabancı portföy yatırımcılarının sermaye hareketleri

Benzer Belgeler