• Sonuç bulunamadı

6. RESTORASYON

6.2. Yapıların Restorasyonuna İlişkin Önerilen Müdahaleler

6.2.1. Sağlamlaştırma

Sağlamlaştırma önerileri boşalan derzlerin uygun harçla doldurulması, bütünleme ve çelik konstrüksiyon ile destekleme olarak üç aşamadan oluşmaktadır. Bütünlemede Ahunbay’ın önerdiği üzere yapının özgün karakterini bozmayan, gerçek yapısal verilere dayanan öneriler geliştirilmiştir (Ahunbay, 2014, s.97).

Bütünleme ve çelik konstrüksiyon ile müdahaleden önce tüm yapılarda boşalan derzlerin hazırlanacak uygun harçla doldurulması önerilmektedir. Yapılar için tespit edilen uygun harçların içerikleri şu şekildedir:50 Kilise 1 için hazırlanacak harcın tek

bağlayıcısı kireç olmalı ve agregasında tuğla kırığı kullanılmamalıdır. Kilise 5’ten alınan örnekler yapının duvarının iki cidarı arasındaki moloz dolgudan, niş içerisinden ve kubbe kasnağındadır. Tüm bu örneklerde kullanılan harcın bağlayıcısının kireç ve kil olduğu, agregada ise mermer kullanıldığı belirlenmiştir. Bu bağlamda yapının farklı bölümleri için hazırlanacak harcın bu örneklere mekanik, fiziksel ve kimyasal olarak benzer nitelikte olması gerekmektedir. Büyük Sarnıç için hazırlanacak harç ise kireç bağlayıcılı olmalı ve agregasının içerisinde az miktarda da olsa tuğla kırığına rastlanmalıdır. Kavisli çevre duvarının harcı kil ve kireç bağlayıcılı olmalı ve agregasında ise tuğla kırığı kullanılmamalıdır.

Kemer ve tonoz blokları arasındaki bağlantıların, yukarıda bahsedildiği üzere her yapı için özel hazırlanacak uygun harcın enjeksiyonla uygulanmasıyla sağlamlaştırılmalıdır. Dış etkilere açık olan duvarlarda, iki cidar arasındaki üstü açık olan dolgu kısmının uygun harç ve molozla doldurularak dış etkilere karşı kapatılmasını amaçlayan şapkalama (capping) sisteminin uygulanması önerilmektedir (Şekil E.97, Şekil E.98, Şekil E.99 F Kesiti, Şekil E.102 K Kesiti ve Şekil E.106).

49Non-destructive testing and evaluation methods. Magnetometri (Magnetometry), Manyetik Duyarlılık

Testi, GPR (Ground Penetrating Radar, Yeraltı Radarı), Elektromanyetik Araştırma (EM, Electromagnetic survey) sıkça başvurulan hasarsız tespit yöntemleridir (Gaffney, 2008, Tablo 1).

50 Eroğlu tarafından yapılardan alınan örneklerin analiz sonuçları için bkz. s.48 Tablo 4.4 ve Tablo 4.5,

110

Kilise 1

Kilise 1’in korunmuş olan narteks ve naosunun arasındaki duvar, mevcut durumda zeminden 1.50 m yükseklikten itibaren batıya doğru eğilmiş durumdadır. Öncelikle Kilise 1’in zeminindeki yapıdan düşen taşların bu duvarın çevresindeki bir kısmının, kilisenin özgün zemin kotuna ulaşılana kadar temizlenmelidir. Çelik konstrüksiyon, eğilen duvarın etrafından dolaşarak, ulaşılan sağlam zemine oturarak birbirine bağlanan U profillerle oluşturulmalıdır (Şekil E.98, Şekil E.99 F Kesiti ve Şekil E.104). Bu şekilde çelik konstrüksiyonun duvara zarar vermemeli ve tamamen zeminle ilişkili bir şekilde ayakta kalarak duvarı desteklemelidir. Çelik konstrüksiyonu oluşturan malzemenin boyutları, söz konusu malzemenin adada taşınmasını kolaylaştırmak amacıyla küçük tutulmalıdır. Aynı duvar üzerinde korunmuş olan hafifletme kemerinin de bu konstrüksiyonun bir parçası olacak çelik bir kemerle desteklenmesi önerilmektedir (Şekil E.99 F Kesiti). Duvar yüzeyinde parça kayıplarının olduğu bölgeler ise daha fazla yapı elemanının kaybını önlemek amacıyla, yapının kendi malzemesi ve uygun harçla bütünlenmelidir.

Kilise 5

Yapı grubunda sağlamlaştırma çalışmalarının en yoğun uygulanacağı yapının Kilise 5 olduğu belirlenmiştir. Adada en iyi korunmuş anıt olan Kilise 5 aslında strüktürel açıdan oldukça kritik bir durumdadır. Kilisenin güney yönündeki Platform 2’nin işlevini yitirmesi sonucunda yapı güneye doğru 1-2° arasında eğilmiştir (Şekil E.100). Restorasyonda öncelikle Kilise 5’in askıya alınarak Platform 2’nin bütünlenmesi önerilmektedir. Bu bütünleme sırasında Platform 2’nin alanda bulunan kendi malzemesi ve hazırlanacak uygun harcın kullanılacağı öngörülmüştür.

Kilise 5’in kuzey ve güney yönlerindeki kapıların hafifletme kemerleri, bulunduğu duvarın her iki cidarında iki farklı kemer olarak inşa edilmiştir. Bu durum kemerlerin iki cidarda farklı oranlarda bozulmasına neden olmaktadır. Kuzey kapısının iki yöndeki hafifletme kemerlerinin arasındaki moloz dolgu, harç birleştirici özelliğini kaybettikçe dökülecek durumdadır (Şekil E.52 ve Şekil C.56). Bu moloz dolgunun kalan kısmının uygun harçla sabitlenmesi gerekmektedir (Şekil E.101). Güneydeki kapının ise hafifletme kemeri korunamamıştır ve bu duvarın da iki cidarındaki bozulma oranı kuzey duvarında olduğu gibi birbirinden farklıdır (Şekil C.41 ve Şekil C.53). Aynı zamanda güney duvarında hafifletme kemeri korunamadığı için duvarın

111

iki cidarı arasındaki dolgu, harç birleştirme özelliğini yitirdikçe dökülmüştür (Şekil C.55). Bu nedenle naosun güney duvarındaki mevcut bozulmanın genişlemesini ve iki cidar arasındaki dolgunun daha fazla dökülmesini önlemek amacıyla duvar çelik profillerle oluşturulacak bir kemerle desteklenmesi önerilmektedir (Şekil E.101 ve Şekil E.105).

Kilise 5’in apsis duvarının 1986’da yayımlanan fotoğraflarında kısmen ayakta olduğu görülür (Şekil D.47 ve Şekil D.48). Buranın Platform 2’nin bütünlüğünü kaybetmesi sonucunda yıkıldığı düşünülmektedir. Mevcut durumda apsisin yarım kubbesi, apsis duvarının korunamaması nedeniyle havada asılı ve desteksiz durumdadır (Şekil C.42 ve Şekil C.51). Bu durum apsisin korunan duvarları ve kubbesinin de yakın bir zamanda yıkılabileceğini düşündürmektedir. Bu nedenle doğu cephesi için hazırlanan birinci öneride apsis kubbesinin yapın kendi malzemesi ve uygun harçla bütünlenmesi; bütünlenen bu kubbenin çelik konstrüksiyonla desteklenmesi önerilmektedir (Şekil E.100, Şekil E.101, Şekil E.105 ve Şekil E.106). Yapının doğu haç kolunun kuzey ve güney yönlerindeki düz atkılı nişlerin bozulmasını durdurmak amacıyla nişlerin içerisindeki bozuk yüzeyler uygun harçla sabitlenmelidir (Şekil E.101).

Büyük Sarnıç

Büyük Sarnıç’ın doğu cephesinin kuzey ucundaki duvar bozulmadan dolayı havada asılı durumdadır (Şekil C.68 ve Şekil C.69). Yapıyı sağlamlaştırmak amacıyla bu duvarın bir kısmının, yapının kendi malzemesi ve uygun harçla bütünlenmesi önerilmektedir (Şekil E.108 Doğu ve Kuzey Cepheleri). Aynı yapının batı cephesinin büyük bir bölümü yıkılmıştır ve duvar kısmen havada asılı durumdadır (Şekil C.71). Havada asılı duran bu duvar da yapının kendi malzemesi ve uygun harçla bütünlenmeli, duvar ve tonoz desteklenmelidir (Şekil E.103 M Kesiti).

Yapının “L” planlı merdivenine ait olan ve yerinden ayrılmış iki basamağın yerine yerleştirilmesi önerilmektedir (Şekil C.67, Şekil E.103 M Kesiti, Şekil E.107 Güney Cephesi). Yapının kuzey cephesinin batı ucundaki taşların yerinden ayrılmasını önlemek amacıyla boşalan derzler hazırlanacak uygun harçla doldurulmalıdır (Şekil C.70 ve Şekil E.107 Kuzey Cephesi).

112