• Sonuç bulunamadı

3. SAĞLIK EKONOMİSİ SÜRECİNDE SAĞLIK TURİZMİ

3.2. Sağlık Hizmetlerinin Özellikleri

Sağlık sektörü tarafından gerçekleştirilen faaliyetlerin tümü sağlık hizmetleri olarak tanımlanmaktadır. Bireyleri ve toplumları tedavi etmek, hastalıklardan korumak ve rehabilite etmek amacıyla yapılan tüm hizmetler sağlık hizmetleri kapsamındadır. Bu hizmetlerin amacı toplumu tümden etkileyebilecek hastalıklardan ve olumsuzluklardan korumak ve daha sağlıklı bir toplum elde etmektir. Sağlık hizmetlerini diğer hizmetlerden ayıran bazı önemli farklılıklar bulunmaktadır. İnsan sağlığı konusu kişilerin en değerli varlığı olup tedavi sırasında oluşabilecek hataların geri dönüşü olmayan bir hizmettir. Sağlık sektöründe sunulan hizmetler %100 güvenirliliğe ve yüksek kaliteye sahip olması gerekmektedir (Akyol Aktürk, 2010:

4).

Hastalıkların azaltılması ve hayat kalitesinin yükseltilmesi için üç tür hizmet sunulmaktadır. Bu hizmetlerden ilki tedavi edici hizmetler, ikincisi koruyucu hizmetler ve sonuncusu da rehabilite edici hizmetlerdir (Mutlu / Işık, 2012: 40).

83 3.2.1. Kamusallık ve Dışsallık Özelliği

Kamusal mal ve hizmetler kavramı, tüketiminde rekabet olmayan ve tüketiminde kimsenin dışlanamadığı malladır. Tüketiminde rekabet olmayan kamusal mallarda bir bireyin mal tüketimi başka bir bireyin o malı tüketmesini azaltmamaktadır.

Kamusal malların tüketiminde dışlanamamazlık özelliği ise o malın kullanımında kimse fiilen mahrum edilemez (Göker, 2008).

Tam kamusal mallar, yarı kamusal mallar ve bazı özel mallar ve hizmetler genel bütçe ile sunulan ve vergilerle finanse edilen hizmetleri kapsamaktadır. Tam kamusal mallara örnek olarak; savunma, güvenlik, adalet, yarı kamusal mallara örnek; eğitim ve sağlık, bazı özel mallara örnek olarak; kamu ekonomik kuruluşları, demir-çelik, su, elektrik ve doğalgaz gibi hizmetler örnek verilebilir (Mutlu / Işık, 2012: 46).

Sağlık hizmetleri genel itibariyle yarı kamusal mallar sınıflandırılmasının içerisine dahil olmaktadır. Bu tür malların tüketimi sonucunda sadece kişiye özel fayda değil topluma da dışsal fayda şeklinde fayda sağlamaktadır. Bu tür hizmetler ve mallar pazarlanabilme ve bölünebilme özelliklerine sahiptirler. Bu mal ve hizmetlerin bedelini ödeyemeyen kişiler hizmetin özel faydasından dışlanamazlar. Yarı kamusal malların fiyatlandırılabilme ve bölünebilme özellikleri özel mallara benzerken, sosyal fayda sağlamaları ve birlikte tüketim imkânı vermeleri nedeniyle kamusal mal özellikleri de taşırlar. Koruyucu veya önleyici sağlık hizmetleri tam kamusal mallar içerisinde yer alırken, tedavi edici hizmetler yarı kamusal mal niteliği taşımaktadır.

Tam kamusal mallar dışlanamaz, fiyatlanamaz ve pazarlanamaz (Gediz Oral, 2014:

80).

Dışsallık, “gerçek veya tüzel kişilerin üretim veya tüketiminden diğer kişi veya kuruluşların fayda ve maliyetlerinin olumlu veya olumsuz etkilenmesidir” (Kesbiç, Baldemir / İnci, 2010: 125).

84 Dışsallık kavramı bi bireyin üretim veya tüketim faaliyeti sonucunda başka bireylerin veya toplumun refah düzeyindeki olumlu veya olumsuz etkisidir. Dışsallık kavramı ile ilgili en bilindik örnek bir fabrikanın atıklarını nehre boşaltması sebebiyle o nehirden geçim sağlayan balıkçıların katlanmak zorunda oldukları negatif dışsallıktır.

Sağlık hizmetlerinde bulaşıcı hastalıkların önlenmesine yönelik olarak gerçekleştirilen faaliyetler ve bunun sonucunda oluşan başarı dışsallık örneklerinden birisidir (Mutlu / Işık, 2012: 49). Günümüzde Covid -19 virüsü sebebi ile devletlerin aşı bulma çabaları ve geliştirilen aşılar sonucunda tüm toplumu aşılama yaparak virüsten koruma pozitif dışssallıktır. Bireylere özel fayda sağlarken bireyin aşı olarak toplum için hastalık riskini düşürmesi topluma da pozitif dışsallık olarak yansımaktadır.

3.2.2. Yararlı (Erdemli) Mallar

Tanımı ilk kez Richard Musgrave tarafından tanımlanan yararlı (erdemli/merit) mal kavramı, “kişilere sağladığı özel faydanın yanında sosyal faydası da oldukça yüksek olan mal ve hizmetlerdir” (Zülfüoğlu / Yılmaz Soydan, 2019: 279). Erdemli mal ve hizmetlerde sosyal devlet anlayışı ön plana çıkmaktadır. Devletin, toplumu oluşturan düşük gelirli kişilere ve bakıma muhtaç bireylere yönelik olarak sunduğu mal ve hizmetler erdemli mallar içinde değerlendirilmektedir (Zülfüoğlu / Yılmaz Soydan, 2019: 279).

Erdemli malların tüketiminden elde edilecek faydadan habersiz olan bireyler sebebi ile devlet bu malların kullanımını zorunlu kılar veya teşvik edebilir. Erdemli mallar ve pozitif dışsallıklar piyasa başarısızlığına sebep olmaktadır. Pozitif dışsallıklar üretim maliyetlerinin değerlendirilememesine neden olurken erdemli mallar eksik tüketime neden olmaktadır. Eksik tüketime örnek olarak; bireylerin koruyucu sağlık hizmetlerinden faydalanırken bilgi eksikliği sebebi ile faydalarını tam değerlendirememeleri erdemli mallar için bir örnektir. Koruyucu sağlık hizmetleri gibi hizmetler erdemli mallar kapsamına girmekte ve rekabetçi piyasa koşullarında etkinlik sağlayamamaktadır ve bu sebeple piyasa aksaklıkları yaşanmaktadır. Bu

85 aksaklıklara devletin müdahale araçları kullanımı uygulanmaktadır (Mutlu / Işık, 2012: 52).

3.2.3. Devlet Müdahaleleri

Devlet veya devlete ait kurumlar piyasalara piyasalarda bulunan çoğu aktörün istememesine rağmen zorla müdahale edebilmektedirler. Devletler sağlık piyasalarına; yeterlilik belgeleri, diplomalar ile müdahale etmenin yanı sıra sağlık harcamalarını finanse etmek amacıyla sigorta sistemleri kurabilir, mevcuttaki sigorta sistemlerine finansal yardımlar yapma yoluyla müdahaleler gerçekleştirebilir.

Devletler aynı zamanda hastaneler, doktorlar, bakım evleri gibi birimlerin ekonomik davranışları üzerinden müdahaleler gerçekleştirebilir. Bu müdahalelere örnek olarak doğumda meydana gelen bebek sakatlıklarının önlenmesi, asker ailelerine ve çocuklara belirli bir yaşa kadar sağlık hizmetlerinin bedava sunulması örnek verilebilir (Duyuk, 2015: 15).

3.2.4. Asimetrik Bilgi ve Belirsizlik Altında Seçim

Neo-klasik iktisat ekonomik birimlerin mal ve hizmetler hakkında tam bilgiye sahip olduğunu varsaymaktadır. Bu varsayım bütün ekonomik birimlerin simetrik bilgiye sahip olduğunu ve bilgiye ulaşmanın maliyetsiz olduğunu ifade etmektedir. Fakat gerçek hayatta bu anlamda bilgi tam değildir ve bilgiye ulaşmanın bir maliyeti olacaktır. Ayrıca ekonomik birimler arasında bilgi düzeyi farklıdır. Ekonomik birimler arasındaki bu bilgi farklılığı asimetrik bilgi olarak tanımlanmaktadır (Çalışkan, 2008: 41-42). Sağlık sektörünün önemli özelliklerden birisi olan asimetrik bilgi diğer sektörlerle mukayese edildiğinde çok daha geniş boyutlara ulaşmaktadır.

Sağlık hizmetlerinde üretici (doktor) ve tüketici (hasta) arasında asimetrik bilgi durumu gerçekleşebilmektedir. Doktorlar hastalara göre daha fazla bilgi sahibidirler ve profesyonel görev, etik, mesleki sorumluluk kaygısı ile hareket ederken asimetrik bilgi çelişkisi doktorları farklı tercihler yapmaya yöneltebilir. Sağlık hizmetlerinde

86 asimetrik bilgilendirme gelişiyorsa esas olarak tüketici (hasta) aleyhine bir durum oluşmaktadır (Mutlu / Işık, 2012: 56).

Şekil 15. Doktor ve hasta arasındaki bilgi ilişkisi ve asimetrik bilgi (Çalışkan, 2008)

Şekil 15’de Smith tarafından oluşturulan tanımlamaya göre doktor ve hasta arasındaki bilgi düzey farklılıklarının asimetrik bilgi düzeyini de etkilediği görülmektedir (Çalışkan, 2008, s. 43).

Asimetrik bilgilendirmenin başka bir boyutu ise tüketicilerin inisiyatifini ortadan kaldıran hastanede yatış süresi, verilmesi gereken ilaçlar ve kullanım süresi gibi konulardır. Bu konularda sağlık hizmeti verenler bilgi sahibidir ve bireyler bu hizmetin boyutuyla alakalı pazarlık yapamaz, tartışamaz ve deneme şansı da bulunmamaktadır (Duyuk, 2015: 17).

Sağlık hizmetlerinde belirsizlik kavramı, hasta (tüketici) ve hastalıkla başlar fakat nerede ve ne şekilde biteceğinin belli olmamasıdır. Sağlık hizmetlerinin her alanında belirsizlik kavramını görmek mümkündür. Lancaster’in literatüre kazandırmış olduğu, Arrow’un ise üzerinde durduğu belirsizlik kavramında hasta ve doktor ilişkisinde asimetrik bilgi vardır. Hastanın bilgisi çok azdır ve kararlar üzerindeki asıl belirleyici doktordur. Hasta doktora gitmeye karar verir fakat sağlık hizmetlerini ne kadar ne süre ve ne kapsamda tüketeceğini doktor belirlemektedir (Mutlu / Işık, 2012: 54).

87 3.2.5. Hastalık Riskinin ve Tüketimin Önceden Belirlenememesi

Sağlık hizmetlerinde tüketim genellikle tesadüfi bir şekilde oluşmaktadır. Planlı sağlık turizmi dışında sağlık hizmetlerinin nerede ne zaman ne kadar ve kimlerce sağlanacağı belirlenememektedir. Aynı zamanda sağlık hizmetleri piyasasında arz edilecek hizmetlerin miktarının da belirlenmesi zordur. Sağlık piyasalarında sağlık turizmi, doğum vb. hizmetler dışında çoğunlukla hastalıklar ve risklerin önceden saptanması mümkün olmamaktadır ancak ekonominin diğer sektörlerinde arz ve talep dengesi tahmin edilebilmesi ve bu doğrultuda bütçe hazırlanabilmesi mümkündür (Mutlu / Işık, 2012: 58).

3.2.6. Sağlık Malının Yetersiz Tüketiminin Topluma Etkisi

Sağlık hizmetlerinde bir hizmetin eksik veya yetersiz sunumun veya yetersiz tüketimi durumunun hem bireyi hem de toplumu etkileyen bir gücü vardır. Sağlık hizmetleri kamusallık ve dışsallık özellikleri nedeniyle yeterince sunulamaz veya tüketilemez ise toplumun tümü zarar görmektedir (Duyuk, 2015: 18).