Sınıf Yönetimi Bilgisi

Öğretmenlerden ikisi sınıf yönetimi konusunda sıkıntı yaşadıklarını belirtmişlerdir. Bu duruma sebep olarak öğretmenlerden biri (PPD) sınıfın hepsinin erkek oluşundan kaynaklı olduğunu göstermiştir. Diğer öğretmen (PPY) ise bazı zamanlar sınıfa hakimiyet sağlamak için sesini yükselttiğini dile getirmiştir. Sadece bir öğretmen (PPO), sınıf yönetimi konusunda kendini yeterli görmekte ve kendisine bu konuda güvenmektedir. Bu öğretmen sınıf kurallarının önemine dikkat çekmiştir. Sınıf yönetimi konusundaki yaklaşımları, yaptığı bazı uygulamaları kısaca açıklamıştır. Bu konuda öğretmenlerin görüşleri aşağıdaki gibidir:

Öğretmen Meral: Sınıf yönetimi konusunda kendimi zayıf hissediyorum. Şöyle bayan olduğum için, sınıfımda 30-35 arası öğrenci var hepsi erkek olduğundan zorlanıyorum. Susturmakta, sessizliği sağlamada zorlanıyorum açıkçası. Erkek öğretmenlerle konuşuyorum ve onları daha ciddiye aldıklarını düşünüyorum. Sınıf yönetimi konusunda 5. sınıflarda daha iyi olduğumu düşünüyorum. 6. sınıflarda o büyüme ve ergenliğin farkını görebiliyorum. Sınıf seviyesi olarak küçük sınıflarda daha çok öğretmene saygı var. Farklı bir teknik uygulayamıyorum çok fazla. Şöyle bazen etkinliklerle maket yapmak gibi o şekilde yapıyorum. 6.sınıflarda konu yoğun olduğu için çok etkinlik yapamasam da akıllı tahtadan bir etkinlik ya da video izletiyorum. Doğa ile alakalıysa bir belgesel açıyorum mesela. Öğrencileri o şekilde derse çekmeye çalışıyorum.

Öğretmen Büşra: Sınıflar önceleri daha az kişiydi sonraları baya kalabalıklaştı. 35-40 kişiyi buluyor. Sınıf yönetimi konusunda çok iyi olduğumu düşünüyorum. Şöyle gereksiz konuşmalar olmuyor. Mesela, etkinlik yaparken sınıfa hakim olacak bir öğrenci seçiyorum konuşanlara arkadaşınız eksi verecek, kendi sözlü notlarınızı kendi davranışlarınız belirliyor ona göre davranmanız gerektiğinin farkına varın diyorum. O yüzden konuşmuyorlar, öyle bir sıkıntıları olmuyor. Az çok herkes derse de katılıyor…

…. Ses ile ilgili bir etkinlik yapıyoruz mesela. 2-3 sıra çağırıp yaptırıyorum o sırada diğerleri sessiz durabiliyor. Bunun bence çocuklarla kurduğum bağla alakası var. Seni sevdikleri zaman sen gelince ayağa kalkıyorlar, sessiz oluyorlar kendilerini uyarıp susuyorlar….

….İlk derste verdiğin izlenim de çok önemli. Mesela benim dersimde şöyle olmanızı istiyorum, benim dersimde katiyen bunları yapmayın bunlar olmasın diyorum. Bazı hocalar su içmelerine izin vermeyebilir ama ben kendim su içtiğim için siz de içebilirsiniz ben çay içiyorsam siz kantinden çay aldığınız zaman sıcaksa içebilirsiniz diyorum. Ama soğuk içecekler yasak onu sonrada içebilirsiniz diyorum. Bunların da önüne geçmiş oluyorum. Sınıf yönetimi konusunda sıkıntı yaşamıyorum….

…Sınıf kuralları konusunda da kararlı olman gerekiyor. Örneğin, izinsiz konuşulmayacak dediğin zaman hiç kimsenin izinsiz konuşmasına izin vermeyeceksin. En iyi öğrenci bile olsa izinsiz konuşmasına müsaade etmemelisin tutarlı olmak gerekiyor bu konuda. Zaten üniversitede tutarlı-tutarsız öğretmen tutumları anlatılmıştı. Tutarlı olduğun zaman öğrenciler de alışıyor belli bir süre sonra.

…Sınıf yönetiminde sınıfta bir olay olursa problemin temelini öğrenmemiz gerektiğini anlattıkları için bir olayı öğrenmek için sınıfta birçok kişiye söz hakkı veriyorum. Mahkeme gibi kim suçlu kim suçsuz bunu öğrenmem gerektiğini düşünüyorum ve problemin temelini çözdüğüm zaman her şey çözülmüş oluyor açıkçası…

Sıkıntı yaşadığımız öğrenciler olursa velilerini çağırıyorum ya da kendisiyle ayriyeten görüşüyorum. Hatta sırf bundan dolayı 5.sınıflara daha iyi etkili olmak için kendi sınıflarım olmamasına rağmen veli toplantılarına girdim. Hepsinin velisiyle görüşelim sıkıntıları varsa çocukların konuşalım diye.

…Anlattığın zaman güzelce söz hakkı istiyorlar öğrenciler. Bazı şeylerin farkına varmaları için sadece benim söylemem değil de arkadaşlarının söylemesi de gerekli oluyor. Bir öğrenci izinsiz kalkıp geliyor yerinden diğer öğrenciye soruyorum ‘’ Arkadaşın izin aldı mı? ’’ ‘’ Hayır, hocam ‘’ diyor. O öğrenci de bunun farkına varıp yerine geçiyor. Ben söylediğim zaman sadece kötü yönlerini ben görüyormuşum gibi oluyor.

Bir arada okulun son zamanlarına doğru öğrenciyi tahtaya çıkarıp sınıf onun iyi ve kötü yönlerini söylüyordu. Kalplerini kırmadan güzel bir şekilde. O zaman bazı şeylerin biraz daha farkına varıyorlar. Toplum içinde yaşadıklarının farkına varıyorlar. Sadece sayısal konulara geldiğimizde anlamakta zorluk yaşadıklarında biraz gürültü seviyesi artıyor. Bu seferde ben az kişilerden oluşan 20 kişilik sınıflarda tek tek yanlarına gidip çözüyorum. Ya da çözen bir çocuk varsa sen şu arkadaşına yardım et diyerek bu şekilde bunu halletmiş oluyoruz.

Öğretmenin (PPO) ders videolarından da anlaşıldığı üzere öğrencilerin her birinin sorusunu cevaplamaya özen göstermektedir. Ayrıca öğretmenin (PPO) ders videosu incelendiğinde istenmeyen öğrenci davranışına karşı ‘’ Bu yaptığını kendine

yakıştırıyor musun? Ben sana bu davranışı yakıştıramadım. Bu davranışı yaptığında rahatsız oldum. ‘’ diyerek ben dilini kullanmıştır.

Öğretmen Efnan:İlk dönem kötüydüm daha çok ses tonumu yükseltiyordum. Özellikle erkek sınıflarında bayan hocalara karşı ‘’ Siz daha merhametlisiniz‘’ düşüncesi oluyor. Onlar ses tonunu yükselttikçe ben de yükselttim. Sesimin kısıldığı zamanlar oldu. Daha sonrasında sınıfta susmayı denedim. Sen dili değil de ben dili kullanmaya çalıştım. Bazı zamanlar öğrenciyi sınıftan çıkarıp müdüre götürdüğüm oldu. Şimdi biraz daha iyiyim.

Öğretmen (PPY) ders videolarında da sınıfa hakimiyet sağlamakta güçlük çektiği görülmüştür.