• Sonuç bulunamadı

Fen Bilimleri Alt Öğrenme Alanları (Fizik, Kimya, Biyoloji, Astronomi ve Yer

3.2 Fen Bilimleri Öğretmenlerinin Alan Bilgilerine İlişkin Bulgu ve Yorumlar

3.2.1 Fen Bilimleri Alt Öğrenme Alanları (Fizik, Kimya, Biyoloji, Astronomi ve Yer

Öğretmenler alan bilgilerini orta düzeyde gördüklerini aktarmışlardır. Öğretmenlerden biri (APD) alan bilgisinin orta düzeyde olmasının sebebini üniversitede alan bilgisi konusunda verilen eğitimin yeterli olmamasına bağlamıştır. Diğer bir öğretmen (APO), değişen ve yeni bulunacak birtakım şeylerin olduğunu bu nedenle bilmediği şeyler olabileceğini ifade etmiştir. Bu konuda öğretmenlerin görüşleri aşağıdaki gibidir:

Öğretmen Melisa: Orta düzeyde görüyorum. Bazılarında iyi olabilirim ama bazılarında eksiklerim olduğunu düşünüyorum. Onunda en çok üniversitede verilen eğitimin yeterli olmadığını düşünüyorum bazı konularda. Çok iyiyim diyemem o yüzden. Ne kadar öğretmenlik alan bilgisi sınavına girsek de sonradan eğitim alsak da tamamen iyiyim diyemem.

Öğretmen Büşra: Bilgi konusunda iyi olduğumu düşünüyorum ama % 100 kendimi çok iyi göremem tabi. Bilmediğim şeyler vardır kesinlikle. Değişen şeyler ya da yeni bulunacak şeyler kesinlikle vardır. Ama genel itibariyle bir ortaokul için iyi olduğumu düşünüyorum açıkçası.

Öğretmen Efnan: Üniversitede okurken alan bilgim bu kadar iyi değildi. Atanamadığım sekiz yıllık sürede ortaokul ve lise öğrencilerine özel ders verdim. İster istemez kendimi geliştirdim. Ortaokul seviyesine göre iyi olduğumu düşünüyorum.

Öğretmenlerin kendilerini daha iyi hissettikleri ve zorlandıkları Fen Bilimleri alt öğrenme alanları farklılaşmaktadır. Bu konuda öğretmenlerin görüşleri aşağıdaki gibidir:

Öğretmen Melisa: Kimya’da biraz daha iyi olduğumu düşünüyorum. Fizik Biyoloji Astronomi ve yer bilimi konularında daha orta seviyedeyim. Sıralasam ilk Kimya, Fizik sonra Biyoloji ve diğerleri de üçüncü olurdu aynı düzeyde. Alan Bilgisi sınavına hazırlanırken Kimya soruları kolayca anlayıp hızlı bir şekilde yapabiliyordum. Konuyu genel olarak öğrendiğimde soruları yapmakta sıkıntı yaşamıyorum. Ama Fizikte ya da Biyolojide daha fazla hata yapıyordum sorularda. Bu da kendimin birebir eksik olduğunu gösteriyordu. Oradan biliyorum yani.

Öğretmen Büşra: Aslında hepsinde birbirine yakın hissediyorum birinde daha güçlüyüm diyemem açıkçası. Fizik çok sevdiğim bir dal.

Öğretmen Efnan: Sıralama yaparsam önce Fizik sonra Astronomi, Biyoloji ve Kimya. Fizik konuları, bana daha yakın geliyor. Lise de okurken de böyleydi üniversitede de böyleydi. Sınavlarda da Fizik netlerim yüksekti. Üniversitede Fizik hocam çok iyiydi teorik olarak oldukça donanımlıydı bundan dolayı da kaynaklanıyor. Kendimi geliştiriyorum bu konuda. Özellikle makineler, işleyen sistemler çok hoşuma gidiyor. Kardeşim makine mühendisliği okuyor zaman zaman ona da yardımcı oluyorum. Hatta onun kitaplarını alıp araştırıyorum. İlgimi çekiyor.

Öğretmenler Fen bilimleri alt öğrenme alanlarından hangilerini anlatırken sıkıntı yaşadıklarını açıklamışlardır. Bu konuda öğretmenlerin görüşleri aşağıdaki gibidir:

Öğretmen Melisa: Anlatırken farklı oluyor. Mesela biyolojide eksik olduğunu hissettiğin için belki daha çok önemsiyorsun, anlatırken daha iyi anlatabiliyorsun. Kimya’da daha iyi anlattığım oluyor. ‘’ Ne yapabilirim, şu konuda eksik miyim‘’ diye kendini daha fazla zorluyorsun. Eksiğini tamamlamaya çalışıyorsun.

Öğretmen Büşra: …ders anlatırken fizikte daha çok zorlanıyorum. Aslında fizik çok sevdiğim bir dal branş ama anlatırken zorlanıyorum. Bir biyoloji konusu anlatırken daha kolay geçmekte, fiziğe göre anlaşılması daha kolay. Bazen de astronomi kısmına geldiğimizde bilmediğimiz şeyler çıkabiliyor ya da çocukların çok farklı soruları olabiliyor. O konuda eksiğim olabiliyor.

Öğretmen Efnan: Kimya daha sıkıntılı benim için diğerlerine göre. Kimya’yı da pek sevmem. Üniversitede okurken de çok zorlanmıştım. Hatta en zoru benim için Organik

Kimyaydı. Organik kimya iyi ki ortaokul seviyesinde yok. Hem anlamada hem anlatmada sorun yaşıyorum.

Örneğin, 8.sınıflarda kimyasal tepkimeler konusunda çocuklara çok soyut kalıyor bu konu. Okulum kiralık bir okul olduğu için, laboratuarım yok. Yanma tepkimesini yapamıyorum, asit baz tepkimesini yapamıyorum. Malzeme de verilmiyor. Kendim de temin edemiyorum çok kuvvetli asit bazlar oldukları için. O yüzden çocuklara çok soyut kalıyor açıkçası. Akıllı tahtam da olmadığı için çocuklar anlamakta zorlanıyor. Ben merkezli anlatıyorum dolayısıyla benimde kimya konusu ilgimi çekmediği için ön hazırlığı fazla yapmam gerekiyor. O yüzden o kısımlarda biraz sorun yaşıyorum.

Öğretmenler, lise düzeyindeki bir sınıfta alt öğrenme alanlarını anlatırken ortaokul düzeyine göre zorlanacaklarından ve ek çalışmalar yapmaları gerektiğinden bahsetmişlerdir. Öğretmenlerden biri öğrencilerin derse karşı tutumlarına da bağlı olarak anlattığı alt öğrenme alanlarının anlaşılmasının farklılaşacağını düşünmektedir. Bu konuda öğretmenlerin görüşleri aşağıdaki gibidir:

Öğretmen Melisa: Ortaokula göre daha çok sıkıntı yaşardım. Oturup daha çok çalışmam gerekebilirdi bazı konulara özellikle. Çalıştıktan sonra bunu nasıl verebilirim, Artım ne eksiğim ne düşünürdüm. İyi olsam çalışmadan veremezdim öğrencilere.

Öğretmen Büşra: 12.sınıflarda öğretmenlik yapsaydım konulardan biraz korkardım açıkçası. Fiziği ben çok seviyorum ama sadece benim sevmemle olmuyor, karşıdakinin de önyargının olmaması, anlaması gerekiyor. Karşıdaki anlamadığı zaman da o işkenceye dönüyor. Biyolojiyi fiziğe göre daha az severim ezber bulduğum için. Ama biyoloji anlatırken o kadar rahatım ki, anlıyorlar çünkü. Biyolojiye ilgi duyuyorlar, çevrelerinden az çok görüyorlar. Fiziğe gelince matematiksel işlemlerden dolayı bir önyargı var ve bu yargıyı zor kırıyoruz.

Öğretmen Efnan: Kimya, lisede daha çok sorun olurdu benim için. Daha detaylara iniyoruz ya. Kimya zorluğu artardı benim için. Sıralamam değişmezdi yine önceliğim kendimi iyi hissettiğim fizik olurdu. Sonra astronomi, biyoloji olurdu.

Aynı şekilde öğretmenlerin bir üniversite seviyesinde alt öğrenme alanlarını anlatırken, özgüvenlerinin yüksek olacağına inandıkları ve zorlanacakları alanlar farklılaşmaktadır. Bu konuda öğretmenlerin görüşleri aşağıdaki gibidir:

Öğretmen Melisa: Biraz çabalasam Kimya’da iyi anlatırdım herhalde. Ama Kimyanın tümünde değil. Mesela bir organik kimya daha zorlanırdım. Genel kimya da daha iyiyim. Ama bir Fizik’te mesela öğrencilere yanlış bilgi vereceğimden şüphe ederdim. Biyolojide de ayrıntıya girsem ya da sorular gelse yanlış yönlendirme yapabilirdim ya da yanlış cevaplar verebileceğimi düşünürdüm. Biyolojinin alanı çok geniş çünkü.

Öğretmen Büşra: … Kimya olurdu. Kimya konusunda daha iyi olduğumu düşünüyorum. İkinci olarak Fizik olurdu. Fiziği sevdiğim için. Sonra biyoloji ve astronomi olurdu. Eğer astronomiye tam bir hazırlık ve çalışmayla gitsem ilk tercih edeceğim astronomi de olabilirdi. Kendi branşımı çok ayırmıyorum hepsini seviyorum.

Öğretmen Efnan: Bu sefer en iyi üniversite seviyesinde astronomi olurdu benim için. Astrofizik konuları falan daha iyi olurdu. Uzaya merakım var çünkü. Özel bir ilgi. Üniversitedeki fizik hocamızın da iyi olmasının etkisi var. O kadar güzel anlatıyordu ki görsellerle falan daha sonra belgesellerle falan çok dikkatimi çekiyordu. Baya alan bilgim var o konuda anlatmayı da seviyorum. Bir de insanların çok merak etmediği bir konudan bahsediyormuşsun gibi olunca karşı tarafında ilgisini çekiyorsun. O yüzden seviyorum. Okulda da öyle şimdi son ünitemiz astronomi dünya falan. Ben hızlı gitmeye çalışıyorum ki o konular sona kalmasın çocuklarla güzel yavaş yavaş işleyeyim diyorum. Öğrencilerin meraklarının arttığını görüyorum. 1-1,5 ay önce bir güneş tutulması yaşanmıştı. Hemen ertesi gün gelip hocam anlattığınız konu çıktı gördük güneş tutulmasını Ay, Güneş ile Dünya’nın arasına girmişti diye anlattılar. Haber izlerken fark etmişler. Dikkatlerini çekmiş. Demek ki bir farkındalık yaratmışım diye düşündüm. Bir de farklı sınıf seviyelerindeki öğrenciler bunu dedi bu durumda beni mutlu etti açıkçası. Çocuklar da meraklı özellikle internet kullandıkları için sanırım bu konuda iyiler.