• Sonuç bulunamadı

Sınıf içi kural ve prosedürlerin oluşturulması

2.5. Sınıf Yönetiminin Boyutları

2.5.6. Sınıf içi kural ve prosedürlerin oluşturulması

Etkili sınıf yönetiminin en önemli unsurlarından biri sınıf kurallarının ve prosedürlerinin düzenlenmesi ve uygulanmasıdır. Sınıf kuralları, öğrenci davranışlarına yön vermek amacıyla önceden belirlenmiş ilkelerden oluşmaktadır (Çetin, 2009). Öğrencilerin kendilerinden neler beklendiğinin farkında olması, onlara sınıf içinde uygun olan ve olmayan davranışlar hakkında bilgi verilmesi etkili ve verimli bir öğretim sağlanmasında ve güvenli bir sınıf ikliminin yaratılmasında önemli rol oynamaktadır. Sınıfta nasıl davranacağına, ne zaman gezineceğine ya da öğrenciler birbirlerini ve öğretmeni dinlemediklerinde ne yapacaklarına dair bir yol göstericisi olmayan öğretmenler öğrencilerle verimli bir şekilde çalışamamakta ve etkili bir öğretim gerçekleştirememektedir (Emmer vd., 2003 s 17). Bu nedenle sınıf içinde uyulması gereken kuralların dönem başında açık ve net bir şekilde belirlenmesi ve bu kurallara itinayla uyulmasının sağlanması etkili bir sınıf yönetimi oluşturmadaki önemli basamaklardan biri olarak görülmektedir. Benzer şekilde Wong ve Wong (2004), etkili kuralların ve prosedürlerin yılın başında belirlenmesi ve öğrencilerle birlikte uygulanması gerektiğinin altını çizmektedir.

Yoklama alma, tartışmalara katılma, materyalleri getirme ya da ödev kontrolü gibi genel sınıf içi kural ve prosedürlerin olmayışı öğrenme zamanının boşa geçmesine, öğrencilerin ilgisinin ve dikkatinin dağılmasına sebep olmaktadır. (Emmer vd., 2003). Sınıfın kendine özgü karmaşık yapısı ve ilişki biçimi kural koymayı ve uygulamayı gerekli kılarken, öğrencileri istenmeyen davranışlardan uzakta tutma ve öğrencilere yönelik beklentilerin gerçekleştirilmesinde yine en büyük destekçi sınıf kuralları olmaktadır (Çetin, 2009). Başarılı öğretmenlerin, kuralları ve bu kuralların nedenlerini öğrencilerine ayrıntılı bir şekilde açıkladığı, belirli bir düzeni olmayan öğretmenlerin ise öğrencileri öğretim etkinliklerinden uzaklaştıran anlık kararlar verdiği, belirli kurallarının olmadığı ya da çok sayıda ve ayrıntılı kurallar koydukları dikkat çekmektedir (Brophy ve Evertson, 1976).

Kurallar ve prosedürler davranışa ilişkin beklentileri ifade ederken, aralarındaki temel fark kuralların davranışa yönelik genel beklentileri ve standartları, prosedürlerin ise belirli davranışlara ilişkin beklentileri içermesidir (Emmer vd., 2003; Evertson ve Emmer, 2013). Prosedürler kurallardan daha dar kapsamlı ve özeldir, genel davranış standartları ile ilgili olmayıp sınıfın yönetimindeki gündelik uygulamalarla ilgilidir (Elias ve Schwab, 2006). Başkalarına saygılı davranma bir kural olarak görülürken, sınıf içi dışı etkinliklere katılım ya da ödevlerin kontrol edilmesi bir prosedür olarak

51

tanımlanır (Evertson ve Emmer, 2013). Öğretmenlerin öğrencileri kontrol etmek yerine onlara rehberlik etmelerine yardımcı olacak prosedürlerin ve kuralların oluşturulması etkili bir sınıf yönetimi için önemlidir. Marzano vd (2008), öğretmenlerin temelde altı ana alana ilişkin kural ve prosedürler oluşturduğuna dikkat çekmektedir. Bunlar;

(i)davranış için genel beklentiler, (ii)bir ders gününün başlangıcı ve bitişi, (iii)geçişler

ve bölünmeler, (iv)materyaller ve malzemeler, (v)grup çalışması, (vi)bireysel sıra çalışması ve öğretmenin yönettiği etkinlikler. Ortaokul düzeyinde sınıflar için karşılaşılan genel davranışları sıralamak güç olmakla birlikte Emmer vd. (2003), ortaokul düzeyindeki öğrenci davranışlarına ilişkin kural ve prosedürleri, (i)materyalleri sınıfa getirme, (ii)ders başladığında yerinde oturuyor olma, (iii)başkalarına karşı saygılı ve kibar olma, (iv)bir başkası konuşurken yerinde oturma ve dinleme, (v)başkalarının mülkiyetine saygı gösterme ve (vi)bütün okul kurallarına uyma olarak ifade etmektedir (s. 21- 22).

Bir ders gününün başlangıcı ve bitişi, derslerde yaşanan geçişler ve bölünmeler, öğretim etkinlikleri ve materyallerin kullanımına ilişkin kural ve prosedürler öğretime ayrılan zamanın verimli bir şekilde geçirilmesinde gerekli olan unsurlardandır. Ders süresince yaşanan bu tür geçişlere ilişkin uygulanabilecek kurallara yönelik farklı öneriler yer almaktadır. Emmer vd. (2003), ortaokul düzeyinde bir dersin başlangıcı ve bitişine ilişkin kural ve prosedürleri şöyle sıralamaktadır: (i)dersin başında yoklamayı alma, (i)dersin başında, bir önceki derste olmadığı için konuları kaçıran öğrencilerle ilgilenme.(ii)derse geç kalan öğrencilerle ilgilenme ve (iii)dersi ödevlere ilişkin beklentileri açık bir şekilde söyleyerek sonlandırma. Geçişler ve bölünmeler olarak görülen bu süreçler ilgili kural ya da prosedürler olmadan sınıfta bir kaos ortamı yaratabilir. Başarılı öğretmenler, bir konudan diğerine geçişleri, öğretime ayrılan zamanı boşa harcamadan planlama, hazırlama ve ayı anda birçok etkinliği yapmada başarılıdır (Westbrook-Spaniel, 2008). Ortaokul düzeyinde geçişler ve bölünmelere ilişkin kural ve prosedürler genellikle şu alanlara yöneliktir (Marzano vd., 2008).

 Sınıfı terk etme  Sınıfa geri dönme

 Yangın ve doğal afet alarmı  Öğle arası

 Materyallerin dağıtılması  Materyallerin toplanması

52

İyi bir şekilde aktarılan kuralların ve prosedürlerin hem öğrencilerin davranışını hem de akademik başarılarını etkilediği ve sınıf yönetimin önemli bir boyutu olduğu araştırma ve teorilerle desteklenmiştir (Marzano vd., 2008). Sınıf yönetimi programlarından en bilineni olan Sınıf Organizasyonu ve Yönetimi Programı (COMP) sınıfı düzenlemeye, öğrencilerin sorumluluğunu arttırmaya, öğretimi planlama ve organize etmeye, öğretimi gerçekleştirme ve sürdürme ve iyi bir başlangıç yapmaya yönelik teknikler sunmakta özellikle kural ve prosedürlerin önemine vurgu yapmaktadır. Finger ve Bamford (2010), bu süreçte öğretmenlere ilk olarak kuralları ve rutinleri sene başında oluşturmaları gerektiğini ve bunların neden önemli olduğunu mutlaka öğrencilerine açıklamaları gerektiğinin altını çizmektedir. Burden (1995) ise, öğretmenlerin kuralları seçerken göz önünde bulundurması gereken bir dizi prosedür sunmaktadır. Kuralların oluşturulması sürecine öğrencileri dahil etme, olumlu bir dil kullanma, az sayıda kural belirleme, kural ve prosedürleri sene başında oluşturma ve nedenlerini açıklama öne çıkan noktalardandır.

Kural ve prosedürleri öğrencilerle paylaşmadan önce bu kural ve prosedürleri gündelik hayattaki olaylar bağlamında öğrencilerle tartışmak yararlı olacaktır. Bu bağlamda etkili bir sınıf yöneticisinin kural ve prosedürleri öğrencilere dayatmak yerine onları kuraların ve prosedürlerin oluşturulması sürecine dahil etmesi gerekir (Marzano vd., 2008). Öğretmenlerin, sınıf kurallarını oluşturmada demokratik bir süreç izlemesi gerektiği sıklıkla vurgulanan durumlardandır (Cangelosi, 2016; Weinstein ve Mignano, 2003). Öğrencilerin kuralları benimsemesi ve kendi davranışlarının sorumluluğunu alması; kuralların nedenini onlarla tartışma, kuralların gerekliliğini onlara açıklama gibi farklı şekillerde sürece dahil olmalarını sağlamakla mümkün olacaktır (Emmer vd., 2003; Evertson ve Emmer, 2013). Kuralların oluşturulması ve uygulanması gereklidir, ancak yeterli değildir. Öğrencilerin kuralları anlamaları ve takip edebilmelerini sağlamak için, kurallar tartışılmalı, öğretilmeli, modellenmeli ve uygulanmalıdır. Bu süreçte öğretmenler kuralları açıklar, bu kurallara neden ihtiyaç duyulduğunu öğrencilerle tartışır ve öğrencilerin katılımı ile gerekli düzenlemeler yapılır. Kuralların yerleşik hale gelmesi zorlu olduğu kadar zaman alıcı bir süreçtir. Bu bağlamda, kuralların oluşturulması süresince sınıfta düzen, öngörülebilirlik ve güven duygusu gelişene kadar birkaç gün beklenmesi gerekmektedir (Brady, Forton, Porter ve Wood, 2003).

Kuralların ve prosedürlerin dönemin başında mı yoksa ortasında mı belirlenmesi gerektiği araştırmacılar tarafından tartışılan konular arasındadır. Cangelosi (2016,

53

s.147), kuralların ve prosedürlerin dönem başında ve dönem ortasında belirlenmesinin kendi içinde farklı avantajları olduğunu belirtmektedir. Buna göre, kural ve prosedürleri okul döneminin başında belirlemenin avantajları; (i)beklentiler en baştan itibaren resmi olarak iletildiği için, bazı etkinlik dışı davranış şekillerinin ortaya çıkma imkanı bulunmaz, (ii)öğrenciler standartları ve prosedürleri öğrenme konusunda bir duruma alıştıktan sonra değil de, okul döneminin başında daha alıcı durumda olur,

(iii)öğrenciler standartları ne kadar çabuk öğrenirlerse, bunlara uyma pratiği için daha

fazla zamanları olacaktır. Kurallar ve prosedürlerin ne zaman oluşturulması gerektiğinin tartışmalarının özellikle okulun ilk günlerinde oluşturulması yönünde yoğunlaştığı görülmektedir. Bu bağlamda, okul yılının başında ilk birkaç hafta içinde sınıf rutinlerini ne kadar başarılı bir şekilde oluşturulursa, yılın geriye kalan kısmında sınıfın o kadar iyi yönetilebileceği öğretmenlerin unutmaması gereken noktalardandır (Finger ve Bamford, 2010).

Gettinger ve Kohler (2006), kuralların öğrencilere aktarılmasında yapıcı bir dil kullanmak gerektiğinin altını çizmektedir. Olumlu olarak ifade edilen kurallar yasaklanmış davranışları içeren uzun listelerinden daha etkili şekilde öğretilmekte ve uygulanmaktadır. Bu bağlamda “konuşmayın ya da konuşmak yok” yerine "konuşmak için parmak kaldırın" gibi istenen davranışların vurgulandığı ifadelerin kullanılması önerilmektedir. Kuralların uygulanabilir hale gelmesinde nasıl sunulduğu kadar uygulanabilir olup olmaması da önemlidir. Bu nedenle öğretmenler öğrencileri çok sayıda kural ve prosedürle karşı karşıya bırakmak yerine uygun sayıda kural ve prosedürler belirlemedir. Emmer vd. (2003), öğretmenlere ortaokul düzeyinde yaklaşık yedi, ilkokul düzeyinde ise beş ya da sekiz, Thorson (2003) ise üç ya da beş tane kural ve prosedür önermektedir. Bu nedenle kuralları ve prosedürleri dikkatli seçmek önemlidir. Emmer, Evertson ve Anderson (1980), sınıf yönetiminde etkili olan öğretmenler üzerine yaptıkları çalışmada, ilk haftalarda beklentilerini tutarlı bir şekilde ifade eden bu öğretmenlerin, dönemin geri kalanında kurallara ilişkin sadece küçük hatırlatmalar ve düzeltmelerle meşgul oldukları sonucuna ulaşmıştır. Bu bağlamda etkili yöneticiler kural ve prosedürlerin oluşturulması süresince sistematik, net ve tutarlı olma, beklentilerini açıkça dile getirme, öğrencileri izleme ve gerektiğinde müdahale edip geri bildirimde bulunma, karmaşık görevleri adım adım sunma ve geçişlerde öğrencilerin dikkati dağılmadan hızlı bir şekilde hareket etme özellikleri ile dikkat çekmektedir.

Kurallar, öğrencilerin kendilerini güvende hissedebilecekleri yapılandırılmış bir öğrenme ortamı ve tutarlı davranışlar sağlamaktadır (Levin ve Nolan, 2010; Vijayan

54

vd., 2016; Wong, Wong ve Seroyer 2009). İyi bir şekilde planlanan ve uygulanan kurallar, sınıf içinde ortaya çıkan sorunlu davranışların yönetiminde etkili araçlardan biridir. Öğrencilerin dersten kopmasına neden olabilecek bölünmeler ve bir etkinlikten diğerine geçişte yaşanan zaman kayıpları sınıf kuralları ve rutinleri ile ortadan kaldırılabilmektedir (Garrett, 2015). Bu açıdan ele alındığında kurallar olumlu bir sınıf atmosferi ve etkili bir sınıf yönetimi yaratmada ilk adımdır (Atıcı, 2000). Ancak, bu adımların doğru bir şekilde atılması kuralların etkili bir şekilde oluşturulmasına bağlıdır. Öğretmenlerin sınıf kurallarını nasıl belirlemeleri ve uygulamaları gerektiğine ilişkin yapılan araştırmalar; kuraların adil, kesin ve tutarlı bir şekilde oluşturulması, öğrencilere doğrudan ve basit talimatlarla sunulması gerektiğine vurgu yapmaktadır (Pedota, 2007; Hester, 2003). Kurallar ve prosedürler beklentilerin temelini oluştururken bu süreçte öğretmen kontrol eden biri değil, öğrencilere rehberlik eden biri olmalıdır (Reese, 2007). Öğretmenin rehberliğinde mantıklı bir çerçevede sunulan ve uygulanan kurallar, beklentilere ilişkin net bir çerçeve sağladığı için öğrencilerin takdirini toplayabilmektedir (Hoy ve Weinstein, 2006).

Sınıf yönetiminde başarılı olduğu düşünülen öğretmenler üzerine yapılan pek çok çalışmada bu öğretmenleri diğer öğretmenlerden ayıran özellikler arasında beklentilerini açıkça ifade edebilme becerisi gelmektedir. Hester vd. (2003) etkili ortaokul öğretmenlerinin kurallara ilişkin açık talimatlar verdiği, tutarlı olduğu, davranışa yönelik beklentileri örnek uygulamalarla gösterdiği ve sonuçlarını gözlemlediğine vurgu yapmaktadır. Etkili öğretmenler öğrencileri kuralların belirlenmesi sürecine aktif olarak dâhil eden kişilerdir (Stronge, 2002; Westbrook- Spaniel, 2008). Öğrenciler bu tür karar alma süreçlerine aktif olarak katıldığında alınan kararlara direnme ihtimalleri azalacak ve böylece öğretmenlerle işbirliği yapma, kuralları daha kısa sürede içselleştirmeleri mümkün olacaktır. Kuralların ya da yaptırımların uygulanmasında açıkça görülen tutarsızlıklar, istenilen davranışların ne olduğu konusunda karmaşa yaratırken, öğrencilerin kuralları ihlal etmelerine ya da olumsuz davranışları tekrar etmelerine sebep olabilmektedir (Evertson ve Emmer, 2013). Bu sebeple, öğrencilerin özel durumları gibi istisnalar dışında kullanılan yöntemlerde, sergilenen davranışlarda ve verilen tepkilerde tutarlı olunması istenilen davranışların ne olduğuna dair öğrencilere net bir resim sunmada önemlidir.

55

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM