• Sonuç bulunamadı

Sıfat Yapımı (Sıfat Yeselişi)

B. Soyut anlamlı adlar yapan ekler:

2. Oluş ve kılınış (hareket ve durum) bildiren ekler:

1.4.1.2. Sıfat Yapımı (Sıfat Yeselişi)

Özbek Türkçesinde kelime türlerinden sıfat yapan eklerin neredeyse elliye yakin oldukları belirtilmektedir. Ama bu eklerin pek çoğu işlevini kaybederek Standart Özbek Türkçesinde işlek olmayan eklere dönüşmüştür. Bu eklerden bazılarıyla az sayıda sıfatlar yapılmış olsa da, eş zamanlı kelime yapımında yeni sıfatlar türetmemektedir.

Örneğin, -aķ (ķorķ + aķ > ķorķaķ, ķal + aķ > ķalaķ) ve +äki (aġız + äki > aġzäki, zor + äki > zoräki, şärt + äki > şärtäki) ekleri gibi. Bazı eklerle çok sayıda sıfatlar yapılmış olmasına rağmen günümüzde o eklerle yeni sıfatlar yapılmamaktadır. Ancak o eklerle bugüne kadar hangi sıfatlar türetilmiş ise, yalnız o sıfatlar, Özbek Türkçesinin söz varlığında türemiş sıfatlar olarak mevcuttur. Örneğin +gi / +ki / +ķı (yaz + gi > yazgi, kuz + gi > kuzgi, ķış + ki > ķışki, keç + ki > keçki, bayä + gi > bayägi, sirt + ķı > sirtķı) eki yukarıda sözü edilen eklerdendir. İşlevlerini kaybetmeyen, sıfat yapımında işlek olan ekler de vardır. Bu ekler: +li, +siz, -mä, -kar, -dar, -na, -çän, -siman, -mäs, -ärli, -iy /-viy ekleridir (Hacıyev 1989: 51). Özbek Türkçesinde sıfat yapan ekler, diğer kelime türlerinden farklı biçimde, hem kök ve gövdelerden önce hem de sonra gelerek yeni sıfatlar yapar. Kök ve gövdelerden önce gelen ekler Farsçadan alıntı eklerdir.

Bu ek sadece birkaç fiilden sıfat yapar. Bu sıfatlar nesnenin niteliğinin fiilin ifade ettiği hareket, durumla bağlı olduğunu bildirir: cirkänç, bulġanç, tinç, şaşilinç.

+çä

Bu ek belli miktarda sıfat yapar. Bu sıfatlar kişi veya nesnenin yer, millet, özellik, nicelik açısından niteliğini bildiri: Özbekçä (koyläk), Ķazaķçä (donbirä), Rusça (täläffuẓ), zıġırçä (tuz), tärıķçä (‛aķl), źärräçä (faydä), artıķça, erkäkçä.

-çaķ (-çäk, -çıķ)

Genellikle dönüşlülük çatısını alan fiillere gelerek iş-hareketin gerçekleşmesine temayül gösteren veya nitelik, özellik, durum gibi kavramların güçlü olduğunu bildiren sıfatlar yapar: maķtänçaķ, tartinçaķ, erinçaķ, urinçaķ, yıġınçaķ, kuyunçäk, sirġançıķ, sirpänçıķ ķızġançıķ .

+çän

Adlardan iş, durum, özellik, aşırılık, alışkanlık anlamları ifade eden sıfatlar türetir:

işçän, kuräşçän, ĥäyatçän, ŧäläbçän, köngilçän, unutuvçän, uyätçän, ḫayalçän, yäşavçän, özgäruvçän, osuvçän, sezuvçän.

-äġan

Az işlek olan bu ek, fiil köklerine gelerek bir iş veya hareketi gerçekleştirme yeteneği, özelliği güçlü olan sıfatlar türetir: çapäġan, ķapäġan, tapäġan, biläġan, yatäġan.

+äki

Bu ekle yapılan sıfatlar, bir şey veya nesnenin üslup açısından niteliğini bildirir:

aġzäki, zoräki, dehķanäki, ķalbäki, ḫamäki.

-(ä)rli

Bu ek sıfat-fiil yapan -(ä)r ve adlardan sıfat yapan -li eklerinin birleşmesinden oluşan birleşik bir ektir. Bu ek, sadece fiillere gelerek sıfat yapmaktadır. -(ä)rli ekiyle yapılan sıfatlar, kişi veya nesnenin fiilin bildirdiği hareketin gerçekleşmesine ait niteliğini bildirir: äçinärli, ķızıķarli, sezilärli, zerikärli, yetärli, tuşunärli, ‛äcäblänärli, eşitilärli.

+gi (+ki, +ķı)

Yer ve zaman bildiren kelimelerden sıfat yapar. Bu ekle yapılan sıfatlar nesnenin yer veya zamana göre niteliğini bildirir: ävvälgi, ĥażirgi, aḫırgi, keçägi, ķadimgi, bulturgi, ertängi, tüngi, tañgi, närigi, berigi, bähargi, yazgi, kuzgi, üstki, pästki, astki, çetki, tuşki, keçki, ķışki, keçki, ertäläbki, täşķı, sırtķı.

-gir (-kir, -ķır, -ġır)

Fiillere eklenerek hareketin güçlü olduğunu ifade eden sıfatlar yapar: sezgir, keskir, ötkir, tapķır, çapķır, uçķur, alġır.

-ildaķ

Yansıma fiillerden sıfat yapar. Bu ekle yapılan sıfatlar, kişi veya nesnenin nitelik ve özelliğe daha fazla hakim olduğunu bildirir: äkildaķ, likildaķ, bicildaķ, solķıldaķ, çiyildaķ, ķaķıldaķ, porsildaķ.

-(I)k / -(I)ķ / -(I)ġ

Çeşitli kelime türüne genellikle fiillere gelerek fiilin ifade ettiği hareketin sonucu niteliğindeki durumu bildiren sıfatlar yapar. a. Durum bildirir: tinıķ, boġıķ, sinıķ, buzuķ, yapıķ, açıķ, savuķ, teşik, tolıķ, ilıķ, sıķıķ, yarıķ, yaruġ, titraķ, yirtıķ, yazıķ, yıġıķ.

b. Şekil ve görüntü bildirir: piçıķ, ķısıķ, çozıķ, suzuk, ķıçozıķ, suzuk, ķıyıķ, egik, buruşuķ.

d. Özellik ve nitelik bildirir: ķaçirıķ, ķızıķ, pişıķ, ķorķaķ.

Bu sıfatların kökünde, türeme sürecinde değişen durumlar aşağıdaki gibi belirtilebilir:

I. Ek fiilin, ikinci şahısı bildiren, emir kipine eklendiğinde fiil kökü hiçbir değişikliğe uğramaz: ölik, çirik, bukik, sinıķ, boġıķ, yanıķ, yarıķ, tinıķ, pişıķ, ilıķ, ķızıķ, açıķ, yapıķ, yayıķ, teşik .

II. Tabanı /ä/ ünlüsüyle biten fiillere geldiğinde, fiil tabanındaki /ä/ ünlüsü -ķ ekinin etkisiyle /a/ ünlüsüne değişir; ä > a ünlü genişlemesi olur: yumşä > a + ķ >

yumşaķ, ķuvnä > a + ķ > ķuvnaķ, ķaynä > a + ķaynaķ, yumälä > a + ķ > yumälaķ, oķsä + ķ > aķsaķ, tärķa + ķ > tärķaķ.

-ķaķ (-ġaķ)

Esasen fiillere gelerek özellik ve nitelik bildiren sıfatlar türetir: uyişķaķ, yapişķaķ, ķaçķaķ, urişķaķ, tirişķaķ .

-ki (-ķı)

İşlek olamayan eklerden biridir. Fiillere gelerek bir işi yapma özelliğini bildiren sıfatlar yapar. Ünsüzlerle biten fiillere ek eklendiğinde, fiillerin tabanlarına "ä, a, u"

ünlüleri getirilir. Eğer fiil kökü /ä/ ünlüsü ile bitmişse, o halde /ä/ ünlüsü /a/ ünlüsüyle değişir. säyraķı, oynaķı, buzuķı, cirtäki, şärtäki, yıġlaķı, portaķı.

-kin (-ķın, -ġın, -ġun)

Fiillere gelerek nitelik ve durum bildiren sıfatlar yapar: keskin, tuşkun, coşķın, satķın, ķaçķın, taşķın, şaşķın, yarķın, azġın, solġın, ķızġın, turġun .

+li

Sıfat yapan ekler arasında en işlek olan bu ek, genellikle adlardan yeni sıfatlar türetmektedir. -li eki Standart Özbek Türkçesinde çeşitli anlamlara gelen sıfatlar yapar:

1. Kökten anlaşılan şeye sahip olma, o kişi veya o nesnenin böyle bir özelliği taşıma niteliğini bildiren sıfatlar yapar: kuçli, baläli, mäżmunli, başaķli, faydali, żärärli, şuhrätli, baḫtli, äsasli, räsmli, doppili, ‛äybli, diyanätli, dästäli, mänfi‛ätli, cäräñli, bilimli, miltıķli, iżaĥli. Bazı sıfatlarda -li ekine özgü sahip olma durumu sezilmemektedir: türli, vaķtli, sevimli.

2. Kişi veya nesnede bir şeyin doğal halinden aşırı derecede fazla olduğunu gösteren sıfatlar türetir. ‛aķıllı, añli, idrakli, kuçli, gävdäli, yaġli, sütli, suvli, tuzli, çirayli.

3. Fiilin -(i)ş ekiyle yapılan mastar biçimine gelerek, fiilin bildirdiği hareket için nesnenin uygun olduğunu gösteren sıfatlar yapar: körişli, otirişli, yeyişli, içişli .

-man

Genellikle fiillerden -(ä)r ekiyle yapılan sıfat-fiillere gelerek -äġan eki gibi bir iş veya hareketi gerçekleştirme yeteneği, özelliği güçlü olan sıfatlar türetir: bilärman, ķılärman, yeyärman, ölärman.

-mä

Bu ek fiillerden aşağıdaki anlamlarda sıfat yapar:

1. Bir şeyin hareket yoluyla yapılmasını, hazırlanmasını ve nesnenin da bu açıdan niteliğini bildiren sıfatlar türetir: ķavurmä (päläv), ķaynätmä (şorvä), buyurtmä (kiyim), ķaytärmä (yaķa), ķavumä (ton), yäsämä (tiş), boyämä (saç).

2. Nesnenin fiilin bildirdiği hareketle ilgili özel niteliğini bildirir: burämä (mıḫ), saçmä (oķ), koçmä (ķum), boġmä (yaķa) .

Son zamanlarda Standart Özbek Türkçesinde -mä ekinin bu fonksiyonuyla pek çok yeni sıfatlar türetilmiştir. Bu olay, çeşitli bilim alanlarına ait yeni terimler türetmede, özellikle dilbilime ait terimlerde görülebilir: ķoşmä söz, ķoşmä gäp, koçirmä gäp, ķısķartmä söz, yäsämä söz, köçmä mä‛na, özläştirmä gäp, ķazilmä baylik, yazmä ĥiśabat.

-mäs

Bu ek aslında olumsuzluk bildiren -mä eki ve sıfat-fiil yapan -s ekinin bir araya gelmesinden oluşan birleşik bir ektir. Bu ek de -(ä)rli eki gibi sadece fiillerden sıfat yapar. -mäs ekiyle yapılan sıfatlar, kişi veya nesnenin fiilin ifade ettiği hareketin gerçekleşmemesi yönündeki niteliğini bildirir: tinmäs, ķaytmäs, ķormäs, yärämäs, yengilmäs, bölinmäs, buzilmäs, otmäs, äcrälmäs, sonmäs, tugänmäs, indämäs, ärzimäs, bilmäs.

+siman

Adlara gelerek benzerlik bildiren sıfatlar türetir: adämsiman, kumuşsiman, ķalķansiman, tuḫumsiman, tolķınsiman.

+siz

Olumsuzluk bildiren bu ek, sıfat yapımında çok işlek olan eklerden biridir. -li ekinin zıt anlamlısı olan bu ek, adlardan olumsuzluk, yokluk, eksiklik, azlık, özellik ve durum bildiren sıfatlar türetir: säbäbsiz, işsiz, mänŧıķsiz, ‛aķlsiz, ḫabärsiz, yersiz, imansiz, vicdansiz, ädäbsiz, tärtibsiz, goştsiz, pulsiz, orinsiz, mädarsiz, korimsiz, diyanätsiz kuçsiz, suvsiz.

-siz ekiyle yapılan sıfatları anlamca aşağıdaki gruplara ayrılabilir:

1. Bir şeyin veya nesnenin yokluğunu bildiren sıfatlar yapar: ‛ädalätsiz, ‛älaķasiz, ässasiz, aķlsiz, ḫabärsiz, baläsiz, suvsiz, imżasiz, meväsiz ädäbsiz, tärtibsiz, yersiz, diyanätsiz, żärarsiz, kimsäsiz, väfasiz, baḫtsiz, cansiz, keräksiz.

2. Bir şeyin veya bir olayın eksikliğini, çok az olduğunu bildiren sıfatlar yapar:

kuçsiz, mädarsiz, korimsiz, unumsiz, räñsiz, ķansiz, goştsiz.

Farsçadan Alıntı Ekler:

Ön Ekler ba+ / bä+

Bu ekle yapılan sıfatların sayısı fazla değildir. Çünkü bu ek sadece Arapça ve Farsçadan alıntı kelimelerden sıfat türetmektedir. Bu ekle türetilen sıfatlar da bir şeye veya bir nesneye gerekenden çok sahip olmayı bildiren sıfatlardır. Bu ek, bir ön ek olduğu için kelimelerin önüne eklenir: baķuvvät, bahäybät, baġayrät, basävad, bädävlät .

be+

Adlardan olumsuzluk, yokluk, eksiklik veya azlık anlamında sıfatlar yapan bu ek, genellikle Farsçadan alıntı olan kelimelerde bulunmaktadır. Özbek Türkçesinde ise bu ekle yeni sıfatlar türetilmemektedir. Bu ek aşağıdaki gibi sıfatlar türetir:

1. Adlardan önce gelerek bir şeyin veya bir özelliğin yokluğunu bildiren sıfatlar yapar: bemä‛ni, be‛ar, benamus, beminnet, beḫasiyät, bedäva, bepul, beädäb, beġubar, betäşviş, bemäśliĥät, besäbäb, bemävrid, bevasiŧä befaydä, beĥurmät, berĥm, betäyin.

na+

-na eki genellikle sıfatlardan, az sayıda adlardan sıfat türetir:

1. Adların önüne gelerek yokluk, sahip olmama, eksiklik anlamına gelen sıfatlar yapar: naumid, nailac, naorin, nainśaf.

2. Sıfatların önüne gelerek kök veya gövdede ifade eden anlamı, niteliği inkar ederek, "olmayan, değil" anlamlarını bildiren sıfatlar yapar: namä‛lum, naänıķ, namunasib, namärd, naķoläy, nacaiz, namä‛ķul, nadurust, natoġri.

ser+

Bu ek adlara gelerek bir nesnenin niceliğini, doğal durumundan aşırı derecede fazla olduğunu gösteren sıfatlar türetir: serävc, serbär, serbezäk, serçıķım, sergäp, sergoşt, serĥaṣil, serķaş, sersüt, serķaymaķ, serķırrä, serķuyaş, sermäżmun, sermevä, serpäḫtä, sersaķal, sersuyäk, serşaḫ, serunum, seruyķu, seryamġır, seryaġ.

Son Ekler +(ı)i

Bu ek millet, yer ve mevsim bildiren bazı kelimelere gelerek kişi veya nesnenin o millet, yer veya mevsime bağlı olduğunu gösteren sıfatlar yapar: Ķazaķı (at), Türkmäni (ķalin), Özbeki (doppi), ‛Äräbi (altin), Taciki (ķoşiķ), ķışlaķı (yigit), şähri (adäm), bähari (buġday).

+į / +vį

Bu ek, ünsüzle biten kelimelere +į , ünlüyle biten kelimelere ise +vį biçiminde eklenir. Bu genellikle adlara gelerek, nesnenin niteliğini bir şey veya bir olaya bağlılığını, ait olduğunu bildiren sıfatlar türetir: ‛aķlį, aḫlaķį, şaḫsį, cinayį, mädänį, mä‛įşį, ciddį, ‛ilmį, kitabį, ‛işķį, äfsanävį, tärbiyävį, ġayävį, ‛aylävį, ‛ammävį, dünyävį,

‛äśäbį, ḥäyatį .

Bu ekle yapılan sıfatların morfolojik özellikleri başlıca aşağıdaki gibidir:

I. Biçimbirimlere (kök ve ek) ayrılma özelliğini koruyan sıfatlar: ġayävį, ammävį, ḫayalį, tärbiyävį, äfsanävį, ‛ilmį, kitabį, işķį, sämavį, tariḫį, taśadifį, ķanunį, aḫlaķį, äśäbį, ḥäyatį, cuġrafiyävį, aķlį, aylävį, ädäbį .

II. Yapım sürecinde ses değişmesi veya ses türemesine uğrayan sıfatlar: ŧibbį, fännį, ĥissi. Bu kelimelerde ünsüz türemesinin esasi nedeni ŧib, fän, ĥis kelimelerinin Arapçada ŧibb, fänn, ĥiss biçiminde; iki ünsüzle kullanılması olmalıdır.

III. Biçimbirimlere ayrılma özelliğini kaybettiği durumda şekil ve içeriği de değişmiş olanlar: mädänį, fälsäfį, cinayį, siyasį, vaķı‛į, ĥaķįķį, ĥaķķanį, ḫurafį, ŧäbi‛į .

+į /+vį ekiyle yapılan sıfatların birçoğu bağımsız biçimbirimlere ayrılmaz: mä‛įşį, lugavį, cinayį, ĥaķįķį, ĥaķķanį, vaķı‛į, mädänį.

+dar

Bu ek, anlam ve işlev açısından +li ekine çok yakın ve bezer bir ektir. Ama sıfat yapımında +li eki kadar işlek değildir. Farsçadan alıntı kelimeler dikkate alınmazsa, bu

ekle Türkçe kelimelerden yapılan sıfatlar, sayıca az miktarı oluşturmaktadır. Bunun sebebi ise +dar ekiyle +li ekinin eş anlamlı olmasıdır. +dar eki, adlardan çeşitli anlama gelen sıfatlar yapar:

1. Kişi veya nesnenin kök ya da gövdede bildirilen şeye sahip olduğunu gösteren ve o şeyin var olduğunu bildiren sıfatlar yapar:‛älaķadar, yärädar, ‛äyibdar, ä‛żadar, ķarżdar, ḫabärdar, hävadar, väfadar, mäżmundar hamilädar. Bu anlamıyla -dar eki -li ekiyle eş anlamlı sayılabilir. Karşılaştıralım:‛älaķadar – ‛älaķali, yärädar – yäräli, väfadar – väfali, äyibdar – äyibli, hävadar – hävali, mäżmundar – mäżmunli.

II. Kişi veya nesnede bir şeyin doğal halinden aşırı derecede fazla olduğunu gösteren sıfatlar türetir: mäĥśuldar, puldar, maldar, zämindar, goştdar, näsildar, toşdar, räñdar, boydar, bärdar, särmayädar.

Yukarıda belirtilen iki şıktaki örneklerin pek çoğu +li ekiyle de yapılmaktadır.

Ancak bu tür sıfatların bazıları ya sadece +li ekiyle, ya da yalnız +dar ekiyle yapılır:

gävdäli (gävdädar olmaz), sütli (sütdar olmaz), türli (türdar olmaz); ķarżdar (ķarżli olmaz), puldar (pulli olmaz).

+kar

Bu ekle yapılan sıfatlar esasen Farsçadan alıntı sıfatlardır ve kişinin niteliğini, durumunu bildirir: fidakär, ‛iśyankar, eĥtiyaŧkar, tädbirkar, riyakar, günahkar, tezkar .

2. Bir şeyin veya bir olayın eksikliğini, çok az olduğunu bildiren sıfatlar yapar:

beġam, bemädar, bemehr, bebäräkäk, bemaġz, bebaḫt, betäcrubä.

+pärvär

Kişinin bir şeye sevgisini, duygusunu, içten bağlılığını gösteren sıfatlar türetir:

insanpärvär, väŧäpärvär, ‛ilmpärvär, mä‛rifätpärvär, sayäpärvär, erkpärvär.