• Sonuç bulunamadı

Sünnete Uygunluğu Açısından Talak Çeşitleri 33

B. Talak İçin Kullanılan Sözler, Şekilleri ve Boşama Sayısı 23

2. Sünnete Uygunluğu Açısından Talak Çeşitleri 33

Meydana gelen talak, sünnete uygun olup olmaması açısından sünnî ve bid’î talak olmak üzere iki kısımda mütalaa edilmektedir. Gerçi talakla ilgili bu sınıflandırma Afgan Medenî Kanunu’nda yer almamaktadır. Zira Afgan Medenî Kanunu, yukarıda da bahsetmeye çalıştığımız gibi talakı genel olarak ric’î ve bâin talak olmak üzere iki kategoriye ayırmıştı. Çünkü yukarıda bahsettiğimiz ayırım, teknik bir ayırım daha doğrusu hukukî bir ayırımdır. Şimdi ele alacağımız ayırımın çoğuluk fakihler nezdinde günah olması bir yana her hangi bir hukukî neticesi olmaması nedeniyle Afgan Medenî Kanunu bundan bahsetmemiş olabilir. Fakat biz Afgan hukukunda böyle bir ayırımın yer almamasına rağmen talakı bu çeşitlerinden de biraz bahsetmeyi uygun gördük.

a. Sünnî 

Kur’ân ve sünnetin izin verdiği ve onayladığı talak, sünnî talaktır. Sünnî talak, erkeğin karısını, hayız halinin ve zevci ilişkinin bulunmadığı temizlik döneminde bir talakla boşaması ve iddet sona erene kadar onu beklemesidir.161 Kur’ân-ı Kerim’de yer alan “ ُﻢُﺘْﻘﱠﻠَﻃ اَذِإ ﱡﻲِﺒﱠﻨﻟا ﺎَﻬﱡﻳَأﺎَﻳ

ُﺼْﺣَأَو ﱠﻦِﻬِﺗﱠﺪِﻌِﻟ ﱠﻦُهﻮُﻘﱢﻠَﻄَﻓ َءﺎَﺴﱢﻨﻟا

َةﱠﺪِﻌْﻟا اﻮ /Ey Peygamber! Kadınları boşayacağınızda, onları iddetlerini

gözeterek boşayın ve iddeti de sayın…”162 âyet-i kerimesi, kadınların zevci ilişkinin bulunmadığı temizlik döneminde boşanmalarını istemektedir.163 Ayrıca Hz. Peygamberin, hanımını hayız halinde iken boşayan oğlunun durumunu Rasulullah’a soran Hz. Ömer’e verdiği şu cevap sünnî boşamanın nasıl olduğu konusunda bizi aydınlatmaktadır: “Ona emret eşine dönsün, sonra karısı temizlenip hayız görünceye ve tekrar temizleninceye kadar onu evde tutsun. Ondan sonra dilerse nikâh altında tutar, dilerse onunla ilişki kurmadan boşar. İşte kadınların kendisi için boşanmasını Yüce Allah’ın emrettiği iddet budur.”164

Yukarıdaki âyet ve hadisten anlaşılacağı üzere bir talakın sünnî talak olabilmesi için, kadının hayız görmediği ve son hayızdan itibaren onunla zevci ilişkide bulunulmadığı bir

159 Tûsî, el-İstibsâr, 3/369; Âmilî, Vesâilü’ş-Şîa, 22/108; Muğniye, a.g.e., s. 46. 160 Muğniye, a.g.e., s. 46; Bkz. Kanun-ı Medenî-i Cumhuri-i İslami-i İran, md. 1058. 161 Serahsî, a.g.e., 6/3; İbn Rüşd, a.g.e., 2/52; İbn Kudâme, el-Muğnî, 8/235. 162 Talak, 65/1.

163 Cassâs, Ahkâmü’l-Kur’ân, 3/452; Şevkânî, a.g.e., 1/238;

durumda bir boşama tasarrufu ile meydana gelmesi gerekir. Ayrıca büyük muhaddis imam-ı Buhârî (v. 256/869) bu nitelikler yanında, sünnete uygunluk için iki şahidin bulunmasını da zikretmektedir. Bu son anlayıştan hareketle günümüzde yapılan boşamaların sünnî olabilmesi için, bunun yargı yoluyla gerçekleşmiş olması şartı da aranabilir.165

Sünnî talak, Hanefîlere göre “ahsen” ve “hasen” diye ikiye ayrılmaktadır. Ahsen talak, kocanın hanımını hayızdan sonra temizlik halinde bir talak ile cinsel ilişki olmadan her defasında iddeti doluncaya kadar beklemek suretiyle boşamasıdır. Hasen talak ise, cinsel birleşmeden sonra her temizlik döneminde bir talakla boşamadır.166

Ca’ferî mezhebinin kaynaklarında sünnî talak, sahih ve geçerli anlamlarında kullanılmaktadır. Ca’ferîler, sahih boşama anlamında sünnî talakı, sünnî talak ve iddî talak olmak üzere iki kısma ayırmışlardır. Sünnî talak, erkeğin boşama sonrası üç temizlik müddeti bekledikten sonra bâin hale gelen kadını yeniden nikâhlamak suretiyle üç hakkı da bu şekilde kullanmasıdır. İddî talak ise, ayrı ayrı kullanılan üç boşama hakkının birinci ve ikinci boşamadan sonra erkeğin üç kuru beklemeden iddet içerisinde hanımına dönerek cima etmesi ve hayız gördükten sonra temizlik halinde cinsel ilişkiye girmeden onu tekrar boşamasıdır.167

b. Bid’î 

Bid’î talak, sünnete muhalif ve aykırı olan boşamadır. Koca, hanımını hayızlı iken veya temizlik döneminde fakat cinsel birleşmeden sonra boşarsa ya da bir temizlik döneminde birden fazla boşarsa bu boşamaya bid’î boşama denir.168 Eşini bu şekilde boşayan koca,

sünnete aykırı davranmış olmakla birlikte hukukçuların çoğunluğuna göre bu talak hukukî sonuçlar doğurur ancak boşayan şahıs günah işlemiş olur. Aynen sünnî talak şeklinde olduğu gibi talakın hükümleri ve tüm neticeleri devreye girer.169

Bir temizlik müddeti içerisinde birden fazla yapılan bid’î boşama konsunda ihtilaf vardır. Bunun değerlendirmesini ileride ayrı bir bahis içerisinde ele alacağımızdan burada bu tartışmalara girmeyeceğiz.

165 Yaman, İslam Aile Hukuku, s. 73. 166 Mevsılî, el-İhtiyar, 3/118.

167 Tûsî, el-İstibsâr, 3/369; Âmilî, Vesâilu’ş-Şia, 22/106-113; Muğniye, a.g.e., s. 156-158; Raşidî, Ahkâm-ı

Talak, s. 56.

168 Kâsânî, a.g.e., 3/93-94; Merğînânî, a.g.e., 1/227; Bilmen, a.g.e., 2/176; Ebu Zehre, el-Ahvâlu’ş-Şahsiyye, s.

306

Ca’ferîlere göre bid’î talak, kocanın zifafa girmeden önce hayız halinde, nifas halinde, kadının temiz halinde cinsel birleşmenin akabinde, iki âdil şahit bulundurmaksızın ve aynı anda üç talakla boşamadır.170 Ca’ferî mezhebine göre, sünnete muhalif olan tüm boşamalar batıl olup hiçbir hukukî sonuç doğurmaz.171 Çünkü bu tür talak haram olan ve şeriata muhalif olan talaktır.172 Söz konusu talakın hiçbir sonuç doğurmayacağı yönündeki delillerden bir iki tanesini zikretmemiz yerinde olacaktır. Bu deliller Ca’ferî mezhebinin kurucu imamı olan Ca’fer-i Sadık’tan gelmektedir. Ona göre, “ َةﱠﺪِﻌْﻟا اﻮُﺼْﺣَأَو ﱠﻦِﻬِﺗﱠﺪِﻌِﻟ ﱠﻦُهﻮُﻘﱢﻠَﻄَﻓ َءﺎَﺴﱢﻨﻟا ُﻢُﺘْﻘﱠﻠَﻃ اَذِإ ﱡﻲِﺒﱠﻨﻟا ﺎَﻬﱡﻳَأﺎَﻳ /Ey peygamber! Kadınları boşayacağınızda, onların iddetlerini gözeterek boşayın ve iddeti de sayın…”173 ayetindeki “ّﻦُهﻮُﻘﱢﻠَﻄَﻓَ / boşayın” kaydı bir emirdir ve her emrin bir vücuba delalet edeceği açıktır. Bir şey hakkındaki emir o şeyin zıddının nehyini gerektirdiğine göre ayet sanki şöyle söylenmiş gibidir: “ﻦﻬﺗﺪﻋ ﺮﻴﻐﻟ ﻦهﻮﻘﻠﻃ ﻻ/ kadınları iddetlerini gözetmeksizin boşamayın.” Dolayısıyla iddet gözetilmeksizin meydana gelen boşama geçersizdir. Ayrıca Hz. Peygamber (s.a.s) şöyle buyurmuştur: “ﺔﻟﻼﺿ ﺔﻋﺪﺑ ﻞآ/ her bid’at dalalettir.” Yine Rasulüllah (s.a.s) buyurmuştur: “در ﻮﻬﻓ ﻪﻨﻣ ﺲﻴﻟ ﺎﻣ اﺬه ﺎﻧﺮﻣا ﻲﻓ ثﺪﺣا ﻦﻣ/ kim bizim şu din işimizin içinde ondan olmayan bir bid’at icad ederse, o reddedilmiştir.” Ca’fer-i Sadık’a göre bu iki hadisten anlaşılan o ki, Peygamber (a.s.a) bunun red ve butlanına hükmetmiştir. Şer’î bir hüküm terettüb edinceye kadar reddidilen şey ise muteber değildir.174

Yukarıda anlatmaya çalıştığımız gibi Hanefî mezhebinde söz konusu talakın sünnete muhalif talak olarak telakki edilmesine rağmen geçerli olduğunu ve talak neticelerini de beraberinde getirdiğini gördük. Ancak bu talak, Ca’ferî fıkhında batıl olarak kabul edildiği için hiçbir hukukî sonuç da doğurmaz.

E. Talakla İlgili Bazı Özel Durumlar