• Sonuç bulunamadı

Sözleşmenin Yönetimi Aşaması: Sözleşme sonrasında tedarikçi firma işi üstlenir ve hizmete başlar Bu aşamada mevcut operasyonun en az şekilde

Değer = Fonksiyon Maliyet

MALİYETLERİ DÜŞÜRMEK İÇİN EN İYİ BİLGİYE SAHİP OLANLAR

4. Sözleşmenin Yönetimi Aşaması: Sözleşme sonrasında tedarikçi firma işi üstlenir ve hizmete başlar Bu aşamada mevcut operasyonun en az şekilde

etkilenmesi ve hizmet kalitesinde ani dalgalanmaları engellemek için bir aktivasyon süreci uygulanır. Bu süreç içerisinde gerek işi üstlenecek tedarikçi gerekse işi yaptıran işletmenin ekipleri yakın bir çalışma ortamı oluştururlar. İş içeriği başarılı bir şekilde tedarikçiye aktarıldıktan sonra hizmet seviyeleri takip edilmeye başlanır. 2.4.4. Dış Kaynak Kullanımının Başarısında Dikkat Edilecekler

Öncelikle dış kaynak kullanımı kararını veren örgütler amaç ve kesin hedeflerini ortaya koymak zorundadır. Bundan sonra stratejik planlamalar gözden geçirilmelidir. Hizmet sağlayıcı firmadan ne istediğini bilmek dış kaynak kullanımının temel taşıdır. İnsan kaynakları fonksiyonlarından bir veya daha fazlasını dış kaynak kullanımı yoluyla sağlanmasına karar veren işletme için firma seçimi büyük önem taşmaktadır çünkü birden fazla fonksiyonu bir hizmet sağlayıcı firmaya yaptırabileceği gibi birkaç firmaya da yaptırabilir. Bu durumda hizmet sağlayıcı firmanın yetkinliklerinin değerlendirilmesi ön plana çıkmaktadır. Örneğin, bordrolama, eğitim ve personel temini fonksiyonlarını dış kaynak kullanarak sağlama kararı alan bir işletme bu üç fonksiyonu dört dörtlük yürütebilecek bir hizmet sağlayıcı bulmakta sorun yaşayabilmektedir. Böyle durumlarda her bir fonksiyonu ayrı ayrı firmalara devretmek daha kaliteli hizmet alınmasını sağlamaktadır. Doğru firma veya firmaların seçimi dış kaynak kullanımının başarısında çok önemli bir paya sahip olmaktadır.

Sözleşmeler hazırlanırken tüm detaylar hassasiyetle görüşülmeli ve her iki tarafın da beklentileri yazıya dökülmelidir. Yanlış hazırlanmış sözleşmeler her iki tarafı da çok zor durumda bırakabilir. İhtiyaç duyulursa bu konuda da dış kaynak

66 kullanmaktan kaçınılmamalıdır.Her iki tarafın müşterek yapacağı bir çalışmayla organizasyonun mevcut durumundan dış kaynak kullanımına geçiş süreci planlanmalıdır. Hizmet alan ve hizmet sunan firmaların proje sorumluları belirlenerek tanımlanmalıdır (Ecerkale ve Kovancı, 2005; 72).

Dış kaynak kullanımını uygulamasında önem verilen diğer iki önemli konu iş ortağı olan firma ile kurduğu etkili iletişim ve etik çalışma anlayışıdır. Bilgi paylaşımına açıklık, firmayı zamanında bilgilendirme, geri dönüş hızı ve etkileşimli iletişim uygulamanın başarısını etkileyen önemli faktörlerdir. Yapılan dönemsel değerlendirme ve raporlamalar ile de hizmet kalitesinde sürekliliği sağlamaya çalışmalıdır. Aynı zamanda hizmet verilen firmanın bilgi ve belge gizliliğinin korunması, firma prensiplerine ve anlayışına uygun hareket etme kritik öneme sahip diğer noktalardır (Ecerkale ve Kovancı, 2005; 72).

2.5. TAM ZAMANINDA ÜRETİM (TZÜ)

Günümüz dünyasında yaşanan yoğun rekabet, işletmeleri varlıklarını sürdürebilmek için daha düşük maliyetlerle daha kaliteli mamulleri üretmek durumunda bırakmaktadır. Bunu gerçekleştirmek için de işletmeler fazla sermaye yatırımı gerektirmeyen, verimliliği ve üretkenliği artırıcı yeni üretim teknoloji ve sistemleri geliştirmenin yollarını aramaktadırlar. Bu arayışlardaki amaç gereksiz faaliyetleri ortadan kaldırarak üretim zamanını dolayısıyla maliyetleri azaltmak ve verimliliği artırmaktır. Bu arayışlar sonucu ortaya çıkan sistemlerden bir tanesi de Tam Zamanında Üretim sistemidir.

Tam Zamanında Üretim (TZÜ) sistemi savaşın izlerini taşıyan Japonların içinde bulundukları ekonomik koşulların bir sonucu olarak ilk olarak 1940'lı yıllarda Toyota Motor Fabrikası başkanı Taiichi Ohno tarafından geliştirilmiştir. Ohno, Amerikan süpermarketlerinin işletilmesinden etkilenmiş ve bu süpermarketlerin işletilmesine ilişkin temel ilkeleri TZÜ’ nün kavramsal altyapısına yerleştirmiştir. Yani TZÜ felsefesi, Amerikan üretim sistemindeki temel ilkelerin, Japonya

67 ortamında şekillendirilmesi ile geliştirilmiştir (Güneş v.d., 1999; 9, Firuzan ve Ayvaz, 2004; 20).

1970’li yılların başından itibaren Toyota, iş dünyasına TZÜ’ yü tanıştırmıştır ve şirketler bu sistemi kopyalamaya yönelik olarak çabalamışlardır. TZÜ sistemi basit gibi gözükmesine rağmen, 30 yıl sonra çoğu şirket hala bu kavramla uğraşmaktadır. Bazı şirketler TZÜ sisteminin belirli bir kısmını uygulamayı başarmışlardır, fakat bütün sistem uygulanmazsa, etkin olamayacağını söylemek gerekmektedir (Steele, 2001).

2.5.1. Tam Zamanında Üretim Sisteminin Felsefesi

Tam zamanında üretim, israfı ortadan kaldırmak için sürekli olarak sistemdeki problemlerin ortaya çıkarıp çözümlenmesini özendiren tüm sisteme yayılmış felsefesiyle yeni bir sistemdir. Monden, bu üretim sistemini, “gerekli ürünleri gerekli miktarlarda

üretme yaklaşımıdır” şeklinde tanımlarken, Atkinson, “firma dışı müşterilerin istedikleri mal ve hizmetleri istedikleri zamanda üretmektir” şeklinde

tanımlanmaktadır. Crawford ve Cox, ise sistemi, “bir üretim işletmesinde

verimsizliklerin sürekli elimine edilmesi suretiyle mükemmelliğe ulaşma yaklaşımı”

olarak ifade etmektedir. (Savaş, 2003; 204)

TZÜ, faaliyetlerin ihtiyaç duyulduğu ya da talep edildiği anda gerçekleştirilmesi üzerine dayalı bir felsefedir. Bu felsefenin esası dört noktada toplanabilir (Tütek ve Öncü, 1993; 115 aktaran Özkan ve Esmeray, 2002; 131-134): 1. Mamul ya da hizmetin değerini artırmayan tüm faaliyetlerin elimine edilmesi: Bir mamulün üretime başlamasından tüketiciye gönderilmek üzere hazır hale gelmesine kadar geçen zamana geçiş süresi (throughput time) denir ve şu beş zamandan oluşur (Yükçü, 1999; 795-796):

• Üretim Süresi: Üretim süresi, mamulün üzerinde çalışıldığı süredir. • Kontrol Süresi: Kontrol süresi, mamullerin bir üretim departmanından

68 mamullerin belirlenen standartlara uygunluğunun kontrolü ve mamulün istenilen kaliteye getirilme amacıyla harcanan süredir.

• Taşıma Süresi: Taşıma süresi, mamullerin bir üretim departmanından diğerine ve bir depodan diğer depoya taşımak için gerekli süreyi kapsar.

• Bekleme Süresi (Kuyrukta Bekleme Zamanı): Bekleme süresi, bir mamulün,üretim departmanında üzerinde çalışılmaya başlamadan önce beklemede kaldığı süreyi ifade eder.

• Depolama Süresi: Depolama süresi, direkt ilk madde ve malzeme ve yarı mamuller için üretim departmanında kullanılmadan önce tamamlanmış mamuller için ise tüketiciye gönderilemeden önce depoda bekledikleri süreyi kapsar.

Tüm bu aşamalar içinde mamulün değerini gerçekten artıran sürenin sadece üretim süresi olduğu söylenebilir. Diğer süreler mamulün değerine herhangi bir katkıda bulunmayıp sadece maliyeti artıran aşamalardır. Birçok örgütte üretim süresi toplam üretim süresi ve maliyetlerin %10’unun altındadır. Bu nedenle üretim süresi dışındaki diğer sürelerin mümkün olduğu ölçüde azaltılmaları ya da tamamen ortadan kaldırmaları toplam maliyeti azaltacaktır.

2. Mamul Kalitesinin Artırılması: TZÜ felsefesinde amaç, çeşitli kalite kontrol